Erdoğan Kayseri'de konuştu

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan Kayseride konuştu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 21, 2010 16:33

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri'de yaptığı konuşmada “Bizim dört kez bunlarla (terör örgütü) bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir” dedi.

Haberin Devamı



KAYSERİ MİTİNGİNDEN FOTOĞRAFLAR

Erdoğan, partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenelenen mitingde konuştu.

“Hayır cephesinde kimler bir arada” diye soran Başbakan Erdoğan, şöyle  devam etti:

“CHP, MHP, BDP, Türkiye Kominist Partisi, İşçi Partisi, Yarsav hepsi bir  arada, bu cephede başka destek kıtası olarak kimler var? Kandil dağı var. Bu  oylamaya katılmayacağız diyen kimler? hayır cephesi, bunlar sizinle iş birliği  halinde. Bizim dört kez bunlarla (terör örgütü) bir araya oturduğumuzu söyleme  şerefsizliğini yapanlar bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde  vereceklerdir. AK Parti Hükümeti olarak bugüne kadar terör örgütüyle hiç bir  zaman masaya oturmadık hiç bir zaman da oturmayacağız.”

Haberin Devamı

AK Parti Genel Başkanı ve  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel  Başkanı Devlet Bahçeli'ye seslenerek, “Bu iftirayı atanlara söylüyorum, ey  Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli bizim masaya oturduğumuzu söylüyorsanız, bu iddianızı  ispatla siz mükellefsiniz siz. Hukukta bir kaide var, müddei, yani iddia sahibi  iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer bu iddianızı ispatlayamazsanız müfterisiniz”  dedi.

Partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşan Erdoğan,  Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'ye seslenirken, “Eğer bu iddianızı ispatlayamazsanız  müfterisiniz, daha ileri bir ifade kullanmıyorum, çünkü terbiyem buna müsaade  etmez” diye konuştu.

Vatandaşlara “Ne demek istediğimi anlıyorsunuz” diyen Erdoğan,  “Sizlerden uyanık olmanızı özellikle rica ediyorum. Bu millet, bu ülke üzerinde  oynanan kirli oyunlara karşı uyanık olmanızı rica ediyorum” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:

“Terör örgütü ve uzantıları silahla yapamadıklarını fitne ile yapma  peşindeler. Mecliste milletin iradesinin gereğini yerine getirip oy kullanmaya  elleri varmayanlar, şimdi teröristin fitnesine dört elle sarılmak suretiyle terör  örgütü Kandilden ses veriyor, sufle veriyor, bunlar meydanlarda CHP, MHP, BDP  toplantı salonlarında aynı doğrultuda nutuk atıyorlar. Terör örgütü Kandilden  konuşuyor, CHP, MHP, BDP Ankara'da onun hoparlörü oluyor.”

Haberin Devamı

Başbakan Recep Tayyip  Erdoğan, “Bu toprakları aşağılayan, bu toprağın insanını hor gören, Anadolu'ya,  Trakya'ya kem gözle bakan, haddini de hududunu da bilmeyendir. Bunlar on  yıllardır suyun başını tutmuşlar, bunlar suyun başında oturmuş oradan ahkam  kesmişler” dedi.

Başbakan Erdoğan, Kayseri'de düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada,  ramazanın tarihin, bilimin, sanayinin, ticaretin ve kardeşliğin şehri Kayseri'ye,
 tüm millete ve insanlığa,  huzur ile kardeşlik getirmesi dileğinde bulundu.

“Siz bizleri her zaman bağrınıza bastınız, bizi hiçbir zaman yalnız  koymadınız, demokrasiden taviz vermediniz. Demokratik parlamenter sistem içinde  güçlü sesinizi her zaman artırarak devam ettirdiniz” diyen Erdoğan, “Şundan  emin olunuz, sizin emanetiniz emin ellerde. Hiç şüpheniz olmasın, biz sizin  emanetinizi kutsal bildik. Bu kutsal emanete hep sahip çıktık. O emaneti Allah'ın  izniyle bugüne kadar yere düşürmedik, bundan sonra da asla düşürmeyeceğiz”  şeklinde konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

