Erdoğan: Gerilim politikasının tarafı olmadık

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Gerilim politikasının tarafı olmadık
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2007 08:35

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Biz 4.5 yıldır gerilim politikasının tarafı olmadık. Gerilim üretenler oldu ama o gerilime tabi olan bir iktidar olmadı. Onlar o tür politikalar peşinde koştu, biz işimize baktık. Buraya da öyle geldik” dedi.

Haberin Devamı

Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Eskişehir İl Başkanlığı tarafından dün Anemon Otel'de düzenlenen toplantıda konuştu. Türkiye'yi kara kıştan bahara kavuşturmuş olan AKP kadrolarıyla birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, “Adalet” ve ”Kalkınma” kelimelerini rastgele sokaktan seçmediklerini, araştırarak seçtiklerini söyledi.

Erdoğan, partileşme sürecinde çok sıkıntılı günlerinin olduğunu anımsatarak, ”Kapılarına bizi yakıştırmayanlar veya bize yaklaşmayanlar, nazlananlar da oldu. Ama biz kararlıydık. Bu adımı atacaktık ve bir gün bu salonlara, meydanlara dolmayacağımızı adeta görüyor gibiydik. Hamdolsun o günler 16 ay gibi kısa bir zamanda bitti” diye konuştu.

“81 İLİ TANIMAYAN LİDERLER”

Şu anda Türkiye'de 81 ilde örgütleri, 923 ilçede ilçe teşkilatları, 850 ilçede kadın ve gençlik kolları bulunduğunu anımsatan Başbakan Erdoğan, hiçbir partinin böyle bir örgütünün olmadığını söyledi.

Haberin Devamı

Erdoğan, “Hele Cumhuriyet'ten önce kurulduk iddiasında olanların da böyle bir örgütü yok. Ondan sonra (Biz şöyleyiz, biz böyleyiz) diyenlerin de böyle bir örgütü yok. Niye? (Bu iş sevda işi) dedik ya, arayıp bulacaksın” diye konuştu. Türkiye'de şu anda 81 ili tanımayan liderlerin bulunduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Sadece belirli şehirler arasında mekik dokuyanlar var” dedi.

“BAKANLARI İĞNELEYECEKSİN, CIMBIZLAYACAKSIN”

Erdoğan, genel başkanlığı ve başbakanlığı sürecinde Türkiye'de ziyaret ettiği illere en az 2'şer kez gittiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Gitmezsen orayı tanıyamazsın. Gidersen tanırsın. Yine gitmeye devam edeceğiz. Yürüyor mu? Bunları yerinde görmemiz lazım. Yoksa size gelirler anlatırlar. (Şunu böyle yaptık, bunu böyle yaptık). Eğer takip etmezseniz, maalesef gittiğinizde bakarsınız bunlar yapılmamış. Koskoca Türkiye'nin her yeri böyle takip edilir mi? Arkadaşlar arzu ederseniz takip edersiniz. Bakanınız niye var, genel müdürünüz niye var? Her gün onu yoklayacaksın, iğneleyeceksin, cımbızlayacaksın. Bunları yapacaksın ki en az hasarla bu işi bitiresin. Zaman zaman, kendin atlayıp gideceksin, ondan sonra gelip Bakanlar Kurulunda (Böyle böyle dedin ama böyle bir şey yok, yapılmamış), bunu da söyleyeceksin. Kırılma, gücenme yok. Niye? Biz bu ülkenin sevdalısıyız. Bu işler yürüyecek.”

THY'NİN ESKİŞEHİR UÇUŞU HAZİRAN'DA

Türk Hava Yolları (THY) yetkililerinin de Eskişehir'e geldiğini anlatan Erdoğan, havaalanına uçuşun haziran ayında gerçekleşebileceğini söyledi. Erdoğan, salonda bulunan THY yetkilisine ilk uçuşu Haziran'ın başında mı sonunda mı yapılacağını sordu. THY yetkilisinin uçuşun Haziran'ın ortasında gerçekleşeceğini ifade etmesi üzerine Erdoğan, “En hayırlısı orta olanıdır ya” yanıtını verdi.

