Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, Kenya Cumhurbaşkanı Uhuru Kenyatta ile ortak basın toplantısında, mülteci ve göç krizinin herkesi derinden etkilediğini belirtti. İnsanları göç etmeye zorlayan sebepleri yok etmeden, yani bataklığı kurutmadan bu soruna kalıcı çözüm bulunamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Örneğin Suriye ile alakalı olarak dünyanın en gelişmiş ülkelerinin liderleriyle şunu konuştum: 'Gelin Suriye'nin kuzeyinde terörden arındırılmış güvenli bir bölge ilan edelim. Bu bölgeyi aynı zamanda uçuşa yasak bölge ilan edelim. Çünkü bu insanların korkudan sıyrılması lazım ve bu insanları artık çadırlardan kurtaralım, şu kamplardan kurtaralım. Ege Denizi'nde, Akdeniz'de boğulmaktan kurtaralım.' Hepsi şunu söyledi: 'Güzel ama bunu nasıl koruyacağız.' Kıbrıs'ı ikiye böldünüz, yeşil hat ilan ettiniz. Meksika-ABD arasında aynı şekilde bu tür hatlar ilan ettiniz. Orada nasıl yapılıyorsa burada da yaparız. Dert başka. Onun için özellikle bu dünyada adalet, bilelim ki sadece 5-10 ülkeye değil, tüm insanlığa lazım. Türkiye'nin Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Somali'de ve diğer kriz bölgelerinde yapmaya çalıştığı budur. Türkiye bu anlamda Doğu Afrika'nın istikrarı için Kenya ile birlikte çalışmaya, tecrübelerini paylaşmaya hazırdır."
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 144 milyon dolar olduğunu belirten Erdoğan, "çok küçük" olarak nitelendirdiği bu rakamın 1 milyar dolara çıkarılması gerektiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla ilgili Kenya Cumhurbaşkanı Kenyatta'ya teklifte bulunduğunu belirterek, "Bunu yapabilecek potansiyele sahip olduğumuzu biliyorum." diye konuştu.
Ülkeyi 135 iş adamıyla ziyaret ettiğini, onların bugün sektörel bazda görüşmeler yaptığını vurgulayan Erdoğan, "Biz önlerini açacağız, onlar da yürüyecekler." ifadesini kullandı.
Kenyalı mevkidaşının belirttiği gibi çifte vergilendirmenin önlenmesi ve tercihli ticaret anlaşmalarının önemli olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
"Sayın Başkan da 'Bugünden tezi yok' dediler, 'Çalışmayı başlatalım.' Ağustos ayında misafirim olacaklar ve o zaman da imzaları atmış olacağız. Bizde güzel bir söz var, 'Hayırlı işlerde acele ediniz'. İş adamlarımızın atacağı adımları merakla bekliyorum. Yakından ilgili bakan arkadaşlarım dahil hep birlikte takip edeceğiz. Kenya'nın alt ve üstyapısıyla ilgili çok ciddi yatırımlara girebileceklerine inanıyorum."
Aralarında enerji, eğitim, sağlığın da bulunduğu birçok alanda birlikte adım atılabileceğini belirten Erdoğan, iki ülke arasındaki turizm ilişkilerinin de geliştirilebileceğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada en çok destinasyon noktasına ulaşan havayolu firması olan THY'nin Kenya'da da bazı adımları atmasının mümkün olabileceğini vurgulayarak, "Bu, Türkiye-Kenya halkının birbiriyle kaynaşmasına da fırsat verecektir. Hedefimiz kazan-kazan esasına dayalı olarak karşılıklı saygıya dayalı olarak birlikte yol yürümektir." diye konuştu.
"ALMANYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ CİDDİ MANADA ETKİLEYECEK BİR KARAR"
Alman Parlamentosu'nun kararıyla ilgili soruyu yanıtlayan Erdoğan şöyle konuştu:
"Başbakan Yıldırım ile az önce konuştum, ortak kanaatimizilk adım olarak büyükelçiyi istişareler için Türkiye'yeçağırmak. Döndükten sonra bunların değerlendirmesini yapacağızve nasıl adım atarız bunları konuşacağız. Ardından asıl atmamızgereken adımları atacağız. Alman Parlamentosu'nun bu kararı Almanya-Türkiye ilişkilerini ciddi manada etkileyecek olan bir karardır."
"SÜRECİ KENDİ İSTİHBARAT AĞIMIZLA TAKİP EDİYORUZ"
Suriye'nin kuzeyindeki Münbiç kentini DAEŞ'in elinden almak üzere yürütülen operasyonların hatırlatılması üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Suriye Demokratik Güçleri olarak ifade edilen bu güçlerin içerisinde yaklaşık 450 kadar YPG var, bunun dışında 2 bin 500 civarında Araplardan var. Toplamda yaklaşık 3 bin kişi bu operasyonun içinde yer alıyor. Söylenen de şudur; 'YPG, Münbiç'te daha çok lojistik bir güç teşkil edecek, asıl gücü Araplar oluşturacak.' Söylenen bize bu olmuştur. Biz, bu süreç içerisinde de ne yapıldığını, ne edildiğini zaten kendi istihbarat ağımızla ve komuta kademeleriyle takip ediyoruz, göreceğiz."