Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yayınlanan habere ilişkin, "Şu anda belli medya kuruluşlarının son derece sistemli bir şekilde Türkiye ile terör aynı kefeye koyma çabası içerisinde olduklarını görüyoruz. Uluslararası bir gazete benim ve sayın başbakanın Hacıbayram Camisi’nde namazdan çıkarken çekilmiş fotoğrafımızı kullanıyor. Altına da bir terör örgütünün o caminin bulunduğu bölgeden terörist devşirdiğini yazıyor. Çok açık söylüyorum; bu en hafif tabiriyle edepsizlik, alçaklık, adiliktir. Türkiye’yi teröre destek veren teröre göz yuman bir ülke gibi göstermek densizliktir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rixos Otelde düzenlenen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu 19’uncu Olağan Genel Kurulu’na katıldı.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptıkları değerlendirmeleri ’Türkiye’yi Çökertme Projesi" olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kredi derecelendirme kuruluşlarından ikisinin Türkiye ilgili olumsuz bir açıklama zorlama onun gayreti içine girdiklerini anlatırken, "Bu kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili yaptıkları bu açıklama siyaseten çökertemedikleri bu ülkeyi acaba ekonomik noktada nasıl çökertiriz bu bir projedir. Bunlar kendilerini ne zannediyorlar diye ben bir soru soruyorum. Bundan önce bir kredi derecelendirme kuruluşu ile başbakan iken ilişkiyi kestik. Türkiye bundan sonraki süreçte bu ikisi ile de ilişkisini keser" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sünni, Şii terör diye bir kavramların kabul edilemeyeceğini anlatırken, Türkiye’nin ayrım yapmaksınız her türlü terör ve terör örgütünün karşında bir ülke olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
"Biz ’İslami terör’ diye bir kavramı asla ve asla hiçbir zaman kabul etmedik. Kabul etmiyoruz. Zira İslam kelime itibari ile barış tanımından türemiştir. Barış dini olan İslam’a kimse terörü yakıştıramaz. Böyle bir şey bizim dinimizde yok. Sünni, Şii terör diye bir kavramı biz asla kabul etmedik."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk medeniyetinde sadece alan ve satanın ticaret yapan kişi olmadığını, esnafın semtin, mahallenin, sokağının ağabeyi konumunda olduğunu ifade ederken şöyle dedi:
"Esnaf güvenirliliğin, emin olma sıfatının, dürüstlüğün simgesidir. Esnaf gerektiğinde gitmiş, polise, hakime savcıya intikal ettirmeden adaleti tecelli ettirmiş, meseleleri çözmüş, küslükleri anlaşmazlıkları gidermiştir. Ne diyor Ahi Evran: Ahinin eli, kapısı , sofrası açık olacak. Bunun yanında dili, beli kapalı olacak. Ahi işine, eşine yani ailesine özen gösterecek. Kuvvetli iken affetmesini bilecek. Hiddetli iken yumuşak davranmasını bilecek. Akşam esnaf için muhasebe günüdür. Sadece alacaklarının vereceklerinin hesabını yapmaz. Ogün ülke, millet, çalışanları, yoksulları için ne yaptıklarının muhasebesini yapar. Yeni Türkiye unutulanların tekrar hatırlandığı Türkiye’dir. Acımasız rekabet, küçük balığın büyük balığı yuttuğu düzen bizim medeniyetimizde asla yer bulmamıştır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnafın artık kepenk kapatmadığını vurgulayarak, 2023’e şehitlerin ruhaniyetini, milletin hayır duasını alarak, Ahilik kültürünü yeniden hatırlayarak yürüyeceklerini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:
"Başbakanlığımız esnasında zaman zaman esnaf kardeşlerimizle bir araya gelip çözüm sürecini anlattık. Anadolu’nun 81 vilayeti dolaşıldı. Sadece TESK olarak 10 milyonluk kitleyi temsil ediyorsunuz. Her bir esnaf kardeşimin bu sürece yüreğini koyması her meselenin Türkiye’nin gündeminden tek tek çıkmasına yol açacak. Terörün maddi boyutu ile en çok esnaf ve sanatkarımıza zarar verdiğini hepiniz biliyorsunuz. Kepenk kapatmalar, güvensizlik atmosferi, yatırıma, eğitime, turizme yapılan saldırılar esnafımızın kaybetmesine yol açtı. Bu sorun Türkiye’nin gündeminden çıkması ile anneler, babalar, genler kadar şehirlerimizde ticarette de bu süreçten kazançlı çıkacak. Esnafımız da bu süreçten kesinlikle kazançlı çıkacaktır."
