Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bakıyorum çok enteresan, kendi ülkesinin Cumhurbaşkanına karşı Avrupa'da terör örgütleri pankartlarla, resmin yanı başına silah koyuyor. Ve onların solak partileriyle, oradaki terör örgütü beraber yürüyorlar. Neresi burası? İsviçre. Neresi burası? Hollanda. Neresi burası? Belçika. Neresi burası? Almanya. Bunları da söylediğimiz zaman beyefendiler rahatsız oluyor. Rahatsız olmayın. Men dakka, dukka. Siz bizi üzüyor musunuz? Üzüleceksiniz ve daha bu işin başı." dedi.
Erdoğan, Gaziosmanpaşa'daki toplu açılış törenindeki konuşmasına, üstat Necip Fazıl Kısakürek'in, "Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar / Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar / Gecesi sümbül kokan, Türkçesi bülbül kokan İstanbul, İstanbul." satırlarıyla başladı. İstanbul'da doğduğunu, büyüdüğünü, yeri geldiğinde çilesine katlandığını, yeri geldiğinde nazını çektiğini belirten Erdoğan, bu şehrin bir parçası olmaktan daima iftihar ettiğini söyledi.
Erdoğan, İstanbul'un nasıl İstanbul olduğunu en iyi Gaziosmanpaşalıların bileceğini ifade ederek, ilçenin 60-70 yıl önce Eyüp ile Çatalca arasında kalmış, kıraç bir yer olduğunu ve o dönemde "Taşlıtarla" denildiğini anlattı.
Minibüslerin Vezneciler'den "Taşlıtarla" diyerek kalktığını dile getiren Erdoğan, "Taşlıtarla denen bu kıraç topraklardan bugün İstanbul'un en mutena ilçelerinden biri olan Gaziosmanpaşa'ya geldik. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, çarpık yapılaşmayla karşılaşan buranın bu alanları, hamdolsun bugün altyapısıyla muntazam mahallelere dönüştü." dedi.
Bugün resmi açılışlarını yapacakları, belediye tarafından inşa edilen 725 konutluk Sarıgöl ve özel sektör tarafından yapılan 785 konutluk Essenora projeleriyle ilçenin daha da güzelleştiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yine bugün açılışını yapacağımız olimpik yüzme havuzu, okullar, paklar ve sosyal tesisler de Gaziosmanpaşa'yı geleceğe hazırlayan önemli yatırımlardır. Açılışını yaptığımız 528 trilyon lira tutarındaki bu yatırımların ilçemize, tüm Gaziosmanpaşalılara hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Bu yatırımların Gaziosmanpaşa'ya kazandırılmasında emeği geçen Bakanlıklarımızı, Büyükşehir Belediyemizi, Gaziosmanpaşa İlçe Belediyemizi ve özel sektör kuruluşlarımızı huzurunuzda tebrik ediyorum, alkışlıyorum."
'BÖLMEK İSTEYENLER BEDELİNİ ÖDEYECEK
İlçeye ismi verilen Gaziosmapaşa'nın, Osmanlı'ya "hasta adam" muamelesinin yapıldığı bir dönemde, savaş meydanlarında gösterdiği başarılarla, bu sözü, söyleyenlerin ağızlarına tıkayan bir kahraman olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cennet mekan Abdülhamit Han'ın en güvendiği, en itibar ettiği komutanlardan biri olarak, Girit isyanında, Sırp isyanında, Osmanlı-Rus ve Osmanlı-Yunan savaşında büyük hizmetlerde bulunmuştur. Düşmanlarının dahi saygısını kazanacak kadar güçlü bir askeri kabiliyete ve kişiliğe sahip Gaziosmanpaşa'yı buradan bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Hamdolsun, Türkiye her dönemde Gaziosmanpaşa gibi dirayetli ve cesaretli komutanlara, askerlere sahip olmuştur. Bugün de terör örgütlerine dağları ve şehirleri dar eden, sınırlarımız dışında destan yazan bir orduya sahibiz. İşte dün Hakkari'de 19, bu sabah Kutu Deresinde 15 terörist etkisiz hale getirildi. Niçin? Çünkü bu milleti bölemeyecekler. Bu milleti bölmek isteyenler, bu vatanı bölmek isteyenler bunun bedelini ödeyecekler."
