Güncelleme Tarihi:
ABD New York’ta dün 78. BM Genel Kurulu’nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şunları söyledi:
“Avrupa’nın doğu sınırlarında yaşanan savaş, yol açtığı insani trajediye ilave olarak enerjiden gıda güvenliğine her alanda ciddi sorunlar ortaya çıkardı. Suriye ile Kuzey Afrika ve Sahel bölgesinde vekalet savaşlarının aracı haline dönüştürülen terörizm kırılganlığı hızla artan uluslararası güvenlik iklimine onarılamaz zararlar veriyor. Yabancı karşıtlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığının yeni bir krize dönüşme emareleri son 1 yıldır endişe verici boyutlara ulaştı.
DÜNYA 5’TEN BÜYÜK
Küresel adaletsizlikleri ortadan kaldıran, ekonomik eşitsizliklerin üzerine giden, barış, güvenlik, istikrar ve refah üreten, etkili kapsayıcı ve insanlığı kucaklayıcı velhasıl tüm insanlığın hayrına bir uluslararası sistemin tesisi çağrımız giderek daha çok yankı buluyor. Genel Sekreter Sayın Guterres’in yaptığı ‘2. Dünya savaşı sonrası kurulan kurumların bugünün dünyasını yansıtmadığı’ tespitine biz de katılıyoruz. Bu tespit bizim ‘Dünya 5’ten büyüktür’ çağrımızı ifade ediyor. Güvenlik Konseyi artık dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmış, 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline gelmiştir.
UKRAYNA’DA BARIŞ ÇABASI
Rusya-Ukrayna savaşının başından beri savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz teziyle hem Rus hem Ukraynalı dostlarımızı masada tutmaya gayret ediyoruz. Birleşmiş Milletlerle başlattığımız Karadeniz girişimi ile dünya piyasalarına 33 milyon ton tahıl ürünü sevk edilmesini sağlayarak, küresel açlık krizi tehlikesinin önüne geçtik. Küresel açlık tehlikesiyle karşı karşıya bulunan coğrafyalara uzanan bu insani köprünün bir şekilde idamesi için temaslarımız sürüyor.
SURİYE’DE TERÖRE AÇIK DESTEK
Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğine en büyük tehdit bu ülke üzerinde hesabı olan güçlerin güdümündeki terör örgütlerine verilen açık destektir. Bölgede her başları sıkıştığında DEAŞ bahanesine sarılanların oyunları artık ifşa olmuştur. Suriye ve Irak başta olmak üzere Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Sahel’de kendi siyasi ve ekonomik çıkarları için DEAŞ ve benzeri örgütleri paravan olarak kullananların riyakarlıklarından bıktık usandık. Karşımızdaki bu gerçeğe rağmen sırf kendi siyasi ve ekonomik çıkarları için terör örgütleriyle çalışmaya devam eden ülkelerin terörden ve bununla bağlantılı sorunlardan şikâyet etmeye hakkı yoktur... Netice olarak, tüm kalbimizle bir kez daha diyoruz ki; dünya 5’ten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür.
KKTC ÇAĞRISI
Kıbrıs Türk tarafı Kıbrıs meselesinde adil, kalıcı ve sürdürebilir bir çözüm bulunabilmesi için daima samimi gayret göstermiştir. Bu çözümün artık federasyon modeli temelinde gerçekleşemeyeceği herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Uluslararası toplumu, bunu kabullenerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bağımsızlığını tanımaya bu ülke ile diplomatik, siyasi ve ekonomik bağlar kurmaya davet ediyoruz. Ada’daki BM Barış Gücü’nden de sergilemekle mükellef olduğu tarafsızlığa titizlikle riayet etmesini bekliyoruz. Zaten itibarı zedelenen bu gücün Kıbrıs’ta yeni bir itibar kaybıyla karşı karşıya kalmasını istemeyiz.
AB’DEN BEKLENTİMİZ
Bölgesel ve küresel sınamaların giderek griftleşen yapısı Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğuna işaret ediyor. Avrupa Birliği’nden beklentimiz uzun süredir ihmal ettiği ülkemize yönelik yükümlülüklerini süratle yerine getirmeye başlamasıdır. Özellikle Türkiye’ye yönelik sergilenen ikircikli tavırların artık bir son bulması gerekiyor.”
KARABAĞ AZERBAYCAN’INDIR
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki görüşmesi sürecini başından beri destekledik. Ancak Ermenistan’ın bu tarihi fırsatı yeterince değerlendiremediğini görüyoruz. Ermenistan’ın başta Zenzegur Koridorunun açılması, verdiği sözleri yerine getirmesini bekliyoruz. Artık herkesin kabul ettiği gibi Karabağ, Azerbaycan toprağıdır. Bunun dışında bir statünün dayatılması asla kabul edilmeyecektir. Tek millet, iki devlet şiarıyla hareket ettiğimiz Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü koruma yönünde attığı adımları destekliyoruz. Sorumluluğunu hissettiğimiz Ermenistan, Azerbaycan arasındaki son olumsuz gelişmeyi kınıyorum ve bölgedeki gelişmelerin süratle sona ermesini temenni ediyorum.”
SIFIR ATIK HAREKETİ’NE DAVET
Gıda güvenliği, iklim değişikliğinden etkilenen alanların başında geliyor. Su ve toprak kaynaklarının sürdürülebilir toprak kaynaklarının kullanılabilir doğru politikalar ve yatırımlar geliştirip uygulamalıyız. Çocuklarımıza bilinçsiz tüketimden doğan kirliliğe boğulmuş ve doğal kaynakları tüketilmiş bir dünyayı miras bırakamayız. Bu anlayışla daha yaşanabilir adil bir dünya vizyonuyla eşim Emine Erdoğan’ın himayesinde ülkemizde başlattığımız Sıfır Atık Hareketi’nin, BM’de 105 ülkenin ortak sunuculuğunda kabul edilen kararlarla küresel boyuta taşıdık. Buradan tüm ülkelerin, uluslararası kurumları ve sivil toplum kuruluşlarını Sıfır Atık Hareketi’ne destek vermeye davet ediyoruz.
TÜRKEVİ’NDEN BM’YE YÜRÜYÜŞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile Türkevi’nden Birleşmiş Milletler binasına yürüyerek geçti. Emine Erdoğan’ın yakasına taktığı ay yıldızlı broş dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'taki Türkevi'nde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu kabul etti.