CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın “Başbakan ben sana güvenmiyorum” dediğini hatırlatan Erdoğan, “Sayın Baykal'ın bana güvenmesine ihtiyacım yok” diye konuştu. Erdoğan, Baykal'a, “Milletten başka hakem arama. Askerin üzerinden siyaset yapma. Polisin üzerinden siyaset yapma. Yargı üzerinden siyaset yapma” diye seslendi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, saat 12.45'te ‘Ata’ uçağı ile partisinin 3'üncü Olağan İl Kongresi'ne katılmak üzere Trabzon'a geldi. Erdoğan'ı, Trabzon Havalimanı'nda kente yeni atanan Vali Recep Kızılcık, Belediye Başkanı AKP'li Orhan Fevzi Gümrükçoğlu, Emniyet Müdürü Feridun Boz, İl Jandarma Komutanı Albay Yüksel Sönmez karşıladı. Erdoğan, yaklaşık 50 dakika havalimanında kaldıktan sonra, kongrenin yapılacağı 19 Mayıs Spor Salonu'na gitmek üzere parti otobüsüne bindi. Erdoğan, otobüsü kent merkezindeki Yenimahalle'de 100'üncü Yıl İlköğretim Okulu önündeki caddede aracını durdurdu ve kapıdan, yol kenarında kendisine el sallayan çocuklara oyuncaklar dağıttı. Trabzonlular'la kısa sohbetler eden Erdoğan, ardından kongrenin yapılacağı salona geçti.
Kongreye Erdoğan'ın yanısıra, Devlet Bakanı Faruk Özak, AKP Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek, milletvekilleri ve delegeler katıldı. Konuşmasının başında partililerden izin isteyerek ceketini çıkaran Erdoğan, 29 Mart'ta görevi AKP'li Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'na verdikleri için Trabzonlular'a teşekkür etti.
Erdoğan, “Trabzon emaneti ehline verdi. Trabzon'un bir türküsü var. Tam 400 yıllık türkü. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'ne de girmiş; ‘Trabzon'dur ilimiz, akça görmez elimiz, bu yıl hamsi çıkmazsa, neye varır halimiz’ Bu türküdeki gibi Trabzon yıllar yılı yokluğu yaşadı. 5 yıl kaybettik. Yoksulluğu yaşadı, mahrumiyeti yaşadı. İhmali, ayrımcılığı, ötelenmişliği yaşadı. Trabzon'un bu makus talihini kökten değiştireceğiz. Bizim kavgayla, gerilimle, millete, ülkeye, memlekete zerre kadar fayda sağlamayan boş tartışmalarla işimiz olmaz. Biz hizmete geldik. Biz gönüller yapmaya geldik. Gönüller kazanmaya geldik. Eskiden olduğu gibi Türkiye’nin vaktini, kaynaklarını, enerjisini heba etmek isteyenlere bu hareket asla izin vermedi, bundan sonra da vermez. Türkiye’nin coşkusunu çoğaltmak için geldik. Köylerde, ayaklarında çarık, yamalı pantolonlu, yüzü güneş yanıklı minicik yavrularımızı okulla buluşturmak için geldik” diye konuştu.
‘GİZLİ NİYETLERİMİZ YOK’Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde güçlü bir ülke haline geldiğini söyleyerek, “6.5 yılda Türkiye'yi lider ülke konumuna yükselttik. Bizim makamda mevkide gözümüz yok. Bizim, birilerinin olduğu gibi gizli niyetlerimiz gibi gündemlerimiz yok. Hakkari'de bir vatandaş, ‘Allah razı olsun’ diyorsa bu bize yeter. Yaşlı bir teyze, ‘Allah sizden razı olsun’ diyorsa bu bize yeter. Bir yavrumuz ‘Tayyip amca sağol’ diyorsa bu bize yeter. Bu ülkenin çocukları yanımıza gelip de eğer Türkiye'nin başbakanından bilgisayar isteyecek vizyona kavuşmuşsa bu bize yeter. Akşam sofrasına oturduğunda ‘Bu hükümetten Allah razı olsun’ derlerse bu bize ziyadesiyle yeter. Milletin bize yüklediği emaneti bugüne kadar yere düşürmedik, bundan sonra da düşürmeyeceğiz” dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demokrasi, hukuku, bu ülkenin geleceğini, ideallerini 6.5 yıl boyunca nasıl sahiplendiysek bundan sonra da sımsıkı sahiplenmeye devam edeceğiz. Aşkla, sevdayla, heyecanla ülkeyi büyütmeye devam edeceğiz. Milletin emanetine, demokrasiye, hukuka, laikliğe, sosyal devlete yönelik her türlü saldırıya göğüs gerdik, yine göğsümüzü siper etmeye devam edeceğiz. Kirli senaryolara, kirli tezgahlara boyun eğmedik, bundan sonra da Allah’ın izniyle boyun eğmeyeceğiz. Çetelere, mafyaya, karanlık örgütlere karşı mücadele verdik, bu mücadelemizden de asla taviz göstermeyeceğiz. Trabzonlu kardeşim Ankara’da nasıl oyun oynandığını, nasıl senaryonun yürürlüğe konulduğunu görsün, bilsin, anlasın.”
