Erdoğan: İnsanlar barışa muhtaç savaşa değil

“Hedefimiz İran ile ikili ekonomik ilişkilerimizi siyasi ilişkilerimizle aynı seviyeye çıkarmaktır. Maalesef şu anki rakamlar hedeflediğimiz seviyenin oldukça altında kaldı.

DÖNÜM NOKTASI

Tercihli ticaret anlaşmasını doğru çerçevede ilerleterek artık bu haftalara yaymadan süratle bunu sonuçlandırmada fayda var. Korumacı refleksleri geride bırakmamız, ticaretin mantığına uygun şekilde süreci yürütmemiz gerekiyor ancak bu şekilde hedeflediğimiz seviyeleri yakalayabiliriz. Cumhurbaşkanı’nın bu ziyaretinin tercihli ticaret anlaşması konusunda dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. Bugün gerek sayın Vaizi’ye gerekse sayın Albayrak’a talimatımızı verdik. Ruhsar Hanım’la birlikte çalışmalarını yapmalarını istedik. Artık bunu bugün yarın bitirin dedik. Bu işi hızlandırmamız lazım. Ve bu konuda bence buradan ayrılmadan ben değerli kardeşime bu talimatı yenilememizin gereğini ifade etmek istiyorum.

Önümüzde aşılmayacak hiçbir engel yoktur. Daha geniş ve büyük iş kapısını aralayacağımıza şüphe duymuyorum. Her şeyden önce bölgenin güvenliğinin özellikle İran ve Türkiye’ye çok büyük yükler yüklediğini ifade etmem lazım. Bu süreçte Rusya İran Türkiye olarak Rusya’da başladık. Ankara’da devam ettik. Tahran’da 3. Zirvemizi yaptık. 4. Zirve ile yolumuza devam edeceğiz. Çünkü bölgenin güvenliğini sağlamamız gerekiyor.

GÜVEN ORTAMINA ZARARLI

ABD’nin İran’a yönelik uygulamaya koyduğu yaptırım kararının bizi hedefimize ulaşmaktan alıkoymasını engellemek mecburiyetindeyiz. Yaptırımlara karşı çıktığımızı, İran halkını cezalandırmak anlamına geldiğini her platformda açıkça ifade ediyorum. Tek taraflı atılan bu adımın uluslararası işbirliğine ve güven ortamına zarar vereceğini muhataplarımıza söylüyoruz. Dünyada savaşı mı kovalayacağız, barışı mı kovalayacağız? İnsanlık barışa muhtaç, savaşa değil.

YOL HARİTASI MUTABAKATI

Yaptırımları kabul etmediğimizi hiç kimsenin yaptırımlar nedeniyle İran ile olan ticari ilişkilerimizi sonlandıracağımızı düşünmemesi gerektiğini bir kez daha ifade etmek isterim. Yaptırımların özellikle bankacılık sisteminden kaynaklanan bazı belirsizliklere yol açtığının farkındayız. Hem Türk hem İranlı müteşebbüslerin işlerinde aksama yaşadığını müşade ediyoruz. Her şeye rağmen bu sorunların çözüme kavuşturulabileceğine inanıyoruz. Bugün bir yol haritası oluşturmakta mutabık kaldık. Çalışmalarımızın meyvelerini yakın da almaya başlayacağımıza ve fırsata çevireceğimize inancım tamdır. Bu tavır ülkelerimizin bölgede tehdit edilme çabalarına karşı verilmiş en güzel cevap olacak.

YAPTIRIMLARA RAĞMEN

77 Türkiye firması tarafından İran’a 1.5 milyar dolar civarında yatırım gerçekleştirilmiştir. Yaptırımlara uymayacağını ifade eden pek çok ülkenin şirketleri, daha yaptırımlar yürürlüğe girmeden İran’dan çekilirken Türk firmaları faaliyetlerine devam ediyor. Yaptırımlara rağmen İran’a yatırım yapma konusunda ne kadar istekli olduklarını gösteriyor. Firmalarımızın yeni yaptırımlar konusunda teşvik edilmeyi hak ettiklerini düşünüyoruz. Türkiye olarak üzerimize düşenleri yapmaya hazırız.”