Erdoğan: "Akman hesabını kendisi verir"
Güncelleme Tarihi:
Lütfü KARAKAŞ/EDİRNE, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2009 17:21
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, RTÜK Başkanı Zahit Akman ile ilgili iddilar konusunda polemiğe girmenin kendisi açısından bir sıkıntısı olmayacağını belirterek, “Ne gerekiyorsa Zahit Akman Türkiye’de yaşıyor, RTÜK'ün başında, o hesabını kendisi bizzat versin. Partimizi yıpratma gayreti içine girmek boştur. Bizim böyle bir derdimiz yok” dedi.
TOBB tarafından yenilenen Kapıkule Sınır Kapısı'ndaki tesislerin açılışını yapmak üzere saat 13.15 sıralarında İstanbul’dan helikopterle Edirne'ye gelen Erdoğan, Vali Mustafa Büyük tarafından karşılandı. Selimiye Camii'nde cuma namazını kılan ve çıkışta alkışlanan Erdoğan daha sonra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından sünnet etirilen çocuklara armağan verdi.
Camiden yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki Edirne Valiliği binasına poisin güvenlik çemberi arasında yürüyerek gelen Erdoğan, gazetecilerin yanna gelerek onlarıng ündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
ZAHİT AKMAN'A DOLAYLI SAVUNMA
Bir gazetecinin, RTÜK Başkanı Zahit Akman ile ilgili polemiğin devam ettiğini hatırlatarak görüşünü sorması üzerine Erdoğan, “Benim bir sıkıntım yok, bunu kaç kez söyledim” dedi.
İddia sahibinin iddiasını ispatlamakla mükellef olduğunu, içi boş dosyalarla meydana çıkıp şov yapmanın anlamı olmadığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gitsinler hemen savcılığa suç duyurusunda bulunsunlar. Ne gerekiyorsa, Zahit Akman Türkiye’de yaşıyor, RTÜK'ün başında. O hesabını kendisi bizzat versin. Partimizi yıpratma gayreti içine girmek boştur. Bizim böyle bir derdimiz yok. Baykal, Anayasa Mahkemesi’nin kendilerini mahkum ettikleri 1 trilyonun hesabını veresin. Şimdi çıkmış yok şunu söylüyor, gönderilen kişilere verilen paralar parti kasasından ödenmezmiş, alakası yok. Partinin görevlendirdiği kişiler naylon fatura şu bu olmadıktan sonra bal gibi parti kasasından ödenir. Bunun hepsine işin muhasebe kayıtları müsaittir, idari noktada müsaittir bilmeyenler var öğrenmeleri gerekir.”
HÜKÜMETE KOMPLO PLANI
Ergenekon soruşturmasında gündeme gelen ve gerçek olup olmadığı tartışılan ‘Hükümeti yıkma ve Gülen'i bitirme’ planı haberleriyle ilgili sorulara karşı da Erdoğan şu karşılığı verdi:
“Hukuk devletinde yaşıyoruz. Hukuk devletinde yapılan işlerin hukuk çerçevesinde olması gerekir. Ben partimle alakalı bir belgenin gerçek mi, gerçek dışı mı bunu araştırmakla mükellef değilim. Araştırmayla mükellef olan merci savcıdır. Bu iş hukuk içinde yürüyecekse orasıdır. Biz savcılığa suç duyurusunda bulunuruz. Savcılık bizden yürütme olarak şu şu konularda şunları yapın, bunları yapın dediği anda bizim güvenlik güçlerimiz istihbaratımız devreye girer. Nitekim bu evraklarda bu vesile ile istihbarat tarafından bulunarak meydana çıkarılmış olandır. Fotokopidir, sahtedir, neyse ne. Burada bir şey var mı yok mu savcılar bunun araştırmasını yapmaya devam edecek.”
Ülkede böyle demokrasiyi yıptaracak durumların olmamasını gerektiğini belirten Erdoğan, “Hayal olsun, hakikaten belki çok çirkin bir senaryo olsun, yine de bu bir vahim tablodur. Eğer gerçek olursa daha vahimdir” dedi.
Başbakan Erdoğan, parti olarak böyle bir tablo karşısında sessiz kalamayacaklarını yineleyerek, gerekini yaptıklarını söyledi. CHP lideri Deniz Baykal ile kendilerinin düşüncelerinin ve söylemlerinin ayni olmasınıng erekmediğini vurgulayan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben Baykal’ın temennilerini her zaman kendi açımdan da aynı temenni olarak kullanmak zorunda değilim. Biz yapacağımız işi iyi biliriz. Onun için de tüm arkadaşlarımız ile değerlendirmelerimizi hukuk noktasında yaptık ve adımlarımızı buna göre attık. Bu tablo demokratik bir ülkede hoş bir tablo değil. Olayların içinde bireyler vardır bunun araştırılması bizler tarafından, TSK tarafından da yapılmaktadır. Netice ortaya çıktığı zaman bu kişiler kimlerse ona göre yargıda karşılığını bulacaktır diye inanıyorum, düşünüyorum.”
