Erdoğan: Nükleer enerji için çalışma yapıyoruz

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Nükleer enerji için çalışma yapıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2006 15:08

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin sanayideki rekabet içinde yer alabilmek amacıyla nükleer enerjiye yönelik çalışmalar yaptığını, bu konuda ABD, Kanada, İngiltere ve Almanya ile görüşmeler yürütüldüğünü belirterek, “Kitle imha silahı olarak gördüğümüz zaman nükleer enerjiye olumlu yaklaşmamız mümkün değil. Barışçıl amaçlarla olduğu zaman buna kimsenin söz söyleme hakkının olmadığını da söylemek durumundayız” dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu Ortadoğu Toplantısı kapsamında düzenlenen, “İşbirliğinin Güçlendirilmesi ve Diyalog” konulu toplantıya katıldı. Ünlü anchorman Rizz Khan'ın sunduğu oturuma Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra, Malezya Başbakanı Abdullah Ahmet Badawi, Mısır Başbakanı Ahmet Nazif ve Lübnan Başbakanı Fuat Siniora da katıldı. Toplantının açılışında dört başbakan da diyalog konusundaki görüşlerini aktardılar.

Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, asıl olanın, zoru başarmak olduğunu vurgulayarak, “Diyalog, bir netice değildir, başlangıçtır. Asıl olan, diyaloğun ötesine geçebilmektir. Asıl olan, ittifaktır. İttifakın olabilmesi için diyalog şarttır” dedi.

AKP iktidarının göreve geldiği dönemde komşu ülkelerle ciddi diyalog sıkıntılarının bulunduğunu kaydeden Erdoğan, Türkiye'nin bugün tüm komşu ülkeleriyle diyaloğunu sağladığını ve iyi noktaya getirdiğini söyledi. Erdoğan, “Düşman üretmek değil, dost kazanmak” prensibini benimseyerek, sonuçlarını başarılı bir şekilde almaya başladıklarını ifade etti.

Haberin Devamı

Açılış konuşmalarının ardından başbakanlar, oturumu izleyen katılımcıların sorularını yanıtladılar.

İNSANLARIN İRADESİ

Erdoğan, bir katılımcının, “Mısır Başbakanı Sayın Nazif'e bir kısım tavsiyeleriniz olacak mı? Müslüman ülkelere nasıl tavsiyelerde bulunacaksınız? Türkiye model olarak bize ne sağlayabilir, uluslararası diyalog konusunda nasıl katkıları olabilir?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Değerli meslektaşım, sevgili kardeşim Sayın Nazif'e tavsiyede bulunmak, haddi tecavüz olur. Ama ben daha iyi demokrasi noktasında şunu ifade edebilirim, insanların iradesini çok daha rahat sergileyebilmesi gerekir. Özellikle seçim yasalarının çok daha seri olmadığı, günlerce haftalarca seçim anlayışı inanıyorum ki, bu ülke insanlarında da bazı sorular yaratıyor. (Acaba niye uzadı? Bir şeyler mi oldu?) deniyor. Teknolojik çağda 24 saatte seçim sonuçlarını almak, mümkündür. Bu başarıldığı zaman halkla yönetim arasındaki diyalog sevgi ve saygı gelişebilir. Artık dünyada ileri demokrasilerde bunun dışındaki bir yapılanma, yaklaşım, toplumdaki huzuru kaçırdığı gibi o toplumun belirli bir kesimi için belki bir mutluluk vesilesi olabilir, ama o toplumun geneli için ekonomik refahı getirmiyor.

Haberin Devamı

Ekonomik gelişmenin, refahın, tüm topluma yayılmasını sağlamıyor, engelliyor. Daha ileri bir demokrasi, tabana yayılan bir demokrasi anlayışını egemen kılmak, çok daha isabetli olacaktır. Bu tabi ki, çok ciddi bir diyalog zemininden geçiyor.”

İRAN VE NÜKLEER ENERJİ

Erdoğan, bir diğer katılımcının İran'la diyalog için Türkiye'nin nasıl bir faydası, katılımı olabilir?” sorusunu da şu şekilde yanıtladı:

“Son bir ayda İran Cumhurbaşkanı Sayın AhmedineCad ile iki kez görüştüm. Bu görüşmelerin sebebi diyalogla gerek bölgemizde, gerek dünyada nükleer enerji konusundaki bakış açısı için neler yapılabilir? Bu olay bir kitle imha silahı mıdır, yoksa barışçıl amaçlarla atılan bir adım mıdır? Buna yönelik neler yapılabilir? Burada diyaloğun özellikle siyasi diyaloğun çok çok önemli olduğunu ve diplomatik yaklaşımlarla bunu çözmenin, bunun gereğini ortaya koymak suretiyle bu adımların atılması gerektiğini ifade ediyoruz. Son yaptığımız görüşmede de bunu dost, kardeş İran'la, Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşme imkanını bulduk.

