Güncelleme Tarihi:
1. Uluslararası İstanbul Yerel Yönetimler Sempozyumu’nda konuşan Erdoğan, sempozyumun, dünya şehirleri arasında iletişim, işbirliği ve tecrübe aktarımının önemli bir platformu olacağını dile getirdi. Erdoğan, İstanbul’un, kıtaların, medeniyetlerin ve kültürlerin kesiştiği, buluştuğu ve kaynaştığı bir noktada bulunduğuna işaret ederek, “Bulunduğumuz yer Avrupa kıtası, hemen karşımız, birkaç kilometre ötemiz, boğazın karşı yakası ise Asya kıtası. Ancak İstanbul, kendisini sadece iki kıtayı buluşturmakla sınırlandırmıyor” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DEKİ FARKLILIKLAR AVANTAJDIR”
İstanbul’da, Avrupa ve Asya’nın yanı sıra, tarihin bilinen ilk dönemlerinden bugüne kadar tüm medeniyetlerin izlerinin birbirine geçtiğini belirten Erdoğan, İstanbul’da bu izlerin hissedilmesinin mümkün olduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan, İstanbul’da, her dinin, mezhebin barış, huzur, birlik ve beraberlik içinde varlıklarını sürdürdüğüne şahit olunabileceğini kaydederek, “Biz, gerek İstanbul’da, gerek Türkiye’nin tüm şehirlerinde farklılıkları bir dezavantaj değil, bir zenginlik, bir avantaj olarak gören bir medeniyetten geliyoruz. İstanbul’da vakit geçirdiğiniz süre içinde bu farklılıkların nasıl zenginliğe dönüştüğünü göreceksiniz. Gördüğünüz eserlerde, dinlediğiniz müziklerde, içtiğiniz çayda, kahvede, tadına baktığınız yemeklerde inanıyorum ki kendi kültürünüzden de bir şeyler bulacaksınız” dedi. İstanbul’da doğup, büyüdüğünü ve İstanbul’un belediye başkanlığı görevinde bulunduğunu anımsatan Başbakan Erdoğan, İstanbul’da edindiği, tecrübe, bilgi ve birikimin hayatı boyunca gururla taşıyacağı önemli bir hazine olduğunu dile getirdi.
“HERŞEYİ YERELDE BAŞLATARAK ULUSLARARASI BOYUTA TAŞIMALIYIZ”
Bilgi, birikim ve tecrübelerin paylaşılmasıyla güzel şehirlerin inşa edilebileceğini kaydeden Erdoğan, bu sayede de dünyanın daha yaşanabilir bir gezegene dönüştürülebileceğini belirtti. Başbakan Erdoğan, her şeyin yerelde başlayarak, uluslararası bir boyuta doğru taşınması gerektiğine işaret ederek, “Ekonomiyi yerel ölçekte, sağlam şekilde inşa edip uluslararası boyuta taşımak zorundayız. Demokrasiyi, yerel ölçekte başlatıp, uluslararası standartlara taşım ak zorundayız. Çevre bilincinin yerel ölçekte geliştirip, uluslararası bir vizyona taşımak zorundayız. Bugün artık şehirlerimizi de, ülkelerimizi de dünyaya kapatmak, dünyadaki gelişmelere kapatmak gibi bir seçeneğimiz yok” diye konuştu. Artık, işbirliği imkanlarının çok geniş bir yelpazede olduğunu dile getiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bunların aynı zamanda da zorunluluk olduğunun altını çizdi. Erdoğan, şehirlere yönelik tehditler konusunda ise imkandan öte bir zorunluluk taşıdığına dikkat çekerek, “Bugün, New York’a yönelik bir terörist saldırıya, dünyanın herhangi ucundaki bir şehrin kayıtsız kalması söz konusu değildir. Neden? Çünkü dün New York’a yapılan, ertesi gün Madrid’e, ertesi gün Londra’ya, ertesi gün İstanbul’a, Ankara’ya yapılabiliyor” dedi. Erdoğan, terörün ve tehditlerin de küreselleştiği bir çağda dayanışmadan başka seçeneğin kalmadığını vurgulayarak, yapılan benzer sempozyumların önemine değindi.
