Güncelleme Tarihi:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bizim tarihimizde kimsenin mukaddeslerine dokunmak, kimseye kendi inandığını dayatmak yoktur. Peki bize ne oluyor ki topraklarımız üzerinde yaşamakta olan insanları vahşice, rahatlıkla öldürebiliyoruz” dedi.
Meridyen Destek Derneğince, Hz. Muhammed'i bilimsel veriler ışığında tüm dünyaya anlatmak amacıyla hayata geçirilen “www.sonpeygamber.info.web” portalının açılış galası, İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçekleştirildi. Galaya katılan Başbakan Erdoğan, Müslümanlığın doğuşunu anlatan “Çağrı” adlı filmin müziği eşliğinde, salonda bulunanların ayakta alkışlamalarıyla kürsüye geldi.
Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Kutlu Doğum Haftası vesilesiyle çok hayırlı bir faaliyetin başlangıcı için bir araya gelindiğini dile getirdi. Bilgi toplumunun yeni araçlarından internetin, bilginin yeryüzündeki dolaşımını kolaylaştırırken negatif unsurları da beraberinde getirdiğine işaret eden Erdoğan, bu güçlü iletişim aracını bilginin doğru kullanımı için harekete geçirme zorunluluğu bulunduğunu vurguladı. Çünkü bu güçlü enstrüman karşısında milli ve manevi değerlerin aşınmasının sadece Türkiye'nin sorunu olmadığını ve pek çok alanda kendini gösterdiğini anlatan Erdoğan, “Geçtiğimiz günlerde çok satan bir gazetenin Ankara'da başlattığı 'Temiz İnternet' kampanyasında bu sorunun altını çizdik. Toplumsal sorumluluk duyan herkes, gelecek nesillerin ruh ve beden sağlığını düşünmeye mecburdur” dedi.
İnternetin manevi değerler için bir yıkıma değil, bir uyanışa vesile olmasını sağlamak gerektiğini ifade eden Erdoğan, aksi halde bugün uç veren sorunların yarın hiçbir devletin, toplumun baş edemeyeceği sorunlara yol açabileceğini kaydetti. Başbakan Erdoğan, bilgi kirlenmesiyle internetin ahlaki çözülmenin aracı haline getirilmesinin, istismarın, şiddetin yaygınlaşmasının gelecek nesillerin beden ve ruh sağlıklarından sorumlu hiç kimsenin kabul edebileceği bir husus olmadığını da vurgulayarak, “Geçtiğimiz yıl dünyanın bütün ülkelerinde küresel bir soruna dönüşen karikatür krizi de göstermiştir ki dünyanın barışa ve adalete, diyalog ve iletişime en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde internet, uluslararası provokasyonların aracı olarak da kullanılabiliyor” şeklinde konuştu.
Böylelikle, aile kurumu başta olmak üzere toplumu ayakta tutabilecek milli ve manevi değerlerin yıkıcı saldırılara maruz kalabildiğini dile getiren Erdoğan, birçok suçun bu yolla işlendiğinin de polis kayıtlarıyla ortaya çıktığını söyledi.
Erdoğan, bu durumda bütün anne-babaların, bütün kurumların, toplumun bekasını tehdit eden bu araca yeni bir dikkatle bakması gerektiğini ifade etti. “İlahi vahyin taşıyıcısı, doğruluk ve ahlak timsali, rahmet elçisi Hz. Muhammed'in doğumunun kutlandığı anlamlı bir haftada bulunulduğunu” da hatırlatan Erdoğan, “O, farklılıklarımızın, kin ve nefret, düşmanlık ve çatışma kaynağı olmaması gerektiğini söyleyen, tarihi tecrübesinde bunun en parlak örneğini ortaya koyan güçlü bir mesajın sembolüdür” diye konuştu.
“Hz. Muhammed'in ahlakının Kur'an olduğunu” anlatan Erdoğan, “O'nun kişiliğinde İslam'ı, Kur'an'ı açık ve somut olarak her yönüyle görmenin mümkün olduğunu” ve “sevgiyi tanımak isteyenlerin Hz. Muhammed'e bakmaları gerektiğini” dile getirdi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: “Tarih boyunca bu mesajın ulaştığı her yerde insanların malları, canları, dinleri, dilleri emniyette olmuştur. Bizim tarihimiz, medeniyet ve devlet tecrübemiz eşsiz bir ilham kaynağıdır. Bizim tarihimizde kimsenin mukaddeslerine dokunmak, kimseye kendi inandığını dayatmak yoktur. Bu anlayışın hakim olduğu coğrafyalarda bütün inançlar yüzyıllarca barış ve emniyet içinde yaşayabilmiştir. Peki bizi ne oluyor ki topraklarımız üzerinde yaşamakta olan insanları vahşice, rahatlıkla öldürebiliyoruz. Buna hakkımız yok.”