Haberin Devamı

Erdoğan, Türkiye'nin kalbini durma noktasına getirenlerin bugün tasfiye olduğunu kaydetti. Geçmişte gazetecilerin sadece kriz haberleri yaptığını anlatan Başbakan Erdoğan, “Çünkü parçalı, yamalı, kan uyuşmazlığı olan bir hükümet vardı. Ve öyle zamanlar oldu ki, 3 ay boyunca Bakanlar Kurulu toplantısını yapamadılar. Hatta gazetelerden okurduk, hatırlayın. Hastanede mi yapılıyor Bakanlar Kurulu toplantısı, filancanın evinde mi yapılıyor, yoksa filanca yerde mi yapılıyor... Ama AK siyaset geldi. Allah'a şükürler olsun ki milletin iradesine gölge düşürmedi” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, eski, demode, sadece laf üreten, milleti kutuplara bölen siyasetin gittiğini, yerini bütün milleti, bütün şehirleri kucaklayan bir siyasetin aldığını söyledi.

“BU BİR CİBİLLİYET MESELESİ”

Erdoğan, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

“Milletimizi, ülkemizi, Cumhuriyetimizi bir bütün olarak sahiplenmekteyiz. Milletin görüş mesafesinden çıkmış olanlar bu ülkeye neler kazandırdığımızı anlayamazlar. Şu anda öyle bir ana muhalefetle karşı karşıyayız ki, düşünebiliyor musunuz bir kanun maddesinde 48 tane önerge verebilecek kadar siyasi ahlaktan, etikten uzak. Ne demek bu? Ortalama her önergede 5 dakika diyorum. Bu minimumdur. Bunun fazlası var. 5 dakika olsa 240 dakika eder. Bir kanunun maddesinin komisyondaki müzakeresinde 4 saat kaybeden ülke... Bu iktidar nasıl olacak da halkına hizmet edecek? Böyle bir muhalefeti iyi niyetle izah etmek mümkün mü? Yani şu beyazı görüyorsunuz, güya muhalefet edeceğim diye bu beyazın siyah olduğunu ispat etmeye ne gerek var? (Bu beyaz) diyemiyor. Bu bir cibilliyet meselesi aynı zamanda.

“4.5 YILDIR GERİLİM POLİTİKASININ TARAFI OLMADIK”

Çok önemli. Çünkü vatanseverlik, milliyetperverlik, bu ülkeye hizmet, insanına aşık olmak ve çıtayı yükseltmek sadece iktidarın gayretiyle olmaz. Buna muhalefetin de katkısı olması lazım. Soruyorum, Allah aşkına bir gün de çıkıp deyin ki (Ey iktidar, şunu şöyle yaparsanız buradan Türkiye'nin katma değeri çok daha fazla olacaktır). Bir gün bir şey söylesinler, yok. Tek yaptıkları şey var, hakaret, hakaret, hakaret. Bakın (Eleştiri) demiyorum. Dikkat edin, eleştiriye saygım var. Sonuna kadar saygım var, ama hakaret... Öyle zamanlar olmuştur ki aman yarabbim... Yapmadıkları hakaretler kalmamıştır ve bunu maalesef bizi güya böyle bir gerilim politikasının kanadı olurlar mı acaba, bizi buraya itmek için yapmışlardır. Ama biz 4,5 yıldır gerilim politikasının tarafı olmadık. Gerilim üretenler oldu, ama o gerilime tabi olan bir iktidar olmadı. Onlar o tür politikalar peşinde koştu biz işimize baktık. Buraya da öyle geldik. Yoksa, biz bunlara cevap yetiştirmeye kalksaydık yanmıştık. Bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil üzümü yemek. Üzüm dalında çürüyor.”

