Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un, terör örgütü PYD/PKK'nın paravanı SDG'yi temsil eden bir heyetle görüşmesi ve ardından Elysee Sarayı'ndan "Macron, Fransa'nın ve uluslararası toplumun desteğiyle SDG ile Türkiye arasında bir diyaloğun kurulmasını istiyor" yönündeki açıklamasına çok sert tepki gösterdi.
Partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Erdoğan şunları söyledi "Fransa’nın tamamen yanlış bulduğumuz tavrından fevkalade üzüntü duyduğumuzu belirtmek istiyorum. Macron ile görüştüm, geçen baktım garip garip şeyler söylüyor. Garip garip şeyler söyleyince de kendisine biraz frekansı yüksek oldu ama söylemek zorunda kaldık. Çünkü bizim silahlı kuvvetlerimizi, bizi kalkıp da asla kabullenemeyeceğimiz bir yere oturtmak kimsenin haddine değil. Eskiden beri ülkelerinde serbestçe faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarını dün bir kez daha en üst düzeyde ağırlayanlar bunun Türkiye’ye karşı husumetten başka anlamı olmadığını bilmelidir. Aynı terörist grubunun bir kısmı ise daha bu sabah güvenlik güçlerimize saldırmışlardır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Dünyanın neresinde yol yapan işçilere, hasta taşıyan ambulanslara, öğretmenlere saldıran bir terör örgütü vardır? Türkiye’dekiyle Suriye'dekiyle hepsi de aynı olan bu terör örgütü işte böylesine alçak bir yapıdır.
'BUNLARI BİZE YUTTURMAZSINIZ'
Neymiş? O PKK değilmiş. Bize göre terör örgütü PKK’ymış. Ey Batı SDG dediğiniz Suriye Demokratik Güçleri, bu terör örgütünün aynısıdır. Bunlarla bizi siz aldatmaya çalışıyorsunuz. Kusura bakmayın. Biz bunların hepsinin temelini biliriz. Bunları bize yutturmazsınız. Bunların adresine varana kadar hepsinin künyesi bizde var. 24 saatte bir ismini değiştirseniz biz bunları tanırız. Bizde bunların tanımını yapan ifadeler var da…
'HADDİNİ VE BOYUNU AŞAN BİR BEYAN'
“YPG’ye destek garantisi verdik” Lafa bak. Türkiye ile SDG arasında arabulucu olabiliriz lafı eğer şayet doğruysa, ki cumhurbaşkanlığı sözcüsüne bunu muhatabı olarak kendisi vermişti o da bu ifadeyi kullanmış. Bunu söyleyen kişinin haddini ve boyunu çok aşan bir beyandır bu. Bizde söz var ya, gelin güvey olmak diye. Boyunu aşan işlere girme. Bizim arabulucu ihtiyacımız yok. Türkiye’nin ne zamandan beri terör örgütleriyle bir masaya oturmak gibi bir sorunu var? Nereden çıkardınız bunu? Siz terör örgütleriyle masaya oturabilirsiniz. Ama Türkiye terör örgütleriyle mücadelesini Afrin’de olduğu gibi yapar. Ha siz yine aynen devam edin. Siz kim oluyorsunuz ki bir terör örgüyü ile Türkiye arasında arabuluculuk ifadesini ağzınıza alabiliyorsunuz?
'7 TANE TERÖRİSTİ ELYSEE SARAYI'NDA AĞIRLIYORSUN DA...'
Bunların arkadaşları YPG’liler. Yani bölgemizdeki en eli kanlı, en ahlaksız, en haysiyet yoksunu insanlık düşmanı teröristler olduğunu gördük. Bu tavrından sonra Fransa’nın hiçbir teröristten, hiçbir terör eyleminden şikayetçi olma hakkı kalmamıştır. Teröristlerle yatıp kalkan, hatta onları saraylarında ağırlayanlar yanlışı er geç anlayacaklardır. Her an bizim şu anda yaşadığımız sıkıntılar onların da başına gelebilir. Bizim bu konuda şakamızın olmadığını, en küçük müsamahamızın bulunmadığını anlamak için daha ne söylememiz lazım bilmiyorum. Yıllarca kendi ülkelerindeki canileri başlarından defetmek için bilinçli olarak DEAŞ saflarına yönlendirenler, şimdi evlerine dönen teröristlerle ne yapacaklarını düşünüyorlar. PYD ile yapacakları durum da farklı değildir. Canını kurtaran teröristler oraya doluştuğunda ümit ediyoruz ki bizden yardım istemeye kalkmazlar. 7 tane teröristi Elysee Sarayı ağırlıyorsun da, Türkiye 3,5 milyon Suriyeliyi ağırlarken ben ne yapabilirim diye sorununuz oldu mu? Kaç tane mülteciyi Fransa’da ağırladın bana bunun cevabını verir misin?
KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ
Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na de sert tepki gösterdi. Erdoğan, "Kendisine tazminat davası açtım. Çünkü bu konuşması artık yenilir yutulur konuşma değil. Ahlaksızlıkta tavan yapmış konuşma. Biz bunları yiyemeyiz. Bu bizim ne onurumuzla ne şahsiyetimizle ne iktidar partisi olarak partimin genel başkanlığımın kabulleneceği ifadeler değildir. şimdi bize düşen 2019 ile ilgili de bunlar şimdi çamura yatmaya başladılar. Boykot tartışmalarıyla hezimetlerine daha şimdiden bahane uydurmaya başladılar. Kaçarsan kaç. Sandık orada. Bizim muhatabımız millettir, sandıktır. Biz meydandayız. 2019’da o sandıktan çıkan neticeye isteseler de istemeseler de saygı duyacaklar, tabii olacaklar. Yeter ki biz alın terimizle gayretimizle o sandıktan çıkalım. Sandığı yok sayacak adamı bu millet hepten yok sayar bu da böyle bilisin" dedi
KOSOVA'DAKİ MİT OPERASYONU
Erdoğan'ın diğer konudaki açıklamaları şöyle: "MİT, Kosova istihbaratı ile yaptığı dayanışma içinde 6 tane Balkanlardaki en üst düzey FETÖ temsilcisini aldılar getirdiler ve Emniyet'e teslim ettiler.
'METAL YORGUNLUĞUNDAN KURTULDUK'
AK Parti’ye zarar verebilecek tek şey bu anlayışı, dava şuurunu kaybetmiş kendi içimizdeki arkadaşlarımızdır. Her kim ki AK Parti’yi bırakıp sadece kendisi için çalışmaya başlamışsa bu partiyle birlikte ülkeye de yanlış yapıyor demektir. Her kim milleti bırakıp sadece kendine çalışmaya başlamışsa milletle birlikte bize de yanlış yapıyor demektir. Bir partiye küçük olsun benim olsun zihniyeti başlamışsa orada durum vahimdir. AK Parti’yi 2001 ağustos ayından beri bu zihniyetten uzak tutmak için elimizden geleni yaptık. Bu yanlışa kapılanlar oldu. Hatasını anlayıp yeniden davaya sarılanlara ve onlarla birlikte yolumuza devam ettik, ediyoruz. Buna rağmen hatada ısrar edenlerle de yolumuzu ayırmak mecburiyetinde kaldık. Benim dile getirdiğim bir ifade vardı. ‘Metal yorgunluğu’ ifadesiydi. Kast ettiğim hususlardan birisi de buydu. Kısa sürede gerçekleştirdiğimiz değişimle partimizin metal yorgunluğu bu tehditten kurtulduk. Şimdi yeniden diriliş hamlesi başlamış oldu.
'DUYGUSAL HAREKET EDEMEYİZ, AYAĞIMIZA BAĞ OLANLARDAN KURTULMAK BOYNUMUZUN BORCU'
uygusal hareket edemeyiz, hissi hareket edemeyiz. Partimizin ilkeleri var ve biz bir siyasi partiyiz. Ve biz bir defa dostlarımızı artırmaya, düşmanlarımızı azaltmaya gayret etmeliyiz. Bu gayretin içerisinde geleceğe yürümek durumundayız. Bunun için genel merkezimizle, hükümetimizle, belediyelerimizle 2023 hedeflerimize odaklanmış durumdayız. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapacağız dedik ve yola böyle çıktık. Dolayısıyla en güçlü devletlerden biri haline getirmeden bize durmak, dinlenmek yok. Bu mücadeleye katkı sağlayan herkesin başımızın üzerinde yeri vardır. Şu şöyledir, bu böyledir, buna hakkımız yok. Ayağımıza bağ olanlardan ise bir an önce kurtulmak da boynumuzun borcudur. Çünkü onlarla birlikte yürümek de zor.