‘MİLLETE GİT MİLLETE’Başbakan Erdoğan, CHP Lideri Baykal'ı da eleştirerek, “Kardeşim Ak Parti'den daha mı iyi biliyorsun, ‘Çık milletin huzuruna anlat’ dedik. Daha iyisini yapacaksan çık milletin huzuruna anlat. Baykal'ı dinlediğiniz zaman ‘Cumhuriyet'ten daha eski partiyiz’ diyor. Tek partili hayatın dışında niçin bir kere sizi benim aziz milletim tek başına iktidar yapmadı. Demek ki milletim sizi kabullenmiyor” dedi.
Deniz Baykal'ın kendisi için “Başbakan ben sana güvenmiyorum” dediğini hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çıkmış ifade kullanıyor. Kullandığı ifadeye bak. ‘Başbakan ben sana güvenmiyorum’ diyor. Sayın Baykal'ın bana güvenmesine ihtiyacım yok. Ama sayın Baykal, şunu bilmen lazım. 4 seçime girdi Ak Parti. Bu millet Türkiye Cumhuriyeti'nin heyecan ve aşk dolu bu aziz milleti, Ak Parti'yi dört seçimde de birinci parti yaptı. Biz Türkiye'nin 81 vilayetinde ya birinci ya ikinci partiyiz. Ya sen necisin? 7 bölgede de Ak Parti birinci parti, sen nerdesin? 16 büyük şehir var. 10 tanesinde Ak Parti var. Sen nerdesin? Sayın Baykal, senin güvenmene ihtiyacım yok. Yeter ki milletim bize güvensin. O bize yeter. Türkiye için, milletimiz için, Ak Parti'den daha güzel ve heyecan verici planların var mı sayın Baykal? Çık milletin huzuruna anlat. Bizler aynı kararlılıkla bu yola devam ediyoruz, devam edeceğiz” diye konuştu.
“Buradan sayın Baykal'a da diğerlerine de sesleniyorum” diyen Erdoğan şöyle devam etti:
“Milletten başka hakem arama. Millete git, millete. Milletin mercisinden başka karar merci arama. Askerin üzerinden siyaset yapma. Polisin üzerinden siyaset yapma. Bırak artık bu işleri. Yargı üzerinden siyaset yapma. Niçin bu kadar dokunulmazlıkların kaldırılmasını istediğini anlamaya başladık. Beyefendiler hizmet siyasetine, eser siyasetine, millet odaklı demokratik siyasete tenezzül etmiyorlar. Ak Parti ile kurumlar arasında, hükümetle kurumlar arasında gerginlik oluşturmak için her türlü çareye başvuruyorlar. Demokratik erkler uyumunu baltalamak, yıpratmak niyetindeler. Askeri, polisi, yargıyı istismar siyasetlerine alet edip buradan çıkar devşirmenin gayreti içindeler. İçerde, dışarıda ülkenin itibarını zedeleyip, buradan kendilerine ikbal devşirmenin hesabını yapıyorlar. Huzur güven ortamını zedeleyip ülkeye ve millete zaman kaybettirmenin gayreti içindeler.”
