Güncelleme Tarihi:
ERDOĞAN BANDIRMA'DAN SESLENDİ - FOTO GALERİ
Başbakan Erdoğan, Enerjisa Bandırma Doğalgaz Çevirim Santrali'nin açılışında Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıkları’nı Koruma Kurulu'nun dün Rize’nin İkizdere Vadisi’ni oybirliğiyle doğal SİT alanı ilan eden kararını eleştirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun Rize'deki İkizdere Vadisi'ni SİT alanı ilan etmesi ile ilgili olarak, “Değerli arkadaşım sen bugüne kadar neredeydin yahu? Bugüne kadar oraları niçin SİT alanı ilan etmediniz de şimdi HES çalışmaları başlayınca kalktınız buraları SİT alanı ilan ediyorsunuz?” dedi.
Erdoğan, Enerjisa Bandırma Doğalgaz Çevirim Santrali'nin açılış törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada, santral inşaatının 1 Ağustos 2008'de başladığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, inşaatın başlamasından bir ay kadar sonra ABD merkezli küresel bir kriz ortaya çıktığını ve bu krizin tüm dünyada yatırım projelerini olumsuz yönde etkilediğini ifade etti. Santrali yapan grupların, krize aldırış etmeden, krizi fırsata dönüştürmenin adımlarını attıklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu
“Türkiye'nin ekonomi politikalarına, mali disipline tam anlamıyla güvenerek, örnek bir umut yolculuğuna çıktılar. İşte bu 550 milyon avro tutarındaki yatırımı Türkiye'ye kazandırdılar.
7 milyar kilowattsaat elektrik üretecek, Türkiye'nin toplam üretiminin yüzde 3,3'ünü karşılayacak bu tesis, modern yapısı, çevreye duyarlı üretimi ve yüzde 59'a ulaşan çevrim oranıyla, büyük bir tesis olmanın yanında örnek bir tesis olma özelliğini de taşıyor. Ayrıca, bu eserin inşası sırasında bin 200 kişi çalıştı ve çalışanlar da büyük oranda Bandırma'dan ve Balıkesir'den istihdam edildi.
Tabii, Enerjisa'nın, en az çevrim santrali kadar değerli bir başka eseri için de bu vesileyle şükranlarımı iletmek istiyorum; Enerjisa Bandırma Fen Lisesi ve yurt binaları da tamamlandı ve hizmet vermeye başladı. Sabancı Holding ve Enerjisa'yı, tıpkı enerji gibi eğitim alanında da geleceğe yaptıkları yatırım ve sosyal sorumluluk projelerinden dolayı kutluyorum.”
"SU AÇISINDAN ÇOK ZENGİN DEĞİLİZ
Türkiye ekonomisinin 2002–2009 yılları arasındaki 7 yılda ortalama yüzde 4,3'lük bir büyüme kaydettiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, aynı dönemde sanayinin de yılık ortalama yüzde 4,9 oranında büyüdüğünü söyledi. Küresel kriz dönemindeki kısmi daralmanın ardından, son üç çeyrekte yeniden büyüme sürecine girildiğini vurgulayan Erdoğan, 2010 yılının ilk çeyreğinde yüzde 11 gibi yüksek büyüme oranlarına ulaşıldığını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Ekonomideki ve sanayideki büyüme önümüzdeki dönemde de istikrarlı şekilde devam edecek. Tabii, bu miktardaki büyüme, enerjiye olan talebi de aynı oranda artırdı.
Şu rakamlara özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum; 2002 sonunda, elektrik enerjisinde Türkiye'nin kurulu gücü 32 bin megawatt idi. Şu anda Türkiye'nin kurulu gücü 47 bin 700 megawattır. 2002 sonunda 131 milyar kilowatt saat elektrik tüketimi varken, 2009 sonunda tüketim 198 milyar kilowatt saat olarak gerçekleşti. 2010 yıl sonu tahminimiz de 209 milyar kilowatt saat. Enerji sektöründe 25 milyar dolarlık yatırım yapıldı ve büyüyen ekonominin ihtiyacı, çok şükür büyüyen enerji arzıyla karşılandı ve karşılanıyor.
Türkiye şu anda, kurulu güç itibarıyla Avrupa'da altıncı sırada bulunuyor. 2020 yılına kadar, ülkemizin elektrik talebinin yaklaşık iki katına çıkacağını tahmin ediyoruz. Bu da sektörde yıllık ortalama yüzde 6'lık bir büyüme gerektiriyor. Bu büyüme oranlarıyla, 2020 yılında inşallah Türkiye, Avrupa'nın üçüncü en büyük kurulu gücüne sahip olacak.
