Güncelleme Tarihi:
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
İstanbul’a yürekten bağlı olduğumu sizler iyi biliyorsunuz. İstanbul ile aramızdaki bu büyük sevdayı dile getirmeye kelimeler yetmez. Bu sevdaya şahitlik eden ve bugün burada bu heyecanı birlikte yaşadığımız için sonsuz teşekkürler ediyorum.
İstanbul Türkiye’nin özeti. İstanbul’dan ülkemin her şehrine her insanına muhabbetlerimi sunuyorum. Biliyorum ki şu an Sivas, Kastamonu, Trabzon, Rize, Artvin, Elazığ, Sinop, Kayseri, Konya, Diyarbakır, Mardin, Erzurum, Adana, Antalya, İzmir, Sakarya burada. Doğu da Batı da burada.
Eyüp Sultan’ın yaktığı ebedi kandil, Fatih’in tuttuğu meşale, Mustafa Kemal’in yürüttüğü kurtuluş mücadelesinin ruhu buraya yansıyor.
Bu can bu tende olduğu müddetçe bu sevdamız bitmeyecektir. Şimdi İstanbul için yeni bir koşuya hazırlanıyoruz. Asya’yla Avrupa’yı adaletle birbirine bağlamak için, huzur için, barış için, hayırda hizmette yarış için yeni bir koşunun start noktasındayız. 29 Mart seçiminin arifesinde gelecek için heyecan yüklüyüz.
O gün demokrasi halkımızın tercihleriyle çok daha güçlenmiş olacak, eminim ki İstanbul yine büyüklüğünü konuşturacak ve AKP ile yola devam diyecek.
Az önce birileri Çağlayan’daydı. Aman yarabbi ne palavralar. Nasrettin Hoca’ya bir palavracı gelmiş. Ondan sonra palavracı demiş ki ben 40 arşın atlarım, 60 arşın atlarım. Nasrettin hoca atla oğlum demiş. Bunun üzerine palavracı cevap vermiş Halep’teyken atlardım. Nasrettin Hoca’da demiş ki Halep ordaysa arşın burada.
Senin alevin Çağlayan’sa arşın burası Zeytinburnu. Eğer metrekare ölçüp biçmesini bilmiyorsan bunu da öğreniver. Bunu da sana kılavuzların söylesinler.
Kalkmış başkalarının yaptıklarını kendine mal ediyor, diyorum ki sayın Baykal sen ne yaptın? Senin bir dikili taşın var mı onu söyle. Sen enerji bakanlığı yaptın, bu ülkeyi kuyruğa mahkum ettin. Benim çiftçim mazot bulamadı, otomobillerimize benzin bulamadık. Sen maliye bakanlığı yaptın, bizi deliksiz kuruşa mahkum ettin ve rakamları da maalesef doğru söylemiyor. Ciddi manada saptırmalar var, doğru konuşmuyor, resmi rakamlar ortada her şey ortada, ama tabi bu ara maalesef iyice kimyası bozulmuş durumda. Öyle bir durumdaki şu anda devletin valilerine sataşıyor, yargıya sataşıyor, maliyeye sataşıyor, bütün bürokratlara hepsine sataşıyor ve devletin bürokratlarının hepsi AKP’li diyor.
Sıkılmadan şunu söylüyor yahu, “AKP’yle gelen APS’yle gider” ayıptır. Devletin resmi kademelerinde atamaların nasıl olduğu bellidir ama unuttun galiba.
Hiçbir zaman Baykal’ın idealinde bu ülkede iktidar olmak yok. Niye? Çünkü biliyor ki benim halkım ebedi muhalefet olarak ilan etti.
Şimdi yalvarıyor, anneciğim ne olur bana bir iktidar. Bu millet sana vermeyecek.
220 milyar dolar diyor. Bu borç değil. Bu işi öğren, ekonomiyi öğren. Borç yiğidin kamçısıdır. Şu anda Türkiye’nin kamu borç stoku 142 milyar dolardır. Özel sektörün borcunu neden devlete yıkıyorsun. Ayıptır. Bunları öğren yahu, dürüst ol.
