Erdoğan: Morg önünde nöbeti bırakın

“MHP ve BDP morg önünde nöbet tutmayı bıraksınlar, çözüm sürecine dahil olsunlar” diyen Erdoğan, dün partisinin Antalya İl Kongresi’nde özetle şunları söyledi:

Biriz, beraberiz, kardeşiz

“Biz bu topraklar üzerinde biriz, beraberiz, kardeşiz. Zira benim Kürt kardeşimi kimse terörist olarak anamaz. Bu ciddi bir yanlıştır. Biz bu ülkede Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Zazasıyla, Arabıyla, Boşnağıyla, Arnavutuyla, Çerkeziyle, Türkmeniyle, Yörüğüyle, hepsiyle yaradılanı severiz Yaradan’dan ötürü anlayışıyla hepsini seviyoruz. İlkemiz bu. Biz yola çıkarken 3 şart koyduk. Gençler, sizlerden de rica ediyorum, Çanakkale’ye gidin. Kastamonu’da Çanakkale için, ‘Ana ben gidiyom düşmana karşı, gençliğim eyvah’ diye ağıt yakılırken, aynı anda Diyarbakır’da da ‘Allah’ım, peygamber, Kuran hürmetine bizi muzaffer eyle’ diye ağıt yakıldı. Çanakkale’deki, Sarıkamış’taki, Dumlupınar’daki şehitlerimiz hürmetine biz bu meseleyi çözeceğiz. Allah’ın izniyle, Türkiye’yi biz yine kardeşlik üzerine büyüteceğiz. Kardeşlik hukukunu gözeterek, kardeşliği yücelterek Türkiye’yi en ileri seviyelere taşıyacağız. Biz tüm milletimizin partisiyiz. Türkiye haritasının belirli bölgelerinin partisi değiliz. Biz herkesi sevdik, bazı grupları sevip bazılarını dışlamadık. Doğu, güneydoğu bölgeleri ihmale uğramıştı, biz o bölgelere büyük yatırımlar yaptık. Ayrımcılığa asla fırsat vermeden sorunları çözmeye çalıştık.

Her türlü riski aldık�

Terör bu ülkenin milli, insani meselesidir. Belli coğrafyaları etkileyen bir sorun değil. Toprağa düşen her şehit hepimizin şehididir. Biz partizanlık yapmadan, samimiyetle bu meselenin üstüne gittik. Ülke kazansın, millet kazansın diyerek her türlü riski aldık. Terör meselesinde idari maslahata başvurabilirdik; bizden öncekiler gibi sırtımızı dönebilir, kayıtsız kalabilirdik. Bu milletin emanetine hıyanet olurdu. Toplumun tüm kesimlerini yanımızda görmek istedik.

MHP randevu vermedi

Görüşü ve önerisi olan herkesi sürece katmak için konuştuk. Medya ve siyasi parti olmadan olmaz dedik. Siyasi partilerden MHP’nin kapısını 3 kez çaldık ama beyefendi randevu bile vermedi. Medyadan yeterli desteği bulamadık. Terörist başları ile görüşme yapan medya mensupları var. Bunu övünç kaynağı olarak görüyorlar. Bu terörün çözümünde ne işe yaradı. Gittiler Kandil’de terör örgütü yöneticileri ile görüşüp oraya sempati topladılar. Terör örgütüne adeta oksijen pompaladılar. Şehitlerimizi, hükümeti yıpratmak için kullandılar. Terör örgütünün katlettiği kadınları konuşmazlar.

CHP ile adım atmaya hazırız

Anamuhalefet partisi geç de olsa bu meseleyi gündeme aldı, kapımızı ardına kadar açtık. CHP Genel Başkanı ve heyetini ağırladık, kendilerini dinledik. Bu bizim bu işin üzerinde ne kadar durduğumuzu gösterir. ‘MHP’ye çağrı yaptınız mı? Yaptınız. Kabul etmiyor mu? Etmiyor. BDP malum. Biz ‘İkimiz beraber bu işi yürütelim’ dedik. ‘Heyetine talimat verin birlikte çalışsınlar, yapılması gereken ne ise bu adımları biz atmaya hazırız’ dedim. Bizim derdimiz var, derdi olmayan bu işi çözemez.

Öcalan’ı idamdan kurtardı

MHP ve BDP’nin bu işin çözümüne destek vermesini bekleriz. MHP Genel Başkanı ‘Bu şeytan üçgeni’ diyor. Lafa bak, Sayın Bahçeli beni konuşturma. Öcalan’ı idamdan kurtaran sensin, altında senin, Ecevit ve Mesut Yılmaz’ın imzası var. Bu belge elimizde. İşte Bahçeli bu. Bunlar sizi aldattılar. MHP, BDP morgun önünde nöbet tutmayı bıraksınlar. Çözüm sürecine dahil olsunlar. Şehitlerimizi, terörist cenazelerini istismar etmeyi bıraksınlar, Türkiye’nin, Kürt ve Türk kardeşimin buna tahammülü yok. Biriz, beraberiz, kardeşiz. Kürt kardeşimi terörist olarak adlandıramaz.