Erdoğan’ın toplantısına Kürt örgütü resmi davetli
Güncelleme Tarihi:
Şükrü KÜÇÜKŞAHİN-Faruk ZABCI-Ayşegül EKİNCİ
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2004 01:18
Başbakan Erdoğan’ın Londra’da Türk temsilcileriyle yaptığı toplantının resmi davetlileri arasında Kürt Dayanışma Derneği Başkanı İhsan Kadir de yer aldı. Kadir’in, ‘Devletle Kürt halkını ne zaman barıştıracaksınız?’ sorusuna Erdoğan, ‘Ben Rizeli, eşim Siirtli. Böyle demek, haksızlık olur’ dedi.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan dün Londra’daki Türk vatandaşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Sohbet toplantısına Kürt Dayanışma Derneği de resmen davet edildi. Toplantının basına kapalı bölümünde Kürt Dayanışma Derneği Başkanı İhsan Kadir, Erdoğan’a, ‘Devletle Kürt halkını ne zaman barıştıracaksınız?’ diye sordu. Erdoğan soruya şu yanıtı verdi:
‘Türkiye’de bazı sıkıntılar var. Ama tanımamak, barışmamak gibi bir şey söz konusu değil. Bunu sadece kaşıyan bazı siyasi odaklar var. Bakın ben Rizeli, eşim Siirtli, Güneydoğulu. Halk arasında böyle bir sorun hiç olmadı, olmaz. Eğer böyle bir sorun var derseniz, Türkiye’ye haksızlık yapmış olursunuz. Türkiye’de sadece belli bir etnik kökene değil, herkese karşı aynı şeyler söz konusu. Bakın artık Kürtçe de, Çerkezce de yayın yapılabilecek. Partimizin ırka, dine, ve etnik kökene dayalı milliyetçilik konusunda kırmızı çizgilerimiz var. Önemli olan her şeyi Türk vatandaşlığı ortak paydasında birleştirmektir.’
Erdoğan sohbet toplantısının açılış konuşmasında Türkiye’nin AB’ye 40 yıl önce başvurduğunu anımsatarak şöyle konuştu:
KAÇ KAPI ÇALDIN?
Peki bunca yıl ne yaptın? Kaç kapı çaldın, ne kadar gezdin? Oysa madem başvurdum, o zaman her gün kapı çalıp kendini hatırlatacak, ben buradayım, ben buradayım, ben buradayım diyeceksin. Bu yapılmadı, bütün çabalar son üç yıla kaldı.
POSTU SERMEYECEĞİZ
AB için yasal, anayasal tüm değişiklikler yapıldı. Uygulama konusu da en kısa sürede çözülecek. Her şey aralık ayına kadar bitmeyebilir. Ancak dürüst olalım, kimseyi de aldatmayalım. Ama postu serip yatacak da değiliz. Elimizden geleni yapacağız, ancak müzakere sürecinde de yapılması gerekene şeyler olacaktır.
KÜRTÇE DİRENCİ AŞILDI
AB konusunda bazı alanlarda zorluklar yaşandı. Anadilde yayın konusunda direnç vardı. Ama aşıldı. Öğrenim konusu da böyle. Direnç vardı. Kurslar açıldı ne oldu? Öğrenci sayısı düştü. Korkmayacaksın. İşte bu marjinal bir bakış, tehlike olur, diye bakılıyor.
TİLKİLİK YAPMADIK
‘Türk sözünü verir ve yerine getirir’ anlayışını kanıtladık. Kıbrıs konusunda da aynı tutum sergilendi. Tilkilik yapmadık. Kazan, kazan prensibi ile hareket ettik. Sadece kendimize istemedik ve sonuçta da bütün istediklerimiz olmadı, ama şimdi dünya haklılığımızı kabul etti.
BOP’TA HEDEF DEĞİLİZ
Erdoğan, daha sonra düzenlediği basın toplantısında da soruları yanıtladı. Özetle şunları söyledi:
Türkiye, İsrail-Filistin arasında barış için adımlar atmış, ancak beklenen sonucu alamamıştır. Bu konuda çekilmiş değiliz,ısrarcıyız, devam edeceğiz. Türkiye, ABD’ye, Büyük Ortadoğu Projesi’nin hedef ülkesi olarak davet edilmemiştir. Biz oraya demokratik ortak olarak davet edildik. Büyük Orta Doğu Projesi içindeki hedef ülkeler kendi istekleri ile demokratik adım atacaklarsa buna destek oluruz.
