Güncelleme Tarihi:
ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ
EN İLERİ KADEMEYE ADIM ATILACAK
Bu teşkilat, Şanghay Beşlisi diye başladı ama artık beşli olmaktan çıkmış vaziyette. Şu an üye sayısı 9’a ulaşmış durumda. 3 gözlemci üyesi bulunuyor. Ayrıca bizim gibi diyalog ortağı olan 9 ülke var. Görüştüğüm liderlerin hemen hepsi Rusya-Ukrayna savaşında tansiyonu düşürmek için oynadığımız rol sebebiyle bize teşekkür etti. ‘Sizleri takdir ve tebrik ederiz’ dediler. Hepsi ikili görüşmelerimizde gelip işi buraya bağladılar. Çünkü dünyadaki bu görünen güçler içerisinde ‘Bu işi nasıl çözeriz?’ gibi bir durum yok maalesef. Biz Şanghay Beşlisi içinde üye konumunda değiliz. Ev sahibi Özbekistan’ın davetiyle özel konuk olarak katıldık. Bundan sonraki süreç ise bu işin en ileri kademesine doğru atılacak bir adımdır. Bu adım da önümüzdeki dönemin ev sahibi olacak Hindistan’daki görüşmelerde belki gündeme daha ileri seviyede gelecek. Üye olmak-olmamak hepsi ayrı ama bizim bu ülkelerle olan münasebetlerimiz, bu atılan adımla çok daha farklı bir konuma taşınmış olacak. (Kastettiğiniz üye olmak mı sorusuna) Tabii. Hedef o.
ERMENİSTAN MESELESİ
DİLEĞİMİZ BÖLGESEL BARIŞ
Ermenistan’ın provokasyonları karşılığında Azerbaycan başlattığı operasyonu tamamladığını söylüyor. Operasyonu bitirdiğine göre de bunu şimdi dalgalandırmanın bir anlamı yok. İlham Bey’den aldığım bilgilere göre, Azerbaycanlı kardeşlerimiz şu anda kendilerini güvenli bir konuma taşımış oldular. Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik provokasyonlarından vazgeçmesi, evvelce verdiği taahhütlere uygun davranarak bir an önce barış ve işbirliğine odaklanması burada önem taşıyor. Bizim dileğimiz, bölgemizde yürütülen normalleşme süreçlerinin başarıyla nihayete erdirilmesi ve bölgesel barış ve istikrarın kalıcı olarak sağlanmasıdır.
TAHIL KORİDORU
MÜZAKERELERİ YAPIYORUZ
Malum, tahıl koridorunun gelişmekte olan ülkelerden ziyade az gelişmiş ülkelere yönelik çalıştırılması gerekiyor. Bizim burada oynadığımız asıl rol bu. Burada da onu yine konuştuk; ‘Biz az gelişmiş ülkelere bu tahıl koridorunu kullandırtalım, onlara ulaşalım, bunun gayreti içerisinde olalım’ dedik. Tabii Sayın Putin de onun üzerinde özenle duruyor. Bundan sonraki süreçte de biz bunu inşallah en ideal şekilde çalıştırarak az gelişmiş ülkelere bu koridoru nasıl kullandırtacağız, buralara nasıl ulaşacağız, buralara ne yapabiliriz; bunun takipçisi olacağız. Gerek Rusya’dan gerek Ukrayna’dan gelen her türlü ürün -bu tahıl ürünü olabilir, gübre olabilir-bunların hepsi için biz ilgili ülkeyle muhakkak müzakereleri, görüşmeleri yapıyoruz. Şu ana kadar adımları böyle karşılıklı müzakereyle, istişareyle attığımız için de henüz böyle ciddi bir falso ortaya çıkmadı. Sayın Putin’le burada yaptığımız görüşmede de bu sürecin aynı ihtiyatla sürdürülmesi konusunda mutabık kaldık.
AKKUYU’DA MUTABAKAT SAĞLANDI
Akkuyu ile ilgili olarak mutabakat sağlandı. Bu mutabakatla birlikte de şu anda oradaki Türk firması IC ile mutabık kaldılar. Bundan sonraki süreci hızla devam ettirerek, 2023 içerisinde de birinci üniteyi inşallah bitirip açılışını yapabileceğiz.