Türkiye petrol zengini bir ülke değil, Türkiye doğalgaz zengini bir ülke değil. Akarsularımız itibarıyla da Türkiye dünyada çok çok avantajlı bir konumda bulunmuyor. Bazıları zannediyor ki biz su itibarıyla çok zenginiz... Hayır, çok zengin değiliz. Böyle bir şey yok. Onun için de bizim su noktasında atmamız gereken başka adımlar da var. En azından içme suyu, kullanma suyu ayrımını yapmak suretiyle, kullanma suyunda çalışmaları yoğunlaştırıp belki, üç, dört, beş kere, hatta bazı ülkelerde olduğu gibi yedi kez geri dönüşüm sağlamak suretiyle bizim bu sudaki verimliliği arttırmamız gerekiyor ki içme suyunda çok daha rahat bir dönemi yakalayalım. Öyle günlere geleceğiz ki artık su bizim için çok daha farklı şekilde ihtiyaç arz edecek ve onu bulamaz hale de geleceğiz. Yani öyle biz park, bahçe, buraları gelelim sulayalım falan.... İçme suyu ile buralar sulanmaz. Ama biz hala içme suyu ile park bahçe suluyoruz, araba yıkıyoruz, yolları yıkıyoruz. Bu olacak bir iş değil. Bunlardan her geçen gün vazgeçmemiz gerekiyor. Tabii bunları ben bir mazeret olarak üretmiyorum, anlatmıyorum.”
İKİZDERE VADİSİ'NİN SİT ALANI İLAN EDİLMESİ
Sorumluluk mevkiinde olan herkesin bu konuda tedbir alması gerektiği üzerinde duran Başbakan Erdoğan, ellerini, kollarını bağlayarak tepkisiz kalma lüksüne sahip olmadıkları ifade etti.
Yaptığı konuşmada, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun Rize'deki İkizdere Vadisi'ni SİT alanı ilan etmesine de değinen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Değerli arkadaşım sen bugüne kadar neredeydin yahu? Bugüne kadar oraları niçin SİT alanı ilan etmediniz de şimdi HES çalışmaları başlayınca kalktınız buraları SİT alanı ilan ediyorsunuz? Bu haritaları siz yapacaksınız, bunun üzerinde siz çalışacaksınız.
Bizler yıllarca bu ülkede 'su akar, Türk bakar' mantığıyla suya yaklaştık ama artık böyle bakmayalım istiyoruz. Artık 'su akar, Türk yapar' demeye başladık, şimdi de önümüz kesiliyor. Bu sularımız denizlere boşu boşuna akıp gitmesin. Bunlardan hep birlikte istifade edelim. Bunu tamamen popülist bir yaklaşımla ele alalım demiyorum, doğayı taprip edelim demiyorum ama Allah aklı, bilimi, bilgiyi, araştırmayı bize emrediyor. Bizim bunları yapmamız lazım. Aklı en güzel şekilde kullanmamız lazım. Bilgiyi üretmemiz lazım. Bunun üzerinde yapacağımız çalışmalarla bütün bu sularımızdan istifade ederken tabii ki derelerimizi de kurutmayacağız. Bunun da çalışmalarını ayrıca yapacağız ve bunlar da zaten burada paralel, atbaşı yapılan çalışmalar. Bu adımlar atılırken de o bölgede istihdamdan tutunuz da bu sularımızın değerlendirilmesine varıncaya kadar çok ciddi mesafeler aldık, alıyoruz.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Avrupa Birliği içinde bazı liderler ne yazık ki ciddi bir vizyon eksikliği içindeler ve bunun faturasını da kendi halklarına, Avrupa'ya ödetmek zorunda kalıyorlar” dedi.
Erdoğan, Enerjisa Bandırma Doğalgaz Çevirim Santrali'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin enerji kaynakları ne kadar kıt olsa da akılcı ve proaktif politikalarla Türkiye'yi bir enerji üssüne dönüştürme imkanını iyi değerlendirdiklerini söyledi ve 8 yılda bu konuda çok ciddi mesafe katettiklerini dile getirdi.
Başta Bakü–Tiflis–Ceyhan olmak üzere, uluslararası ölçekte büyük ve önemli projeleri başarıyla tamamladıklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
“Şu anda Orta Asya'nın, Ortadoğu'nun doğal kaynaklarını Avrupa'ya aktarma konusunda da önemli projeleri yürütüyor, enerji arz güvenliğinde kilit bir ülke olma yolunda kararlılıkla ilerliyoruz. Enerji üretiminde artık farklı kaynaklara da yönelmeye başladık. Rüzgar ve güneş enerjisi, nükleer enerji konularında Türkiye önemli adımlar attı, önemli yatırımlar gerçekleştirdi.
