Erdoğan: Dünyada medeniyetler çatışması isteyenler var

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Dünyada medeniyetler çatışması isteyenler var
Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2006 00:10

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Biz, medeniyetler çatışması istemiyoruz, ama dünyada medeniyetler çatışması isteyenler var. Müslümanları, teröre bulaşan bir dinin mensupları olarak göstermek isteyenler var. Biz bu tuzağın içine düşmemeliyiz, düşmeyeceğiz de...” dedi.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, dün Sudan'ın başkenti Hartum'da Arap Birliği Zirvesi kapsamında düzenlenen “Medeniyetler Diyaloğu” adlı konferansta bir konuşma yaptı. Konuşmasına, “Bismillahirrahmanirrahim”, “Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla” sözleriyle başlayan Erdoğan, sivil toplum kuruluşlarının çabalarının küresel barışa çok önemli katkılarda bulunacağını söyledi.

Son dönemde Hz. Muhammed'in kişiliğinde İslamiyet'i hedef alan bazı karikatürlerin Avrupa basınında ard arda yayınlandığını hatırlatan Erdoğan, bu süreçle başlayan gelişmelerin tüm dünyayı acil önlemler alınmasını sevk ettiğini ifade etti. Erdoğan, şunları kaydetti:

“Söz konusu karikatürlerin ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi mümkün değildir. İfade özgürlüğü, bir başkasının özgürlük sınırlarına kadar olabilir. Hıristiyanlık dininin peygamberi Hz. İsa aleyhisselam bizim de peygamberimizdir. Aynı şekilde Hz. Musa da bizim peygamberimizdir. Hz. Muhammed için sevgimiz, inancımız neyi gerektiriyorsa, onlar için de bu gerekir. İnancımızın gereği budur. Müslüman'ın yaklaşımı budur. Aynı yaklaşımı diğer dinlerden beklemek de en doğal hakkımızdır.

Haberin Devamı

Uluslararası toplum, karikatür krizinin ardında çok daha farklı bir durum olduğunu farketmiştir. Biz, medeniyetler çatışması istemiyoruz, ama dünyada medeniyetler çatışması isteyenler var. Müslümanları, teröre bulaşan bir dinin mensupları olarak göstermek isteyenler var. Biz bu tuzağın içine düşmemeliyiz, düşmeyeceğiz de... 11 Eylül teröründen sonra dünyada İslam'a karşı bir yaklaşım biçimi sergilenmeye başlanmıştır. 'İslami terör' ifadesi kullanılmaya başlanmıştır. Ancak İslam ile terörü bir arada anmak yanlıştır. İslam barış dinidir. İslam, bir insanın öldürülmesini, diğer insanın öldürülmesi olarak gören bir dindir. Böyle bir dini nasıl terör kavramıyla özdeşleştirebilirsiniz? İslam ile terörü kimse bir arada ifade edemez. Kimsenin buna hakkı yoktur, bu saygısızlıktır.”

“EL ELE VERİLEREK SORUN ÇÖZÜLMELİ”

Bu doğrultuda çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayan Erdoğan, medeniyetler ittifakıyla bunları anlattıklarını söyledi.
İster Müslüman ister Hıristiyan olsun, el ele verilerek bu sorunun çözülmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, Hıristiyan, Musevi, Budistlerin içinden bir terörist çıkmasıyla o dinin genelini suçlamaya kimsenin hakkı olmadığını dile getirdi.
Erdoğan, “Nasıl antisemitizm bir insanlık suçu ise İslamifobya da bir insanlık suçudur. Bunu kayıtlarımızdan çıkarmamız lazım” diye konuştu.

Haberin Devamı

Avrupa Birliği Liderler Zirvesi'nin sonuç bildirgesine de bu ifadenin konulduğunu hatırlatan Erdoğan, “Biz teröre on binlerce kurban vermiş bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısıyla damdan düşen insan durumundayız. Bu acıyı biliyoruz. Terörün asla iyisi kötüsü olmaz. Terör lanetlidir” dedi.
Başbakan Erdoğan, terörün tehlikeli ve nerede, ne zaman patlayacağı bilinmeyen bir fenomen olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Terör Pentagon'u da vurmuştur, o iki kuleyi de vurmuştur. Daha güç bir yer olabilir mi? Ama, oraları da vurmuştur. 'Bugün benim ülkemde terör yok' denilebilir, ama yarın senin ülkende de terör olabilir. 'Ben güçlüyüm, terör beni vurmaz' denilebilir ama, yarın senin ülkende de terör olabilir. Terörün ülkesi, dini yok. Takibi zor. El ele vermek suretiyle uluslararası mücadele platformu oluşturmak zorundayız ki başarılı olalım. İstihbarat alanında da bilginin paylaşılması gerekir. Burada asla bilgi kıskançlığına girmeyeceğiz. Bilgi akışını sağlayacağız. Bugün bir ülkenin teröristi benim ülkemde ise onu yerine teslim etmek lazım. Aksi halde yarın aynı problemlerle karşılaşırsınız. İslam karşıtlığı konusunda önemli adımlar atılmaya başlandı. İnşallah medeniyetler ittifakı konusunda olumlu gelişmeler olacak. AB ülkelerinde Müslümanlığa gösterilen ayrımcı kanunlar, toplumda fay hatları oluşmasına neden olmaktadır. Bizler, bu denklemi çözmenin gayreti içindeyiz.”