“Merhum Menderes yola çıkarken ne dedi, 'Yeter söz milletin' dedi. Buna  biz de bir şey ilave ettik, ne diyoruz 'Yeter karar da milletindir' diyoruz.  Merhum Menderes bu yola yüreğini, bedenini koydu. Aynı şekilde biz de bu yola  canımızı koyduk, yüreğimizi koyduk, biz de onlar gibi haykırdık, haykırıyoruz.  'Yeter artık dedik yeter'... Bu ülkede çetelere 'Yeter' diyen iktidar AK Parti  iktidarı oldu. Milletin iradesini gasp eden hırsızlara 'Yeter' dedik. Milletin  hazinesini hortumlayanlara 'Yeter' dedik. Ülkeye ufuk çizemeyen siyasete 'Yeter'  dedik. Milletle aynı dili konuşamayan zihniyete 'Yeter' dedik. Benim milletime  'göbeğini kaşıyan adamlar', 'bidon kafalılar' diyenlere 'yeter' dedik. Millete  tepeden bakanlara, bu aziz milleti hor görenlere 'yeter' dedik.

Haberin Devamı

Bu topraklardan Mimar Sinan yetişti, Gevher Nesibe Sultan yetişti, Melik  Gazi yetişti, Dadaloğlu yetişti, Ahi Evran yetişti. Bu toprakları aşağılayan, bu  toprağın insanını hor gören, Anadolu'ya, Trakya'ya kem gözle bakan, haddini de  hududunu da bilmeyendir. Bunlar on yıllardır suyun başını tutmuşlar, bunlar suyun  başında oturmuş oradan ahkam kesmişler. Bunlar millete tepeden bakmışlar. Kaymak  tabaka bunlar kaymak tabaka...

Ama şimdi sarsılmaya başladılar. Artık Anadolu sermayesi de geliyor, bunu  görmeye başladılar. Ve bunlar açlık bilmezler, bunlar susuzluk bilmezler. Bunlar  yokluk nedir yoksulluk nedir bilmezler. Yolu olmayan köyden bunların haberi  olmaz. Susuz tarlaları bunlar bilmezler. Bu milletin on yıllardır yaşadığı acıyı  sağır sultanlar duyar. Ama bunlar duymazlar. Bunlar milletin iradesine  güvenmezler. Demokrasiye de inanmazlar. Ne güzel söylemiş Necip Fazıl Kısakürek,  'Allah'ın on pulunu bekleyedursun on kul/Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir  pul/Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa/Yaşasın kefenimin kefili  karaborsa.”
       
“BİZ BU KİRLİ OYUNU BOZDUK”
       
Sözlerine, “İşte biz bu kirli oyunu bozduk, işte biz bu kaymak tabakanın  saltanatına son verdik. İşte biz milletimin yetkisini, milletimin yetkisiyle  millete tepeden bakanlara 'dur' dedik” diyerek devam eden Erdoğan, Necip Fazıl  Kısakürek'in şiirinden “Durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak/Haykırsam  kollarımı makas gibi açarak” mısralarını okudu. Erdoğan, sözlerini şöyle  sürdürdü:

Haberin Devamı

“İşte şimdi millet kollarını makas gibi açıyor ve bu makas gibi açılan  kollar birbiriyle bütünleşiyor. Şimdi böyle bir dönemdeyiz. Şimdi söz millette.  Şimdi karar millette. Şimdi yetki de mühür de millette. Ne dediler; 'Siz  cumhurbaşkanı seçemezsiniz' dediler. Öyle mi? Dediler mi? 367 garabetini önümüze  bahane olarak sürdüler. Merhum Özal onunla seçilmişti, Demirel onunla seçilmişti,  Sezer onunla seçilmişti, o zaman oldu da Sayın Gül'e gelince niye olmadı? Neler  yaşandığını hatırlayın o günlerde... 'Peki' dedik 'öyle mi, hadi o zaman  millete'. Bunlar milletin vekillerini tehdit ettiler. Odaları göz hapsine  aldılar. Mecliste vekiller üzerinde baskı kurdular.”

Bu sırada Başbakan Erdoğan'a üzerinde “evet” yazan kasket takıldı ve  alandakiler “Kayseri seninle gurur duyuyor” şeklindeki slogan attı.

Sözlerine, 'Madem öyle buyurun seçime dedik. Son sözü millet söylesin  dedik. Millet ne dedi, gür bir sesle 'AK Parti' dedi, 'demokrasi' dedi. 'Milli  irade', 'adalet' dedi 'adalet'.” diye devam eden Erdoğan, şunları söyledi:

“(Bu ülkenin kızları baş örtüleriyle üniversitelere girsin) dedik.

