Güncelleme Tarihi:
23. Dünya Enerji Kongresi açılış oturumu İstanbul Kongre Merkezi’nde başladı. Açılış oturumuna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Venezuela Cumhuriyeti Devlet Başkanı Nicolas Maduro Moros, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile bir çok ülkenin devlet başkanları ile enerji bakanları katıldı.
Açılış oturumunda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "’Barış için paylaşalım’ mesajını tüm dünyaya iletmeyi hedefliyoruz. Amacımız bu kongrenin hem enerji konusunda geleceğe yönelik vizyon ve senaryolar hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu bir bir zemin haline dönüşmesini, hem de enerjinin barışın ve adaletin aracı haline getirilmesini sağlamaktır" dedi.
Türkiye’nin önem verdiği alanlar arasında nükleer enerjinin de bulunduğunu bildiren Erdoğan, "2010 yılında Rusya Federasyonu ile Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’nin gerçekleştirilmesine yönelik bir hükümetlerarası anlaşmayı imzaladık. Japonya’yla da Karadeniz kıyısında tesisine karar verilen Sinop Nükleer Güç Santrali Projesi için bir anlaşma yaptık. Şimdi de üçüncü nükleer santral projesini hayata geçirmenin arayışı içindeyiz. Zira ileri teknoloji noktasında, bizim ciddi noktada bir enerji potansiyeline ihtiyacımız var. Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10’unun nükleer enerjiden karşılanmasıdır" dedi.
Türk Akımı Projesi’ne yönelik çalışmaların sürdüğünü de hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti, "Rusya’nın hali hazırda Balkanlar üzerinden aldığımız gazı doğrudan Karadeniz üzerinden ülkemize sevk etmeyi öngören Türk Akımı Projesi’ne de olumlu bakıyoruz. Bu projenin ikinci aşaması, Avrupa doğalgaz piyasalarındaki gelişmelere bağlı olarak geliştirilecektir. Diğer taraftan Doğu Akdeniz gazı da kaynak çeşitlendirme çalışmalarımızda yeni bir alternatif durumuna geliyor. Yapılan araştırmalar, bu gaz için en karlı ve ekonomik güzergahın Türkiye olduğunu gösteriyor. Ülkemizin doğalgaz ve enerji ticaret merkezi haline gelebilmesi adına yeni ve önemli yatırımların arifesindeyiz. Bu senenin sonunda ve 2017 yılında çok kritik adımlar atacak, bu alanda büyük yatırımlar gerçekleştireceğiz. Böylece doğalgaz ticaretinde bölgemizdeki tüm ülkeler için güvenilir bir ortak haline gelme hedefimize bir adım daha yaklaşacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
'GELİN BERABER MÜCADELE EDELİM'
Dünyanın dört bir yanından gelen siz değerli devlet başkanlarına, siz kıymetli katılımcılara sesleniyorum: Suriye'ye, Irak'a, Ortadoğu'ya huzur ve barış getirmek için gelin el ele verelim. Halep'teki küçük bir çocuk şöyle ufka baktığında içi umutla dolmalı ancak bugün Halep'te ufka bakan çocuklar sadece helikopterlerin ve uçakların kendilerini hedef alan bombalarını görüyor. Musul'da ufka bakan bir çocuk, özgürce gelecek hayalleri kurabilmeli ancak bugün Musul'daki çocuklar ufka baktıklarında sadece DAEŞ zulmüyle, DAEŞ sonrası maruz kalma korkusu yaşadıkları mezhepçilik tehdidinin mukayesesini yapabiliyor. Bunun için biz diyoruz ki; Suriye'de çatışmaların durması ve insani yardımların hiçbir kısıtlama olmadan ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için gelin hep birlikte gayret sarf edelim. Musul'un, hem DAEŞ tehdidinden hem mezhepçilik baskısından kurtarılabilmesi için gelin birlikte mücadele edelim. Kongremizin temasında ifade edildiği gibi gelin barış için elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanalım, gelin yeni ufukları hep birlikte kucaklayalım
DARBE GİRİŞİMİ
Türkiye’nin bugüne kadar savunduğu değerlerin bedelini ağır şekilde ödediğinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu bedel kimi zaman maddi sınırlar içinde kalırken, kimi zaman 15 Temmuz’da yaşadığımız gibi kanla ödenebiliyor. Yaklaşık 3 ay önce ordu içine sızmış bulunan bir grup terörist, milletimizi, demokrasimizi, bağımsızlığımızı hedef alan darbe girişiminde bulundu. Birçok kurumumuz bombalandı. Sivillerin üzerine ağır silahlara ateş açıldı. Milletimizin cesareti sayesinde bu girişimi akamete uğrattık. Bu hain saldırı sırasında 241 vatandaşımız şehit olurken 2 bin 194 vatandaşımız yaralandı. 15 Temmuz arkasında FETÖ ve onun elebaşı vardı.
BİRİLERİNE ÖRNEK OLUR
Sizler de bu hain terör eyleminden 3 ay sonra İstanbul’a gelerek ülkemize, milletime, demokrasimize destek verdiniz. Milletim ve şahsım adına teşekkür ediyorum. Umarım sizlerin bu asil duruşunuz hala Türkiye’ye açık destek vermekten imtina eden, hala darbecileri bahane ederek bize demokrasi dersi vermeye kalkan birilerine örnek olur."
SURİYE VE IRAK...
Türkiye’nin PKK ve DEAŞ terör örgütlerinin de saldırısı altında olduğunu söyleyen Erdoğan, "Türkiye’nin Suriye ve Irak’a ilgisinin en önemli sebeplerinden biri de DEAŞ ve PKK-YPG mensuplarının saldırılarıdır. Ankara, İstanbul, Gaziantep ve Diyarbakır’da canlı bomba saldırıları gerçekleştirdi. PKK hemen her gün güvenlik güçleri ve vatandaşlara yönelik eylemler düzenliyor. Dün 18 asker ve sivil kardeşimizi şehit ettiler. Önceki gün Ankara’da bombalı araçlı eylem yapma hazırlığında olan iki PKK militanı kendilerini havaya uçurdular. Bütün bunlarla beraber buradan bir kez daha şehitlerimize rahmet diliyorum. Ülkemizin birliğini, huzurunu hedef alan bu kalleş saldırıların başarıya ulaşma imkanı olmayacaktır. Bu saldırılar terör örgütünün son sesini duyurma çabalarıdır. Türkiye tüm bu terör örgütleri ile mücadele edecek imkana ve kararlılığı sahiptir. Madem ki terör küresel bir sorundur. Ülkemizin bu mücadelesinde diğer devletlerden destek beklemek hakkımızdır. Kendi topraklarımızda nasıl mücadele yürütüyorsak, terör tehditlerinin kaynağı durumundaki Suriye ve Irakta da aynı hakka sahip olduğumuza inanıyorum. Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki mücadelesi hayati bir zorunluluktur. Dünyadaki enerji kaynaklarının güvenliği de bu bölgenin terörist faaliyetlerden arındırılmasına bağlıdır. Biz kendi milliği güvenliğimiz için de dünyanın enerji güvenliği için de mücadele ediyoruz" dedi