Başbakan Erdoğan, Tunca Nehri üzerine yapılması planlanan Suakacağı Barajı ile ilgili olarak Bulgaristan yetkilileri ile görüşmelerin sürdüğünü sözlerine ekledi.
Camiden yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki Edirne Valiliği binasına poisin güvenlik çemberi arasında yürüyerek gelen Erdoğan, gazetecilerin yanna gelerek onlarıng ündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
ZAHİT AKMAN'A DOLAYLI SAVUNMA
Bir gazetecinin, RTÜK Başkanı Zahit Akman ile ilgili polemiğin devam ettiğini hatırlatarak görüşünü sorması üzerine Erdoğan, “Benim bir sıkıntım yok, bunu kaç kez söyledim” dedi.
İddia sahibinin iddiasını ispatlamakla mükellef olduğunu, içi boş dosyalarla meydana çıkıp şov yapmanın anlamı olmadığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gitsinler hemen savcılığa suç duyurusunda bulunsunlar. Ne gerekiyorsa, Zahit Akman Türkiye’de yaşıyor, RTÜK'ün başında. O hesabını kendisi bizzat versin. Partimizi yıpratma gayreti içine girmek boştur. Bizim böyle bir derdimiz yok. Baykal, Anayasa Mahkemesi’nin kendilerini mahkum ettikleri 1 trilyonun hesabını veresin. Şimdi çıkmış yok şunu söylüyor, gönderilen kişilere verilen paralar parti kasasından ödenmezmiş, alakası yok. Partinin görevlendirdiği kişiler naylon fatura şu bu olmadıktan sonra bal gibi parti kasasından ödenir. Bunun hepsine işin muhasebe kayıtları müsaittir, idari noktada müsaittir bilmeyenler var öğrenmeleri gerekir.”
HÜKÜMETE KOMPLO PLANI
Ergenekon soruşturmasında gündeme gelen ve gerçek olup olmadığı tartışılan ‘Hükümeti yıkma ve Gülen'i bitirme’ planı haberleriyle ilgili sorulara karşı da Erdoğan şu karşılığı verdi:
“Hukuk devletinde yaşıyoruz. Hukuk devletinde yapılan işlerin hukuk çerçevesinde olması gerekir. Ben partimle alakalı bir belgenin gerçek mi, gerçek dışı mı bunu araştırmakla mükellef değilim. Araştırmayla mükellef olan merci savcıdır. Bu iş hukuk içinde yürüyecekse orasıdır. Biz savcılığa suç duyurusunda bulunuruz. Savcılık bizden yürütme olarak şu şu konularda şunları yapın, bunları yapın dediği anda bizim güvenlik güçlerimiz istihbaratımız devreye girer. Nitekim bu evraklarda bu vesile ile istihbarat tarafından bulunarak meydana çıkarılmış olandır. Fotokopidir, sahtedir, neyse ne. Burada bir şey var mı yok mu savcılar bunun araştırmasını yapmaya devam edecek.”
Ülkede böyle demokrasiyi yıptaracak durumların olmamasını gerektiğini belirten Erdoğan, “Hayal olsun, hakikaten belki çok çirkin bir senaryo olsun, yine de bu bir vahim tablodur. Eğer gerçek olursa daha vahimdir” dedi.
Başbakan Erdoğan, parti olarak böyle bir tablo karşısında sessiz kalamayacaklarını yineleyerek, gerekini yaptıklarını söyledi. CHP lideri Deniz Baykal ile kendilerinin düşüncelerinin ve söylemlerinin ayni olmasınıng erekmediğini vurgulayan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben Baykal’ın temennilerini her zaman kendi açımdan da aynı temenni olarak kullanmak zorunda değilim. Biz yapacağımız işi iyi biliriz. Onun için de tüm arkadaşlarımız ile değerlendirmelerimizi hukuk noktasında yaptık ve adımlarımızı buna göre attık. Bu tablo demokratik bir ülkede hoş bir tablo değil. Olayların içinde bireyler vardır bunun araştırılması bizler tarafından, TSK tarafından da yapılmaktadır. Netice ortaya çıktığı zaman bu kişiler kimlerse ona göre yargıda karşılığını bulacaktır diye inanıyorum, düşünüyorum.”
Başbakan Erdoğan, Tunca Nehri üzerine yapılması planlanan Suakacağı Barajı ile ilgili olarak Bulgaristan yetkilileri ile görüşmelerin sürdüğünü sözlerine ekledi.