Güncelleme Tarihi:
GÖRÜŞ OLSA DİYECEĞİM
“Bir, ne diyordu ‘Gideceğim, Obama’yı ikna edeceğim ve beraber müdahale edelim...’ Obama, ‘Bir dakika, ne silahlı müdahalesi’ dedi. Birinci taş düştü. ‘Orada kimyasal silahlar kullanılıyor’ diyordu. Gitti, kafasını tekrar çarptı, ‘Ne kimyasal silahı, elimizde böyle bir bulgu yok’ dediler. Üç, ‘Suriye’de yasak bölge ilan edelim...’ Yani ‘Suriye bölünsün’ demek istiyor dolaylı yollardan. Obama ‘Bir dakika kardeşim biz Suriye’nin bütünlüğünden yanayız’ karşılığını verdi. Dört, giderken ‘Cenevre ipe un sermek demektir’ diyordu. Obama ‘Bir dakika kardeşim ne konuşuyorsun sen. Dışişleri Bakanımız, Rusya’nın Dışişleri Bakanı anlaştı bir uluslararası konferans düzenleyeceğiz. Bu sorunu çözmek için çaba harcayacağız’ dedi. Recep Tayyip Erdoğan toplantıdan çıktı ve ‘Görüşüm gelişti ve değişti’ dedi. Görüş olsa, diyeceğim gerçekten görüşü var. Beyzbol sopasını görerek değişirsin tabii ki sen, ben onu bilmez miyim? Beş, ‘Gazze’ye gideceğim’ diyordu. Ne dediler. Hele önce bir Amerika’ya gel. Gitti, ‘Gazze nereden çıktı, gideceksen hem Gazze’ye hem Batı Şeria’ya gideceksin’ dediler. Ne dedi, ‘Görüşüm değişti’ dedi, ‘Emredersiniz, başüstüne’ dedi. Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olamazsın.
YARDIM VE YATAKLIK
Gazetelerin genel yayın yönetmelerine Suriye konusunda, ‘Suriye muhalefeti milli egemenlik mücadelesi veriyor. Biz elimizden gelen lojistik desteği veriyoruz’ diyor. Terör örgütüne Türkiye Cumhuriyeti’nin yataklık yapması doğru mudur? Ne demek lojistik destek. Terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti devletinin görevi oldu? Türk askerlerinin giydiği elbiseleri sen kime giydiriyorsun?
YÜZ KIZARTICI FOTOĞRAF
Özel bir toplantı yapıyorlar. Gazetelerde fotoğraflarını gördünüz. O toplantı Türkiye Cumhuriyeti açısından yüz kızartacak bir toplantı. O toplantıda dışişlerinin müsteşarı ve büyükelçisi yok. Siz kiminle toplantı yapıyorsunuz? Devletin arşivine hangi bilgiler girecek? Kendi ülkesini kendi malı gibi gören anlayıştır bu. Kafasında sağlıklı bir Türkiye Cumhuriyeti çerçevesi olmayan bir anlayıştır bu. Siz büyükelçiyi, dışişleri müsteşarını çıkaracaksınız dışarıya, oturup baş başa pazarlık yapacaksınız. Ben sana sormayacak mıyım, sen hangi ülkenin pazarlığını yapıyorsun?
UYARDIĞIMIZDA 4 ÖLÜ VARDI
Dış politikada bir hatanın bedelini ülke çeker. Suriye konusunda defalarca uyardık, ‘Yanlış yapıyorsunuz’ dedik. Kendisini ilk uyardığımızda Suriye’de 4 ölü vardı, bugün ölen Suriyelilerin sayısı 200 bini aşmış durumda. ‘Hayır, biz doğruyu yapıyoruz’ dediler. AKP hükümetinin Suriye politikası Türkiye’nin dış politika tarihindeki en büyük hezimetidir. Bedelini sadece Suriyeliler, sadece Türkiye değil Ortadoğu coğrafyası çekiyor.
ERDOĞAN’IN ELLERİNDE
Türkiye Cumhuriyeti dış politikasını nasıl Katar’a, Suudi Arabistan’a ihale edebilir? Bunun hesabını bu milletin sorması gerekiyor. Ölen her Müslüman’ın kanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ellerindedir. İslam coğrafyasında kardeş kardeşi boğazlıyor. Bizim de düşünmemiz gerekiyor. AKP hükümeti militanları buraya getirip eğitiyor. Eline silah veriyor, cebine para koyuyor. Burada eğitiyor ve gönderiyor Suriye’ye, ‘Git orada kardeşini öldür’ diyor. Böyle bir şey olabilir mi? 90 yıllık cumhuriyet tarihine yakışır mı bu?”
Diktatör dedim, alınmış
“ÜLKEYİ yöneten diktatörlüğe soyunan bir adamdır. Diktatör demişim alınmış. ‘Yasama ve yargı benim için ayak bağı’ diyen adama ne denir? Dünyanın her yerinde diktatör denir. ‘Ben Silivri davalarının savcısıyım’ diyen bir adama dünyanın her yerinde diktatör denir. Mahkemeye verecekmiş beni. O kadar mutlu oldum ki... Belki Türkiye’nin en hayırlı davası olur. Uludere’de bu işin talimatını veren Başbakan’dır. 34 yurttaşımızın katili Recep Tayyip Erdoğan’dır. ‘Başbakanken sahip olduğum yetkilere cumhurbaşkanı seçilirken de sahip olayım’ diyen kişiye diktatör denir. Başkanlık sistemi CHP parlamentoda olduğu sürece asla ve asla geçmeyecek.
SWOBODA’YA YANIT
Ben ‘Benim düşünceme ve düşünce özgürlüğüne müdahale eden birisiyle asla ve asla görüşmem’ dedim. Sen kim oluyorsun da benim düşüncemden rahatsız oluyorsun? Hesabımı sana değil, kendi milletime veririm.”