“İSTANBUL’DAKİ BİRİKİMİ DİĞER ŞEHİRLERE TAŞIMA ÇABASINDAYIZ”
Erdoğan, İstanbul’un, medeniyetlerin, kıtaların ve kültürlerin buluşma noktası olmasının yanı sıra yerel yönetim tecrübesi ve yerel demokrasinin de buluşma noktası olduğunu bildirdi. Tarihin hemen her döneminde İstanbul’un, "merkez bir şehir" kimliğinde olduğunu ve kalabalık bir nüfusu barındırdığını söyleyen Erdoğan, bundan dolayı, şehrin idaresinin, İstanbul’dan geçen her medeniyet ve kültürden bir şeyler aldığını ifade etti. Başbakan Erdoğan, İstanbul’daki birikim ve tecrübeyi Türkiye’nin tüm şehirlerine eşit şekilde dağıtma çabası içinde olduklarını bildirerek, “Aynı zamanda, dünyanın da tüm şehirlerindeki bilgi, birikim ve tecrübeyi, yeni gelişmeleri, teknolojiyi Türkiye’nin şehirlerine kazandırmanın çabasını veriyoruz” dedi. Her şehrin, kendine özgü şartları olduğuna değinen Erdoğan, Budapeşte’nin Viyana’dan, Viyana’nın Rabat’tan, Rabat’ın Amman’dan, Amman’ın ise Cape Town’dan farklı kimlik ve özelliklere sahip olduğunu anlattı. Erdoğan, küreselleşme, iletişim ve uluslararası ilişkilerin yoğunlaştığı bu çağda her şehrin, birbirine benzeyen özelliklere sahip olmaya başladığına işaret ederek, “Artık, Halep’in Dublin’e, Dublin’in Melbourne’ne, Melbourne'un Selanik’e benzeşen yönleri bulunuyor. Artık rekabet ülkeler değil, şehirler arasında yaşanmaya başlıyor” diye konuştu.
“ŞEHİRLER ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ”
Erdoğan, şehirlerin, sağlıklı bir altyapı kurmak, toplu taşımda en güvenilir, kaliteli ve hızlı sistemleri kullanmak, çevrenin korunmasında, su ihtiyacının giderilmesinde, hava kirliliğinin önlenmesinde yeni ve etkili sistemleri getirmek istediğini vurguladı. Bu noktada, şehirler arasındaki iletişim ve işbirliğinin hayati rol oynadığına dikkat çeken Erdoğan, şehirlerde, dünün ve bugünün sorunlarının artık aynı olmadığını kaydetti. Başbakan Erdoğan hızlı bir şehirleşme yaşandığını dile getirerek, “Yeni konutlar üretmek zorundayız. Yeni yolar yapmak, mevcut yolları genişletmek zorundayız. Altyapıyı sık sık güncellemek zorundayız. Toplumsal ilişkileri, güçlendirmek, toplumsal dayanışmayı geliştirmek zorundayız. Şehirlerimize yönelik farklı boyutlardaki tehditlere karşı önlemler almak zorundayız. Kalkınmayı yerelde başlatmak, yerel kalkınmayı geliştirmek zorundayız. İş üretmek, istihdam üretmek zorundayız. Bütün bunları yaparken de çevreye, tarihi mirasa, şehrin kimliğine azami derecede hassasiyet göstermek zorundayız” dedi. Bir şehrin idarecisi olmanın, insanın omuzlarına büyük bir sorumluluk yüklediğini söyleyen Erdoğan, aynı zamanda şehirde yaşayanlarında şehirden sorumlu olduğunun altını çizdi.
