Oluşturulma Tarihi: Temmuz 27, 2005 00:00
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil ile eşi ve kızının yargılandığı davada ifade veren eski Teftiş Kurulu Başkanı Belgütay Varımlı,
yemek bedeli adı altında 3.5 milyar liralık güvercin gübresi alındığını tespit ettiklerini belirtti. Varımlı, araştırma sırasında Alaattin Çakıcı’nın kendisini arayarak, tehdit ettiğini de söyledi. Emekli Oramiral İlhami Erdil, eşi Füsun Erdil, kızı Deniz Erdil, Erdil'in emir subay yardımcısı emekli Yüzbaşı Yalçın Kayatunç ve Erdil'in kızının gizli ortağı olduğu öne sürülen Şirin Melek Özden'in yargılanmalarına devam edildi. Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında tanıklık yapan eski Milli Savunma Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı emekli Albay Belgütay Varımlı, kuzey Deniz Saha Komutanlığı'nın alım ihalelerini araştırırken kendisini organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'nın aradığını ve tehdit ettiğini söyledi. "ORTAYA BEN ÇIKARDIM"Askeri Mahkeme'deki davanın bugünkü duruşmasına sanıklar ve avukatlarından katılan olmadı. Duruşmada tanık olarak dinlenen emekli albay Varımlı, Erdil hakkındaki olayı ortaya çıkaran kişinin kendisi olduğunu ifade etti. Çok sayıda albay ve yarbayın da aralarında bulunduğu Teftiş Kurulu'na başkanlık ettiğini anlatan Varımlı, “Onbaşıdan general düzeyine kadar uzanan bir istihbarat ağı vardı. İlhami Erdil hakkındaki ihbarlar da bu kanaldan geldi” dedi. 1 MİLYARLIK CEP FATURASIİhbarlar üzerine Erdil hakkındaki usulsüzlük iddialarını araştırmaya başladıklarını belirten Varımlı, Erdil'e tahsisli cep telefonunu emir subay yardımcısı Yalçın Kayatunç'un kullandığını tespit ettiklerini söyledi. Varımlı, generallere tahsisli cep telefonlarının 250 milyon lira limiti olduğuna dikkati çekerek, Kayatunç'un kullandığı telefonun aylık faturasının bir dönem 900 milyon ile 1 milyar lira düzeyine ulaştığını kaydetti. Varımlı, bu duruma müdahale edilmesi için dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı'na bilgi verdiğini ifade ederek, “Onlar müdahale edemeyeceklerini bildirdiler ve edemediler” dedi. "ÇAKICI ARAYIP BENİ TEHDİT ETTİ" Kayatunç'un usulsüz olarak Erdil tarafından İstanbul'da görevlendirilerek iş takibi yaptığı iddiaları hakkında da konuşan Varımlı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın 15 satınalma işinden 12'sini araştırmaya başladıklarını, bu sırada Kayatunç'un telefonla kendisini aramaya başladığını belirtti. Varımlı, “Yüzbaşı Kayatunç telefonla aradığında bana kendisini tanıttı ve Kasımpaşa Orduevi'nde kaldığını ifade etti. İhalelere müdahale etmememi isteyince tartıştık. İhalelerle ilgili olarak daha sonra da Alaattin Çakıcı aradı ve beni tehdit etti” diye konuştu.Bunun üzerine duruşma hakimi Kıdemli Albay turgay Çağlar, Varımlı'yı uyararak, tanıklığının dava kapsamındaki iddialarla sınırlı olması gerektiğini söyledi. Varımlı, dönemin Kuzey Deniz Saha Komutanlığı İkmal Grup Komutanı albay Bahri Mısırlı'nın da telefon ederek, Erdil'in ihalelerle ilgili kendisini arayarak üzerinde baskı kurduğunu iddia ettiğini ifade etti."HAYALİ HARCAMALAR" Deniz Kuvvetleri Komutanlığı konutunda verilen özel davetlerin resmi yemek olarak gösterildiği iddialarıyla ilgili olarak da Varımlı, bu tür organizasyonlarda ayrıntılı olarak tutanak düzenlenmesi gerektiğini, ancak bu tür belgelerin bulunmadığını anlattı. Konut harcamalarıyla ilgili teftiş sırasında yemek bedeli adı altında tanesi 800 milyon liradan ladin çam ve 3.5 milyar liralık güvercin gübresi alındığını tespit ettiklerini belirten Varımlı, “Harcamaların