Erdoğan’a 5 liralık tazminat davası
Güncelleme Tarihi:
Ferit ASLAN/DİYARBAKIR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2010 12:52
ERGENEKON davası sanıklarından avukat Kemal Kerinçsiz'e mektup gönderdiği gerekçesiyle adı bu davanın iddianamesinde geçen Diyarbakırlı Doğubey Akıncı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhine 5 liralık tazminat davası açtı.
Doğubey Akıncı verdiği dava dilekçesinde, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle koltuğunu bıraktığı öğrenci Elgin Koçubaba’ya, “Yetki senin. Asarsın kesersin. Her şey sende” dediğini belirtti. Erdoğan'ın bu sözlerle ‘Başbakanlık makamına hakaret etitğini’ ve ’çocuklara kötü örnek olduğunu’ ileri süren Doğubey Akıncı, 5 liralık tazminatla cezalandırılmasını talep etti.
Diyarbakır 2'nci Sulh Hukuk Mahkemesi'nde 15 Ekim'de dava açılırken, duruşma günü olarak 21 Aralık 2010 tarihi belirlendi.
ERDOĞAN, NE DEMİŞTİ
Başbakan Erdoğan, 23 Nisan Bayramı kutlamalarında Başbakanlık binasında çocukları kabul etmişti. Kabulde “Ben çok yoruldum bu nedenle başbakanlığı sevgili başbakanımıza bırakıyorum” diyerek, ykoltuğunu Elgin Koçubaba’ya bırakmıştı. Çok heycanlanan Elgin Koçubaba, Erdoğan’a dönerek, “Ben konuşmama başlayayım mı?” sorunca Başbakan Erdoğan da “Yetki senin. Asarsın kesersin. Her şey sende” demişti.
DAVACININ ADI ERGENEKON İDDİANEMESİNDE
Başbakan Erdoğan aleyhine 5 liralık tazminat davası açan Doğubey Akıncı, Ergenekon soruşturması sırasında Diyarbakır’da gözaltına alınmış ve sorgusundan sonra savcılık tarafından serbest bırakılmıştı. Akıncı'nın adı, davanın sanıklarından avukat Kemal Kerinçsiz’e gönderdiği bir mektup nedeniyle iddianamede şöyle yer almıştı: “Ev araması sırasında Doğubey Akıncı tarafından Aras Kargo ile şüpheliye gönderilmiş olan, henüz açılmamış iken Baro temsilcisi ile birlikte açılarak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğinin kararı ile incelenmesine izin verilen, Doğubey Akıncı tarafından yazılmış ‘Muhterem üstadım’ şeklinde başlayan ve kendisinin önceden Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı Askeri Haber Alma asli kadroda çalışan bir istihbarat görevlisi olduğunu v.s. anlatan ve ‘Saygılarımla Doğubey Akıncı’ diye biten yazının 3. sayfasında ‘Değerli üstadım ben hukuki tüm dava dilekçelerini yazabiliyorum, tez yazıyorum, ama bunlar için ne bilgisayarım var ne de yazıcım, ne de diğer araç ve gereçlerim. İstediğim malzemeler ve bir miktar param olsa hem geçimimi sağlarım hem de istihbarat alanında devlete çok önemli hizmetlerim geçer... ayda bir asgari ücret kazanabilirim, hem de istihbarat toplarım, görüntü alırım, ses kaydı yaparım, gün hizmet günü benim ihtiyaçlarımın hepsi 4.000 YTL’yi geçmmiyor. Sizin çevreniz geniştir, istediğim malzemeler elime geçerse 1.500 YTL nakdi sermayem olursa kimseye bağlı olmadan yaşarım’...”
Diyarbakır 2'nci Sulh Hukuk Mahkemesi'nde 15 Ekim'de dava açılırken, duruşma günü olarak 21 Aralık 2010 tarihi belirlendi.
ERDOĞAN, NE DEMİŞTİ
Başbakan Erdoğan, 23 Nisan Bayramı kutlamalarında Başbakanlık binasında çocukları kabul etmişti. Kabulde “Ben çok yoruldum bu nedenle başbakanlığı sevgili başbakanımıza bırakıyorum” diyerek, ykoltuğunu Elgin Koçubaba’ya bırakmıştı. Çok heycanlanan Elgin Koçubaba, Erdoğan’a dönerek, “Ben konuşmama başlayayım mı?” sorunca Başbakan Erdoğan da “Yetki senin. Asarsın kesersin. Her şey sende” demişti.
DAVACININ ADI ERGENEKON İDDİANEMESİNDE
Başbakan Erdoğan aleyhine 5 liralık tazminat davası açan Doğubey Akıncı, Ergenekon soruşturması sırasında Diyarbakır’da gözaltına alınmış ve sorgusundan sonra savcılık tarafından serbest bırakılmıştı. Akıncı'nın adı, davanın sanıklarından avukat Kemal Kerinçsiz’e gönderdiği bir mektup nedeniyle iddianamede şöyle yer almıştı: “Ev araması sırasında Doğubey Akıncı tarafından Aras Kargo ile şüpheliye gönderilmiş olan, henüz açılmamış iken Baro temsilcisi ile birlikte açılarak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğinin kararı ile incelenmesine izin verilen, Doğubey Akıncı tarafından yazılmış ‘Muhterem üstadım’ şeklinde başlayan ve kendisinin önceden Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı Askeri Haber Alma asli kadroda çalışan bir istihbarat görevlisi olduğunu v.s. anlatan ve ‘Saygılarımla Doğubey Akıncı’ diye biten yazının 3. sayfasında ‘Değerli üstadım ben hukuki tüm dava dilekçelerini yazabiliyorum, tez yazıyorum, ama bunlar için ne bilgisayarım var ne de yazıcım, ne de diğer araç ve gereçlerim. İstediğim malzemeler ve bir miktar param olsa hem geçimimi sağlarım hem de istihbarat alanında devlete çok önemli hizmetlerim geçer... ayda bir asgari ücret kazanabilirim, hem de istihbarat toplarım, görüntü alırım, ses kaydı yaparım, gün hizmet günü benim ihtiyaçlarımın hepsi 4.000 YTL’yi geçmmiyor. Sizin çevreniz geniştir, istediğim malzemeler elime geçerse 1.500 YTL nakdi sermayem olursa kimseye bağlı olmadan yaşarım’...”