‘MAYINLI ARAZİLER YASASI MİLLETİN MENFAATİNE’Başbakan Erdoğan, mayınlı arazilerin temizlenmesi konusunda muhalefetin tutumuna da eleştirerek, “Mayınlı araziyi temizlemek için yasa tasarısı hazırladık. Tamamen milletin menfaatine, tamamen Türkiye’ye toprak kazandırmaya dönük bir tasarı. Muhalefet partilerinin öyle keskin gözleri var ki, tasarının içinde nasıl olduysa İsrailli firmaları buldular. Öyle keskin zekaları var ki tasarıyı ihanet tasarısı olarak nitelediler. Öyle geniş hayal güçleri var ki ülkenin bölüneceğini, toprakların peşkeş çekileceğini iddia ettiler. Bu kadar keskin zekalı, uzak görüşlü beyefendiler. Önceki hafta kendileri çıkardıkları yasanın altındaki imzalarını göremediler. Mayın meselesinde soruyorum; bunun neresinde İsrail yazıyor? At çamuru tutmasa da iz bırakır. Mantık bu. Muhalefetteki 3 parti de bu konuda iyi koordine oldular” dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bana dokunmayan yılan bir yaşasın zihniyetiyle yıllarımızı böyle çaldılar. Ya dokunursa ne olacak? Biz Akif gibi sesleniyoruz; ‘Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum, kesilir belki ama çekmeye gelmez boynum. Kanayan bir yara gördüm mü, yanar ta ciğerim, onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim. Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu’ Er veya geç ölüm bize bulmayacak mı? Haysiyetsiz ölmektense haysiyetli ölmek çok daha evladır. Eğer böyle bilirsek bizim ülkemiz Türkiye o tarihteki şanlı şerefli yerini yeniden alır.”
‘1 TRİLYONUN HESABINI VER’Erdoğan, muhalefetin her hafta mahkeme kapılarında olduğunu da söyleyerek, “Sayın Baykal, ‘Ben Ergenekon'un avukatıyım’ diyor. Biz milletin avukatıyız. Mahkeme kapılarını su yolu haline getirdi. Elbette mahkeme kapılarında hak arayacaksınız, buna diyeceğimiz yok. Ama oralarda siyaset yaptığınız kadar biraz da gelin Anadolu'nun Trakya'nın yollarında siyaset yapın” dedi. Baykal'a yüklenmeye devam eden Erdoğan, şunları söyledi:
“Önce bu milletin vergisinden sana verilen paranın bir trilyonunu nerede harcadığının hesabını ver. Anayasa Mahkemesi seni mahkum etti. Senden önce başka bir siyasi de böyle yapmıştı. O mahkum oluyor da sen niye mahkum olmuyorsun burası önemli soru işaretleri doğuruyor. Bizim böyle bir siyaset tarzıyla işimiz olmayacak. Gerilimden asla medet ummadık. Kurumlarımız arasında tam bir uyum ve koordinasyon var. Türkiye büyük umutlar, büyük hayaller taşıyor. Engin ufuklara doğru hızla ilerliyoruz. Küresel krize rağmen ekonomisini canlı tutmaya, ekonomik potansiyelini diri tutmaya devam ediyor. Türkiye inşallah yeni faturalar ödemeyecek.”
MEDYAYA DA ÇATTIErdoğan konuşmasının son bölümünde, Türkiye genelinde yazılı ve görsel medyanın saldırısına rağmen birinci parti olduklarını savunarak, “Gümbür gümbür sandıklardan çıktık, yola devam ediyoruz. Eksiklerimiz gidermek suretiyle 2011 seçimleri yeni bir dönüm noktası olacak. Birlik dirlik bozmaya çalışıyorlar. Çok satan gazeteler manşetten giriyor. ‘İstanbul'da sıkıntı var, Ankara'da sıkıntı var. Kongreyi ertelediler’ diye. Ne kadar da seviyorlar bizi. Sana ne ya Ankara'da ne olacağından. Biz kendi dermanımızı bulamıyoruz ama onlar buluyorlar. Aynı şeyi Trabzon'da da yaptılar, yaparlar, durmayacaklar.
Seçim öncesi de yaptılar. Yarın yazacaklar ‘Başbakan şöyle konuştu’ diye. Yazın yazın, biz onlarla iktidar olmadık bu ülkede. Biz teşkilatımızla iktidar olduk” diye konuştu.
Erdoğan daha sonra mevcut İl Başkanı Muhammet Balta ve eski il başkanlarından Ahmet Metin Genç'in aday olarak yarıştığı kongre salonundaki partililere karanfil dağıttı. Başbakan Erdoğan, salonun karşısındaki Kırklar Apartmanı B Blok'ta oturan 70 yaşındaki Emriye Yarar'ı evinde ziyaret etti.