'ARAMIZDAKİ BAZI ARKADAŞLAR ÜLKEMİZDE EKONOMİK DURUMUN SIKINTI OLDUĞUNA DAİR AÇIKLAMA YAPTI'
Dün 2017 yılının malum dördüncü çeyrek sonuçlarının da açıklanmasıyla yılın tamamına ilişkin büyüme rakamımız belli oldu. Türkiye 2017 yılında yüzde 7,4 oranında bir büyüme kaydetti. 2016’da darbe girişimine ve terör olaylarına rağmen yüzde 3,2 büyüme oranında kalmayı başardık. Geçtiğimiz yıl yeniden bizim şahlanış yılımız oldu. Dünya ekonomisinin yüzde 85’ini temsil eden G20 ülkelerinin arasında birinci sırada yer alıyoruz. OECD ve AB’de de yüzde 7,8’lik büyüme elde eden İrlanda’nın hemen arkasından ikinci sırada yer alıyoruz. Ülkemizin aleyhinde estirilen havalar oldu. Bütün bu kredi derecelendirme kuruluşlarının nasıl yayınlar yaptığını, Türkiye’ye küresel sermayenin girmemesi için ne gibi gayretler içerisine girdiklerini biliyorsunuz. Hatta aramızdaki bazı arkadaşların, kusura bakmasınlar ülkemizdeki ekonomik durumun sıkıntı olduğuna dair açıklamalar yapacak kadar yanlışın içine düştüklerini de ve bunu toplantılarda yaptıklarını duymak bizi üzmüştür.
'ORTADA BÜYÜK BİR BAŞARI VAR'
Ortada büyük bir başarı var, görünen köy kılavuz istemez. Hala bunlar konuşuluyor. Biz insan kendi ayağına kurşun sıkar mı? Ve ülkenin bu psikolojik üstünlüğünü uluslararası camiaya vermesi gereken arkadaşlarım bu tür yanlışları yaparlarsa bunun affedilir yanı olamaz. Felaket tellalları zaten davul zurna dolaşıyorlar. Onlar yetmiyor mu? Bize ne oluyor? Her gün her saat susmak bilmeyen kriz söylemlerine, onca yalana rağmen elde ettiğimiz bu büyüme oranı tüm milletimize moral vermiştir.
'TUTTURMUŞLAR KUR AŞAĞI KUR YUKARI'
Tutturmuşlar kur aşağı, kur yukarı. Ya geçin bu işleri. Türkiye’nin ekonomisi ortadadır. Bir Afrin operasyonu, Gezi olayları, 17-25 Aralık bunları Türkiye geçirmedi mi ya? Bütün bunları geçirirken 11,2’yi yakaladık mı? Ortalama olarak 7,4’ü yakaladık mı? Yakaladık. Demek ki sizin o koyduğunuz kuralların hiçbirisi geçerli değil. Eskiden derlerdi ya esnafın çarıklısı. Bakmışsın almış başını gidiyor. Ama bakıyorsun ki önünde kariyeri olanlar da batıyor. Bu iş başka bir şey. Onun için Kayserililer hep havaya girer. Dünyanın, Amerika ve Çin arasında baş gösteren ticaret savaşının sancılarıyla kıvrandığı dönemde Türk ekonomisini zayıf göstermeye çalışarak huzursuzluk çıkartanlar kesinlikle art niyetlidir. Onun için biz kendimize inanacağız. Biz başarıya kilitleneceğiz. Yolumuza da bu şekilde yürüteceğiz.
'DÖVİZ KURUNU ÖCÜ GİBİ KULLANANLARA KÖTÜ HABER VEREYİM'
Döviz kurunu öcü gibi kullanarak milletin kafasını karıştıranlara kötü haber vereyim, üzülmesinler. Türkiye 2018’de elde edeceği yüksek büyüme oranıyla üzerine oynanan oyunları bir kez daha bozacak. Haberiniz olsun. Yabancı yatırımların ülkemize ilgileri giderek artıyor. Biz yatırımcı söz konusu olduğunda yerli yabancı ayrımı yapmıyoruz. Uluslararası yatırımcılara sesleniyorum. Kapımız size her zaman açıktır. Endişe etmeyin. Özellikle yüksek teknoloji ve istihdam ağırlıklı yatırımlara her türlü teşviki sağlıyoruz.