“HEDEFİMİZ, 10 YILDA 500 BİN KONUT RAKAMINA ULAŞMAK”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 5 yıllık sürede, Türkiye genelinde, 81 şehirde konut hamlesi başlatıldığını ifade ederek, bu hamlenin, özellikle, şehirlerin değişimi ve dönüşümü açısından önemsendiğini bildirdi. Bugün itibarıyla 304 bin konut rakamına ulaşıldığına işaret eden Erdoğan, bu konutların 172 bin tanesinin bitirilerek, sahiplerine teslim edildiğini kaydetti. Erdoğan, sadece konutun yanı sıra, hastane, okul, kütüphane, spor salonu ve mabetlerin de yapıldığını bildirerek, tüm bunlarla, şehir merkezlerindeki yığılmaların, uydu kentlere doğru çekildiğini dile getirdi. 500 bin konut rakamına 10 yıl içinde ulaşma hedeflerinin bulunduğunu anlatan Erdoğan, “137 belediye ile işbirliği yaparak, gecekondu dönüşüm projeleri gerçekleştiriyoruz. Bu şehirlerdeki ilkelliği ortadan kaldırmaya yönelik attığımız adımlardır. Özellikle büyük kentlerin çevresinde yıllar boyunca oluşmuş sağlıksız gecekondu yapılarını ortadan kaldırıyor, yerine sağlıklı, yaşanabilir konutlar inşa ediyoruz. Diyarbakır, İzmir, İstanbul, Ankara, Trabzon vs. gibi şehirlerimizde bu yöntemle 125 bin konutluk dönüşüm çalışması gerçekleşmiş vaziyette” dedi. Erdoğan, sadece 5 yıl içinde yaklaşık 8 bin kilometre bölünmüş yolun inşa edildiğini ifade ederek, 40 bin köyün bir Köydes projesiyle ele alındığını bildirdi. İlk olarak köylerdeki su ve yol sorunlarının çözüldüğünü söyleyen Erdoğan, şimdi de bu köylerdeki düşük elektrik kapasitesinin giderilmesi için bir çalışma başlatıldığını aktardı. Erdoğan, yerel yönetimler noktasında modern, çağdaş ve AB standartlarında yasal düzenlemelerin yine aynı dönemde gerçekleştirildiğini kaydederek, her şehrin öne çıkan özelliklerinin tespit edilerek, buna yönelik çalışmaların yoğunlaştırıldığına işaret etti.
“DEMOKRATİKLEŞMENİN YERELDEN BAŞLADIĞINA İNANDIK”
Türkiye’de birçok şehrin AB fonlarından yararlanarak, proje gerçekleştirdiğinin altını çizen Erdoğan, “İstanbul’da, bugün buradakine benzer birçok uluslararası zirve gerçekleştirdik. 2009 IMF yıllık toplantılarını İstanbul’da yapıyoruz. Yine İstanbul, 2010 yılı dünya kültür başkenti seçildi. Şimdi buna dönük çalışmalar yapıyoruz. Biz kalkınmanın da, demokratikleşmenin de yerelden başladığına inandık, inanıyoruz” diye konuştu. Erdoğan, Türkiye’de, yerel demokrasinin güçlü ve işletilebilir olmasıyla ülke genelinde de o kadar demokrasinin var olacağına dikkat çekti. Yerelde sağlıklı işlemeyen bir demokrasinin, genelde de sağlıklı işlemesinden bahsedilemeyeceğini vurgulayan Erdoğan sempozyumdaki katılımcılara seslenerek, “Eğer, daha önce Türkiye’yi ziyaret etme imkanı bulmuş olanlarınız varsa, eminim ki, Türkiye’deki değişimi somut olarak hissetmişlerdir. Bir sonraki gelişinizde, çok daha farklı, çok daha değişmiş, ilerlemiş, kalkınmış bir Türkiye, bir İstanbul bulacağınızı, bir Konya, bir Sakarya, Kocaeli, Gaziantep, Adana, Erzurum, Diyarbakır bulacağınızı biliyorum ve buna inanıyorum” dedi.