Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2004 00:00
Başbakan Erdoğan, dünyadan 1500 gazete patronu, yazarı ve yöneticisinin İstanbul'a gelmesinden iftihar duyan basının, NATO toplantısı için Türkiye'yi güvensiz göstermesini eleştirerek, "bunlar saçma
haber" dedi.BaÅŸbakan Recep Tayip ErdoÄŸan, önemli toplantılar öncesinde Türkiye'nin güvenli olmadığı yönündeki haberlere tepki göstererek, ''Türkiye güvenli bir ülkedir. Bu tür haberleri üretenler kime çalışıyor, ne yapmak istiyor?'' diye sordu.    ErdoÄŸan, AKP Meclis grubu toplantısında yaptığı konuÅŸmada, bu yılın sonunda AB üyeliÄŸi açısından son derece önemli bir kararın ortaya çıkacağını belirterek, Türkiye'nin tüm dünya devletlerinin bakan, baÅŸbakan, devlet baÅŸkanlarının uÄŸrak yeri haline geldiÄŸini söyledi.    Bu geliÅŸmeler yaÅŸanırken kendisini üzen bazı geliÅŸmeler yaÅŸandığını anlatan ErdoÄŸan, medyaya seslendi. Ä°slam Konferansı Örgütü ve NATO Zirve toplantıları öncesinde basında ''güvenlikle'' ilgili haberler çıktığını anımsatan ErdoÄŸan, zirve toplantıları öncesinde ''Türkiye'nin güvenlikli olmadığı ve olmayacağı'' imajını verecek haberlerin ülke için hiç hayırlı bir yaklaşım olmadığını vurguladı.    "SAÇMA SAPAN, UYDURMA HABERLER" Türkiye'nin güvenli bir ülke olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:    ''Soruyorum sizlere; bu tür haberleri üretenler acaba kime çalışıyor, ne yapmak istiyor? Ãœlkemizi dünyadan dışlamak mı istiyorlar? Böyle saçma sapan, uydurma haberler olur mu Allah aÅŸkına? Ãœlkede tüm tedbirleri alan, bu noktada gayretleri gösteren yetkili ve bu konuda kabiliyetli olan güvenlik güçlerimize karşı bu tür zaaf giriÅŸimlerini asla doÄŸru bulmuyorum.  Bu zafiyet getirecek bir taban oluÅŸturacaktır. Böyle bir yaklaşımın içinde olmayı bir defa milli menfaatlerimize ters yaklaşımlar olarak görüyorum. Bunlar doÄŸru ÅŸeyler deÄŸil.    "ÇİRKÄ°N YAKLAÅžIM" Sadece NATO Zirvesi ile alakalı olarak ülkemize gelecek yetkili kiÅŸiler ile onların yanında gelecek insanlara baktığımız zaman ÅŸu anda dünyayı yöneten ülkelerin, dünyada etkin olan ülkelerin baÅŸkan ve baÅŸbakanları burada olacak, bizim ev sahipliÄŸimizde olacak.  Bu, Türkiye'nin dünya ile bütünleÅŸmesinin bir zirve toplantısı olacak. Bu zirve ile ilgili olarak kalkacağız, ülkemizi güvenlikli olmayan bir ülke olarak göstereceÄŸiz, bu çok çirkin bir yaklaşımdır.  Ben bu tür yaklaşımlardan gerek yazılı gerek sözlü medyamızı dikkatli davranmak suretiyle özen göstermeye davet ediyorum. EÄŸer bu özeni gösterirsek buradan ülkemiz de bizler de kazanırız.''     ''MADEM GÃœVENLÄ° DEĞİL''     BaÅŸbakan ErdoÄŸan, bu ay sonunda dünya basının Türkiye'de toplanmasının ''iftiharla'' takdim edildiÄŸini belirterek, bin 500 gazete patronu, köşe yazarı ve yöneticisinin Türkiye'ye geleceÄŸini söyledi.  Bununla da iftihar duyduklarını belirten ErdoÄŸan, ''EÄŸer Türkiye, öyle güvenlikli bir ülke deÄŸilse, bin 500 gazete patronu ve yöneticisini ülkemize niçin davet ediyoruz, niçin onlara bir patronaj görevi üstleniyoruz. Bunlar çeliÅŸki deÄŸil mi?'' diye sordu.    "KAR SUYU KAÇIRMAYIN" Türkiye'nin güven veren bir ülke olmanın mutluluÄŸunu turizmdeki patlamada yaÅŸadığını, otellerin doluluk oranını yüzde 100'e ulaÅŸtığını anlatan ErdoÄŸan, böyle bir noktada kimsenin ''kar suyu kaçırmaya" çalışmamasını istedi.    