Haberin Devamı

TÜRKİYE'NİN ROLÜ

Şu anda da durumdan vazife çıkarmak maksadıyla değil, İran'a komşu ülkeler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Enerji Ajansı gibi uluslararası kuruluşlar, eğer Türkiye'ye bu noktada belirli bir diyalog rolü veriyorlarsa, bu görevi biz üstleniriz.

Komşu ülke olmamız sebebiyle zaten atmamız gereken adımlar var. Kitle imha silahı olarak gördüğümüz zaman nükleer enerjiye olumlu yaklaşmamız mümkün değil. Barışçıl amaçlarla olduğu zaman buna kimsenin söz söyleme hakkının olmadığını da söylemek durumundayız. Bunun böyle kabul edilmesi gerekir. Zira bugün dünyada nükleer enerji kullanan onlarca ülke var. Herkes bunu kullanıyor. Ama kitle imha silahı olarak kullanıldığı zaman durum farklı, barışçı amaçlarla kullanıldığı zaman durum farklıdır.

Haberin Devamı

Şu anda Türkiye olarak biz de sanayide bir rekabetin içerisinde yer alabilmek için nükleer enerji için çalışma yapmaktayız. Bu konuda ABD, Kanada, İngiltere ve Almanya ile görüşmelerimiz var. Bizim için de böyle bir soru işareti doğacak endişesini biz de taşırız. Türkiye olarak biz üzerimize düşeni yapıyoruz, yapmaya hazırız.”

SURİYE'DEKİ GELİŞMELER

Başbakan Erdoğan, “Sizin Suriye için tavsiyeniz ne olur?” sorusu üzerine ise Suriye'de yeni bir süreç başladığını hatırlatarak, bu süreçte mümkün olduğu kadar diyaloğun arttırıldığını gördüğünü söyledi. Halkla hükümet arasındaki diyaloğun çok daha fazla arttığını kaydeden Erdoğan, kadın hareketlerinin de Suriye'de geliştiğini ifade etti. Tüm bunların yeterli olmadığını vurgulayan Erdoğan, geçiş süreçlerinin demokrasilerde pek de kolay olmadığını bildirdi. Erdoğan, çok partili hayatın önemine değinerek, “farklı düşüncelerin ve farklı yapılanmaların bir ürküntü vesilesi olmaması, tam tersine zenginlik olarak görülmesi gerektiğini” vurguladı. Suriye'deki gelişmeleri çok olumlu bulduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

Haberin Devamı

“Tabii ki, istikrar için demokrasinin kendi içindeki disiplinlerini bir kenara atamayız. Demokrasinin de kendi içinde disiplinleri vardır. Bunları bir kenara koymak mümkün değil. Bu iç disiplinleri korumak kaydıyla, daha nitelikli bir demokrasiyi başarıyla götürebilmek, neticelendirmek inanıyorum ki, Suriye'de de çok farklı gelişmelere vesile olacaktır.

Dünyada bazı ülkelerde bir dışlama gayretleri söz konusu. Dışlamak ya da dışlanmak anlayışlarını artık bu çağda bir kenara attığımız, her şeyden önce ittifakların, uluslararası diyaloğun başlığını küresel barış olarak koyduğumuzda inanıyorum ki, küresel teröre fırsat vermeyiz.

BARIŞ DİNİ

11 Eylül'den sonra dünyada özellikle bir şey istenmeye başlandı. Bu da İslam'ı terörle bir arada anma... Bir defa İslam kelime anlamı itibariyle bir barış dinidir. Barış dini olan İslam'ı terörle zikretmek, terörün önüne ya da arkasına İslam'ı koymak, gerçekten dünya Müslümanlarını üzmüştür, yaralamıştır. Nasıl ki, antisemitizmi insanlık suçu olarak görme noktasında bir mücadele veriliyorsa, İslam karşıtlığını da bir insanlık suçu olarak görmek, bunu böyle değerlendirmek tüm uluslararası kurum ve kuruluşların görevidir, diye inanıyorum.”

Avrupa Birliği'nde bunun başarıldığını ve sonuç bildirgesine konulduğunu kaydeden Erdoğan, konuşmasında ortak mücadelenin önemine de işaret etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!