Erdoğan Ordu'da konuştu

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan Orduda konuştu
Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2009 17:43

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Ordu mitinginde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yüklendi. Erdoğan, “Baykal'ın artık kimyası bozuldu herhalde. Saldırgan bir yapıya girdi. Devamlı hakaretler, hakaretler. ‘Ergenekon'un avukatıyım’ diyor. Sayın Baykal, sen zaten geçmişten bu yana bu tür şeylerin avukatlığını yaptın. Geçmişte de Elmalı Hazineleri'ni kaçıranların avukatlığını yaptın” dedi.

Haberin Devamı

ORDU MİTİNGİNDEN FOTOĞRAFLAR

Ankara'dan ‘Ana’ uçağı ile Samsun Havaaalanı'na, buradan da Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait helikopterle Ordu 19 Eylül Stadı'na gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingte konuştu. Meydanda toplanan yaklaşık 15 bin kişiyi eşi Emine Erdoğan'la birlikte selamlayan Başbakan Erdoğan, konuşmasının başında CHP Lideri Deniz Baykal'ı eleştirdi. “Baykal'ın artık kimyası bozuldu herhalde. Saldırgan bir yapıya girdi” diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Devamlı hakaretler, hakaretler. Durumu görüyorum ve açık açık söylüyor. ‘Ergenekon'un avukatıyım.’ Sayın Baykal, sen zaten geçmişten bu yana bu tür şeylerin avukatlığını yaptın. Bakın Antalya milletvekili olan Sayın Baykal, Elmalı Hazineleri Antalya'dan kaçırıldığında, o kaçıranların da avukatlığına soyundu. Ona da soyundu ve daha sonra o dönemde İstemihan Talay (eski Kültür Bakanı) bey bununla ilgili bir mücadeleye girdi ve bu hazine 2 bin civarında, sikkeler vesaire. Bunlar geri getirildi. Yasal süreç başladı. Antalya'da mahkemede kazanan Baykal, üst mahkemede kaybetti. Siyasilerin savundukları davalarda daha hassas hareket etmeleri gerekir, dikkatli hareket etmeleri gerekir. Özen göstermeleri gerekir. Ama Sayın Baykal, kimin avukatlığına soyunduğunu bugüne kadar özenle hiç seçmedi. Burada da özensiz. İşte biz milletin avukatıyız, o Ergenekon'un avukatı. Fark bu.”

Haberin Devamı

‘KÜFÜRBAZDAN SİYASETÇİ OLUR MU?’

Deniz Baykal'ın, ülke genelinde hep olumsuzluk, karamsarlık pompaladığını da savunan Başbakan Erdoğan, “Dün de söyledi. Ne diyor? ‘Hükümet milleti dinliyor.’ Bak Sayın Baykal, benim o kadar vaktim yok. Belli ki senin vaktin çok. Bu işin Türkiye'de görevlileri yasayla belirlenmiştir ve yasayla belirlenen bu süreci aynen ilgililer takip eder, dinler. Kim dinler, kim dinlenir kararını veren mercidir. Neresi verir? Yargı verir ve onun üzerine de dinleyecek olan güvenlik güçleri” dedi. Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

“Bunun bizimle yakından uzaktan alakası yok ama sen çamur atmaya alışmışsın. İftira etmeye alışmışsın. Yine böyle bu mekanizmayı çalıştırıyorsun. Bununla bir yere varman mümkün değil. Varamayacaksın da. Ancak ben sana bir şey söyleyeyim hiç olmazsa. Bir çok şey söylüyorsun da boş. Son zamanlarda senin kimyan bozuldu. Diyorsun ki ‘Hükümete hakaret edilebilir, küfredilebilir’. Doğru, 70 yaşına ulaştı. Ama 70 yaşını bulmuş olan benim büyüklerime saygısızlık olmasın ha. Sakın. Onlara benim saygım sonsuz. Tabii bunlar koltuğa falan yapıştılar, koltuk atıyor, bunlar bırakmıyor. Bakın çok enterasan, ‘Yahu ağız tadıyla birbirimize küfredemiyoruz’ diyor. Değerli kardeşlerim. Bir siyasi partinin lideri bu ülkede başa oynayan bir insan kalkıp da milletin huzurunda, meydanlarda, ‘Ağız tadıyla birbirimize küfür edemiyoruz’ der mi? Küfürbazdan siyasetçi olur mu? Bir zaman bir milletvekili arkadaşı da ne diyor biliyor musunuz? ‘Allah'tan iktidar olmuyoruz’. İsmini vermiyorum. Çünkü iktidar olmak gibi bir derdi yok zaten. Buradan nemalanıyor. İnanın eline teslim edin şöyle 5-10 tane koyun, kaybeder. Öyle bir noktada.”

