OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 31, 2004 00:00
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Adanın şu an yüzde 36'sı KKTC'nin yaşam alanıdır. Belli bir oranda toprağı verebiliriz. Biz garantör ülke olarak tavsiye ederiz, KKTC bu yaklaşımı gösterir. Buranın çözüme kavuşturulması çok çok daha önemlidir" dedi  Başbakan Erdoğan, Harvard Üniversitesi'nde ''Ortadoğu'da Demokrasi, Avrupa'da Çoğulculuk ve Türkiye Perspektifi'' konulu konferans verdi. Erdoğan, konferansın ardından katılımcıların kendisine yönelttiği soruları yanıtladı. Erdoğan, bir Türk katılımcının ''Kıbrıs konusunun çözümünde adadan karşı tarafa toprak verilecek mi?'' sorusuna şu yanıtı verdi: "Kıbrıs konusunda arkadaşımızın sorusu, oradan 1 metre toprak verecek misiniz? Adanın şu an yüzde 36'sı KKTC'nin yaşam alanıdır. Belli bir oranda bu tür toprağı verebiliriz. Biz garantör ülke olarak tavsiye ederiz, KKTC bu yaklaşımı gösterir. Buranın çözüme kavuşturulması çok çok daha önemlidir.''  Erdoğan, Avrupa Birliği ile ilgili bir soruyu yanıtlarken de, medeniyetler çatışması kavramına değinerek, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi mutlaka içine alması gerektiğini belirtti. Erdoğan, Türkiye'deki insan haklarına yönelik bir soruyu yanıtlarken de, Kopenhag kriterlerine yönelik uyum yasalarını büyük ölçüde çıkardıklarını dile getirerek, bu konudaki kararlı tavrın sürdüğünü belirtti. IRAK SORUNUIrak'ın kuzeyinde Kürt grupların etnik kökene dayalı federasyon talebiyle ilgili gelişmelerin sorulması üzerine, bölgede Kürt gruplar içinde Şii ile Sünnilerin yer aldığını kaydeden Erdoğan, etnik kökene dayalı parçalanmış bir yapının ''Irak'ı bitireceğini'' dile getirdi. Bu tür bir girişimden güçlü bir Irak'ın çıkamayacağını anlatan Erdoğan, ''İleride Kürt halkı da kendi içinde de paramparça olur, o zaman da mezhebi kökene dayalı otonom istenecektir. Hesaplarını iyi yapmalılar'' diye konuştu. ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARIErmeni soykırımı iddialarına ilişkin bir sonu üzerine Erdoğan, bu tür konuların geçmişte bırakılması gerektiğini ve bunun tarihçilerin konusu olduğunu söyledi. Türk tarihçilerin de Ermenilerin soykırım yaptıklarına ilişkin iddiaları dile getirdiklerini, bu tür iddiaların artık bırakılması gerektiğini belirten Erdoğan, ''Benim ülkemde Ermeni patriği var ve benimle istediği zaman görüşüyor. Yaşamlarında herhangi bir baskı var mı, çoğu zaman aslı astarı olmayan haberlerle yetiniliyor. Özgürlükten yanayım. Kendi inancımdan fazla onların inancının korunmasından yanayım'' dedi. TÜRK HALKI, CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU
ATATÃœRK'LE BÄ°RLÄ°KTE TARÄ°HSEL BÄ°R DÖNÜŞÜM SÃœRECÄ°NE GÄ°RMÄ°ÅžTÄ°RBaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, ''Türk halkı, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'le birlikte tarihsel bir dönüşüm sürecine girmiÅŸtir. Türkiye, en ileri demokratik standartları yakalama çabasında büyük mesafeleri baÅŸarıyla katetmiÅŸtir'' dedi. ErdoÄŸan, şöyle devam etti: " Bu sürecin özünde tabiatıyla Türk halkının çaÄŸdaÅŸlık yönündeki kararlı yönelimi bulunmaktadır. Bu yönelim Türkiye'nin Ä°kinci Dünya Savaşı sonrasında ABD'nin başını çektiÄŸi (Hür Dünya) içerisinde yer alma tercihini yapmasını kolaylaÅŸtırmıştır. Bu tercih bir kez yapıldıktan sonra, NATO üyeliÄŸimiz ve bilahare Avrupa BirliÄŸi'ne üyelik sürecimiz, çaÄŸdaÅŸ medeniyet ve yönetim çizgisini yerleÅŸtirmemizde teÅŸvik ve güven unsuru olmuÅŸtur. Batı Avrupa'nın yüzyıllara ve nice savaÅŸlara yayılan demokratikleÅŸme tarihini yaÅŸamayan Türkiye, demokrasisini NATO ve AB ortaklığı sayesinde nispeten daha yumuÅŸak bir geçiÅŸ süreciyle geliÅŸtirme imkanını bulmuÅŸtur.''     