Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, gazetecilerin “Savaşa gidiyoruz herhalde” sözlerine “Bin düşüneceğiz, bir yapacağız ama pir yapacağız” karşılığını verdi.
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde bu akşam Çankaya Köşkü'nde sivil toplum örgütü temsilcileri, iş adamları, sanatçılar, sporcular ve gazetecilere verdiği resepsiyona katıldı.
Resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bugün partisinin grup toplantısındaki konuşmasını hatırlatan bir gazetecinin “Amerika'dan ne beklediğimizi biraz açar mısınız?” sözlerine karşılık, “5'ine kadarki süreç bizim için önemli, hassas bir süreç. Biliyorsunuz 2'sinde de Irak'a yakın komşular genişletilmiş zirve öncesinde de ABD Dışişleri Bakanı Rice da zaten burada olacak. Onunla Ankara'da ayrıca bir görüşme yapacağız. O görüşmeden sonra da ertesi günü zaten biz Amerika'ya gidiyoruz. Belki Sayın Rice da aynı anda dönecek Amerika'ya” dedi.
Erdoğan, Kuzey Irak'ta NATO'nun devreye girmesinin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine, “Bize şu ana kadar gelmiş herhangi bir şey olmadığı gibi tam aksine NATO Genel Sekreteri'nin bu konuda, yani bizim noktayı nazarımızdan olumlu açıklaması var” şeklinde konuştu.
BARZANİ MUHATTABIMIZ DEĞİL
“Barzani 'beni muhatap almıyor ki Türkiye yönetimi, oturup konuşalım' sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu da Erdoğan şöyle yanıtladı:
“Türkiye olarak bizim muhatabımız Barzani olamaz ki... Türkiye olarak bizim muhatabımız Irak'ın merkezi yönetimidir. Dolayısıyla biz Bağdat'la görüşüyoruz. Kaldı ki bütün bunlara rağmen Bağdat yönetimi geçenlerde Irak'tan temsilcileri içine alan bir heyeti Türkiye'ye gönderdi ve bizim burada İçişleri Bakanımız, Dışişleri Bakanımız, Bağdat yönetiminden olan temsilcilerle görüşmeler yaptıkları gibi daha sonra da tümüyle bir çalışma yemeği yediler. Orada da bu konuları enine boyuna görüştüler. Yani biz iyi niyetimizi bu noktada da göstermiş bulunuyoruz. Ve Maliki ayrıca bir özel heyetten bahsetmişti, gerçi o özel heyet gelmiş değil, ama görüşmeler de yapıldı. Biz iyi niyetimizi, yaklaşımımızı zaten gösteriyoruz. Kaldı ki Barzani'nin şunu çok açık net ortaya koyması lazım. Terör örgütüyle ilgili olarak terör örgütüne o bölgede yataklık yapar durumdalar. Olay budur. Uluslararası hukuk noktasında ne anlama geldiği de bellidir.”
Erdoğan, Barzani'nin “Çatışma istemiyoruz, çatışmada taraf olmayacağız. Kendi topraklarında halletsin Türkiye” sözlerinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
“Şu anda Irak topraklarında çatışma yok mu? Şu anda Irak'ın içinde iç barış yok. Neyi konuşuyoruz ben onu anlamıyorum. Irak, kendi içinde kendisiyle barışık değil ki komşularıyla barışık olacak... Kuzey Irak'tan kalkıp da Türkiye'yi sıkıntıya sokacak terör örgütleri bizim ülkemize girdiği sürece biz uluslararası hukuktan doğan haklarımızı kesinlikle kullanırız ve bunu kullanacağız.”
Erdoğan, “5 Kasım'dan sonra mı?” sorusu üzerine “Ben size tarih veremem, adres veremem. Bu tür sorular... Ben medyaya bunu anlatamadım, biz muhaliflerimize mi çalışıyoruz, yoksa kendi ülkemizin idaresine mi çalıyoruz? Bizden zaman istiyorsunuz. Yer istiyorsunuz. Bunlar önemli değil, siz bizden netice isteyin” dedi.
Bir gazetecinin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın “Başbakan'ın ABD seyahati önemli. Onun dönüşünü bekleyeceğiz” sözlerini hatırlatması üzerine de “Genelkurmay başkanı size zaman verdi mi? 5 Kasım'dan sonra derken, ABD'nin tavrını öğrenmeyi Genelkurmay Başkanım merak ediyor. Onu söylüyor size. Şu anda tüm kurumlar olarak bunların hepsini görüşüyoruz. Ne yapılacaksa, ne yapılması gerekiyorsa bunun vakti, saati geldiğinde bu yapılır. Bu iş bir hamaset işi değildir” şeklinde konuştu.
