Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2002 00:00
AB Dönem Başkanı Danimarka Başbakanı Rasmussen ile görüşen AKP lideri Erdoğan, AB’ye rest çekti ve “Türkiye’ye tarih verilmemesi çifte standartın ta kendisidir. 12 Aralık’ta Türkiye’yi memnun edecek bir karar çıkmazsa AB sonuçlarına katlanır. İlgili kurumlarla görüşüp kendi yol haritamızı çizeriz” dedi.AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan AB Dönem Başkanı Danimarka’nın Başbakanı Rasmussen ile görüştü. Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Rasmussen, "Türk hükümeti kararlı bir şekilde reform sürecini devam ettireceğini söyledi. Bunu gayet akıllıca buluyorum. Önümüzdeki Perşembe ve Cuma günü karar vereceğiz” dedi.ÇİFTE STANDARTIN ÖRNEKLERİAKP Lideri Tayyip Erdoğan’ın AB’yi çifte standart uygulamakla suçlaması, daha önce AKP tarafından yayınlanan bir raporda yeraldı. Esat Pala’nın ele geçirdiği raporda yeralan ve çifte standardın örneği olarak sunulan ülkeler ve uygulamalar şöyle sıralanıyor: BULGARİSTAN:- Polis tarafından uygulanan şiddet ve kötü muamele devam ediyor. Azınlıklar ve özellikle de Romanlar ciddi şekilde etkileniyor.- İnsan ticaretinde önemli bir transit ülke konumunda.- Yargılama öncesi sorunlar, kötü cezaevi koşulları ve sanıkların avukatlara erişebilme olanağındaki güçlükler sürüyor.- Türk azınlığın yönetime katılabilmeleri konusunda sıkıntılar yaşanıyor. LETONYA:- Azınlıkların korunmasına ilişkin uluslararası sözleşmeler halen imzalanmadı.- Yabancıların toprak sahibi olmalarına ilişkin engeller devam ediyor.- Yolsuzlukla mücadelede başarı sağlanamadı.- Vatandaş olmayan kişilerin meslek edinmeleri engelleniyor. LİTVANYA:- Polisin kötü muamelesi ve kötü cezaevi koşulları iyileştirilemedi.- Azınlıklarla ilgili sorunlar, giderilemedi. ROMANYA:- Bakıma muhtaç çocukların durumu ciddi sorun oluşturuyor.- Polis teşkilatı ve İçişleri Bakanlığı'na bağlı kuvvetlerin askeri unsurlardan arındırılması gerekiyor.- Polisin kötü muamelesinin önlenmesine ilişkin somut adım atılmadı.- Roman azınlık, zaman zaman insanlık dışı ve aşağılayıcı davranışlara maruz kalıyor.- Yolsuzluk halen önlenemedi.- Cezaevlerindeki olumsuz koşullar devam ediyor. SLOVAKYA:- Azınlıkların korunması ve azınlık dillerinin korunmasına ilişkin ilerleme sağlanamadı.- Yolsuzluk önlemedi. Ülke, kadın ticaretinde merkez ve transit ülke konumunda. MACARİSTAN:- İnsan hakları uygulamalarına yönelik önemli eksiklikler var. Azınlıklar parlamentoda temsil edilemiyor.- Kadın, çocuk, zihinsel özürlü çocuklar ve evsizler gibi toplumun korunmaya muhtaç kesimlerine ayrımcı muamele yapılıyor.- Hapishaneler aşırı dolu, koşullar kötü. Yargılama öncesi ve sonrası ciddi hukuksal sıkıntılar yaşanıyor. Rasmussen kararın bazı temel özellikleri olduğunu belirterek, “Birincisi Türkiye aday ülkedir ve diğer adaylarla aynı statüde olacak. Çifte standart yok. İkinci olarak diğer adaylar gibi Türkiye’nin siyasi kriterlere uyum sağlaması lazım. Dolayısıyla siyasi kriterler sadece kağıt üzerinde değil gerçek hayatta da uygulanmalı. Siyasi kriterlere uyulduğunda bir tarih verilecektir” diye konuştu.ERDOĞAN: AB ÇİFTESTANDART UYGULUYOR Erdoğan ise konuşmasında AB’yi sert bir dille eleştirdi ve Türkiye’ye “müzakere tarihi verelim mi vermeyelim” tartışmasının çifte standardın örneği olduğunu söyledi. Erdoğan Letonya ve Romanya örneklerini göstererek, “Çoğu ülke artık tam üye olacak, bize görüşme tarihi verilmiyor ancak bir çok ülke kriterleri tamamlamadı bile” dedi.Erdoğan şöyle devam etti:”Danimarka dahil AB başkentlerine yaptığım ziyaretlerde hükümetimizin önceliklerini, öngördüğü reform hareketlerini anlattık. Kopenhag zirvesi öncesinde uygulama müzakere tarihi alan 6 ülke görüyoruz. Tek ülke kaldı o da Türkiye. Türkiye’ye tarih verilmemesi çifte standardın açıkça belirtisidir. Çünkü Türkiye bu konuda adımlarını atmıştır. AB tarafından bu karar tarihe mal olacak.”"LETONYA VE ROMANYA TAMAMLAMADAN GİRiYOR"Erdoğan çifte standarta en güzel örneğin Letonya ve Romanya olduğuna da dikkat çekerek, “Letonya'da bir milyon Rus hala vatansız muamelesi görmektedir. Çok kısa sürede üyeliğe kabul edilecek. Aynı şekilde AB içinde çingeneler sorunu var. Kopenhag kriterlerine yönelik olarak çok ciddi sıkıntılar yaşadıkları komisyon raporlarında var. Burada da farklı standartlar uygulanıyor. Bunlar ortadayken bizim müzakere tarihi alamayışımızı anlamak mümkün değil. Bir gerçeği daha ifade etmek lazım. AB üyeliğe kabul etse de etmese de Türk insanın standartlarını yükseltmek için uğraşacağız” dedi."MEMNUN OLMAZSAK AB SONUCUNU KATLANIR"Erdoğan Türkiye’nin üyeliğinin Avrupa’nın stratejik çıkarlarına da uygun olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti:”Biz medeniyetler uzlaşmasının AB’de adres bulmasını istiyoruz. Türkiye’nin AB’den müzakere tarihi alması ve ardından üye olması İslam kültürü ile demokrasinin buluşmasında bir model olacaktır. AB kendisi için bir gençlik aşısı olacak Türkiye’yi bir kenara koymalıdır. AB 12 Aralık'ta Türk halkındaki olumlu duygusal zemini zedelemesin. Bu duygusal duygu zedelenirse AB neticesine katlanmalıdır. Bu netici bir barış dünyası için olumlu olmaz. Barışçıl küreselleşmeyi gerçekleştirmemiz lazım."
button