Daha hassas olunması gereÄŸine iÅŸaret eden ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:    ''Bu toplantılardan Türkiye kazanacak, bu ayrıca Türkiye'nin AB sürecini çok daha farklı etkileyecek. Bunu çok açık ve net söylüyorum: Bu konuda, kendimize güveniyoruz, inanıyoruz, gerekli tüm tedbirleri alıyoruz.  Efendim ÅŸu kadar polis görevlendirilmiÅŸ... Tabi görevlendirilecek. Dünyanın neresine gidersek gidelim, herhangi bir zirve toplantısına gittiÄŸimizde o ülkelerde de aynı tedbirler alıyor.  O tedbirler, görevlilerin en tabi görevidir. Milyonda bir ihtimal de olsa o tedbiri almak zorundasınız. Tabi ki bunlar yapılacak. Türkiye'de yapılan da sadece budur.''     ''DEMOKRASÄ° VE BARIÅžTAN VAZGEÇİLMEYECEK''    Gerek NATO, gerek Ä°slam Konferansı Örgütü, gerekse gazete patronlarının toplantısının Türkiye'de çok ciddi hareketli bir dönemin geçmesinin en güzel örnekleri olacağına olan inancını dile getiren ErdoÄŸan, ''Ä°nÅŸallah, Aralık 2004'te AB ile müzakerelerin baÅŸlanmasının bir tarihi olacaktır. AB ülkelerinin Türkiye'ye yönelik olarak hükümetimiz yetkilileriyle ortaya koymuÅŸ oldukları samimi ve istekli gayretleri hakkaniyetle deÄŸerlendirdiklerini görüyorum. Türkiye geleceÄŸin en güçlü, en müreffeh, en ileri ülkelerinden biri olma yolunda çıktığı yolu baÅŸarıyla tamamlayacak'' diye konuÅŸtu.     ErdoÄŸan, Türkiye'nin, tüm bu adımları atarken demokrasi ve barış deÄŸerlerinden de asla vazgeçmeyeceÄŸini bildirdi.       MECLÄ°S'Ä°N GÃœNDEMÄ°    ErdoÄŸan, TBMM'nin yoÄŸun bir yasama yılı geçirdiÄŸini ve geçirmeye devam ettiÄŸini belirterek, önümüzdeki günlerde basın, yerel yönetimlerle ilgili tasarılar, TCK, özürlüler, aile kurumu ve kadının statüsü ile ilgili düzenlemelerin görüşüleceÄŸini söyledi.  Bütün bu yasa çalışmalarının Türkiye'nin geleceÄŸine yön vereceÄŸini, ülkenin ilerlemesi ve bazı sorunların çözümü için ihtiyaç duyulan çalışmalar olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, ''Bu düzenlemelerin her bir maddesine gereken önem ve dikkati gösterdiÄŸinizi, Türkiye'yi çaÄŸdaÅŸ hukuki bir yapıya kavuÅŸturacak büyük deÄŸiÅŸim için gayret gösterdiÄŸinizi biliyorum. Hepinize teÅŸekkür ediyorum'' dedi.    TBMM'nin bugün dış politika konusunda bir genel görüşme yapacağını, hem ülke ve hem de dünyaya yönelik OrtadoÄŸu'daki mevcut geliÅŸmeleri deÄŸerlendirme fırsatı bulacağını ifade eden ErdoÄŸan, Meclis'in bu konuda ne düşündüğünü, nasıl bir kolektif akıl oluÅŸturduÄŸunu herkesin göreceÄŸini söyledi. ErdoÄŸan, TBMM'nin bugünkü gündeminin farklı bir anlam ve geleceÄŸe yönelik mecburiyeti yüklenmesi açısından önemli olduÄŸunu kaydetti. "KÄ°MSENÄ°N GÃœCÃœ HALKIN AYARINI BOZMAYA YETMEZ" ErdoÄŸan, ''Toplumu durdurmak isteyen yanlış gündemler artık yankı bulmuyor, halkın gündeminde yer almıyor. Kimsenin gücü halkın ayarını bozmaya yetmez'' dedi.  