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, İspanya Başbakanı Zapatero ile birlikte Medeniyetler İttifakı girişiminde bulunduklarını hatırlatarak, bu konuda Türkiye'nin çabalarının çok daha eskilere dayandığını, 11 Eylül sürecinin ardından Türkiye'nin, İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) nezdinde girişimde bulunduğunu belirtti.

Eyleme dönük karakteriyle bir ilki temsil eden Medeniyetler İttifakı girişiminin dalga dalga yayıldığını kaydeden Erdoğan, bu girişimin AB merkezli olarak ABD'den Çin'e kadar pek çok ülke ve kuruluş tarafından desteklendiğini dile getirdi.

“BU DEĞERLER EVRENSELDİR”

Demokrasi, hoşgörü gibi kavramların “Batılı kavramlar” olarak takdim edildiğini belirten Erdoğan, “Bu değerler evrenseldir. Hiçbir uygarlığın tekelinde değildir. Aksine, insanların ortak bilincidir, kolektif aklının bir sonucudur” dedi.
Medeniyetler İttifakı'nın ortak değerleri bir araya getirdiğini anlatan Erdoğan, hoşgörü ve pasif bir müsamahanın tek başına etkili olamayacağının bilinmesi gerektiğini vurguladı. Tüm toplumların özeleştiri yapması gerektiğini kaydeden Erdoğan, bu konuda uygulamanın önemli olduğunu söyledi. Erdoğan, “Acemlerin bir sözü var. 'Oturdular, konuştular ve dağıldılar.' Biz oturup konuşan olmamalıyız. Uygulayan olmalıyız. Şu anda oksijen çadırında olan bir yapı var. Hastayı kurtarmamız lazım” diye konuştu.

Haberin Devamı

Medeniyetler arasında diyalog için Türkiye'nin AB'ye katılımının önem arz ettiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Dünyanın medeniyetler ekseninde kamplara dönüşmeye başladığı, terörün yayılmaya başladığı, farklılıkların kin ve nefret ürettiği, fakirleşmenin zenginleşmeye göre arttığı, silahlanmaya trilyonlar ayrıldığı bir dönemde daha dikkatli davranmamız lazım. 2005 yılında silahlanmaya 1 trilyon dolar harcandı. Hani biz barışı küreselleştirecektik? Bir taraftan terör, bir taraftan iç ve dış tehditler nedeniyle silahlanma yapılıyor. Bunlara karşı ortak tavrımızı koymamız gerekiyor.

Türkiye'nin birleştirici kimliğini ön plana çıkartmamız lazım. Türkiye'nin kimliği doğal bir misyon yüklüyor.”
Başbakan Erdoğan, soğuk savaşın sona erdiğini, ancak “değerler arası soğuk savaş döneminin” başladığını belirterek, dünyayı kamplara bölen yeni bir psikolojik duvar örüldüğünü söyledi. Erdoğan, bu soğuk savaşın sonuçlarının, öncekine göre çok vahim olacağını da vurguladı.

“ÇOKLUK İÇİNDE BİRLİK”

Erdoğan, “Medeniyetler çatışması insanlık için geri dönülmez bir yazgı değildir. Çokluk içinde birlik ilkesi bizim ortak tarihimiz için değeri ortaya çıkaracaktır. Yeter ki haklıyken haksız duruma düşmeyelim. Ayrım yapmadan terörün karşısında durabilelim” dedi.

Haberin Devamı

Konuşmasında Sudan'a gelen ilk Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak “mutluluk” duyduğunu belirten Başbakan Erdoğan, Arap Birliği Zirvesi'nin bölge barışı ve güvenliğine önemli katkılar yapacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, sözlerine şunları ekledi:

“İnsanlığın adil bir küreselleşme sürecine ihtiyacı var. Zaten çabalarımız da bunun için. Terör küreselleşirse, işimiz daha da zorlaşacaktır. Barışın küreselleşmesine ihtiyaç var.

İnsanlık cehalet içindeymiş, fakirlik içindeymiş. Bunlar hiç önemsenmiyor. Fakirlik konusunda, sadece zaman zaman küçük yardımlar yapılıyor. Bu insani değildir. Medeniyetler çatışması tezini savunanlar aslında kültürel farklılıkları öne çıkartıyorlar. Biz, kültürel farklılıklara karşı medeniyetler ittifakı görüşünü savunuyoruz. İnsanlık ekseninde hareket edilirse, toplumlar birbirine saygı duyar.

Medeniyetler çatışmasını savunan kesimler siyasi ve ekonomik noktalardaki haksızlıkların da üstünü örtmek istiyorlar. Biz, medeniyetler ittifakı ile siyasi ve ekonomik noktalardaki haksızlıkları kaldırmak istiyoruz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!