Durmadan hep yanlış, çünkü kılavuzu farklı. Kılavuzu karga olanın… Üzülüyorum, sana da yazık oluyor, yaşın 70 olmuş. Diyorum ki sen ne yaptın yahu söyle. Yarım yamalak koalisyonlara katıldınız, ne yaptınız?
Kalkıp da TÜPRAŞ’ı, PETKİM’i konuşma senin değil onlar, ama bak biz eserlerimizle konuşuyoruz. Ülkemize kazandırdıklarımızla konuşuyoruz. Sen neyle konuşuyorsun. Türkiye dünyada 26. büyük ekonomiydi, şimdi 17. Ben 17. büyük ekonomi olan Türkiye Cumhuriyet Başbakanı olarak konuşuyorum, sen ne olarak konuşuyorsun?
Biz devlet olarak fabrika yapmayı bıraktın, girişimci yapacak. Onlar yapıyor, çünkü devletin yaptığı fabrikaların nasıl zarar ettiğini o zararları vatandaşlarımızdan nasıl çıktığını biliyoruz. O devletçi mantık maalesef hep zarar zarar. Zararın bedeli millete.
Karşılıksız paraları bunlar basıyordu. Ne demek bu? Vatandaşın cebindeki parayı çalmak demektir. Biz buna dur dedik, 6,5 yıldır basılmıyor.
Biz kardeşliğin dostluğun diliyle vatandaşımızın tamamını kucaklayan bir dille konuşmaya devam edeceğiz.
Ahbap komşu hepsini dolaşacağız.
CHP’nin tapusu Baykal’ın elindedir, MHP’nin tapusu Bahçeli’nin elindedir, AKP’nin tapusu milletin elindedir. Farkımız bu.
29 Mart’tan sonra, 1 Nisan – 2 Nisan Londra’da G-20 Zirvesi’ndeyiz.
Milletimizin vereceği destek çok önemli. Baykal yereli konuşuyor mu? Yerelde ne yapılacağıyla alakalı bir projesini duydunuz mu? Yok ki planları projeleri ve ne yaptınız diyor. Bunlar bakar kör. Açtığımız yolların üzerinden gidiyorlar. Şimdi Eskişehir’de bu hızlı trene hangi yüzle bineceksin?
Baykal ve Bahçeli iktidar olduğu dönemde ölüleri bile rehin aldılar. Sosyal güvencesi olmayanı hastaneye yaklaştırmıyordunuz.
Şimdi 18 yaşına kadar sosyal güvencesi var. Ben kendim yaşadım bunu. Trafik kazası geçirdim hastaneye götürdüler, komadayız sordukları soru şu: SSK’lı mısın, emekli sandığı mensubu musun? Kan revan içindeyim sordukları soru bu.
Ondan sonra bizi 3 arkadaş yatırdılar bizi minibüse, önce Bolu’ya gönderdiler. Orada bir hastaneye gittik, oradan SSK hastanesine gideceksiniz dediler ve 1,5 saat böyle geçti.
Bu kardeşiniz, kimsesizlerin kimsesi olarak arkadaşlarıyla yola çıktı. Yapacak daha çok işimiz var. 6,5 senede on yılların hasarı giderilir mi?
İsterse diyor, bir vatandaş telefonda hükümete küfür etmeli. Telefonda konuşurken birbirimize ağız tadıyla küfür edemiyoruz diyor. Kim diyor bunu Baykal diyor. Bu ifadeleri gece 12’den sonra kullan. Bak çocuklarımızın ahlakını bozacaksın veya şifreli kanallarda konuş bunları. Ayıp.
Bak dünya istikrara geliyor, dünya güvene geliyor.
Galataport’ta karşı çıktılar, eğer karşı çıkmasalardı bugün Tophane pırıl pırıl olacaktı. Kim kazandı kim kaybetti. Türkiye kaybetti. Aynı şeyi Kuşadası’nda yaptılar. Kuşadası limanı pırıl pırıl oldu. Şu anda adeta bir havaalanın bir apronu gibi bir merkez oldu.