ErdoÄŸan ÅŸunları söyledi:    ''Alınan mesafe bütün alanlarda hissediliyor ve toplumu durdurmak isteyen yanlış gündemler artık yankı bulmuyor, halkın gündeminde yer almıyor. Yola çıkarken söylediÄŸimiz gibi Türkiye'yi girdiÄŸi büyüme yolunda tökezletme çabaları beyhude çabalar ve çırpınışlar olarak kalıyor. Toplumun aklı ve vicdanı, en doÄŸru, en sahici ayarlamayı kendiliÄŸinden yapıyor. Kimsenin gücü bu millet ayarını bozmaya yetmeyecektir. Ãœlke olarak geldiÄŸimiz noktadan sadece daha ileriye gitmenin hesabı içindeyiz. Demokrasi ve hukuk devletinin ÅŸemsiyesi altında bütün vatandaÅŸlarımızın yüreÄŸi ısınıncaya kadar, vatandaÅŸlarımızla el ele koÅŸmaya devam edeceÄŸiz.'' "EKONOMÄ° SAÄžLAM BASIYOR"  Son zamanlarda dünyada yaÅŸanan tüm olumsuzluklara raÄŸmen, petrol fiyatlarında tarihte görülmemiÅŸ olaÄŸanüstü artışlara raÄŸmen Türk ekonomisinin bunu adeta ÅŸoku yok etmek, ÅŸoku emmek suretiyle piyasalara fazla hissettirmeden aÅŸma yolunda olmasının, ekonominin nerelere oturduÄŸunu ve yere ne derece saÄŸlam bastığını açıkça gösterdiÄŸini anlatan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:    ''Demokrasi baÅŸta olmak üzere ekonominin, siyasetin, kamu düzeninin artık sarsılan dengeleri yerli yerine oturmaktadır. Alınan mesafe, bütün alanlarda kendini çok açık, net göstermektedir. Toplumu durdurmak isteyen yanlış gündemler artık milletimiz arasında gördüğünüz gibi iltifat bulmuyor, halkın gündeminde yer almıyor.    Yola çıkarken söylediÄŸimiz gibi; Türkiye'yi girdiÄŸi büyüme yolunda tökezletme çabaları, beyhude çabalar ve çırpınışlar olarak toplumun gerek hafızasında gerekse tepkilerinde karşılık buluyor.    DAHA Ä°LERÄ°YE GÄ°TME HESAPLARI  Toplumun aklı ve vicdanı en doÄŸru, en sahici ayarlamayı kendiliÄŸinden yapıyor. Kimsenin gücü, artık bu millet ayarını bozmaya yetmeyecektir. Bu böyle bilinmelidir.    Ülke olarak geldiÄŸimiz noktadan sadece daha ileriye gitmenin hesabını yapıyoruz. Daha ileri nasıl gideriz, muassır medeniyetler seviyesinin üzerine nasıl çıkarız, hep bunun hesabı, hep bunun gayreti içindeyiz.    Demokrasi ve hukuk devletinin ÅŸemsiyesi altında bütün vatandaÅŸlarımızın yüreÄŸi ısınıncaya kadar, vatandaÅŸlarımızla el ele koÅŸmaya devam edeceÄŸiz. Her vatandaşımızın hukukunu korumak için canla baÅŸla çalışıyoruz.''     EKONOMÄ°     ErdoÄŸan, ekonomi politikalarının sosyal ayağını saÄŸlam tutmaya özen gösterdiklerini ifade ederek, toplumun hükümetten en önemli taleplerinden birisinin de bu olduÄŸunu söyledi.  Bu yüzden saÄŸlık sektöründen tarım sektörüne, esnaf ve sanatkarın durumundan sanayiciye kadar bütün alanlarda kalıcı tedbirler ve iyileÅŸtirmeler yaptıklarını anlatan BaÅŸbakan ErdoÄŸan, eÅŸgüdüme, koordinasyona, dil ve hedef birliÄŸine, ürettikleri politikaların birbirini tamamlar nitelikte olmasına büyük özen gösterdiklerini belirtti.   EKONOMÄ° KOORDÄ°NASYON KURULU  Ekonomi yönetiminde etkinlik ve odaklaÅŸmanın saÄŸlanması için Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nun Devlet Bakanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Abdullatif Åžener'in baÅŸkanlığında geçen hafta ilk toplantısını yaptığını hatırlatan ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:    ''Bu kurulumuz, artık ekonomik alanlarla doÄŸrudan ilgili bakanlarımız baÅŸta olmak üzere, gerektiÄŸinde sivil camiayı da davet ederek, kendi bürokratlarını da davet ederek ekonomi bürokrasisiyle bir iÅŸbirliÄŸi içinde çalışacak ve haftalık deÄŸerlendirmelerle ekonomiyi daha yakın takibe almak suretiyle gerek 1 haftalık durum nedir, 1 hafta sonra neler olabilir, bizim Hükümet programımız ne durumdadır.. Bu ÅŸekildeki takipte benim de zaman zaman katılacağım toplantılar olarak devam edecek.    