VAHŞETİ ŞİDDETLE KINIYORUM
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Malatya'da yayınevindeki cinayete ilişkin, “Ülkemizin huzuruna, kardeşlik iklimimize kastedilmiştir. Türk Milleti adına bu vahşeti ben nefretle karşılıyorum, şiddetle kınıyorum” dedi. Erdoğan, İslam dininin “barış ve hoşgörü dini” olduğunu belirterek, “Mutlak yaratıcının yarattığı insanı nasıl öldürebiliyorsunuz? Buna Türkiye Cumhuriyeti yönetimi olarak, sıradan bir insan olarak da 'evet' dememiz mümkün değildir. Kınıyor, lanetliyoruz” diye konuştu. Sıfatı, görevi ne olursa olsun, hiç kimsenin böyle bir görevi olmadığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, “Böyle bir hakkımız yoktur. Bir tarafta Yunus'u konuşacağız, bir tarafta sevgililer sevgilisini konuşacağız, ondan sonra hunharca bunları yapacağız. Kabul etmek mümkün değildir” dedi. Erdoğan, barış dininin önderinin izini süren milyonlarca Müslümandan hiçbirinin şiddet, nefret ve kin duygularıyla hareket edemeyeceğini ifade ederek, şunları söyledi:
“'Din adına şiddet uygulamanın hiçbir dini, insani, hukuki izahı olamaz. İnancına güvenen, inanç hürriyetinden korkar mı? Düşüncesine güvenen düşünce hürriyetinden korkar mı? O zaman bu telaş, bu nefret niye? Her türlü bağnazlık, tahammülsüzlük, demokrasinin düşmanı, insani değerlerin karşıtıdır. Bu, cehaletin bedelidir. Başka bir şey değildir. İşte dün Malatya'da meydana gelen cinayeti aynı şekilde böyle tanımlıyorum. Ne yazık ki son zamanlarda bizim kültürümüze, inancımıza ve medeniyetimize yabancı bir kin ve nefret edebiyatının yayılmak istendiğini görüyoruz. Öfke ve şiddet içeren bu söylemin ne kadar tehlikeli olabileceğini son menfur hadiselerde hep beraber gördük.”
“KİMSE POMPALAMASIN”
Başbakan Erdoğan, Bu konuda daha önce uyarılarda bulunduklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ama ben 'Vatan elden gidiyor, din elden gidiyor' gibi böyle kışkırtıcı söylemlerin genç dimağları nasıl zehirlediğini de iyi biliyorum. Ama bunların peşinde olmadım, olamam. Çünkü vatan yerinde, din de yerinde. Biz adam oldukça... Tahammülsüzlük ve bağnazlığı kimse pompalamasın. Çünkü bu toprakların mayasına uygun olmayan bu söylem tutmaz. Sadece bu ülkeye, millete zarar verir. Eğer illa da düşman icat etmek istiyorsanız işte ben size gösteriyorum. Türkiye'ye birilerinin ektiği kin ve nefret tohumlarından daha büyük zarar verecek bir düşmanı ben tanımadım ve bilmiyorum. Diyorum ki gelin hep birlikte sesimizi yükseltelim. Düşmanlığa düşman olalım, husumete husumet edelim.”
Erdoğan, yüzyıllardır bu topraklarda farklı din ve mezhepten insanların barış içinde bir arada yaşadığını belirterek, bunu bozmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini söyledi. Başbakan Erdoğan, “Ülkemizin huzuruna, kardeşlik iklimimize kastedilmiştir. Türk Milleti adına bu vahşeti ben nefretle karşılıyorum, şiddetle kınıyorum” dedi. Bugün izlediği bir televizyon kanalında konuşan bir kişinin, Malatya'daki cinayetle ilgili olarak söylediklerine de değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Baktım ki o da bu işin üzerine körükle gidiyor. Onu da uyarıyorum. Buna da senin hakkın yok. Zira benim de vatandaşlarım farklı ülkelerde bu tür vahşetlerle karşı karşıya kaldılar. Biz kalkıp da olan bir olayı, o ülkenin tümüne mal etme yarışına girersek, bu aklıselim ile bağdaşmaz. İşte bu, kin ve nefreti tahrik eder. Buna hakkınız yok, hakkımız da yok. Kimse bu vahşeti fırsat bilerek, Türkiye'ye Türk milletinin sahip olduğu yüksek değerlere haksızlık yapmaya kalkışmasın. Bunu yapanlar o vahşetin sorumlularıyla ayı amaca hizmet edeceklerini iyi bilmelidir.”