Güncelleme Tarihi:
ERDOĞAN’A ÖVGÜ
Dünya Ekonomik Forumu’nun “ Bölgesel Kalkınma için Kaynakların Ortaya Çıkarılması” başlıklı özel toplantısı, dün İstanbul’da başladı. Dünya Ekonomik Forumu Kurucusu Klaus Schwab, Erdoğan’ı, Cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle kutlayarak, “Görev sürenizi bu erken aşamasında bize imkan verdiğiniz, bizimle birlikte olduğunuz için, gelecek için Türkiye vizyonunu bizimle paylaştığınız için müteşekkirim” dedi. Schwab, “Türkiye şu anda kendi topraklarına 1,5 milyon mülteci kabul etti. Siz ve ülkeniz herkesin takdirini kazandı. Dünya sizi izledi ve aldığınız insani tedbirleri takdirle karşıladı” dedi.
DÜNYA 5’TEN BÜYÜKTÜR
Erdoğan, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, uluslararası siyasi ve ekonomik örgütler, insanlığı tehdit eden sorunlar karşısında tedbir almakta maalesef etkisiz kaldığını söyledi. “Dünya, 5’ten büyüktür” sözünü yineleyen Erdoğan, “Dünyanın kaderini bu 5 ülkenin eline bırakamayız. Artık dünya, 2. Dünya Savaşı’nın şartlarını taşıyan bir dünya değildir. İkili görüşmelerde devlet ve hükümet başkanları, ‘Çok haklısın, doğru söylüyorsun’ diyorlar, ama kürsüye çıkıldığı zaman kimse kürsüde bunu konuşmuyor. BM’nin reforme edilmesi gerektiğine inanıyorsak, o zaman bu alanda ne gibi adımlar atılması lazım bunun planlamasını yapalım. Fakat bu konuda adıma atılmıyor. Herkes bir şeyden çekiniyor. Acaba ben konuşursam A ülke, B ülke ne der, şu ülke ne der, bu ülke ne der” dedi.
ÜYE AYRIMI OLMASIN
Obama’nın konuşmasında, ‘Haklının güçlü olduğu bir dünya” ifadesini kullandığını belirten Erdoğan, “İstediğimiz bu zaten. Haklının güçlü olduğu bir dünya istiyorsak o zaman bu 5 ülke dünyanın kaderine hükmetmemelidir” dedi. BM Güvenlik Konseyi’nde dönerli sistemin olması gerektiğini belirterek, her kıtadan temsilcilerin burada 1 veya 2 yıl süreyle bulunması gerektiğini, daimi- geçici üye ayrımının olmaması gerektiğini söyledi.
TERÖRÜN OKSİJENİ
Kararların 5 ülkenin dudakları arasında olmasının izah edilebilir bir durum olmadığını kaydeden Erdoğan, “Aynı şekilde, uluslararası birçok siyasi ve ekonomik örgütün, küresel sorunlar karşısında insani ve vicdani bir duruş yerine, çıkar odaklı duruş sergilediklerini görüyor, bunun da tehditleri teşvik ettiğini hep birlikte hissediyoruz. Küresel sorunlar karşısında sergilenen kayıtsızlık, sorunların büyümesindeki en büyük etkendir. Ortadoğu’da demokratik halk hareketlerine ve hak arayışlarına karşı sergilenen vurdumduymaz, çifte standartlı, önyargılı ve adaletsiz tutum, ne yazık ki, terörün oksijeni olmuştur” diye konuştu.
AYNI KAREDE OLAMAM
Erdoğan, isim vermeden, Mısır’da darbeyle iktidara gelen Sisi’nin BM’de konuşma yaptığını belirterek, “BM darbecilerin konuşma yaptığı bir yer midir yoksa gerçekten demokratik yollarla seçilmiş olanların gelip konuşma yaptığı bir yer midir? Herkesin konuşma yaptığı bir yerse ayrı bir mesele. Ben Tayyip Erdoğan olarak demokrasiye inanıyorsam, anti demokratik yollarla iş başına gelenlerle aynı kare içinde yer almam. Nitekim bu genel kurulda da yer almadım. Onlarla beraber olamam. O zaman kendimi halkıma anlatamam. Demokrasi mücadelesi sıradan bir mücadele değil” dedi.
4,5 MİLYAR DOLAR HARCAMA
Suriye’de, Şam rejiminin katlettiği insan sayısı 250 bine ulaştığını, yer değiştirenlerin sayısının 10 milyona yaklaştığını belirten Erdoğan, “Sadece Türkiye’de, 1,5 milyona yakın Suriyeli göçmen bulunuyor. Son haftalardaki göçmen akınıyla bu sayı daha da arttı. Bakın bütün bu gerçekler ortada kimse ‘ey Türkiye, 1,5 milyon insan senin ülkene geldi, acaba biz size destek olarak yardım olarak ne yaparız’ diyen yok. Şu ana kadar bize, BM Mülteciler Konseyi dahil olmak üzere gelen para 150 milyon. Bizim harcadığımız rakam 4,5 milyar dolara ulaştı. Ama kimse bir şey sormuyor. Nasıl olsa ‘Türkiye harcıyor’ diyorlar. Ortaya çıkan sosyolojik sıkıntıları yaşıyoruz. Bütün bunlara katlanıyoruz. ‘Acaba biz ne yaparız diyen yok” dedi.
