Erdoğan: "Her türlü kötü alışkanlık gençlikte var"

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve İMKB Başkanı Hüseyin Erkan’ın da katıldığı imza töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, "Bizim için eğitim en öncelikli meselemiz. Çünkü eğitimde eğer bizler dünyayla yarışta bu açığı kapatırsak o zaman Türkiye’yi, bu milletin evlatlarını tutana aşk olsun" diye konuştu. İktidara geldiklerinden beri son yedi yılda hükümetin eğitim alanında yaptığı çalışmalardan bahseden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Göreve geldiğimizden çok kısa bir süre içinde 11 Eylül 2003’te başlattığımız "Eğitime Yüzde Yüz Destek" kampanyası çerçevesinde çok büyük neticeler aldık. İşadamlarımızın bu sürece katılımıyla eğitime yaptığımız katkının yüzde 25’i vergi muafiyeti uygulaması sayesinde sağlandı. Bu aslında bir kaynak yaratma yoluydu. Bütün bu protokoller neticesinde ülkemize 24 bin 700 derslik kazandırdık. Türkiye’nin 81 vilayetindeki okullara teknolojiyi götürdük. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 130 okula kapalı spor salonları yaptı. Bu salonları hafta içi öğrencilerin hafta sonları da velilerin kullanımına açmayı planlıyoruz. Bu projeyi yavaş yavaş Anadolu’ya da yayıyoruz. Yeni yapılan projelerde özellikle bu kapalı spor salonlarının da yer almasına özen gösteriyoruz.”dedi.

”KARA HABER DUYMAK İSTEMİYORSAK EL ELE VERECEĞİZ“

Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığını zenginleştirdiklerini belirten Başbakan Erdoğan "Burada çok daha farklı bir yatırıma giriyoruz. Kredi yurtlar kurumunu Milli Eğitim’den ayırarak Devlet Bakanlığımız’a bağladık. Zira gençlik bizim çok önemli bir sorunumuz. Bakınız sulu-kuru her türlü kötü alışkanlıklar gençliğimizde var. Bu tabi gençliğimizin ne yazık ki çok çok arzu edilmeyen yerlere doğru kaydığını gösteriyor. Eğer suç oranlarında bazı konulardaki artışlar varsa ebeveynler olarak bizim, okullarımızdaki eğitim anlayışının, devlet olarak hükümet olarak bize ait şüphesiz ki eksikler var sorunlar var. Eğer kötü haberler, kara haberler duymak istemiyorsak yavrularımızı bu istenmeyen durumlara düşmesini istemiyorsak devlet-millet elele vereceğiz. Çocuklarımızı çok daha iyi yetiştirmek ve bu kötü alışkanlıklardan kurtarmak suretiyle yavrularımızı bu ülkenin aydınlık geleceğine birer köşe taşı olarak görmek istiyoruz. Bunun için okullarımızın çok büyük önemi var. Ama anne-baba olarak bizlerin de çok büyük görevi var.”dedi.

"TÜRKİYE'NİN İNŞAASINDA 4 TEMEL TAŞIMIZ VAR“

Başbakan Erdoğan ”Yola çıkarken ’Türkiye’nin yeniden inşasında 4 temel taşımız var’ dedik. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. ’Türkiye’yi bu dört temel taş üzerinde yükselteceğiz’ dedik. Eğitim bütçede gerilerdeydi birinci sıraya taşıdık. Yeterli mi? Hayır değil. Daha fazla verilmesi lazım. Ama şu anda bir numaralı desteği eğitim alıyor. Eğitime verdiğimiz destek geçmişle mukayese edilemeyecek kadar fazla. Göreve geldiğimizde eğitimin milli bütçeden aldığı destek 7,5 milyar TL’ydi. 2009 yılında ise 27,5 milyar TL olmuştur. Bu desteğimizin en açık ifadesidir.

Fakat yeterli görmüyoruz. Zaman tünelinden geriye gidiyorum. Ders kitaplarımızı bulamazdık. Bulamadığımız için üst sınıflardaki abilerimize giderdik. Onların kitaplarını acaba satın alabilecek miyiz? O çileleri çektiğimiz için yeni kuşaklar aynı çileyi çeksin istemiyoruz. Bunun için zengin fakir ayrımı yapmaksızın ilk ve orta öğrtemideki bütün öğrencilerimizin kitaplarını devlet olarak biz verdik. Okul laboratvuarlarını da zenginleştirme çalışmaları içindeyiz. Derslik başına öğrenci sayılarında hedefimiz 2013 sonu itibarıyle dersliklerde 30 öğrenciye ulaşmak. Bu rakam ilköğretimde 36’dan 32’ye inmiş vaziyette. 28 bin 939 bilişim ve teknoloji sınıfı kurduk. Yani bilgisayar eğitiminin olmadığı okul neredeyse kalmamış vaziyette. Şu ana kadar 722 bin 240 bilgisayar tüm okullara dağıtıldı. Patnos’taki okula kadar. Bunları 10 sene önce konuşsaydık ’Hadi canım sende. Patnos’ta ne işi var bilgisayar sınıfının?’ derdik”şeklinde konuştu.

“ARTIK ÇOCUKLAR GELİP PARA İSTEMİYOR“

“Hiçbir evladımızın ’Okul, para, yol, kitap, defter, kalem yoktu. Bundan dolayı okuyamadım’ demesine sıcak bakmıyoruz“ diyen Erdoğan şunları söyledi:

“Ben birşeyi öğrendim yalnız. Artık 12-13 yaş grubundaki çocuklar gelip bizden ekmek, para falan istemiyor. ’Tayyip amca bana bir laptop alır mısın?’ diyor. İş buraya geldi. Bu tabi çok önemli bir gelişme. Ülkemizin buraya gelmesi demek artık yavrularımızın bakışı farklılaşmaya başladı demek. öyleyse bu süreci de çok daha güçlendirmek ve taşın altına elimizi sokmamız lazım. Zira hayatın telafisi yoktur. Hayatın güçlendirilmesinde eğitimin yeri çok ama çok büyüktür“

Konuşmaların ardından İMKB’nin eğitimde harcanması için bağışladığı 100 milyon TL’lik katkının protokol imza töreni gerçekliştirildi.