Güncelleme Tarihi:
YENİÇERİ İSYANCILARI
“Bu gösterilerin içinde Gezi Parkı, ağaç ve çevre hassasiyetiyle yer alanlar vardı, biz onları samimi bulduk. En başından itibaren onları diğerlerinden ayrı tutarak, söylediklerine dikkatle kulak verdik. Ama bunların yanında samimi olmayanlar da vardı, dürüst değillerdi. Nitekim başbakan yardımcımızla yaptıkları görüşmeden sonra dışarı çıkıp, adeta yeniçerinin o isyancı grupları gibi, ‘Şu valiyi görevden alacaksın, bunu görevden alacaksın’ gibi ültimatom sallayanlar da vardı.
HADDİNİ BİLECEKSİN
Sen hangi iktidarla konuşuyorsun ya. AK Parti iktidarıyla bunlar konuşulur mu? Şimdi kalkıp da bazı yazılı veya görsel medyada olanlar bu tiplere haddini bildirmiyor. Bundan daha büyük haddini bilmemezlik olur mu? Kalkacaksın sen, hükümete, ‘Şu valiyi, şu emniyet müdürünü görevden al, şunu açığa al, şunu şuraya götür, bunu buraya götür...’ Önce haddini bileceksin ya. Sen kalkıp da yok bilmem ne platformuymuş. Ne platformu olursan ol ya. Ayaklar ne zamandan beri baş olmaya başladı?
DÜĞMEYE BASILDI
20 cent zam için bu eylemler yapılmıyor Brezilya gibi. ‘Sağlıkta şu yapılmadı’ diye yapılmıyor. Ben Brezilya’da oynanan oyunun da aynı merkezden düğmeye basılmak suretiyle yapıldığına inanıyorum. Brezilya da IMF’ye olan borçlarını ödemiş konumda, Türkiye de öyle. Başından itibaren faiz lobisi dedim değil mi? Birilerini bu hoplattı. Yazılı, görsel, ulusal ve uluslararası medyanın nasıl görevler üstlendiğini hep gördük. Bunların kayıtları var, zaman içinde açıklayacağız.
DİKTATÖR MİLLİ ŞEF
CHP’nin genel başkanı sürekli ‘Faşist diktatör’ deyip duruyor. Eğer faşist diktatör görmek istiyorlarsa, geçmişlerine, emri altına girdikleri Esed’e, parti genel merkezlerindeki milli şefin fotoğrafına, Dersim katliamının mimari milli şeflerine baksınlar. İşte orada faşist diktatörü görürler. CHP genel başkanı ile Avrupa liderleri mektup muhabbetine girdiler biliyorsunuz. İçeride mezhep çatışması çıkarmak isteyenler ile dışarıdan bunu yapmak isteyenler tesadüfen mi böyle bir işbirliği yapıyor.
CAMİDEN YÖNETTİLER
Ne dediler? Gezi Parkı’na şafak harekâtı uygun değil. Ne yapacaktık, keyfinizi mi bekleyecektik? Bunların derdi başka. Dert, ortalığı karıştırmak. Yahu bizim neyimiz vardı? Şu mayıs ayında havaalanı ihalesi gerçekleşiyor. Japonlarla nükleer santral adımını atıyoruz. 3’üncü köprünün temeli atılırken, siz ne istiyorsunuz arkadaş ya? Kandil simidi gösteriyorlar. İçlerinde tabii sözde sanatçı çok. Ama ayakkabıyla girilen, içinde içki içilen camiyi gizliyorlar. 3 gün Dolmabahçe Cami işgal altında, oradan operasyonlarını yönettiler. Biz son anda olayı duyduk. Eğer bu tahriklere kapılmış olsaydık, Allah muhafaza bu ülke çok tehlikeli şeyleri yaşayabilirdi. Bu oyunu biz bozduk.”
Divan Oteli yataklık yaptı
(SOSYALİST Demokrasi Partisi’ni kastederek) Düşünebiliyor musunuz adı parti. Ama parti teşkilatı içine terörist gruplardan kim varsa gittiler. Polis de gitti. İçeride ne var? Silahtan tut da, döner bıçaklarına varıncaya kadar, molotofkokteyline varıncaya kadar her şey var. Böyle bir parti teşkilatı olabilir mi? Şimdi ne oldu? ‘Polis parti teşkilatının içine girdi.’ Onlar normal bir çalışmanın içindeyken değil. Aynı şey Divan Oteli için de geçerli. Dünyaya öyle takdim ediyorlar, ‘Otele polis saldırdı.’ Durup dururken polis otele saldırmadı. Meydanlarda polisle çatışanlar oraya kaçtılar, oraya sığındılar. Oranın sahipleri de onlara güzel bir ev sahipliği yaptı. Onun peşinden polis oraya girdi. Biliyorsunuz, yasalarda yataklık etmek de suçtur aslında. Bu bir yataklık etme suçudur ve orada birçok şeyler de cereyan etti.