“MUHALEFETİN TAVRI...”
Erdoğan, “Muhalefetin tavrı hamaset mi, kışkırtıcı mı sizce?” sorusunu şöyle cevaplandırdı:
“Kesinlikle... Ben bunları anlamakta zorlanıyorum. Bu konuda bir söz dalaşına girmek hiçbir zaman işim değildir. Yeri geldiğinde onu da yaparız, o ayrı mesele. Şu anda onun zamanı değil. Şu anda bir dayanışma zamanı, onu arıyorum. Ben işimize bakalım diyorum. Çünkü sorumluluğu taşıyan biziz. Muhalefet sorumluluk taşımıyor. Muhalefet sağ olsun, tezkerede olumlu yaklaşımını gösterdi, bize tezkereyi verdi. Ve biz bu tezkereyi, Genelkurmayımız'la görüşmek suretiyle vakti, saati geldiğinde nasıl olması gerekiyorsa, o konuda atılması gereken adımı atarız. Çok açık, net söylüyorum; Biz hiçbir zaman Silahlı Kuvvetlerimizin önüne bir defans koymayız. Bir bariyer oluşturmayız. Çünkü burada ülkenin huzuru var.”
“Bu adımı somut olarak Amerika'nın hangi tavrı durdurur?” sorusunu Erdoğan, “Artık onu Amerika'dan döndükten sonra sizlere açıklarım” diye yanıtladı.
HABUR SINIR KAPISI
Erdoğan, “Habur sınır kapısıyla ilgili bir tasarruf söz konusu olacak mı?” sorusu üzerine, bunu yarınki Bakanlar Kurulu toplantısında görüşeceklerini söyledi.
Erdoğan, bir başka soruyu yanıtlarken de şunları söyledi:
“Bir çok, kusura bakmasın emekli generaller, subaylar çıkıyorlar, konuşuyorlar. Zaten muvazzafımız bizim bu noktada hassastır, konuşmaz. Ama bu konuşmalarında ne yazık ki çok dikkatsiz hareket ediyorlar, dikkatli konuşmuyorlar. Bunlar sadece bizim için bir sorun değil, ülkemizin geleceği için sorun. Emekli generaller, paşalar siyaseti bu kadar seviyorlarsa 22 Temmuz'dan daha yeni çıktık, hepsi gelip siyasete girseydi, siyaset yapsalardı bu ülkede. Meydan boştu. Ama siyaset yapma gel böyle televizyon, televizyon dolaş, ülkede huzursuzluk için elinden geleni yap. Biz onları siyasete davet ediyoruz, gel siyaset yap.”
Erdoğan, bazı basın organlarında Barzani'nin açıklamalarına yer verilmesini eleştirerek, “Barzani'yi konuşturuyorlar. Ellerinden gelse İmralılıyı konuşturacaklar. Şimdi birlik olma zamanı. Topu bize atıyorlar ama ellerinde atılması gereken top varsa bize değil, PKK'ya atılması lazım. Bunlar siyaset üstü meseleler. Şimdi siyaset, güvenlik ve diplomasi zamanı” dedi.
BİN DÜŞÜNECEĞİZ BİR YAPACAĞIZ
Erdoğan, bir gazetecinin “Savaşa gidiyoruz herhalde” sözleri üzerine de “Bin düşüneceğiz, bir yapacağız ama pir yapacağız” dedi.
Gazetecilerin “Ayşe tatile çıkmasın mı diyoruz?” sözlerini de “Niye Ayşe'ye kilitlendiniz? O 74'de kaldı. Fatma olsun” diye espriyle karşılık verdi.
Erdoğan, Dağlıca'daki terörist saldırı sonrası irtibat kurulamayan askerlerin durumuna ilişkin bir gelişme olup olmadığının sorusunu “Yok ama her an her şey olabilir” diyerek yanıtladı.
Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'ın resepsiyona neden gelmediğinin sorulması üzerine de “Sizi yormak istemiyoruz, onun için” diye espri yaptı.
Başbakan Erdoğan bu arada milli futbolcular Hakan Şükür, Arda ve Tümer'le de bir süre sohbet etti.
Hakan Şükür'ün, “askerliği beklemede olan futbolcular olarak gönüllü askere gitme taleplerinin olduğunu” belirtmesi üzerine Erdoğan, “Bunlar ayaküstü konuşulmaz” dedi.