hayali yemek harcamaları olduğu gerekçesiyle işlem yaptım. Görevlendirdiğim 4 müfettişin çalışmaları sonucunda bu harcamalar karşılığında yemek de verilmediğini belirledik” diye konuştu. Varımlı, Erdil'in İstanbul'un Etiler semtindeki 2 dairesiyle ilgili iddialar üzerine de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreterliği'nden edindikleri mal bildiriminde bu gayrimenkullerin gözükmediğini kaydetti. Konuyu dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'na ve dönemin Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı'na 2001 yılında bildirdiğini anlatan Varımlı, başlangıçta bunun üzerinde durulmadığını, ancak davanın 2004 yılında açıldığını söyledi. varımlı'nın 24 Ekim 2003 tarihinde Genelkurmay Askeri Savcılığı'na verdiği ifade de okundu. Okunan ifadeye göre Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki usulsüzlüklerden bahseden Varımlı, tehditler aldığını öne sürdü. TANIK ÜCRETİ İSTEMEDİ Duruşma hakimi Albay Çağlar'ın, tutanağa, İstanbul'dan geldiği için yol masrafı ve tanıklık ücretini yazdırdığı sırada Varımlı, gazi olduğunu ve trenle ücretsiz geldiğini söyledi. Varımlı, mahkemeden tanıklık ücreti de talep etmedi. ASKERİ SAVCI’DAN VARIMLI’YA: İHBARDA BULUNDaha sonra söz alan Askeri Savcı Binbaşı Zekeriya Duran, Varımlı'nın kaynağı yasa ve yönetmeliğe dayanmayan istihbarat ağından bahsettiğini hatırlatarak, “Varımlı'nın bu sözlerini, zaten önemli ve vazgeçilmez olan tanıklığını, başka bilgi ekleyerek çarpıcı yapma gayreti olarak değerlendiriyoruz” dedi. Varımlı'nın elinde yeterince istihbari, adli ve idari yetki bulunduğunu ve bunları çalıştıracak yetkisi olduğuna işaret eden Duran, tanığın ifadesini kabule değer bulmadıklarını kaydetti. Varımlı'nın, dava kapsamına girmediği gerekçesiyle dinlenmeyen ifadelerini özgür ve sınırsızca Genelkurmay Askeri Savcılığı'na suç duyurusu olarak iletmesi halinde ilgililer hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılacağının altını çizen Duran, “Neme lazımcılığın yükselen değer olmuşken, her sorumlu asker gibi davranan tanığın tutumu dikkate ve kayda değerdir” dedi. GÖREVSİZLİK TARTIŞMASI Duruşma hakimi Albay Çağlar, Erdil'in Etiler'deki evleriyle ilgili olarak sanık emekli olduğundan dolayı görevsizlik kararı verilmesi yönünde görüş bildirdiğini açıkladı. Askeri Savcı Binbaşı Duran, Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu'nun 21. maddesinde asker şahıslarla ilgili soruşturmanın askeri savcılık tarafından yapılacağı düzenlemesine işaret ederek ve Erdil'in haksız mal edinme suçunu göreviyle bağlantılı işlemiş olma ihtimaline göre, görevsizlik verilmemesi yönünde mütala verdi. Mahkeme heyeti de yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle, Erdil'e isnat edilen haksız mal edinme suçunun görevinden kaynaklı olup olmadığının açıklığa kavuşmadığından, oyçokluğuyla görevsizlik kararı verilmesine yer olmadığına karar verdi. Mahkeme, Erdil'in 2 dairesiyle ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ve diğer eksikliklerin giderilmesine karar vererek, duruşmayı 6 Eylül'e erteledi. 18 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYORİddianamede, emekli Oramiral İlhami Erdil hakkında 5 ayrı “görevi kötüye kullanma”, bir olaydan dolayı ”görevi suiistimal” ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun 13. maddesinde tanımlanan ”haksız mal edinme” suçlarından 18 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanıklar Füsun ve Deniz Erdil, Yalçın Kayatunç ve Şirin Melek Özden hakkında ise 1'er yıldan 3'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
button