Güncelleme Tarihi:
Öz’ün açıklaması özetle şöyle: “Önce Sayın Başbakan tarafından basın mensuplarına açıklanan, sonrasında da bazı gazeteler tarafından yayınlandığı üzere bugüne kadar 22 kere yurt dışına çıktığım hususu kesinlikle gerçek dışıdır. Bu konudaki gerçek bilgiler HSYK tarafından ortaya çıkartılacaktır. 16-22 Ekim tarihleri arasında Dubai’de tatil yaptığım ve bunun 77.500 TL bedelini Ali Ağaoğlu isimli işadamına ödettiğim hususu da gerçek dışıdır. Hakkımdaki bu iddialar Sayın Başbakan tarafından açıklanmadan önce Yüksek Yargı kökenli olan, daha önceden tanıştığım ve saygı duyduğum 2 kişi bizzat Sayın Başbakan tarafından bana gönderilmiştir. 2 kişiyle Bursa’da görüştüm. ‘Sayın Başbakan’ın bana çok kızgın olduğunu, hakkımda ağır laflar ettiğini, bir mektup yazarak kendisinden özür dilemem gerektiğini, hükümete yönelik soruşturmaların derhal durdurulmasını, aksi takdirde zarar göreceğimi ve bunun sonuçlarının benim için ağır olacağını, emniyete neden gittiğimi bunun herkesi çok kızdırdığını’ söylediler. Daha sonra kamuoyunda ikinci yolsuzluk operasyonu olarak isimlendirilen dosyada ilgili savcılarla görüşerek bu soruşturmaya müdahale etmem gerektiğini, işin farklı boyutlara kaydırılmasını, bu konuda yardımcı olmam gerektiği söylendi. Ben de o soruşturmadan bilgimin olmadığını, soruşturmanın TMK 10. maddesiyle ilgili yetkili başsavcı vekilliği tarafından yürütüldüğünü belirttim. (Bursa’daki görüşme) Tehdit niteliğindeki bu haberi getiren değerli kişilere, ‘... başıma gelebilecek en kötü şeyin ölüm olduğunu, görevim nedeniyle ölmem halinde de görev şehidi olacağım için bunun benim için şeref olacağını’ ifade ettim. Bu görüşmeden sonra tarafıma tahsis edilen koruma aracı, önceden hiçbir tebligat yapılmaksızın, bilgi verilmeksizin ve gerekçe de gösterilmeksizin alınmıştır. Şahsımın ve ailemin başına gelebilecek her türlü olayın sorumlusu bu usulsüz işlemi yapanlardır. Bu yaşananlardan sonra Ergenekon soruşturmasını yürüttüğüm sırada gerek doğrudan, gerekse dolaylı olarak şahsıma iletilen ancak yerine getirmediğim için husumet beslenen hukuka aykırı taleplerle ilgili hatıralarımı yazmaya başladığımı belirtirim.”
Atama yorumu: Yıpratıp, zıplattılar
ZEKERİYA Öz, atama kararı ve hakkındaki iddialara ilişkin odasında açıklama yaptı. Sözlerine başladığı sırada telefonu çalan Öz, telefondaki kişiye “Odamda mı?” diye sordu ve telefonu kapattıktan sonra odada polis olup olmadığını sordu. Ses çıkmaması üzerine Öz “Polis olanlar ellerini kaldırsın” dedi. Odadaki 3 kişi elini kaldırdı. Öz de “Niye giriyorsunuz? Giriyorsanız niye polis olduğunuzu söylemiyorsunuz? En azından elinize kağıt kalem alsaydınız” dedi. Polislerden biri, “Şişli güvenlik bürodan geliyoruz. Basın açıklaması olacak diye geldik” yanıtı verdi. Öz konuşmasına devam ederken polisler bir süre sonra dışarı çıktı. Öz iddialarla ilgili şunları söyledi: “Bu görevden almayı 1 Ocak’ta bekliyorduk. Ama yapmadılar. Önce yıpratma yaptılar sonra zıplatma. Seyahat firmasından tehditle faturaları aldıkları yönünde duyumlarım var. Bu işi kimlerin organize ettiğini iyi biliyorum. Faturalarda dolar diye bir şey geçmez. Tamamen Dubai para birimi geçer. Kaldığım otel açıklama yapmış. Bunları basından öğreniyorum. Otel zaten kişisel bilgileri vermez. Açıklama yapması iyi olmuş. Hiçbir otelde ‘Mr. Öz ve Family’ diye yazmaz. Kimliğini verirsin ona göre kayıt yapılır, bu Türkiye’de de böyledir. Bu belgeyi düzenlemek zor bir şey değil.”
JET YALANLAMA
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Savcı Öz’ün iddialarına Singapur’da yanıt verdi. Başbakanlıktan yapılan açıklama şöyle: “Başbakanımızın, iddia edilen konuyla ilgili olarak yüksek yargıdan birilerini ya da herhangi bir kişiyi, birine göndermesi gibi bir durum kesinlikle söz konusu olmamıştır. Bu iddia, Başbakanımızın bizzat kendi ifadesiyle, kesinlikle ve tümüyle iftiradır.”