Galataport’la Tarihi eserler ortadan kalkacaktı, tophane güzelliğe kavuşacaktı. İnanıyorum ki 22 milyar dolar gelirimiz 25 milyar dolarlara ulaşacaktı. Bu konuda biz inatçıyız, İstanbulumuzun güzelliklerini tüm dünyaya en güzel şekilde pazarlayacağız.
Bu Türkiye’nin tanıtımı demektir, sayın Baykal Ankara dışına çıkamaz. Sayın Bahçeli zaten uçma özürlü böyle bir durumun yok. Başbakan niye uçuyor biliyor musunuz, fazla harcırah almak için diyor. Ayıptır, sen dünya liderlerini buraya çekemeyeceksen ne diye o görevi yapıyorsun?
Sayın Bahçeli, Baykal duy. Yüzde 63 faizle devlet borçlanıyordu, şimdi 13-14 buralarda. Enflasyon yüzde 30’du şimdi 7,7. bir arada 11’e çıktı, sayın Baykal zil takıp oynayacaktı yahu. Ayıptır. Dünya kriz yaşıyor, bize de yansıyor. Biz bunu önceden söyledik diyor. Ne söyledin yahu? Senin söylediklerini biz unuttuk bile.
Bu 7 madde. Bunun bedeli 26 katrilyon. Bunun bütçeye maliyetini konuşuyor musun? Sadece kuru sıkı at. Dedik ya iktidar olmak gibi bir derdi yok zaten. Zaten diyor ki bundan daha açık itiraf olur mu?
AKP eğer yüzde 52’nin altında kalırsa başarısızdır. Bir siyasi lider bunu söyler mi? Sen benimle yarıştasın, maça çıkıyoruz, maça çıkarken bir takım mağlup olmak için maça çıkar mı? Kabul edemediği yada hesaplayamadığı şey, 5’mi yiyeceğim 6’mı yiyeceğimdir. Sen ne kadar oy alacaksın onu söyle. Yahu bir insan iktidar olmak için, birinci parti olmak için oynar. İkinci üçüncü parti olmak için oynar mı?
Bende diyorum ki böyle muhalefete can kurban. Onun için durmak yok yola devam.
Biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik.
Bütün bunların yanında devam eden hızlı bir süreç var. İstanbullular olarak ben inanıyorum ki 29 Mart’ta hizmet ziyaretine oy vereceksiniz. İftira siyasetine, çamur siyasetine değil. Biz de sizin hizmetkarlarınızız. Bizim siyasetimiz eser siyasetidir. Ben sayın Baykal’a dedim ki “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri”
Kalktı Ziya Paşa’nın bir başka beytiyle cevap veriyor. Orada hakaretler içeren şeyler var. Ne zaman hakareti bırakacaksın. Parlamentoda dedim ki, Bahçeli’ye de Baykal’a da bütün hakaretlerine hakaret etmeyeceğim. Ama seçim meydanlarında bu yanlışı devam ederlerse ben yine edebim ve adabımla onlara cevap vereceğim.
Çünkü bunlar milletimle aynı istikamette yürümüyorlar.
Bu rakamları kimse saptırmasın. Velev ki özel sektörün borcunu bile katsan 300 küsür milyar dolar olur. Sen çıkmış 500 milyar dolar diyorsun.
Yeryüzünün önemli kararları bu şehirde alınıyor. Dünyanın gözü İstanbul’da.
Bu şehir hep ileri gitmek için hazırlanmalı yatırımlar da ona göre yapılmalı.
AB vizyonu, dünya vizyonunuz yoksa İstanbul yönetilebilir mi?
İşte İstanbul’da belediye başbakanlığı yapmış biri olarak nereden nereye getirdiğimizi çok iyi bilirsiniz.
1994’ün İstanbul’u bir hatırlayın. Çöp dağlarını susuzluğu bir hatırlayın. Kimden almıştık o dönem İstanbul’u hatırlayın.
İstanbul’u İSKİ bataklığından nasıl kurtardığımızı hatırlayın. O İstanbul’dan bu İstanbul’a geldik.
İstanbul’da yapılacak daha çok işimiz var. İstanbul şu anda vizyon kenti.