Haberin Devamı

Baykal'a seslenen Erdoğan, “O küfür müfür olaylarını, aman gündüz yapma. Gece 12.00'den sonra yap veya şifreli kanallarda yap. Çocuklar izlemesin. Çocukların ahlakını bozuyor, kötü örnek oluyorsun. Yazıktır, günahtır. Yavrularımıza yazık” dedi.

Seçim öncesi beyaz eşya dağıtımı yapan Tunceli Valisi'ne karşı çıkan Beykal'i eleştiren Erdoğan, “Maalesef geldi, bir valiye kafayı taktı. Valimiz Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan dağıtım yaptı. Beyaz eşya filan. 350 aileye dağıtım yaptı. 350 aileye bunun verilmesiyle seçim kazanılıyorsa, bunu zaten parti olarak biz yaparız. Niçin kalkıp da bunu biz valimize, ne alakası var” diye konuştu.

‘BİRİNCİ PARTİ OLAMAZSAM SİYASETİ BIRAKIRIM

Haberin Devamı

Deniz Baykal'ın, “AKP yüzde 52 oy oranına ulaşamazsa bu işi bıraksın” dediğini de hatırlatan Başbakan Erdoğan, “Buralara geldi bu iş. Ya Ak Parti'nin ne kadar oy alacağından sana ne? Sen ne alacaksın onu söyle. Ama bak ben sana Ordu meydanında bir şey söylüyorum. Allah'ın izniyle biz birinci parti oluyoruz. Ben diyorum ki; Ben birinci parti olamazsam siyaseti bırakırım. Baykal, sen birinci parti olamazsan siyaseti bırak ki millet kurtulsun. CHP de senden kurtulsun. Çünkü biliyorum ki CHP tabanı da bundan rahatsız” diye konuştu.

“Koltuğa yapışmış, bırakmıyor. Eğer içinde bazı muhalefet varsa hemen silkeleyip atıyor ve susturuyor” diyerek Deniz Baykal'ı eleştirdikten sonra, Devlet Bahçeli'yi de yüklenen Erdoğan, şunları söyledi:

Haberin Devamı

“Hadi aynı şeyi ben Sayın Bahçeli'ye de söylüyorum. Bir siyasi partinin hedefi birinci parti olmak, iktidar olmak. Hep siz böyle muhalefette mi kalacaksınız veya kenarından köşesinden koalisyon ortağımı olacaksınız? Maalesef. Onun için onu söylüyorum. Bak 8 ay dayandın. Barajın altında kaldın. Bıraktın, gittin, güzel. Ama 8 ay sonra geldin. Niye geldin ya? Dedi ki ‘İstediler onun için geldim’. Açıklaması oydu. Olamazsan bırak git. Bak açık net konuşuyorum. Çünkü bu millet eğer bir paye veriyorsa o payenin hakkını hep birlikte vermek lazım. Dünyada bunun güzel örnekleri var. Eğer başarısızsa bir siyasetçi; bakıyorsunuz ki ‘Ben çekiliyorum’ diyor ve yapabilecek bir başkasına veriyor veya şanslı birisine veriyor.”

Haberin Devamı

‘HİÇKİMSE ZOR DURUMDA DEĞİL’