Eğitim  özgürlüğü, özgürlükler, hak ya hukuk ya ve MHP ile el birliği yaptık.
 Burada önemli bir şey var şimdi, bu sizler için de çok önemli. Ve arkadaşlarımız  MHP yönetimiyle, grubuyla görüşmeler yaptılar. 'Tamam' dediler, güzel... Ve  hakikaten orada bir el birliği yaptık, işbirliği yaptık ve birlikte 411 oyla baş  örtüsü özgürlüğünü, eğitim özgürlüğünü parlamentodan geçirdik. Öyle mi? Geçti.  Peki hemen bunun arkasından CHP ne yaptı? Şimdi CHP'nin genel başkanı çıkmış  meydanlarda 'başörtü meselesini ben çözerim' diyor. Şimdi Kayseri'den  sesleniyoruz, inanıyor musunuz?”

Meydandakilerin “Hayır” karşılığını vermesi üzerine Erdoğan, “İşte  hayır bu” karşılığını verdi.
       
“KAYITLARIM, HER ŞEYİM ORTADA”
       
CHP'den dürüst olmasını isteyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Şimdi, Sayın Kılıçdaroğlu gittiği her yerde bol keseden atıyor, ama  dürüstçe atışlar değil. Ne gelirse aklından atıyor. Özün sözün bir olsun. Bir  diyor ki 'Ben Horasan'dan geldim'. Ya nereden gelirsen gel ama doğrusu söyle.  'Tunceli Nazımiyedenim' de. Söyle, niye gizliyorsun, kimliğinde neyse onu söyle.  İlla benim de nereden gelip gelmediğimi araştırmanın anlamı yok. Kayıtlarım, her  şeyim ortada. İlla bunun için de bir şey uydurmama da gerek yok. Boyumla posumla  da uğraşma. 1.85... Buna da gerek yok.

Ve bundan da rahatsız oluyor. Değerli kardeşlerim ne yaptılar hemen bu  konuyu aldılar Anayasa Mahkemesi'ne götürdüler. Sayın Kılıçdaroğlu altında senin  de imzan var mı? Herhalde o zaman da CHP'liydin değil mi? Bir yanlışlık yok.  İmzayı attın, şimdi hangi yüzle çıkıp da benim milletimin karşısına 'bu sorunu  ben çözerim' diyorsun. Ayıptır ayıp. Dürüst ol dürüst. Bu memleketin ortak bir  meselesi bu özgürlük, eğitim özgürlüğü. Benim başörtülü bacım, kızım niçin  rahatlıkla bu ülkenin üniversitelerinde okuyamasın. Ondan sonra sıkılmadan  çıkıyorsunuz, 'Herkes başbakan değil ki kızlarını şurada burada okutsun?' Ne  yapacaktık, sana mı bu noktada güvenecektik, sana mı inanacaktık. Bu mücadele de  er veya geç neticeye ulaşacak.”

Başbakan Recep Tayyip  Erdoğan,”Bizim dört kez bunlarla (terör örgütü) bir araya oturduğumuzu söyleme  şerefsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde  vereceklerdir” dedi.

Başbakan Erdoğan, partisince Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen  mitingde vatandaşlara seslendi.

AK Parti hükümetlerinin  “hiçbir terör örgütüyle masaya oturmayacağını,  müzakere, anlaşma yapmayacağını” ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

“(Terör örgütüyle mücadele edeceğiz) dedik. CHP, hiçbir zaman terörle  mücadelede yanımızda yer almadı. Şimdi bir yalan daha uydurdular. Terör örgütünün  liderlerinden bir tanesi çıkıyor, bir şey söylüyor. CHP'nin, MHP'nin genel  başkanı da onların yandaşları da ona inanıyor, gelip de bu ülkenin Başbakanının,  bir partinin genel başkanının söylediğine inanmıyor.
Parlamento içinde bunların terör örgütü olarak ne olduğunu anlatan  liderlerden bir tanesi de ben oldum. Bakın şimdi de hayır cephesinde kimler bir  arada CHP, MHP, BDP, Türkiye Komünist Partisi, İşçi Partisi, YARSAV hepsi bir  arada. Bu cephede başka destek kıtaları olarak kimler var? Kandil Dağı var.  'Oylamaya katılmayacağız' diyenler kimler? Hayır cephesi. Bizim dört kez bunlarla  (terör örgütü) bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar bu alçakça  iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir. Bugüne kadar AK  Parti iktidarı olarak terör örgütüyle hiçbir zaman masaya oturmadık,  oturmayacağız da. Bizim felsefemizde, anlayışımızda böyle bir şey olamaz.  Kendileri aynaya baksınlar. Terörist başını MHP, DSP, ANAP'a kim teslim etti? Onu  idam etmeme sözünü kim verdi? Sayın Bahçeli, DSP, ANAP verdi.”

