Erdoğan: Ortadoğu’da aktör olmamızı istemeyen var

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Ortadoğu’da aktör olmamızı istemeyen var
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2006 15:23

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Ortadoğu’da takındığı tavrı anlamak istemeyenlerin bulunduğunu belirterek, “Hala burada Türkiye’nin bir aktör olmasını, ön saflarda bu işe katkı sağlamasını istemeyen çevreler görüyorum. Ama bir taraftan da ‘birşeyler yapalım’ deniliyor. Tamam da, birşeyler yapacaksınız. Soruyorum ‘türbünde maç seyrederek mi bunu yapacaksınız? Sadece nasihatla mı bunu çözeceğiz” diye sordu.

Haberin Devamı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD’ın düzenlediği 10. Uluslararası İş Forumu Kongresi’nde konuştu.

Türkiye ekonomisinin geldiği performansa ilişkin bilgi veren Erdoğan, Ortadoğu’da yaşanan sürece değinerek Arap Birliği üyesi ülkelere Lübnan konusunda çağrıda bulundu.

“TÜRKİYE’NİN AKTÖR OLMASINI İSTEMEYENLER VAR”

Erdoğan, Ortadoğu’da yaşanan süreçle ilgili olarak Türkiye’nin takındığı tavrı anlamak istemeyenlerin olduğunu belirterek, “İsraille başladık. Lübnan’da, İsrail ve Filistin. İsrail Lübnan’da bunu yaşadık. Irak’ta her gün yaşananlar ve Ortadoğu kaynıyor. Hala burada Türkiye’nin bir aktör olmasını, ön saflarda bu işe katkı sağlamasını istemeyen çevreler görüyorum. Ama bir taraftan da ‘birşeyler yapalım’ deniliyor. Tamam da birşeyler yapacaksınız, soruyorum ‘türbünde maç seyrederek mi bunu yapacaksınız? Sadece nasihatla mı bunu çözeceğiz” dedi.

LÜBNAN’A ASKER GÖNDERME

Erdoğan, Türkiye’nin Lübnan’a asker gönderilmesi sırasında yaşanan tartışmaları ve eleştirileri de anımsatarak, iktidar olarak oraya asker gönderilmesinden yana olduklarını belirterek, “Türkiye’de ana muhalefeti, yavru muhalefeti, parlamento dışı vesairesi hepsi, ‘Türkiye’de Lübnan’da ne işi var, başımıza iş mi alacağız’ diyor. Sene 1915 oradan dönüp gelmişiz, sonra bir daha buralara uğramamışız. Oradaki yönetim ‘Türkiye ve Türk askeri buraya gelsin’ diyor. Bu anlayış, anlayış değil” diye konuştu.

Arap Birliği üyesi ülkelerede seslenen Erdoğan, onların da bu konuda daha çok duyarlı olması gerektiğini, bütün desteklerini çok açık ve net vermesi gerektiğini söyledi. “Lübnan’ı kendi başkına bırakmak süretiyle buiş çözülmez” diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Sadece BM’ye bırakalım. BM gelip oraya giriyor. Arap Liginin bütün üyeleri BM mensubu, neden onlar oraya ‘ben de gönderiyorum, ben de gönderiyorum’ demiyor. Bunlar olmadıkça buralara bu potreleri koymakla bir yere varamayız. Benim askerim orada çalışıyor, birşeyler yapıyor. Madden, manen Türkiye olarak desteğimizi veriyoruz. Lübnan’da hemen bölünme başladı. Filistin’de de birlikteliği bölme operasyonuyla, onu da başardılar. Filistin’deki kardeşlerimizi de bir birlerine vuruşturmanın şu anda planları yapılıyor. Dayanışma zamanı olmasına rağmen maalesef bölünen bir yapı var. Bu işi ylaftan icraata geçirecek adımları İslam dünyası atmalıdır.”

Erdoğan, yakın zamanda Lübnan’a gideceğini, ülke başbakanı ve Türk askerlerini ziyaret edeceğini kaydederek, artık bu işi laftan icraata geçirecek adımları İslam dünyasının atması ve gerçekleştirmesi gerektiğini kaydetti.

"SİYASETTE DUYGUSALLIK BAŞARISIZLIK GETİRİR"

Türkiye’ye gelen doğrudan uluslararası yatırımlar kadar Türk girişimcisinin Ortadoğu’da attığı adımların bulunduğunu anlatan Erdoğan, bu bölgeye yapılan yatırımlara ilişkin eleştirileri dile getirdi.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, siyasette duygusallığın öne geçmesiyle sonuç alınamayacağına dikkat çekerek, “Siyaset duygusallık işi değildir. Burada aklı, bilimi ve duyguyla hislendirebiliyorsanız o zaman netice alırsınız. Salt duygusallık işi neticeye götürmez, başarısızlığa götürür” dedi.