ORTA VE UZUN VADELÄ° PERSPEKTÄ°FLER  Alınan kararların takibi ve sonuçlarının deÄŸerlendirilmesi ise Bakanlar Kurulumuzca gerçekleÅŸtirilecektir. Bu kurulun dikkatle çalışacağına, orta ve uzun vadeli perspektiflerle hükümetimizin ürettiÄŸi politikalara önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum.  Biz, kısa vadeli, günü kurtaran deÄŸil uzun vadeli projeksiyonlar içinde siyaset üretmeliyiz. ÃœrettiÄŸimiz siyaset topluma fayda olarak dönmeli ve toplum bizimle ne kazandığını kolayca hesap edebilmelidir.    Hukuk devleti ya da demokrasi sadece politik nutuklarda deÄŸil, eczane kapısından, hastane kapısından, okul kapısından, belediye kapısından, karakoldan içeri girerken de görülebilir, dokunulabilir olmalıdır.''     İLAÇ VE HABERLEÅžMEDE Ä°NDÄ°RÄ°M     Sosyal hukuk devletinin, vatandaÅŸlarının hukukunu önceleyen; mevzuatı, bürokrasiyi deÄŸil, hızlı ve zamanında hizmeti esas alan, herkese rekabet hakkı tanıyan devlet olduÄŸunu kaydeden ErdoÄŸan, bu adımları attıklarını ifade etti.    ErdoÄŸan, günlük hayatın en önemli iki kalemi ilaç ve haberleÅŸmede büyük indirimler saÄŸladıklarını bildirerek, şöyle devam etti:    ''SaÄŸlık Bakanlığımız bugüne kadar keyfi veya subjektif olarak belirlenen bir kronik yaraya parmak bastı. Ä°laç fiyatları subjektif kriterlere göre deÄŸil, objektif kriterlere göre yeniden düzenlendi. SaÄŸlık Bakanlığımız bünyesinde Ä°laç Fiyat Edindirme Komisyonu oluÅŸturuldu ve ilk hamlede ilaç fiyatlarında yüzde 20'ye yakın indirim saÄŸlandı.    Yapılan düzenlemeyle farklı ilaçlarda yüzde 80'den yüzde 8'e kadar indirim saÄŸlanıyor. 1984 yılından bu yana dövizin hep artacağı varsayılarak başıboÅŸ bırakılan ilaç sektöründe ÅŸeffaf bir kararnameyle yeni bir kriter getirildi. 14 Nisan 2004 tarihli Ä°laç Fiyat Kararnamesi ile döviz fiyatlarındaki düşüş ihtimali de ilaç fiyatlarına düşüş olarak yansıyabilecektir.    İLAÇTA AVRUPA Ä°LE KIYASLAMA Yani ilaçta AB üyesi ülkelerin 5 tanesi seçip alınarak bunların içerisinde en düşük ilaç fiyatı herhangi bir ilaçta hangisinde ise o bizde azami ilaç fiyatını teÅŸkil edecek. Mesela; astım tedavisinde kullanılan Salbutam'ın ilacı fiyatı yüzde 50 azalarak 20 milyon 565 bin liradan 13 milyon 270 bin liraya, Parkinson ilacı Permax yüzde 80 ucuzlayarak 14 milyon 570 bin liradan 2 milyon 900 bin liraya,Antibiyotik olarak kullanılan Kefsid yüzde 68.4 ucuzlayarak 4 milyon 350 bin liraya, Kolesterol düşürücü olarak kullanılan Zocor adlı ilaç yüzde 76.3 ucuzlayarak 46 milyon 98 bin liradan 10milyon 420 bin liraya inecektir. Yaptığımız tahminlere göre sadece bu düzenleme ülkemize 500 milyon dolarlık bir tasarruf imkanı sunacaktır.''    ErdoÄŸan, döviz kurundaki yüzde 10-15'lik artışın her zaman olduÄŸu gibi bugün de ilaçta belli bir fiyat artışı getirmesinin doÄŸal olduÄŸunu belirterek, ''bazı yazılı görsel medya (efendim iÅŸte dövizdeki artışlar buraya yansıyacak, fiyatlar şöyle olacak böyle olacak) gibi yine hedef saptırmanın arayışına giriyorlar. Hayırlı bir adım var ya... Nasıl kafalar karıştırılacak onun yolları aranmaya çalışılıyor. Kimse kimseyi aldatmaya girmesin'' diye konuÅŸtu.Â
button