TUNÇ SOYER’İN SÖZLERİ
PUSULAYI ŞAŞIRMIŞ TERBİYEDEN UZAK
Bu adamın istikameti filan yok. Bu, pusulayı şaşırmış ve terbiyeden uzak. Tarihini hakaretle ifade etmeye çalışan bir insan, bir defa bu milletin bir evladı olamaz. Bu millet, bu ecdatla anılıyor. Bu ecdatla şu anda biz iftihar ediyoruz. Ama ne yazık ki siyasetin içinde olmaktan öte, parti başkanı olanlarda bile ve üstelik tarihçiyim dedikleri halde bunu yapanların olması gerçekten bir akıl tutulmasıdır. 33 sene Osmanlı’yı idare eden bir Sultan Abdülhamid’e utanmadan, sıkılmadan öyle yakıştırmalar yapılması asla kabul edilemez. Bir de Merdan Yanardağ diye birisi var. O da Osmanlı hakkında ahlaksız ifadeler kullanıyor, hakaretler ediyor. Bu ifadeleri kesinlikle nefret suçuna da girer. Tabii bunların üzerine gitmemiz lazım. Yani bu meydan o kadar boş değil. Bunu bilmeleri gerekecek. Ecdadımıza eğer layık olacaksak bunlara hukuk çerçevesinde gereğini yapmamız lazım.”
SOSYAL KONUT PROJESİ
PARA PUL SIKINTISI YOK
(Muhalefet cephesinin ‘beton ekonomisi’ eleştirileri) Betonsuz ne bina oluyor ne yol oluyor ne köprü oluyor. Bunlar böyle diyor ama dedikleri şeylerin akla, mantığa sığar bir yanı var mı? Arzın yapılması noktasında bizim bir sıkıntımız yok. Şimdi bir görmüş olduk arz-talep dengesini. Demek ki arz-talep dengesi, talep istikametinde gözüküyor. Öyleyse demek ki seçimin ertesinde yeniden bir hamle yapılabilir. O zamana kadar da zaten bu inşaatların kabası bitmiş olur, yüzde 50-60 oranında ilerlenmiş olur. Çünkü orada işin tamamen bitmesi 1.5-2 yılı bulur. Bir taraftan da kuraların çekilmesi var, ondan sonra yerleşmeler başlar. Bu arada da biz işin ikinci etabına başlamış oluruz. Burada bizim para pul sıkıntısı yok. Tabii talebin yoğunluğu ortada. Onun için diyorum ki Allah nasip ederse seçimden sonra yeni bir etabı inşallah başlatacağız. Çünkü bizim arsa noktasında filan sıkıntımız yok. Arsa noktasında sıkıntı olmadıktan sonra, yeter ki iş yapacak bir iktidar olsun. İş yapacak iktidar da biziz. Tabii Bay Kemal ve avanesi ona da bir şey uydururlar. Ben arkadaşlara da söyledim, ‘Arkadaşlar hiç oyalanmayalım, Türkiye’nin dört bir yanında planlamaya göre hemen temel atmaya başlayalım. Yıl sonunu beklemeyeceksiniz’ dedim. Talimatı verdim ve yıl sonuna varmadan, biz şu anda hangi şehirde ne kadar yapıyoruz, ona göre bir taraftan da temelleri atıp inşaatlara başlayacağız.
İSPAT-I VÜCUT ETTİK
(Kılıçdaroğlu’nun ‘boş vaatler, seçim yatırımı’ eleştirileri) Bu ilk defa yapılan bir şey değil ki. Biz TOKİ vasıtasıyla bundan önce zaten 1 milyon 170 bin konutu yaptık, teslim ettik. Şu anda TOKİ konutlarında oturanlar var, bize dualar ediyorlar. İşte en son geçenlerde Esenler’de teslimat yaptık ve o daireleri ziyaret ettik. Bizimkinin ispatı var. İspat-ı vücut etmişiz biz.
(Son zamanlarda içeriden ve dışarıdan ‘Türkiye bu paraları nereden buluyor?’ diye sorular geliyor. Türkiye bu paraları nereden buluyor?) Çalışıyoruz, çalıştığınız zaman para da geliyor. Ülkemize duyulan güvenle dışarıdan da geliyor. Hazine, Maliye, Merkez Bankası el ele vererek üretken bir ekonomiyi büyütüyor. Merkez Bankamızın rezervi 115 milyar dolar civarında. Şimdi bunlara kalsa... Bunlar Merkez Bankası’nın rezervini adeta sıfırlanmış gibi gösteriyorlar ama tablo öyle değil.
GÜZEL BİR ANI OLDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirveye damga vuran fotoğrafın hikâyesini şöyle anlattı: “İlham Bey o koltuğu bana bıraktı, kendisi yandaki koltuğa geçti. Çoğu Rusça bildiği için tercüman da konuştuklarımızı Rusça’ya çeviriyordu. Oradaki sohbetimiz tabii hepsinin bayağı hoşuna gitti. Güzel bir anı oldu.”