DSP, MHP, ANAP iktidarı döneminde Başbakan Bülent Ecevit'in, terör örgütü  liderini neden idam edemediklerini açıkladıktan sonra Devlet Bahçeli'nin bir  gazetecinin “neden idam etmediniz” şeklindeki bir soruya “Sayın Başbakan  gerekli açıklamaları yaptı, benim söyleyecek bir şeyim yok” cevabını verdiğini  belirten Başbakan Erdoğan, bu toplantıya ilişkin görüntülerin de geçen günlerde  bir televizyon kanalında tekrar yayınlandığını söyledi.
       
“AK PARTİ'NİN SİYASETİNİ TERÖR ÖRGÜTLERİ BELİRLEYEMEZ”
       
Başbakan Erdoğan, terör örgütünün yol kesip, vatandaşları tehdit ederek,  “hayır” oyu verilmesi yönünde propaganda yaptığını, CHP, MHP ve BDP'nin de  meydanlarda terör örgütü ile aynı sloganı tekrarladığını ifade ederek, şöyle  konuştu:

“Terör örgütü ve uzantıları silahla yapamadıklarını fitne ile yapma  peşindeler. Meclis'te milletin iradesinin gereğini yerine getirip, oy kullanmaya  elleri varmayanlar, şimdi teröristin fitnesine 4 elle sarılmak suretiyle... Terör  örgütü Kandil'den ses veriyor, sufle veriyor bunlar meydanlarda... CHP, MHP, BDP  toplantı salonlarında aynı doğrultuda nutuk atıyorlar. Terör örgütü Kandil'den  konuşuyor, CHP, MHP, BDP Ankara'da onun hopörleri oluyor.

Silivri'deki iddianamelerde kimlerin kimlerle işbirliği tuttuğunu  görüyorsunuz, Dörtyol'daki alçakça saldırıda kimlerin kimlerle işbirliği  yaptığını gördünüz değil mi? Halk oylaması sürecinde kimlerin kimlerle işbirliği  yaptığını gördünüz. Benim milletim bu oyuna gelmeyecek. Buradan bir kez daha açık  açık söylüyorum, AK Parti, AK Parti hükümeti hiçbir terör örgütüyle masaya  oturmaz, müzakere, anlaşma yapmaz. AK Parti'nin siyasetini terör örgütleri asla  ve asla belirleyemez. AK Parti'nin rotasını asla ve asla çeteler belirleyemez,  çizemez. AK Parti'nin rotasını millet çizmiştir millet.”
       
“TERÖR ÖRGÜTLERİNİN AVUKATI OLMADIK”
       
Başbakan Erdoğan, 12 Eylül 2010 Pazar günü halk oylamasında “darbe  anayasası ile millet anayasasının oylanacağını” ifade ederek, şöyle devam etti:

“Şunu bilin Tayyip Erdoğan'ın başında olduğu hiçbir hükümet terör  örgütüyle masaya oturmamıştır, oturmayacaktır. Biz bugüne kadar ne aldatan olduk  ne de aldanan olduk. Terör örgütlerinin avukatı olmadık, ama CHP Silivri'de  avukatlık yapmaya devam ediyor. Biz milletin avukatı olduk. Karanlık senaryoları  deşifre edeceğiz dedik, deşifre de ettik. Rahatsız oldular. Kirli tezgahları  bozacağız dedik, tedirgin oldular. Hukukta kapalı devre, kast sistemini  görüyorsunuz. Hukuku, adaleti nasıl birilerinin arka bahçesi haline  getirdiklerini görüyorsunuz. Şimdi hukuk milletin ön bahçesi oluyor, kast  sistemi, kapalı devre sistemi son buluyor. Bunu hazmedemiyorlar, artık milletin  dediği olacak, bunu hazmedemiyorlar.

Başbakan Erdoğan, son Milli Güvenlik Kurulu toplantısından “terörizmle  mücadelenin amansız şekilde devam edeceği” yönünde çok önemli bir karar  çıktığını da anımsatarak, “Bizim bundan taviz vermemiz mümkün değil, sonuna  kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu mücadelenin sadece silahlı mücadele olarak  devamını savunmadık. Silah bırakması gereken terör örgütüdür. Çünkü güvenlik  güçleri elindeki silahıyla asayişi sağlar, teröre karşı can ve mal güvenliği  sağlar. Burada herhangi bir oyuna gelmemizi kimse bizden beklemesin” diye  konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!