AFGANİSTAN’A ASKER
Bir soru üzerine Afganistan’a asker gönderme talebinin NATO’dan geldiğini belirten Erdoğan, bu nedenle bir Meclis kararına gerek olmadığını söyledi.
‘Türkiye’de bazı sıkıntılar var. Ama tanımamak, barışmamak gibi bir şey söz konusu değil. Bunu sadece kaşıyan bazı siyasi odaklar var. Bakın ben Rizeli, eşim Siirtli, Güneydoğulu. Halk arasında böyle bir sorun hiç olmadı, olmaz. Eğer böyle bir sorun var derseniz, Türkiye’ye haksızlık yapmış olursunuz. Türkiye’de sadece belli bir etnik kökene değil, herkese karşı aynı şeyler söz konusu. Bakın artık Kürtçe de, Çerkezce de yayın yapılabilecek. Partimizin ırka, dine, ve etnik kökene dayalı milliyetçilik konusunda kırmızı çizgilerimiz var. Önemli olan her şeyi Türk vatandaşlığı ortak paydasında birleştirmektir.’
Erdoğan sohbet toplantısının açılış konuşmasında Türkiye’nin AB’ye 40 yıl önce başvurduğunu anımsatarak şöyle konuştu:
KAÇ KAPI ÇALDIN?
Peki bunca yıl ne yaptın? Kaç kapı çaldın, ne kadar gezdin? Oysa madem başvurdum, o zaman her gün kapı çalıp kendini hatırlatacak, ben buradayım, ben buradayım, ben buradayım diyeceksin. Bu yapılmadı, bütün çabalar son üç yıla kaldı.
POSTU SERMEYECEĞİZ
AB için yasal, anayasal tüm değişiklikler yapıldı. Uygulama konusu da en kısa sürede çözülecek. Her şey aralık ayına kadar bitmeyebilir. Ancak dürüst olalım, kimseyi de aldatmayalım. Ama postu serip yatacak da değiliz. Elimizden geleni yapacağız, ancak müzakere sürecinde de yapılması gerekene şeyler olacaktır.
KÜRTÇE DİRENCİ AŞILDI
AB konusunda bazı alanlarda zorluklar yaşandı. Anadilde yayın konusunda direnç vardı. Ama aşıldı. Öğrenim konusu da böyle. Direnç vardı. Kurslar açıldı ne oldu? Öğrenci sayısı düştü. Korkmayacaksın. İşte bu marjinal bir bakış, tehlike olur, diye bakılıyor.
TİLKİLİK YAPMADIK
‘Türk sözünü verir ve yerine getirir’ anlayışını kanıtladık. Kıbrıs konusunda da aynı tutum sergilendi. Tilkilik yapmadık. Kazan, kazan prensibi ile hareket ettik. Sadece kendimize istemedik ve sonuçta da bütün istediklerimiz olmadı, ama şimdi dünya haklılığımızı kabul etti.
BOP’TA HEDEF DEĞİLİZ
Erdoğan, daha sonra düzenlediği basın toplantısında da soruları yanıtladı. Özetle şunları söyledi:
Türkiye, İsrail-Filistin arasında barış için adımlar atmış, ancak beklenen sonucu alamamıştır. Bu konuda çekilmiş değiliz,ısrarcıyız, devam edeceğiz. Türkiye, ABD’ye, Büyük Ortadoğu Projesi’nin hedef ülkesi olarak davet edilmemiştir. Biz oraya demokratik ortak olarak davet edildik. Büyük Orta Doğu Projesi içindeki hedef ülkeler kendi istekleri ile demokratik adım atacaklarsa buna destek oluruz.
AFGANİSTAN’A ASKER
Bir soru üzerine Afganistan’a asker gönderme talebinin NATO’dan geldiğini belirten Erdoğan, bu nedenle bir Meclis kararına gerek olmadığını söyledi.