Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen Yeşilay Zümrüdüanka Ödül Töreni’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a törende Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal eşlik etti. Törende ödüle layık görülen İBB Başkanı Mevlüt Uysal, ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı.
“KARANLIKTIR”
Ödül Töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İnsanı dışlayan veya insanı sadece maddi yönden değerlendiren bir anlayışın başarısı sansı yoktur. Bir ülkenin asıl zenginliği yeraltı ve yerüstü kaynakları değildir. Sanayisi ekonomisi ticareti ordusu güçlü olan güçlü devlet manasına gelmez. Elbette bunların tamamı gereklidir. Her biri kendi başına bir değerdir. Ancak bize göre bir milletin en büyük hazinesi güç kaynağı ruhen zihnen ve bedenen sağlıklı nesillere sahip olmasıdır. Evlatlarımız ne kadar zinde, ne derece sağlıklı olursa ülkemizin geleceği o kadar parlak o kadar aydınlık olur. Gençlerini alkol, içki, uyuşturucu, sigara, kumar, terör gibi kaybeden ülkelerin istiklali karanlıktır. İşte evladını uyuşturucu kaptırmış bir anneni babanın durumunu düşünün. Adeta evladını Kandil’e kaçıranlar karşısında Diyarbakır Belediye’sinin önünde günlerce ağlayan annelerine akıbetini düşünün. O neyse o da aynısıdır. Ne ekonomileri, sanayileri, paralı bu ülkeleri hızla yaklaştıkları karanlık akıbetten kurtarmaya yetmez. Bu açıdan Yeşilay’ın kuruluşu hadisesinin bizim için çok büyük bir ibret vesikası olduğunu inanıyorum” dedi.
“EN BÜYÜK GELİR KAPISI"
Terör örgütlerinin gelir kaynaklarının uyuşturucu ticareti olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük güçlerin himayesinde gerçekleşen bu kirli kazançlardan elde edilen kazanlarla kimi ülkelerde darbeler yapılmış, iç çatışmalar körüklenmiş, demokratik rejimler tasfiye edilmiştir. Bizim gibi iddia sahibi ülkelerin başına musallat edilen PKK gibi terör örgütlerinin en büyük gelir kapısı halen uyuşturucu ticaretidir. Ortada böyle bir gerçek var. Tek taraflı çalışmıyor. Uyuşturucu satarak, toplumlara uyuşturuluyor. Diğer taraftan elde edilen gelirlerle de silah mafyası güçlendiriliyor. Dün olduğu gibi bugünde benzer politikalara ve projelere şahitlik ediyoruz. Halen milletini geleceğini karartmanın en önemli silahı olarak kullanıyor. Genç kuşakları için özellikle medya sinema müzik sektörü üzerinde bilinçli ve çok yönlü kampanya yürütülüyor. Bazı uyuşturucu maddeler kullanımları bireysel tercih ve özgürlük kavramı adı altında reklamlarında desteğiyle özellikle teşvik ediliyor. Tabi sadece bununla da sabit kalınmıyor. Eş zamanlı olarak bir milleti var kılan onu ayakta tutan prensip ve gelenekler de dinamitlenmeye çalışılıyor” diye konuştu.
“KESİNLİKLE ART NİYETLİDİR”
Gençlere inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlerin hukukunu korumak yerine alkol lobisinin, sigara lobisinin uyuşturucu baronlarının avukatlığını yaptılar. İdeolojik takıntıları sebebiyle Türkiye’nin bağımlılıkla mücadelesine ket vurdular. Açıkçası biz son haftalarda gençlerimizin inanç anlayışı üzerinden gündeme sokulmaya çalışılan tartışmaları da bu minvalde değerlendiriyoruz. Bu tip tartışmalar kesinlikle objektif ve iyi niyetli değildir. Sıhhati şüpheli haberler ve örnekler formülasyon sinsi sorular üzerinden gençlerimizin imanını ahlakını, itikatını tartışma konusu yapmak kesinlikle art niyetlidir. Yapılan tam anlamıyla aslında bir sosyal mühendislik işidir. Bu projenin amacı da sorunu tespit etmek çözüm bulmaktan ziyade yapay gündem oluşturmak ve gençlere tuzak kurmaktır. Daha önceki benzer teşebbüsler gibi bu sinsi plan başarısız olacaktır. Gençlerimizin bu kurulan tuzağı boşa çıkartacak basirete sahip olduğunu inanıyorum. Gençlerimize güveniyorum. Bunu başaracaklar” şeklinde konuştu.