Şu anda Türkiye, enerjideki kurulu gücüyle olduğu kadar, enerji güvenliğindeki stratejik konumuyla da Avrupa'nın önde gelen bir ülkesi konumuna yükselmiş durumda. Geçen ay, Türkiye elektrik sisteminin, Avrupa elektrik sistemine bağlanmasına yönelik denemeleri başlattık. Bir yıl içinde denemeleri tamamlayıp, Avrupa elektrik sistemine entegre olma, yani tam üye olmayı hedefliyoruz. Türkiye'nin bu noktadaki önemine ve kaydettiği ilerlemeye rağmen, Avrupa Birliği müzakerelerinde halen enerji faslının açılmamış olması da son derece manidardır. Her zaman söylüyorum, Avrupa Birliği içinde bazı liderler ne yazık ki ciddi bir vizyon eksikliği içindeler ve bunun faturasını da kendi halklarına, Avrupa'ya ödetmek zorunda kalıyorlar.
Tek başına enerji sektöründeki yeri ve önemi bile Türkiye'yi Avrupa Birliği için hayati önemde bir ortak konumuna yükseltiyor. Bunu ister görsünler ister görmesinler... Biz, üzerimize düşeni yaptık ve yapıyoruz. Enerji sektöründe Avrupa standartlarını yakalamak için yatırımlarımızı, düzenlemelerimizi kararlı şekilde gerçekleştirdik ve gerçekleştiriyoruz.”
"ÇIĞLIĞIMIZ, BU ACI MANZARANIN DEĞİŞMESİ İÇİNDİR”
Tedarik noktasında Avrupa ülkelerine her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirten Erdoğan, enerjide transit noktasında Türkiye'nin en önemli ülke konumunda olduğunu ifade etti. Yunanistan'da dün yapılan Akdeniz İklim Değişikliği Zirvesi'ne katıldığını belirten Erdoğan, bu zirvede, “nasıl ki küresel finans krizi bir ülkenin, bir bölgenin krizi değilse, nasıl ki enerji sorunu belli ülkelerin, belli bölgelerin sorunu değilse çevre sorunu da aynı şekilde belli ülkelerin, bölgelerin sorunu değildir” dediğini hatırlattı.
Dayanışma ve işbirliği olmadan, ortak çözümler üzerinde uzlaşmadan küresel tehditlerin aşılmasının mümkün olmadığını anlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Şu anda dünyada, elektrik enerjisine ulaşamayan, elektriği kullanamayan 1.4 milyar kişilik bir nüfus bulunuyor. Daha çarpıcı bir rakamı paylaşmak isterim; New York, 19.5 milyonluk nüfusuyla, Güney Afrika hariç, Sahra Altı Afrikası'ndaki 790 milyon kişinin tükettiği kadar elektrik tüketiyor. Bu kadar korkunç bir tablo... İşte bizim, Türkiye olarak çığlığımız, bu acı manzaranın değişmesi içindir. Her platformda, bu tablonun adil olmadığını, en önemlisi de sürdürülebilir olmadığını ifade ediyoruz. Bu ve benzeri konuları, özellikle de adalet konusunu, hakça paylaşım konusunu ısrarla dile getirdiğimiz için, bize farklı etiketler yapıştırmak isteyenler oluyor. Hayır... Eksen kaymasıymış, yön değiştirmeymiş, Batı'ya sırtını dönüyormuş... Bizim bunlarla hiç ilgimiz yok, gündemimizde de bu konular yok... Ama biz, yeryüzündeki bu eşitsizliğe artık dur denilmesi gerektiğini, bu tablonun tersine çevrilmesi için çaba harcanması gerektiğini söylüyoruz. Bunu da doğu için dert ettiğimiz kadar, batı için de dert ederek söylüyoruz.
Bu sorunlar sadece bizim sorunlarımız da değil. Bu sorunlar sadece Türkiye'yi ilgilendiren sorunlar da değil. Sorunlar gibi çözümlerin de ortak olduğunu ısrarla söylüyoruz ve söylemeye devam edeceğiz. Umuyoruz ki Avrupa Birliği, özellikle de bazı liderler, meselenin ciddiyetini kavrar ve politikalarını uzun vadeli bir vizyon üzerine kurarlar. Avrupa'nın, hem enerji için hem de çevre kirliliğini önleyebilmek için böyle uzun vadeli bir vizyona, aynı zamanda da Türkiye'ye ihtiyacı var. Bandırma'da kurulan bu enerji tesisinin, temiz enerji üretimiyle, kapasitesiyle, gücüyle Avrupa nezdinde de Türkiye'nin imajına katkı sağlayacağına inanıyorum.”
Başbakan Erdoğan, konuşmasının son bölümünde tesisi Türkiye'ye kazandıran firmalara teşekkür etti.
Erdoğan, daha sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ve diğer yetkililerle kurdele keserek, Enerjisa Bandırma Doğalgaz Çevirim Santrali'nin açılışını yaptı. Erdoğan, tesiste incelemelerde de bulundu.