EL KAİDE’DEN PALAZLANDI
Türkiye’nin 32 yıldır terörle mücadele ettiğini de ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “Şimdi IŞİD terörü çıktı. Yeni değil, El Kaide’den türedi. El Kaide’den Irak’ta ayrıldı, Suriye’de palazlandı, Irak’a döndü. Irak’ın üçte birini işgal etti. Bölgede başka terör örgütleri de var. Ey dünya, IŞİD gibi bir terör örgütü çıkınca ayaklanıyorsun da PKK gibi bir terör örgütü ortadayken niye ayaklanmıyorsun? Ona niye sesin çıkmıyor? Ona karşı niye ortak mücadele verelim demiyorsun? Ben bunu anlamakta da zorlanıyorum, Dünya, siyaset, adalet üzere kurulu olursa onun bir anlamı vardır. Ama siyaset adaletten kopuksa orada bir netice almak mümkün değildir. Şam’da, artık tamamen gayri meşru hale gelmiş rejime gösterilen müsamaha ve kayıtsızlık, ortaya böyle acı bir tablonun çıkmasına zemin hazırlamıştır. Birleşmiş Milletler, diğer uluslararası örgüt ve devletlerin kayıtsızlığı, tarihin en büyük dramlarından birine maalesef oksijen sağlamıştır.”
DIŞINDA KALAMAYIZ
Erdoğan, uluslar arası koalisyonun sadece Irak’a yönelik olmaması gerektiğini belirterek, “Hem Irak hem Suriye’yi hedef almalı. Irak ve Suriye’yi hedef alacak böyle bir koalisyonun biz Türkiye olarak zaten dışında kalamayız. 1250 metre sınırı olan biziz. Hedef ülke yine biziz. 1,5 milyon insan bizim ülkemize sığınıyor. Biz bu adımı atmamız lazım ki bölgede güvenliği temin edelim” dedi.
MAHÇUP OLMUŞLARDIR
Erdoğan, ulusal ve uluslararası medyada, Türkiye hakkında çıkan kimi haberlere temkinli yaklaşılmasını hatırlatarak, “İşte son aylarda, ulusal ve uluslararası medyada, Türkiye’nin teröre destek verdiği yönünde bazı asılsız haberler yapıldı ve çok çirkin bir karalama kampanyası yürütüldü. 49 konsolosluk mensubumuzun IŞİD elinde bulunması, temkinli olmamızı, temkinli davranmamızı gerektiriyordu. Önceki cuma gerçekleşen başarılı bir operasyonla vatandaşlarımızı IŞİD’ın elinden aldık. IŞİD karşısında temkinli, dikkatli ve soğukkanlı duruşumuzu farklı yerlere çekmeye çalışan, bunu da bir karalama kampanyasına dönüştürenler inanıyorum ki mahcup olmuşlardır ve ciddi itibar kaybına uğradılar” diye konuştu.
ENTERESAN KARAR
Erdoğan, konuşmasının ardından Klaus Schwab’ın sorularını yanıtladı. Erdoğan, İngiltere’nin enteresan bir karar aldığını belirterek, “Sadece Irak’a giderim, diyor. Suriye’ye niye gitmiyorsun. Biz Türkiye olarak diyoruz ki hem Irak hem Suriye. Sadece Irak olmaz. Sadece Suriye de olmaz. Çünkü bölgede terörle mücadeleyi müşterek yürütmemiz lazım. Eğer bunu müşterek yürütmeyeceksek, o zaman siz bu terör müdahalesini geçici olarak bir bölgeye yönelik yapmış olursunuz. Sadece havadan bu iş olmaz. Bu da yalnız kalır. Bunun kara boyutu var. Kara boyutunda şüphesiz ki birinci derecede gerek kuzeyde peşmergeler gerek Irak ordusu görev almalıdır. Suriye’de aynı şekilde görev almalıdır. Ama koalisyon güçleri içinde buna destek verecek ülkelerin olması halinde tabi bu çok daha güçlü bir şekilde yapılmış olur. Türkiye olarak biz nerede kalacağız. Bu hafta içinde ilgili birimlerimizi oturacağız, değerlendirmemizi yapacağız. Biz de olmamız gereken yerde muhakkak olacağız. Biz bu işin dışında kalamayız. Kendimizi aldatmayalım”
BÖLGEYE HUZUR GELSİN
Erdoğan, yine isim vermeden Kılıçdaroğlu’nun sözlerini eleştirirek, “Bir tane siyasi lider daha önce niye duruyoruz’ diyordu. Şimdi ise ‘Türk askeri oraya giderse biz buna karşı çıkarız’ diyor. Böyle saçmalık olur mu? Türk askeri sınırda şu anda ne yapıyor. Suriye’den gelecek olanları engellemeye çalışıyor. Bunu böyle yapacağımıza orada bir güvenli bölgenin oluşmasıyla Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine geçirelim. Aynı şekilde Irak’taki kardeşlerimize gereken desteği verelim. Irak’ta da bir huzur ortamını sağlamak lazım. Dolayısıyla bölgeye huzur gelsin” dedi.
LİDERLERLE GÖRÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu toplantısı için İstanbul’a gelen liderlerle görüştü. Erdoğan, Gürcistan Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelasvili, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev ile ayrı ayrı görüştü. Erdoğan, ayrıca, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani’yi kabul ederek bir üre görüştü.