“GÖRSEM ALIYORUM”
Sigarayı birinin elinde gördüğü zaman aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suni gündemlerle ülkemizi meşgul eden çevrelerin amaçlarını biliyoruz. Biz boyun eğmeyeceğiz, tuzaklarına düşmeyeceğiz ve doğru bildiğimiz yolda yürümekten vazgeçmeyeceğiz. Kadim ahlak ve edebimizden demokrasimizden hak ve hürriyetlerden asla taviz vermeyeceğiz. Gençlerimizin özgürlük alanlarını genişletirken, onları en güzel yetiştirmek için uğraşırken, sürekli form değiştiren zararlı alışkanlıklardan uzak tutacağız. Benim bir huyum var. Kimin elinde cebinde bir Sigara paketi görüyorsam ne yapıp onu alıyorum. Hemen arkadaşlarıma diyorum yazın bakalım. Alıp paketi kendi müzeme koyuyorum. Bu mücadeleyi hep beraber vereceğiz. Eğer ben bir insanı seviyorsam onun zararlı olandan kurtarmam lazım” dedi.
''BULUNDUĞUM HER YERDE ALKOLÜ BEN KALDIRDIM''
Gençleri ve aileleri uyaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Belediye Başkanlığımdan bu yana bulunduğum her yerde alkolü ben kaldırdım. Çok başlıklar attılar, çok köşe yazıları yazdılar. Ya bunları yazıyorsun da anayasaya niye bakmıyorsun? Anayasada devletin gençlikle ilgili görevi sayılırken, orada ’gençlerini kumardan, uyuşturucudan korur’ diyor. Ama bizden önce gelen yönetimlerin hiçbirisi bunu uygulamadı. Ama biz uyguluyoruz. Şu anda bizim yönetimimizde olan yerlerde asla bu tür bir şey olamaz. Geldiğimden bu yana hiçbir zaman ben misafirlerime alkollü içki ikram etmedim. Tasarruf benim ise ben de sevdiklerime sevdiğimden ikram edeceğim. Burada şu hususa hepimizin dikkat etmesi gerekiyor. Hiçbir insanın kendisine ve başkalarına zarar verme özgürlüğü yoktur. Her türlü bağımlılık bana göre kişinin harakiri yapması, intihar etmesi demektir. Bizim inancımızda, değerlerimizde de böyle bir özgürlük anlayışı asla vaki değildir.'' diye konuştu.
"BİRÇOK TEDBİRLER ALIYORUZ”
Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde yaşanan olaylara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin en güzide iki kulübünün maçında yaşadığımız hadise hep fairplay diye konuşuyoruz ve bakıyorsunuz korner atışına gidiyor. Bir futbolcu korner kullanmak istiyor, arkadan çakmaklar, taşlar atılıyor. Ya ne oluyor. İçerde herhangi bir sıkıntı yok. Gayet güzel seyrettiğimiz bir maç var ne oluyor sana.
Daha sonra ülkemizin en güzide teknik direktörlerinden olan kendi yedek kulübesine giderken aldığı isabetle başına 5 dikiş atılıyor. Buna hakkınız var mı yok. Niye bakıyorsunuz bir kısmı inanın kişinin kimdir bilmiyorum. Allah-u alem alkoliktir. Çünkü sağlıklı birisinin bunu yapması mümkün değil olmaz ya. Var burada bir şey var. Su kaçağı var. Bizim bunu kontrol altına almamız lazım birçok tedbirler alıyoruz. Bunu da almamız. Bütün paydaşların ahenkle çalışması bir işbirliği içinde yürütmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.