"TAHRİKLERE HİÇ KİMSE ALDANMASIN"
’Çözüm sürecini’ sabote etmek isteyenlerin varlığına vurgu yaparak dikkatli olunması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Geride bıraktığımız 1.5 yıllık süreç Doğu ve Güneydoğu’da ekonomik hayatın canlanmasına yol açtı. Esnaf artık kepenk kapatmıyor. Anneler çocukların dağa kaçırılmasına cesaretle itiraz ediyorsa, esnaf da zorla kepenginin kapattırılmasına artık itiraz ediyor. Sabotajlara itibar etmeyeceğiz. Kimi illerimizde ilçelerimizde çözüm sürecini tahrip etmek amacıyla sabotaj amaçlı kurulmuş tuzaklara asla düşmeyeceğiz. Kepenklerin kapatılmadığı, sokakların çatışma alanına dönmediği bir süreci yakaladık. İnşallah bunu hep birlikte muhafaza edecek. Bunu hep birlikte geleceğe taşıyacağız. Bakkalımız bunu müşterisini anlatsın. Berber, taksi şoförü müşterisine bunu anlatısın. Bu kardeşlik iklimini sürekli hatırlatsın. Çözüm süreci tek başına hükümetin, siyasi partilerin değil, 77 milyonun ortak meselesidir. Hükümet ne kadar dertliyse, siyasi partilerin de o kadar dertli olması gerekir. Terörün bedelini sadece doğu ve güneydoğudaki anneler, babalar, esnaf iş veren ödemedi. 81 vilayetimiz istisnasız bu meselede bedel ödedi. İnşallah bu meseleyi de 77 milyon hep birlikte çözeceğiz. Hep birlikte kardeşliğimiz güçlendireceğiz. Hiç kimse umutsuz olmasın. Süreci sabote etmek, baltalamak için milletin zihnini bulandırmak için yapılan tahriklere hiç kimse aldanmasın."
"TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDE BU MESELEYİ ÇÖZMEKTEN BAŞKA BİR SEÇENEK YOKTUR"
Türkiye’nin ’Çözüm sürecini’ devam ettirme ve sonuçlandırmaktan başka seçeneği olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnaf ve sanatkarıın bu hayati meselede daha fazla inisiyatif alacağına da yürekten inandığını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi:
"Türkiye 30 yılı aşkın bir süredir terörle mücadelesinde maalesef her zaman yalnız bırakıldı. İşlenen cinayetler bazı ülkeler tarafından toplu katliamlara, bebeklerin dahi katledilmesine, camide insanların kurşuna dizilmesine, çocukların eline silah verilmesine kadınların istismar edilmesine belli ülkeler, Türkiye’ye yönelik teröre destek verdiler."
"GİZLİDEN GİZLİYE TERÖRE GÖZ YUMMAYA DEVAM EDİYORLARDI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörün bu ülkeleri hedef almaya başlaması ile birlikte meselenin ciddiyetinin anlaşıldığını kaydederken, "Gizliden gizliye teröre göz yummaya devam ediyorlardı. Şimdi haklılığımız gördüler. Yetmez acaba bu mücadele ne kadar bizim yanımızda yer alacaklar. Bunu görmemiz lazım" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sünni, Şii terör diye bir kavramların kabul edilemeyeceğini, Türkiye’nin ayrım yapmaksınız her türlü terörün ve terör örgütünün karşında bir ülke olduğunu ifade ederken, şöyle devam etti:
"Biz ’İslami terör’ diye bir kavramı asla ve asla hiçbir zaman kabul etmedik. Kabul etmiyoruz. Zira İslam kelime itibari ile barış tanımından türemiştir. Barış dini olan İslam’a kimse terörü yakıştıramaz. Böyle bir şey bizim dinimizde yok. Sünni, Şii terör diye bir kavramı biz asla kabul etmedik. Mezhepçiliği reddeden bir dinin mensuplarıyız. Asıl olan İslam’dır. Masum insanların canına kast eden çocuk, kadın, yaşlı demeden bu tür eylemleri, örgütleri nasıl tensip ederiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York Times Gazetesi’nin Hacıbayram Camii’nde kendisi ve Başbakan Davutoğlu’nun fotoğrafını kullanarak yaptığı haberinde, Türkiye ile terörü aynı kefeye koyduğunu söyleyerek New York Times Gazetesi’ni eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan habere ilişkin, şunları söyledi:
"Şu anda belli medya kuruluşlarının son derece sistemli bir şekilde Türkiye ile terör aynı kefeye koyma çabası içerisinde olduklarını görüyoruz. ABD’deki bazı televizyon ve gazeteler Avrupa’daki bazı yayın kuruluşları Türkiye içindeki o malum medya kuruluşları el birliği ile koordinasyon içinde Türkiye ’ye yönelik böyle bir saldırı başlatmış durumdalar. Dün uluslararası bir gazete benim ve sayın başbakanın Hacıbayram Camisi’nde namazdan çıkarken çekilmiş fotoğrafımızı kullanıyor. Altına da bir terör örgütünün o caminin bulunduğu bölgeden terörist devşirdiğini yazıyor. Çok açık söylüyorum bu en hafif tabiriyle edepsizliktir, alçaklıktır, adiliktir. Türkiye’yi teröre destek veren teröre göz yuman bir ülke gibi göstermek densizliktir. Yok Türkiye petrol alıyormuş, silah veriyormuş, hastanede yaralıları tedavi ediyormuş. Böyle bir şey asla, kesinlikle söz konusu değil. Filistin’deki yaralıları tedavi ediyoruz. Daha da gelirse daha da alırız. Bunları almayıp da ne yapacağız? İnsani ve vicdani görevimiz."