"ÖZ GÜVENİNİZ YOKSA KÜMES HAYATINA MAHKUMSUNUZ"

Küreselleşmenin bazı olumsuz etkilerine de maruz kalındığına dikkat çeken Erdoğan, “Küreselleşme nihai amacımız için önemli bir araç. Bu yüzden kendine öz güveni olan ülkeler bunu başarır, başarmaktadır. Eğer öz güveniniz yoksa o zaman ‘kümes hayatı’ diye tabir ettiğimiz kapalı bir ekonominin içerisinde kalıp hiçbir zaman büyüyemezsiniz. Ama öz güveniniz varsa o zaman, dünyaya açılır ve sürekli olarak da gelişmenin imkanlarını, fırsatlarını yakalayabilirsiniz” değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, küreselleşmenin ortaya çıkardığı yeni imkan ve fırsatlardan azami ölçüde yararlanılması gerektiğini ifade ederek, herkes için daha iyi bir dünya ve daha iyi bir gelecek ideallinin ancak bu şekilde gerçeğe gerçeğe dönüşebileceğini vurguladı.

Haberin Devamı

Küreselleşme çağında devletlerin siyasi ve askeri gücünün ekonomik güçle desteklenmediği sürece tek başına bir anlam ifade etmediğini dile getiren Erdoğan, sadece varlıklı olmanın tek başına yeterli olmadığını, mal, hizmet, emek ve sermayenin dolaşımında yepyeni bir dönem başladığını söyledi.

LÜBNAN’A DESTEĞE DEVAM

Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, “türkiye’nin Lübnan’da rol oynamasını istemeyenler çevreler kimlerdir” sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bizler konuştuğumuz zaman lokal konuşmalar yapmayız. Zaten bu konuşmalardan da nasibini alanlar alıyor. Lübnan’da UNIFIL’e katılacağını bildiren ülkeler oldu, maalesef katılmayan ülkeler de oldu. İsterdik ki, katılması gereken ülkeler de burada destek versin. Bundan sonra BM ‘gerek yok şu şu ülkeleri aldık’ diye karar verebilirdi. Bu da çok isabetli olurdu. Bunun dışında Türkiye’de parlamento içinde ve dışında da sürece ‘hayır’ diyenler oldu. Şu ana kadar askerimizin konumu, Lübnan halkına verdiği güven her türlü takdirin üstündedir. İnşaallah kısa bir süre içinde bölgeye gidip hem askerimizi yerinde ziyaret edeceğim, hem de Başbakan Sinyora ile yeni gelişmeleri konuşacağım. Büyük ihtimal aralık ayı içinde ziyaretimi gerçekleştireceğim.”

"DÖNEM BİRLİK DÖNEMİ"

Erdoğan, dün öldürülen Lübnan Sanayi Bakanı Piyer Cemal ile ilgili soruyu da, “Cinayetin öncesi var. Cinayet sadece neticeye yönelik eylemlerden biri. Bu dönemler birliğin beraberliğin yoğunlaşması gereken dönemler, bu konuda yeterli çabanın olmaması da bizi üzmektedir” yanıtı verdi.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, çoğunluğu Müslüman olan Lübnan’ın diğer din mensuplarıyla da tamamiyle dayanışma içine girmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ama bakıyoruz ki, kendi içlerindeki sıkıntı devam ediyor. Bizim de bu süreçte çözüme yönelik desteğe devam etmemiz gerekiyor” dedi.

ABD KONGRESİ VE ERMENİ YASA TASARISI

Başbakan Erdoğan, “Fransa’dakine benzer bir Ermeni Yasası’nın ABD Kongresinde çıkması halinde tavrınız ne olur” sorusunu yanıtlarken de, “Bugüne kadar iktidarıyla, muhalefetiyle tavrımız ne ise onu sürdüreceğiz. ABD kongresinde verilecek kararı; psikolojik olarak ne kadar etkileyebilirsek bunu etkilemenin gayreti içinde olacağız” dedi. Erdoğan, soruya yanıtı şöyle sürdürdü:

“Verilmiş sözler var. Bundan sonraki süreçte bu verilen sözleri nasıl uygulamaya koyarlar, bilemem. Biz de buna yönelik çalışmalarımızı yapacağız. Şu an verilecek kararın duygusallıklardarn uzak olması gerekir. Amerika,  Türkiye’nin startejik ortaklığını çok iyi değerlendirip karar vermesi gerekir. Aramızdaki bağ sıradan bir bağ değil, bir kenara atılacak, bir tarafa konulacak bir bağ değil. Girişimlerimizi yapacağız, çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

KIBRIS

Haberin Devamı

Erdoğan, Kıbrıs sürecine ilişkin soruyu yanıtlarken de, “Tarih koymak suretiyle Türkiye’yi köşeye sıkıştırma politikaları bizim anladığımız dil değildir, biz o dilden pek anlamayız. Biz yapacaklarımızı yaptık, bundan sonra yapması gerekenler görevlerini yapsınlar” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!