Haberin Devamı

Muhalefeti eleştiren Erdoğan, “Bunlar Türkiye'de taş üstüne taş koymamış, bir çivi çakmamış olanlar. Bunlar Türkiye'nin nereden nereye geldiğini anlayabilirler mi?” diye sordu. Yakın zamanda ziyaret ettiği Antalya'da Büyükşehir Belediye Başkanı'na bir soru sorduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“(Gel) dedim. (İlinizin çok eski bir milletvekili var. Bakanlıklar da yapmış. Antalya'da hakikaten şöyle güzel bir eseri yok mu?) Başbakanım dedi ki (Maalesef iki tane hayırlı işi engellemeye yönelik kabiliyetli bir işi var) dedi. (Bakanlık da yaptı, milletvekilliği de yaptı. Ama şu Antalya'da dikili bir taşı, ağacı yok) dedi. Arkadaşlar bu çok acı bir şey. Antalya gibi bir ilde milletvekili olacaksın ve maalesef o günden bu güne övünebileceğin bir eserin olmayacak. Olmaz böyle bir şey. Ama hamdolsun biz iktidarımızda çok şeyler kazandırdık. Antalya'ya bu yılın ilk 3 ayında 500 bin turist geldi.”

“MİLLETVEKİLİ ARKADAŞLARIM ARTIK DURAMAZ”

Erdoğan, partisinin örgütüne de şöyle seslendi:

Haberin Devamı

“Gerek olanı yapmak yeterli değil. Ben sizden yeterini istiyorum. Nedir o? İşte o gönüllere girmek. Yani halkımızın gönlüne biz gireceğiz, halkımızı da gönlümüze sokacağız. Bunu kimlerden istiyorum. Birinci dereceden teşkilatımdan istiyorum. İki, milletvekillerinden istiyorum. Üç belediye başkanlarımdan istiyorum. Dört, belediye meclis üyelerimde istiyorum. Beş, il genel meclis üyelerimden istiyorum. Milletvekili arkadaşlarım artık duramaz. Artık süreç başladı. Belediye başkanlarımız duramaz. Teşkilatın hazırladığı programlara katiyen tüm arkadaşlarımızın uyması lazım. Genel merkez olarak başlattığımız sürece hep beraber uyacağız. Bakan arkadaşlar il il dolaşıyorlar.
Milletvekili arkadaşlarımdan belli arkadaşlar illere konferanslara gönderiliyorlar. Aynı şekilde şu anda genel başkan yardımcılarımızdan illere konferans vermek üzere gönderilen arkadaşlarımız var. Milletle bu heyecanı ne yapacağız? Paylaşacağız.”

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “4 Kasım öncesi yaşayacağımız cumhurbaşkanlığı seçimini bütün duygusallıklardan uzak bir şekilde bitirelim. Onu bitirdikten sonra da yoğun bir şekilde ne yapacağız? Genel seçimlere hazırlanacağız ve genel seçimlerde de inşallah Türkiye'de AK Parti, bugün bulunduğu noktanın çok daha ötesinde bir güçle parlamentoya girecektir” dedi.

Erdoğan, “Bunları laf olsun diye veya laf ola beri gele, bu anlayışla söylemediğini” belirterek, AKP'nin disiplinli çalışan bir parti olduğunu söyledi. Erdoğan, AKP'nin, toplumun nabzını sürekli diri tutan, izleyen, “ne oluyor, ne bitiyor” bunu sürekli olarak bilimsel bazda inceleyen bir parti olduğunu kaydetti.

Erdoğan, “Sürekli kamuoyu araştırmalarını, her ay muntazaman yaparak nerede durumumuz nedir, bunu görerek yürüten bir partidir ve hamdolsun görünen gerçek bu anlattıklarımdır ve inanıyorum inşallah 4 Kasım Türkiye'de sil baştan değil, atılan adımların çok daha güçlü bir şekilde inşallah devam edeceği bir dönem olacaktır” diye konuştu.

ÖĞRENCİYE PAHALI EV

Erdoğan, parti örgütüne de seslenerek, “Sizden aranızda birlik istiyorum, beraberlik istiyorum, dayanışma istiyorum. Öyle ufak tefek pürüzlere prim vermemenizi istiyorum. Biz iş yapıyoruz, biz üreteceğiz, dayanışma halinde inşallah geleceğe yürüyeceğiz” dedi.

Eskişehir'de dolaşırken birçok öğrenci gördüğünü ifade eden Erdoğan, Eskişehirlilerin öğrencilere evleri pahalı kiraladığını belirterek, bunu kız öğrenci yurdunda kalan öğrencilere sorduğunu, 8 kişinin 1 milyara kaldığını öğrendiğini söyledi. Erdoğan, salonda bulunan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e Eskişehir'e yurtlar yapılması konusunda talimat verdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!