TÃœRKÄ°YE'NÄ°N ORTADOÄžU BARIÅžINA KATKILARIBugün gelinen noktada, Türkiye'nin, en ileri demokratik standartları yakalama çabasında büyük mesafeleri baÅŸarıyla katettiÄŸini belirten ErdoÄŸan, ''Hükümetim de Türk halkının bu yönelimini arzudan fiile geçirmek için dev adımlar atmış, gerçekleÅŸtirdiÄŸi köklü ve tarihi refomlarla Türk demokrasisini en ileri noktalara ulaÅŸtırmıştır.Kendine has bir demokrasi deÄŸil, evrensel bir demokrasi anlayışını ülkede yerleÅŸtirmiÅŸ bulunmaktayız'' dedi. ErdoÄŸan şöyle dedi: ''Türkiye, OrtadoÄŸu'da demokratikleÅŸmenin teÅŸvik edilmesi konusunda kendi payına düşeni yapmaya ve bu tarihi dönüşümü kolaylaÅŸtırmaya hazırdır. Türkiye bu sürece deÄŸerli katkılarda bulunabilecektir. HerÅŸeyden önce, Türk demokrasisi, Avrupa ile OrtadoÄŸu'nun kesiÅŸtiÄŸi noktada rüştünü ispat etmiÅŸ ileri bir demokrasi örneÄŸidir. GeliÅŸmesinde Avrupa ve Avrupa-Atlantik süreçlerinden olumluÅŸekilde güç almıştır. Halen çevresinde bir iÅŸbirliÄŸi kuÅŸağı oluÅŸturmak yönünde tarihi adımlar atmaktadır. Bu adımlar bölgemizde iÅŸbirliÄŸine ve karşılıklı bağımlılığa ve güvene dayanan yeni bir olumlu iliÅŸki kültürünün doÄŸuÅŸuna vesile olmaktadır. Türkiye, ABD'yle ittifak, derin dostluk baÄŸları ve stratejik bakış uyumuna dayalı deÄŸerli bir ortaklığa sahiptir.''     "TÃœRKÄ°YE'NÄ°N AB'YE GÄ°RMESÄ° AVRUPA'NIN YARARINADIR"BaÅŸbakan ErdoÄŸan, Türkiye'nin, AB'yle sadece iÅŸbirliÄŸi deÄŸil, bütünleÅŸme yolunda olduÄŸunu kaydederek, ''Avrupa BirliÄŸi'nin Türkiye ile tam üyelik için katılım müzakerelerini açma kararını alması, demokratikleÅŸmenin zaferi, medeniyetler arası uyum projesinin baÅŸlangıç noktası olacaktır'' dedi. Avrupa BirliÄŸi'ne katılmanın, Türkiye'ye birçok ÅŸeyler kazandıracağını vurgulayan ErdoÄŸan, ancak AB'nin Türkiye'yi içine katmasıyla Avrupa'nın da pekçok ÅŸey kazanacağını belirtti. ErdoÄŸan şöyle dedi: ''Biz medeniyetler uyuÅŸması ve uzlaÅŸmasını istiyoruz. AB onun adresi olmalıdır. Bu da Türkiye'nin AB'ye katılımının saÄŸlanmasıyla gerçekleÅŸecektir. Çünkü AB, bir kömür-çelik birliÄŸi deÄŸil, AB bir ekonomik birlik de deÄŸil. AB bir hıristiyan kulübü de deÄŸil. Görüştüğümüz bütün yetkililer, hep bunu söylüyor. AB bir siyasi deÄŸerler bütünüyse, o zaman bu bütün içinde, halkının yüzde 98'i müslüman olan ve yüzünü batıya dönmüş olan Türkiye'nin de yer alması ÅŸarttır.''   Türkiye'nin AB üyeliÄŸi yolunda ilerledikçe, temsil ettiÄŸi çaÄŸdaÅŸ demokratik deÄŸerlerin de OrtadoÄŸu'da artan bir cazibe yaratacağını ifade eden ErdoÄŸan, bu cazibenin Avrupa-Atlantik camiasının, çevresiyle barışık ve çevresiyle yapıcı bir etkileÅŸim halinde, olumlu deÄŸiÅŸimlere katalizör olmasını saÄŸlayacağını belirtti. ErdoÄŸan, Türkiye'nin ördüğü iÅŸbirliÄŸi aÄŸlarının, bölge halkları, ABD ve AB'nin stratejik menfaatlerinin örtüşmesinin saÄŸlanmasına hizmet ettiÄŸini de kaydederek, ''Türkiye'nin AB'yle müzakerelere baÅŸlaması demokratik deÄŸerlerin ve medeniyetler arasındaki uyum projesinin zaferi