Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2010 00:00
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, Başbakan Erdoğan’ın üslubunu eleştirdi. Başbakan’ın kullandığı dilden Cumhurbaşkanı Gül’ün bile rahatsız olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın kullandığı dil, artık Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü bile rahatsız ediyor. Bu dili kullanmak, halka en büyük saygısızlıktır. Saygı Recep Bey’in defterinde var mı? Olduğunu zannetmiyorum. Sayın Erdoğan, ‘Kışkırtıcılar, kendini bilmezler, basiretsizler, kirli oyunlar tezgahlayanlar’ ifadelerini kullanıyor. O üslup Sayın Başbakanın şahsiyetine yakışıyor, onunla özdeşleşmiş durumda.
- Korku toplumunu yıkmak, özgürlüğü getirmek istiyorsanız gelin 12 Eylül rejiminin getirdiği bütün düzenlemeleri yeniden gözden geçirelim, demokrasinin ve özgürlüğün yolunu açalım. Sayın Başbakan’ın kaçmasına gerek yok. Gelsin, görecek, güzel şeyler olacak. Başbakanın kafasında şu var: Biz ne dersek CHP itiraz edecek. Koro halinde itiraz edeceğimizi düşünüyor. Biz kendisine dedik: Hay hay buyur gel. Şimdi kendisi kaçıyor. Çünkü ezberini bozduk. Bu Anayasa bu topluma dar geliyor. Özgürlükleri genişletelim, hakları genişletelim. Niye kaçıyorsun, gel meydana, oturup tartışalım.
Başkan Şahin’e eleştiri
- Sayın Başbakan’ın açıklamalarından sonra anlaşılıyor ki Sayın Mehmet Ali Şahin de çark etti. Sayın Başkan, sen referandumdan sonra grup başkanvekilleriyle konuşacağım demedin mi? Şimdi soruyorum Sayın Mehmet Ali Şahin’e, Siz iktidarın mı Meclis Başkanısınız yoksa parlamentonun mu?
Baskı artacak
- AKP, iktidarda kalmak için her türlü baskıyı göze alan bir partidir. O nedenle 2011 seçimlerinde, bu gerçekleri bilerek yolumuza devam edeceğiz. Göreceksiniz baskılar, sıradan yurttaşlar üzerindeki şantaj artacak. Öyle olaylara tanık olduk ki demokrasi adına utandık. Seçmen sayısından daha fazla oy kullanıldığını gördük. Bütün bu zorlukları bilerek, göğüsleyerek iktidar olmak durumundayız.
- Ana muhalefet gömleğinin bize dar geldiğini görmeliyiz. Önümüzde iktidar var. Yolun başındayız. Yollar yürümek için yapılır, yorulmayacağız. Yolun sonunda halkın iktidarı var. O iktidar demokrasiyi, hak ve özgürlükleri, kadın- erkek eşitliğini, üniversitelere özerkliği, üretime dayalı ulusal kalkınmayı getirecektir.”
Hanefi Avcı’ya, Orhan Pamuk’lu benzetme
“Orhan Pamuk’u hepimiz tanırız. Nobel Ödüllü yazarımız ‘Yeni Hayat’ adlı romanına, ‘Bir gün bir kitap okudum tüm hayatım değişti’ cümlesiyle başlıyor. Bizde de eski bir istihbaratçı, bir kitap yazdı ve hayatı değişti. Hanefi Avcı, ‘Binlerce telefon yasadışı dinleniyor’ diyor. ‘Devletin demirbaş listesinde kayıtlı olmayan yasadışı dinleme aletleri var’ diyor. Çok ciddi iddialar. Bu iddialar sıradan bir vatandaşın ya da bir gazetecinin değil, bir polis müdürünün. Bakınız Sayın Avcı, ‘Kanunsuz dinlemeleri tespit etmek çok kolay’ diyor. Yaptılar mı peki anlatılanları? Yapmadılar. Şimdi Sayın Başbakan’a soracağız, ‘Siz hangi gerekçeyle bu soruşturmaları engelliyorsunuz? Eğer engelleniyorsa bu ülkede demokrasi yoktur! Sayın Başbakan ya bunu yapar ya da biz başka yollara başvururuz.”