ORDUMUZUN HAREKAT KABİLİYETİ DAHA DA ARTTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda güvenliğin, İçişleri Bakanlığının Gaziosmanpaşalı Süleyman Soylu'ya emanet olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Trabzon'dan selamı var size. O da bu sabah Trabzon'daydı. 15 Temmuz gecesi darbe girişiminde bulunan FETÖ ihanet çetesi mensuplarının ayıklanmasıyla ordumuzun operasyon kabiliyeti daha da artmıştır. Şu anda Silahlı Kuvvetlerimiz, polisimiz ve korucularımız el ele, omuz omuza terör örgütlerine karşı inlerine girdiler, gereğini yapıyorlar. Ordumuz, emirleri siyasi iradeden ve komutanlarından değil, başka yerlerden alan mankurtlardan temizlendi. Fırat Kalkanı Operasyonu ile Suriye'deki oyunu tam ortasından bozduk. Şimdi sıra diğer bölgeleri derleyip, toparlamaya geldi. Kilis'in güvenliğini sağlamışken, Amanosları boynu bükük bırakamayız. Karkamış'ın güvenliğini sağlamışken Suruç'u, Akçakale'yi, Ceylanpınar'ı, Nusaybin'i, Cizre'yi sahipsiz bırakamayız. Kandil'i terör örgütünün başına yıkarken, Sincar'da, Mahmur'da yeni fitne ocakların yakılmasına izin veremeyiz. Telafer'deki, Musul'daki, Kerkük'teki kardeşlerimizi tek başlarına bırakamayız. Biz burada güven içinde yaşamak istiyorsak, önce Suriye'deki, Irak'taki kardeşlerimizin güvenliğini de sağlamak zorundayız."
Erdoğan,"Şu anda Suriye bize 911 kilometre. Irak 350 kilometre ve biz oralardan tehdit altındayız. Tehdit altında olduğumuza göre, bunlara karşı gerekli cevabı vermek durumundayız. Kim var orada? DEAŞ var. Kim var orada? PYD var. Kim var orada? YPG var. Hepsine gerekli dersi vereceğiz, veriyoruz." diye konuştu.
ÜZÜLECEKSİNİZ VE BU DAHA İŞİN BAŞI
Erdoğan, Türkiye'nin afra tafra yapılacak bir ülke olmadığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Her ne kadar içeride de bu tipler var. Televizyonları izliyoruz. Bakıyorum çok enteresan, Kendi ülkesinin Cumhurbaşkanına karşı Avrupa'da terör örgütleri pankartlarla, resmin yanı başına silah koyuyor. Ve onların solak partileriyle, Türkiye'nin oradaki terör örgütü, beraber yürüyorlar. Neresi burası? İsviçre. Neresi burası? Hollanda. Neresi burası? Belçika. Neresi burası? Almanya. Bunları da söylediğimiz zaman beyefendiler rahatsız oluyor. Rahatsız olmayın. Men dakka, dukka. Siz bizi üzüyor musunuz? Üzüleceksiniz ve daha bu işin başı. Şimdi ben diyorum ki 16 Nisan'da lider ülke Türkiye için evet mi? Güçlü ülke Türkiye için evet mi? Büyük Türkiye için evet mi? Allah sizlerden razı olsun. Öyleyse kaç günümüz kaldı? Durmak yok, kapı kapı dolaşacağız değil mi? Hele hele hanımlar, sizin işiniz çok önemli. Kapıları çalacaksınız. Tamam? 18 Maddeyi kendilerine anlatacaksınız."
'ACABA BİR HOCA OLARAK HABERİN VAR MI'
Fakat 54 yıl kapısında bekleten Avrupa Birliği’ne ne diyeceğiz? Şimdi çıkıyor, bazı bakıyorsunuz akademisyenler filan konuşuyor. ‘Daha önce şöyleydi böyleydi’ falan… Bu işlerden anlamazsın ya, senin önünde kariyer olsa ne yazar olmasa ne yazar. Sadece kitabı aç oku, sonra AB’yi konuş. Damdan düşeceksin damdan. Bunların önüne kitapçık koyuyorlar, okuyorlar.
Güney Kıbrıs’ı nasıl AB’ye aldıklarını bilir misin? Acaba bir hoca olarak haberin var mı? Acaba Hollanda’da daha önce bu kardeşinizin o liderlerle kavga verdiğini bilir mi? Biz o kavgaları yapa yapa geldik. Ve buna rağmen hala AB üyesi ülkeler… İstisnalar var, bak İngiltere bile dayanamadı.
Bunlara faşist dediğimizde beyler rahatsız oluyor. Nazi dediğimizde rahatsız oluyor. Camilerimize gamalı haç işareti koyan siz değil misiniz? Faşistsiniz faşist. Nazi uygulamalarından da istediğiniz kadar rahatsız olun. Bizim camilerimize gamalı haçları çiziyorsanız, bunun hesabını sormuyorsanız, bu lekeyi üstünüzden atamazsınız.