Süreçte kararlıyız
Bu hadiseler yurtdışına abartılı şekilde anlatıldı. Türkiye’deki bazı sermaye grupları bu tertibin içinde yer aldılar. Nokta hedeflere soru işareti oluşturacak şekilde profesyonel bilgi aktarımı yaptılar. Yatırım yapanlarda da yatırım yapma niyetinde olanlarda da tedirginlik meydana getirilmek istendi. Manipülasyon yapmaya çalışanlar oldu. Adeta ekonomi kötüye gitsin, biz kazanalım diye çırpınanlar oldu. Bu operasyon tutmadı rahat olun. Türkiye üzerinde bu ameliyatı yapamadılar. Türkiye üzerinde hesabı olanlarla hukuk içinde hesaplaşacağız ama 76 milyonla hesaplaşmayacak, helalleşerek yola devam edeceğiz. Çözüm sürecini sabote etmek, kardeşliğimizi zedelemek için kullanılan bu gösteriler tam tersine kardeşliğimizi, birliğimizi daha da perçinlemiştir. Yarın (bugün) Akil İnsanlarla final toplantısını gerçekleştireceğiz, ardından atacağımız adımları, yol haritamızın ayrıntılarını açıklayacak, kararlı şekilde süreci ilerleteceğiz.
Gazze hazır
Erdoğan, Gazze gezisine ilişkin Gezi eylemlerini işaret ederek, “Gazze hazır. Biz olaylar nedeniyle hazır olamadık. Her an sürpriz yapabiliriz” dedi. AB’nin yeni fasıl açan kararı için, “Aynen beklediğimiz yönde. Herhangi bir sıkıntı yok” yorumunu yapan Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama’yla yaptığı telefon görüşmesine ilişkin de Suriye, Irak, Ortadoğu ve Türkiye’deki gelişmeleri değerlendirdiklerini söyledi. Doha toplantısında 11 ülkenin dışişleri bakanlarının muhaliflere her türlü desteğin verilmesi kararını aldıklarını anımsatan Erdoğan, “Orada zaten (ABD Dışişleri Bakanı) Kerry de bulundu. Kerry’nin de aynı şekilde açıklaması var. Ona aykırı herhangi bir şey sözkonusu değil” dedi. Erdoğan, ABD’deki Gezi yayınlarıyla ilgili rahatsızlığını görüşmede dile getirip getirmediği sorusuna, “Yapılanlar maalesef hırsızı yakalamak değil, çok farklı şeylerle orada böyle bir adımı atmak. Tabii ki şık olmadı. Bu kadar huzurlu giden bir ülkenin geleceğiyle alakalı olarak bir gölge, bir yaralama meydana getirdiler. Bu bizleri üzmüştür ama azmimizi asla kırmamıştır” yanıtını verdi.
Balkondan düşeceklerdi
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan grupta milletvekillerine gündemi değerlendirirken, izleyicilerden yoğun ilgi gördü. Bursa’dan gelen beyaz tülbentli kadınlar alkışlarla tempo tutarken, Edirne’den gelen erkek izleyiciler, sık sık ayağa kalkıp sevgi gösterisinde bulundu. Bu sırada korumalar balkondan düşme ihtimaline karşı Edirneli grubu sık sık uyardı. Libya’dan gelen 10 kişilik izci grubu da Başbakan Erdoğan’ın konuşmasını balkondan ilgiyle takip etti.
Kim ayak kim baş
BAŞBAKAN Erdoğan’ın, “Ayaklar baş oldu” sözlerine BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak’tan tepki geldi. Kışanak, partisinin grup toplantısında şöyle dedi: “Demokraside böyle bir cümle kullanılabilir mi? Kim ayak, kim baş? Bu ülkede saltanat mı var, padişahlık mı var? Hani kayıtsız şartsız hâkimiyet milletindi? Güya milli iradeye saygı mitingi yapıyor. Milli irade rakamla ölçülebilecek bir şey değildir. Senin aldığın oy milli irade de alamadığın oy ayak takımı mı? Ülkenin yarısını yok sayacaksın, yarısının özgürlük talebini, demokrasi, adalet arayışını gayriresmi ilan edeceksin, milletin üzerinde iktidar yetkini sınırsız kullanacaksın. Bu memlekette ayak falan yok, hepimiz başız, hepimiz
iktidar olacağız.”