Güncelleme Tarihi:
ANLAYIŞIMIZI GÖSTERMEMİZ LAZIM
“Bazıları göçebe kavramı üzerinden milletimizi iğnelemeye kalkar. Halbuki biz sadece bir coğrafyadan bir başkasına gitmekle kalmamış aynı zamanda yerleştiğimiz her yeri abâd etmiş bir milletiz. Ne diyor şair ‘Dört nala gelip uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim’. Evet uzaklardan gelmiş olsak da Akdeniz’e kısrak başı gibi uzanmış ve ayak bastığımız her yere mührümüzü vurmuşuzdur. Bizim tüm şehirlerimizde taşla toprak arasında eksiğiyle fazlasıyla insanımızın kültürünü, gönül dünyasının zenginliklerini de görürsünüz. Biz kendi arkadaşlarımıza söylüyoruz. (Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’u kast ederek) Murat, buna göre dikkat et. Diyoruz ki dikey mimari yok, yatay mimari. AK Parti’nin çevrecilik, şehircilik anlayışı bu, bunu göstermemiz lazım.
AĞAÇ KESEN BİR İKTİDAR OLMADIK
Hamdolsun bugüne kadar milyonlarca fidanı, milyonlarca ağacı biz Türkiye’de diktik. Biz ağaç kesen bir iktidar olmadık, diken olduk.
İşte çıkmış okul yapmaktan bahsediyor. Ya git o senin işin değil ya. Bay Kemal sizin bu noktada yüreğiniz yok, zihninizin köşesinde böyle bir şey yok. Mimarinin ihtişamıyla manevi derinliğin ve tevazunun aynı anda buluştuğu şehirlerimize yeterince sahip çıkamamış olmamız en büyük kaybımızdır. Son iki asırda sadece siyasi ve askeri üstünlüğümüzü değil aynı zamanda kültürümüzün mayasını, şehirlerimizin maalesef ruhunu da kaybettik. Batı medeniyetinin her türlü zevkten, güzellikten mahrum şekilde ülkemizi işgal ettiğini görüyoruz. Edebiyattan müziğe, sinemadan mimariye kadar her alanda zenginliğimizi ortadan kaldırdı. Eskiden her biri diğerinden güzel eserlerimizle donattığımız yerler çirkinliklerin kuşatması altında ruhumuzun ve bedenimizin zindanlarına dönüştü.
ÇORAKLAŞMANIN ÖNÜNE GEÇMEK
Binalar yükseldi, yollar büyüdü, araçlar modernleşti, altyapılar gelişti ve fakat gönüllerimiz çoraklaştı, çölleşti, karardı. Geçtiğimiz 16 yılda insanımızın hayat kalitesini yükseltmek için pek çok hizmeti hayata geçirdik. Ama maalesef bu gönül çoraklaşmasının önüne geçmekte henüz tam başarılı olamadık. ”
İMAR BARIŞININ İSTİSMARINA GÖZ YUMMUYORUZ
İnşallah önümüzdeki dönemde gücümüzü ve imkânlarımızı gönüllerimizi zenginleştirmek, medeniyetimizi yükseltmek, kültürümüzü hızlandırmak için daha çok kullanacağız. İşte bu ekip genciyle, kadınıyla, erkeğiyle daha çok çalışacak. Bu kararlılığınızla 31 Mart’ta da çok büyük bir başarıyla çıkacağız. Siyasi parti olarak icraatlarımızın önceliğini elbette milletimizin ihtiyaçları belirliyor. İktidara geldiğimizde her alanda olduğu gibi çevre, şehir ve kültür konusunda da sorunlu bir ülke bulduk, hemen kolları sıvadık ve çalışmaya başladık. İmar barışıyla ülkemizin her köşesine yayılmış olan 13 milyon imarsız birimin hukuki sorununu yani buraların kullanıcısı olan vatandaşlarımızın devletle ihtilafını çözmeyi hedefliyoruz. Bu süreci birilerinin istismar etmesine de asla göz yummuyoruz.
KIRAATHANE DEDİM KUMARHANE ANLADILAR
31 Mart 2019 seçimleri hem genelde hem de yerelde yapılan hizmetleri vatandaşlarımıza tekrar anlatabilmemiz için önemli bir fırsattır. Mevcut belediyelerimizin bulunduğu yerleri daha ileriye taşımak, neyle millet bahçeleriyle... Bütün aileler alsınlar, çocuklarını gelsinler millet bahçelerine. Yatsınlar, yuvarlansınlar, çocuklarıyla birlikte, bambaşka bir şey o. Arkadaşlarımıza diyoruz ki millet bahçelerini yaparken bir kenarına da bir millet kıraathanesi koyalım. Orada kitap okurken, dersini çalışırken gelsin çayını alsın, kekiyle beraber hem okusun hem de çayını yudumlasın ve bize dua etsin. Fakat ben millet kıraathanesi dedim onlar kumarhane anladılar. Derviş diyemeyeceğim bunlara; zikir, fikir meselesi. İnşallah mevcut belediyelerimizi daha ileriye taşımak henüz AK Parti hizmetleriyle tanışmamış belediyeleri ise bu imkâna kavuşturmak için sıkı bir çalışma yürütmeliyiz.