'DEDİKODUCULARA PRİM VERMEYİN'
Lütfen Türkiye’ye güvenin. Bozgunculara, dedikoduculara, kriz rantçılarına prim vermeyin. Türkiye’nin imkanları ve potansiyeli hem sorunların üstesinden gelmeye, hem de ekonomik hedeflerini gerçekleştirmeye yeterlidir. Hükümetimiz, üreten, çalıştıran, istihdam oluşturan, projesi olan herkesin yanındadır.
ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİSTLERİN SAYISI 3800'Ü BULDU
Suriye’den ülkemize yönelen tehditleri ortadan kaldırmak ve Suriyeli kardeşlerimize güvenle yaşayabilecekleri bir zemin hazırlamak için başlattığımız Zeytin Dalı harekatımız başarıyla sürüyor. Son rakamı aldım, etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı 3800’ü buldu. Ayrıca Siirt’te 6 köy korucusu şehit, 7 yaralı ve bunun yanında trafik kazası neticesinde farklı bazı kazalar var. Tabi bizim trafik kazalarımız alt yapıya rağmen, ne yazık ki bazı araç kullanıcılarının dikkatsizlikleri sebebiyle durmuyor ve aynen devam ediyor. Sürücülerin uykusuna dikkat etmesi lazım, gece yolculuğunda dikkatli olması lazım. Dikkatli olmayınca bedeli de bu işin maalesef ağır oluyor.
'OBAMA'NIN BANA BİZZAT VERDİĞİ SÖZ VAR'
Raco ve Cinderesi gibi önemli noktalarının ardından Afrin şehir merkezinin de ele geçirilmesiyle operasyonun amaçlarına büyük ölçüde ulaşıldı. Şimdi harekata devam ediyoruz. Bu arada Münbiç de dahil olmak üzere Suriye’^nin diğer bölgelerindeki terörist unsurlarına yönelik planlamamız da sürüyor. Şu ana kadar 12 gözlem noktasından 7’si bizim kontrolümüzde. Bununla sınır bölgelerini 12 gözlem noktasıyla kontrolü alıyoruz. Diğerlerini de inşallah çok yakında faaliyete geçireceğiz. Böylece Doğu Guta, Halep, Rakka benzeri facialardan birinin de İdlib’de yaşanmasının önüne geçmeyi hedefliyoruz. Münbiç’de bize verilen çok açık sözler, taahhütler var. Biz oralardan hareketle bu görüşmeleri yapıyoruz. Biz sıradan duyduğumuz laflarla hareket etmiyoruz. Obama’nın bizzat bana verdiği söz var. Neydi o söz? YPG’yi PYD’yi bunları biz Fırat’ın doğusuna göndereceğiz. Ve buraya da Münbiç’in kendi halkını alacağız.
Irak sınırına doğru olan bölgeleri de terörden temizlemek için gerekli hazırlıklara başladık. Buralar bizim için her an tehdit unsurudur. Sınırlarımızda bu unsurların bulunmasına tahammül edemeyiz. Çünkü bunlara alışığız. Bakarsınız bugün değil yarın. Bunlar yine taciz atışlarına başlayabilirler. Bunlara biz fırsat veremeyiz.
Teröristlerin ellerini kollarını sallayarak dolaşmalarına müsaade edemeyiz. Tespit ettiğimiz her teröristi etkisiz hale getirmek milletimize karşı sorumluluğumuzun gereğidir. Şimdi gündeme Sincar girdi değil mi? Değişik şeyler konuşuluyor. Sincar niye gündeme girdi? Sincar, Kandil’in bir alternatifidir. Dolayısıyla Sincar PKK’dan terör örgütlerinden ismi ne olursa olsun, temizlenene kadar bu devam edecek. Onun için bir gece ansızın oraya da gidebiliriz. Hiç belli olmaz. Tabi böyle tarih vererek bu işler olmaz.
İRAK TAAAHÜDÜ VERDİ
Ve Irak hükümeti. Kendilerine söylüyoruz. Bu işi yapacaksanız yapın, yapmayacaksanız bırakın biz yapalım. Ve onlar da taahhüdü verdiler. Biz bunların hepsinin de aynı yılanın yavruları olduğunu biliyoruz. İsteyen herkese belgeleriyle gösteriyoruz. Video kayıtlarıyla gösteriyoruz. Ama inanmıyor. İnanmıyorsan yoluna devam et. Biz de kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Biz teröristlere isim koymakla değil, onları ortadan kaldırmakla meşgulüz."