DSP- MHP- ANAP iktidarının IMF'ye 30 milyar dolar borçlandığını, bunun bir kısmının ödendiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“23.5 milyar dolarla bize devrettiler. Şimdi IMF'nin aleyhinde konuşup duruyor bu MHP'liler, DSP'liler. Peki şimdi ne kadar borç var? 8 milyar dolar. 23.5'ten 8'e geldi. Şimdi çıkıyor bazıları, bana soruyorlar, ‘IMF'yle anlaşmayı niye geciktiriyorsun?’ Sana mı soracağım? Türkiye'nin menfaatine olursa imzalarız. Ülkemin, milletin menfaatine olmayacaksa kusura bakmayın imzalamayız. Geçen Mayıs'tan bu yana hala konuşuyoruz. Niye, ülkemin menfaatleri benim için önemli. ‘Efendim, işte büyük işverenler, bankalar zor durumda’ Hiç kimse zor durumda değil kardeşlerim. Gerçekler başka, bakmayın. Bunlar alışmışlar, hükümetleri köşeye sıkıştırarak oralardan nemalanmaya. Tabii şimdi diyorlar ki IMF ile anlaşsınlar da bu para gelsin, bankalara servis yapılsın. DSP- MHP iktidarında 16 banka battı. 40 milyar dolar ödedik. Ah değerli kardeşlerim, böyle sömürdüler bizi, böyle bitirdiler bizi. Şimdi sıkılmadan çıkıp konuşuyorlar. Şimdi 1 tane batan banka var mı?”

‘CUMHURİYET'İ MİLLET KURDU’

Başbakan Erdoğan, Baykal'ın “Türk lirasının değerini düşürmek lazım” dediğini ileri sürerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“‘Hale bak be. Türk lirasının değerini düşürmek lazım. Niçin? Ona diğerlerinden öyle talimat geliyor da onun için. Talimat aldığı yerler var. Biz ekonomi neyi gerektiriyorsa planımızı ona göre yaparız. Gün olacak Türk lirasıyla biz alışveriş yapacağız. Bunun hesabı içindeyiz. Bunun görüşmelirini de yapıyoruz, uluslararası camiada. Vereceğiz paramızı alacağız malımızı. Bugünlerde gelecek inşallah. Bu milletin kaynaklarını çar çur ettiler. Bu milletin kazancını faiz yoluyla, enflasyon yoluyla batık bankalar yoluyla yolsuzlukla hırsızlıkla hiç ettiler. Bütün bunlara dur dedik. Bakın şimdi bu kaynaklar nereye gidiyor? Artık Türkiye’nin kaynakları, eğitime, sağlığa, adalete, emniyete, güvenliğe, enerjiye, ulaşıma toplu konuta gidiyor.”

Atatürk'ün ölümünden sonra paranın üzerinden resminin kaldırılıp İnönü'nün resminin konulduğunu söyleyen Erdoğan, “Bunlar ‘Atatürkçüyüz’ diyorlar. Ne Atatürkçüsü? Bunlar Atatürk üzerinden geçinenler. Ey Baykal, biz sizin cemaziyel evvelinizi çok iyi biliriz. Pulların üzerinden kaldırdınız Atatürk'ün resmini, İnönü'nün resmini koydunuz, devlet dairelerinden Atatürk'ün resimlerini kaldıran siz değil misiniz? Bunlar Atatürk üzerinden geçiniyorlar. Samimi, dürüst değiller. Biz eserlerimizle konuşuyoruz” dedi.

‘İNŞALLAH EN AZIYLA ATLATACAĞIZ’

Başbakan Erdoğan, dünyada büyük bir finans krizi yaşandığını ve krizin Türkiye'yi de haliyle etkilediğini de söyledi. “İnşallah en azıyla atlatacağız. İyi bir yönetim işbaşında, bunu başarıyla sürdürüyoruz. Bununla ilgili bütün tedbirleri alan bir iktidar iş başında. Felaket tellalları var ama bu felaket tellallarına halkımızın kulak asmadığını biliyoruz. Bunlar ülke batsa umurlarında değil” dedi.

Marmaray projesine ilişkin bilgi vererek, “2013'te oradan trenler geçecek. Londra ile Pekin'i birleştiriyoruz” diyen Erdoğan, “CHP ‘Biz Cumhuriyet'ten eskiyiz’ diyor. Ne yaptın onu söyle? Eğer eskiye rağbet olsaydı bit pazarına... Eski olsan ne yazar, ne yaptın? Cumhuriyet'i sen kurmadın, millet kurdu. Cumhuriyet'in sahibi halk, millet. Halkçıyım demekle olmuyor bu iş. Halkın derdiyle dertleneceksin” dedi.

İktidarları döneminde Karadeniz Sahil Yolu'nun tamamlandığını söyleyen Erdoğan, 16- 17 yılda sadece yüzde 35'i bitirilen projenin 4.5 yılda tamamlandığını söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ordu mitinginin ardından Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait helikopterle saat 15.30'da Trabzon'a gitti.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!