olacaktır'' dedi. "ORTADOÄžU'DA DEMOKRATÄ°KLEÅžME ULAÅžILMASI GEREKEN BÄ°R SONUÇTUR"   ErdoÄŸan, OrtadoÄŸu konusunun güncel ve tartışmalı olduÄŸunu, çok farklı yaklaşım ve görüşlerin ortaya konulduÄŸunu kaydederek, ÅŸunları söyledi: ''OrtadoÄŸu'yu yakından tanıyan birçok uzmanın üzerinde birleÅŸtikleri bir nokta, bu bölge ülkelerinin demokratikleÅŸemeyeceÄŸi ÅŸeklindedir. Bu görüşü taşıyanlar, demokrasinin Batı kültürünün bir ürünü olduÄŸunu ve farklı bir kültürel, dinsel, sosyolojik ve tarihsel deneyime sahip olan OrtadoÄŸu'ya uygulanamayacağını dile getirmektedirler. Aynı ÅŸekilde, Ä°slam kültürüyle demokrasinin uyuÅŸamayacağı da ileri sürülebilmektedir. Esas itibarıyla, OrtadoÄŸu'ya bakıştaki geleneksel görüş de bu minvalde, OrtadoÄŸu'da demokrasinin mümkün, hatta arzulanır olmadığını savunmaktadır. OrtadoÄŸu Ä°stisnacılığı (Middle East exceptionalism) olarak da adlandırılan bu görüşün ayrıntılı bir eleÅŸtirisine girmeyi gereksiz buluyorum. Her ÅŸeyden önce, kesinlik iddiasını taşıyan her türlü yargıdan kaçınılması gerektiÄŸini düşünüyorum.''     İSLAM KÃœLTÃœRÃœ, DEMOKRASÄ° BAÄžDAÅžMASI''Türkiye örneÄŸinin, esas itibariyle bu tip bir paradigmanın geçersizliÄŸine iÅŸaret ettiÄŸini'' ifade eden ErdoÄŸan, ''Hele Ä°slam kültürünün demokrasiyle baÄŸdaÅŸmadığı görüşüne katiyetle itibar etmiyorum. Dinsel inancı birey düzeyinde yaÅŸayan, siyaseti ise dinin dışında algılayan bir politikacı olarak, bu görüşün ciddi bir yanılgı olduÄŸuna inanıyorum'' dedi. ORTADOÄžU'DA DEMOKRASÄ°OrtadoÄŸu'da da demokrasinin adım adım inÅŸa edileceÄŸini, ancak samimi, kararlı ve tedrici süreçlerin, ileri doÄŸru katedilen her aÅŸama itibariyle OrtadoÄŸu halklarının çıkarına olacağını, bundan ABD ve Avrupa dahil herkesin kazançlı çıkabileceÄŸini belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti: ''Arap-Ä°srail uyuÅŸmazlığının çözüm yoluna sokulmasının bölgede güven sorununun aşılması bakımından önemli bir unsur olduÄŸu açıktır. Yüzyıllardır Musevi vatandaÅŸlarıyla dostluk içerisinde yaÅŸayan ve halen de gerek Ä°srail gerek Filistinlilerle yakın bir dostluk sürdüren bir ülkenin BaÅŸbakanı olarak ÅŸu hususu açıklıkla beyan etmek istiyorum; Ä°srail devletinin yaÅŸama hakkını kimsenin tehdit etmesine Türkiye razı olmayacaktır. Aynı ÅŸekilde, Filistin devleti de tanınmış ve güvenli sınırlar içerisinde Ä°srail devletiyle yan yana yaÅŸamalı ve Filistin halkının güvenlik ve refahı da garanti altına alınmalıdır. Arap-Ä°srail sorununun çözümsüzlüğü kabul edilmemelidir. Terör ve ÅŸiddet sona ermeli, çözüm saÄŸlanmalıdır. ABD bu çerçevede etki yapabilecek yegane güçtür.'' IRAK'IN TOPRAK BÃœTÃœNLÜĞÜIrak'ta ülkenin toprak bütünlüğü ve ulusal birliÄŸi korunmuÅŸ bir zeminde, toplumsal uzlaşıya dayanan bir demokrasinin inÅŸası gerektiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, ''Türkiye, ABD'nin Irak'ta baÅŸarılı olmasını samimiyetle arzu etmekte ve çok yönlü destek olmaktadır. KomÅŸumuz Irak'a iliÅŸkin olarak yürüttüğümüz politika, Irak'ın toprak bütünlüğü ve ulusal birliÄŸine sıkı sıkıya baÄŸlıdır'' dedi. Irak'ın kendisiyle ve çevresiyle barışık bir demokrasiye kavuÅŸması hedefine ancak bu ÅŸekilde ulaşılacağına inandığını kaydeden ErdoÄŸan, Türkiye'nin, önümüzdeki dönemde de tüm kesimleriyle Irak halkını kucaklayacağını ve ilkeli tutumunu sürdüreceÄŸini bildirdi. Â
button