Türkiye’nin bu algı operasyonlarına boyun eğmeyeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadelere yer verdi:
"Bu haberlerin nereden pompalandığını, bu haberlere nereden yalan malzeme üretildiğini de aslında çok iyi biliyoruz. Türkiye bu algı operasyonlarına boyun eğmeyecek kadar büyük bir ülkedir. Türkiye böyle yalan haberler karşısında diz çökmeyecek. İstikamet değiştirmeyecek kadar büyük bir ülkedir. Biz konuşulurken dikkatli konuşmak zorundayız. Çünkü biz mesuliyet makamındayız. 49 canın hassasiyetini düşünerek konuşmak, hareket etmek zorundayız. Bu ülkenin medyası, siyasi partileri de aynı hassasiyeti taşısınlar. 49 canın hayatını hiçe sayarak ihanet şebekelerinin değirmenine su taşındığını görüyoruz. Bu ahlaksızca saldırı girişimlerinin tamamını da boşa çıkaracağız."
"NEW YORK’TA LİDERLERE BU ÇİRKİN ALGI OPERASYONUNU ANLATACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazar günü New York’a gideceğini, oradaki genel kurulda ve görüşeceklari liderlere bu çirkin algı operasyonunu anlatacaklarını bildirirken, kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptıkları değerlendirmeleri "Türkiye’yi çökertme projesi" olarak nitelendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kredi derecelendirme kuruluşları, iki tanesi şu anda Türkiye ilgili olumsuz bir açıklama zorlama onun gayreti içine giriyor. Avrupa’da batmış, çökmüş desteklerle ayakta durmaya çalışan ekonomilerin olduğu ülkeye 6 derece birden artış veren bu kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili yaptıkları bu açıklama siyaseten çökertemedikleri bu ülkeyi acaba ekonomik noktada nasıl çökertiriz bu bir projedir. Bunlar kendilerini ne zannediyorlar diye ben bir soru soruyorum. Bundan önce bir kredi derecelendirme kuruluşu ile başbakan iken ilişkiyi kestik. Bunlara biz para veriyoruz. Üyeyseniz belli ücret ödüyorsunuz. Türkiye bundan sonraki süreçte bu ikisi ile de ilişkisini keser. Biz bunlarla ekonomimizi büyütmedik. Biz dünyayı fellik fellik dolaşarak ekonomimizi büyüttük."
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken yaptığı açılış konuşmasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’de esnaf ve zanaatkarlığı, Ahiliği marka yaptığını, bu nedenle kendisine teşekkür ettiğini söyledi. Palandöken, "Türkiye’de 3145 oda, 82 birlik başkanımız, 23 mesleki federasyon başkanımızla birlikte TESK çatısının gerçekten uluslararası, uluslararasında da kalmayıp Türkiye kanadının eş başkanlığı sıfatına getirilmemde, sivil toplum kuruluşların bana karşı göstermiş oldukları önemli bir destekti. Torba yasanın esnaf ve zanaatk?rlarla ilgili bölümünde ben teşekkür etmek istiyorum yüce meclisimize" dedi. Gezi eylemleri ile provokasyon yapıldığını ifade eden Palandöken, şöyle konuştu:
"Ülkemizde bu huzur ve güveni bozmak isteyen bir çok mihrakın yine ülkemiz ekonomisinin bozulması ile ilgili serüvenleri devam etti. Bu arada Gezi eylemleri başladı. Bu Gezi eylemleri, havası ile ülkemizdeki dirlik, düzen provoke edilmeye çalışıldı. Ama dik duruşunuz, ülkemizdeki siyasi iktidarın yanında duran diğer sivil toplum kuruluşları ile birlikte rahatlıkla gelebildik. Huzur ve güven içerisinde Allah bugünleri gösterdi. Herkesin dediği gibi olmadı sadece ülkeyi yönetmek istediğiniz şekilde gerçekleşti. Dünya, Avrupa ekonomisi batarken ülkemiz ekonomisi sadece teğet olarak geçti dediğiniz anda ülke ekonomisini dibe vurmasını bekleyenler maalesef oradan da nasibini alamadı."