120 kavşağı, metrobüsü İstanbul’a kazandıran Topbaş kardeşime teşekkür ediyorum. Baykal görmüyor musun bunları.
Yedi tepe yedi tüneli gördün mü. Git bir gez en azından. Ama eninde sonunda geçecek.
Üsküdar’ı Sirkeci’ye bağladık. Ecdadımızın hayalini kurduğu şeyleri biz yaptık. Sayın Baykal, Sayın Bahçeli gelin beraber gezelim. Ama gelirler mi, gelmezler.
Diye diye bunlar Sivas’ın ötesine gitmez. Sayın Baykal Mardin’e gitti, Kars’a da gitti.
81 vilayette neden 2 parti siyaset yapsın. Gel her yerde siyaset yapalım ama gelmiyor.
72-73 mitingle ben seçim çalışmasını tamamlayacağım.
Burada bir gerçeği daha söylemem lazım. Sayın Bahçeli ile Baykal’ın arasında fark yok.
Sayın Bahçeli sen daha önce iktidarda değil miydin. Bize 23,5 milyar dolar borçla devrettiniz. 8 milyar dolara indirdik IMF borcunu.
Bize teşekkür etmen lazımken saldırıp duruyorsun. Siz borçlandınız biz ödedik.
Merkez Bankası da boşaldı onların döneminde. O dönemde 26 milyar dolar varken imdi 60 milyar dolar var. Sayın Bahçeli senin döneminde 16 banka battı.
Sayın Baykal Sayın bahçeli ikinize birden söylüyorum: Konut Edindirme Yardımı, vatandaşın maaşından kesitiniz. Şimdi onların parasını da biz ödüyoruz.
Nemalar, geldik masanın üzerine kondu işçinin memurun devletten aşacağı 13 katrilyon.
Bu parayı hemen ödemeliyiz dedim ve o parayı da biz ödedik. Daha ne yapalım.
Ülkemin menfaatine zarar gelmeyecekse IMF ile anlaşmayı da imzalarız. IMF’nin bir ortağı olarak siyasi bir tavır içine girerse orada kararı kendimiz veririz başkasına kararı verdirtmeyiz.
Biz geldiğimizde kaç ilde doğalgaz vardı şimdi kaç ilde var.
İnsanca yaşama hakkına Helga Katerina sahip de benim Hatice emine anam neden sahip değil.
56 yeni üniversite açtık. Bütün illerde şu anda üniversite var.
Tunceli’den birileri diyordu ki ‘Tunceli’nin üniversitesi nerede’ Tunceli’ye üniversite açıldı peki sen neredesin.
Sayın Baykal sen ne yaptın, Sayın bahçeli sen ne yaptın onu anlat.
Ben 79 seneden bahsetmedim. İki döneme vurgu yaptın sen ne yaptın, sen ne yaptın dedim.
Sen geç televoleyi, magazin programlarını, şovları. Esas şovu benim milletim 29 Mart Pazar akşamı yapacak.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için durmak yok yola devam dedik.
Çamur at tutmasa izi kalır anlayışına karşı izinde yapışmayacağı bir kadroyla yola devam ediyoruz.
Kadir Topbaş kardeşimizle birlikte bu yola devam ediyoruz. İstanbul 5 yılda devasa eserlerle donandı.
İstanbul surlarının dibinde Panorama 1453’ün şu ana kadar ziyaretçi sayısı 250 bini geçti. Gittiğim her yerde bana soruluyor.
İstanbullunun bunu muhakkak görmesi lazım. Bu milletin torunları geleceğe çok yürekli hazırlanmalı. Panorama 1453 muhteşem bir ser. Bir diğerini Çanakkale’ye yapıyoruz. Çünkü 18 Mart 1915’i istiyoruz ki gelecek nesiller görsünler.
Biz geldiğimizde Çanakkale’yi 250 bin kişi geziyordu. Şimdi 3 milyon kişi geziyor. Baykal gittin mi oraya. Git git. Ama gidemezler bunlar turist turist. Ama oraların değil başka yerlerin turisti bunlar.