Güncelleme Tarihi:
MACERA PEŞİNDE DEĞİLİZ
“Biz Suriye’de, Libya’da, Akdeniz’de macera peşinde değiliz. Hele hele emperyal heveslerimiz hiç yoktur. Gözümüz petrol ve para hırsıyla kör olmuş da değildir. Türkiye’nin güvenliğinin Libya’nın, Suriye’nin, Irak’ın, Balkanlar’ın, Kafkasya’nın güvenliğinden geçtiğinden anlamayanlara diyecek bir sözümüz bulunmuyor. (MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a teşekkür ederek) Daha dün ‘Doğu Akdeniz’de herkes var, Türkiye yok’ diyen birileri bugün ülkemizin attığı adımlara karşı çıkıyorsa da işte böyle vicdanlı siyasetçiler, yapılan işin hakkını maalesef ancak teslim edebiliyor.
(İdlib) Rejimin artan saldırılarından kaçan ve sayıları 400 bini bulan İdlibli kardeşimiz, ülkemiz sınırlarına doğru harekete geçti. ‘Siz bomba yağdırıyorsunuz, nedir bu hal’ diye sorduğunuzda da söyledikleri ‘Bunlar terörist’... Bunlar senin vatandaşın. 4-5 yaşındaki çocuktan terörist mi olur? Ateşkesin, sınırlarımıza yığılan 400 bin insanın evlerine dönmesini sağlayacak şekilde yürütülmesi şarttır. Gerekirse rejimin ateşkesi bozma girişimlerini bizzat önlemekte kararlıyız.
Libya, Kıbrıs Barış Harekâtı’nda tüm askeri depolarında ne var ne yoksa Türkiye’nin emrine sundu. Kaddafi’nin o zaman söylediği şu sözler unutulamaz: ‘Elimdeki bütün silahlar Türk ordusunun emrindedir, emrine amadedir. Depolarım açıktır, nereden ne istiyorlarsa gelsin alsınlar’ demiştir. Bu tablolar yaşandı, bunları biliyoruz ama şu anda ‘Libya’da ne işimiz var’ diyenler, siyasetin cahilidir, tarih cahilidir.
BUNDAN SONRASI PUTİN’E AİT
Rusya ile alınan inisiyatif doğrultusunda Libya’da ateşkesi sağlamak için epeyce gayret gösterdik. Bundan sonrası Sayın Putin ve onun ekibine ait. Ne yazık ki darbeci Hafter, aynen darbeciliğinde olduğu gibi, masada bir yalan darbesi yaparak Moskova’yı terk etti. Ortaya sürdüğü şartlar, zaten gerçek yüzünü ve asıl niyetini gösteriyor. Önümüzdeki günlerde darbeci Hafter ile ülkenin meşru yönetimi arasında yapılacak tercihleri dikkatle takip edeceğiz. Ülkenin meşru yönetimine ve Libya’daki kardeşlerimize saldırılarını sürdürmesi halinde, darbeci Hafter’e hak ettiği dersi vermekten de asla geri durmayacağız. Libya halkını özgürlüğe ve istikrara kavuşturana kadar bu coğrafyadaki varlığımız sürecektir.”
KÜRT ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN TİYATRO YAPILDI
Erdoğan grup konuşması sırasında, şehit kızı Gülay Demir’i kürsüye çıkardı. Gülay Demir, “Kürt çocukları üzerinden tiyatrolar yapıldı, artık bilmelidirler ki perdeler kapandı. Kürt çocukları kendi filmlerinin kahramanı oluyorlar. Ben Mardin’de doğup büyümüş bir Kürt kızıyım. 81 şehrin toprağı benim memleketim” dedi.
CHP ve HDP’lilerin birlikte izlediği, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yazdığı ‘Devran’ kitabından uyarlanan tiyatro oyunu dün de gündemdeydi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan partisinin Meclis grup konuşması sırasında, muhalefeti şöyle eleştirdi:
KENDİNİZ TİYATROSUNUZ
“Bakıyorsunuz ki ana muhalefet, bunların ikizi durumunda olan malum partiyle tiyatro izliyorlar. Kimin eserini orada canlandırıyorlar? Şu anda terörden cezaevinde yatan şahsın eserini sergileyerek, kalkıp bunu birlikte izliyorlar. Zaten bunlar dün Ankara’dan İstanbul’a da beraber yürümemişler miydi? Şimdi de işte diyordu ya ‘tiyatro’ diye, sizin kendiniz tiyatrosunuz. Eğer sıkıyorsa, çık Diyarbakır’a git, oradaki annelerin gözyaşlarına ortak ol. Onların yavrularını dağa, omuz omuza, dirsek temasında yürüdükleri kaçırdı. Hadi git oraya. Niye gidemiyorsun? Git. Böyle bir şeyi yapamaz. Onların böyle bir derdi yok. Onlar sadece katillerle, zalimlerle beraber omuz omuza yürürler.”
Erdoğan, daha sonra babası 2019 Ekim ayında Mardin Nusaybin’de PKK/YPG’nin havanlı saldırısında şehit olan Mehmet Şirin Demir’in TRT Kürdi’de çalışan kızı Gülay Demir’i kürsüye davet etti. Erdoğan “Hainler sivilleri hedef aldılar. İşte bunlardan biri de Mardin Nusaybin’de şehit olan Mehmet Şirin Demir kardeşimizdir. Şimdi önümde gördüğünüz şu saksı onun kabrindeki topraktan alınmış, bu saksı yapılmış. Ve kızı da bunu bana getirdi” dedi.
Gülay Demir de AK Parti grubunca ayakta alkışlanan konuşmasında şunları söyledi: “Kürt çocuklar üzerinden tiyatrolar yapıldı, artık bilmelidirler ki perdeler kapandı. Kürt çocukları kendi filmlerinin kahramanı oluyorlar. Ben Türkiye’nin incisi Mardin’de doğup büyümüş bir Kürt kızıyım. 81 şehrin toprağı benim memleketim. Ben babamdan bir çok şey öğrendim. Evet yaram var, ama elhamdülillah yarama yarenlik edenler var. Ondan en çok affetmeyi, teşekkür etmeyi öğrendim. Bir insanın kalbini kırmanın da canını almak kadar günah olduğunu yine babamdan öğrendim. Zalimler için yaşasın cehennem.”