Ercan: Deprem olasılığı yok
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2006 11:46
Yeraltı Aramacılık Bilimsel Araştırma Kuruluşunun, güneş tutulmasının fay kırığı üzerindeki etkilerinin jeofizik ölçümleri için Tokat'ın Reşadiye ilçesinde başlattığı çalışma devam ediyor.
Reşadiye Termal Tesisleri'nde ölçümleri yaptıkları alanda, soruları yanıtlayan Yeraltı Aramacılık Bilimsel Araştırma Kuruluşu Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Jeofizik Kurumu Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye'nin en kapsamlı jeofizik evinde çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, yaklaşık 9 bileşenli jeofizik ölçümü aldıklarını söyledi.
Astronomların güneş tutulmasını incelerken, kendilerinin de jeofizikçiler olarak bu tutulmanın yer içindeki fiziksel özelliklerini ve yerin davranışını nasıl etkilediğini belirlemek için ilçeye geldiklerini bildiren Prof. Dr. Ercan, “Çünkü halkın çadırlara çıkmasının nedeni güneşin tutulması değil, güneş tutulmasının deprem yaratacağı söylentisiydi. Bu nedenle bunun doğruluğunun, yanlışlığının bilimsel bir kanıtı gerekliydi” dedi.
Bu bilimsel yaklaşım eksikliğini gidermek üzere bilim adamı kimliği içinde bütün jeofizik aygıtlarını düzenek olarak ilçeye kurduklarını ifade eden Prof. Dr. Ercan, tutulmadan 5 gün önce İstanbul'dan gelen ekibin ölçüm almaya başladığını, çalışmaların halen devam ettiğini belirtti.
Ölçümlerin son derece başarılı geçtiğini vurgulayan Prof. Dr. Ercan, “Biz bilimsel çalışmalarımızı burada 5 gün daha sürdüreceğiz. Dolayısıyla 10 günlük bir gözlem süresi olacak. Bundan sonra da verileri değerlendireceğiz. Tutulmanın yere ne kadar etkisi olmuştur. Burada şu anda dört dörtlük uluslararası bir çalışma sürüyor” diye konuştu.
GÜNEŞ TUTULMASI DEPREMİ ETKİLİYOR MU?
Bütün olasılıkları değerlendirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Ercan, şunları kaydetti: “Bütün depremlerin nedeni yer içindeki çevrim akımıdır. Buradaki yer kabuğunun kalınlığı yaklaşık 42 kilometre. 42 kilometre derinde bir taş bulamacı var, artık taş yok ve burada sürekli olarak çevrim akımları akıyor. Bu çevrim akımları, üzerinde yaşamış olduğumuz bu kabuğu kaktırarak bir gerginlik oluşturuyor.
Bu gerginlik zayıf noktalardan boşaldığı zaman deprem oluyor. Şimdi buradaki yerçekim alanındaki, manyetik alandaki değişimler ve elektromanyetik alan değişimleri buradaki çevrim akımlarını hızlandırıyor mu, yavaşlatıyor mu? Gerginlik artışına etkisi var mı? bunu henüz söylemek zor.”
Amaçlarının sadece bilimsel gerçekleri araştırmak olduğu bildiren Prof. Dr. Ercan, şöyle devam etti:
“Dolayısıyla bunun sonucunda 'deprem olacaktır', 'olmayacaktır' diye bir söylemimiz söz konusu olamaz. Ama bizim burada belirlediğimiz veriler, bu bölgenin bir deprem hazırlığı içinde olmadığını gösteriyor. Güneş etkisi var mıdır? yok mudur? ne kadardır? sanıyorum bunun sonuçlarını gelecek haftalar içinde açıklamaya çalışacağız. Ama şu net ki güneş tutulmaları, ayın ilk ay ve dolunay zamanlarında, yerin manyetik alanında, yerin granitasyonel alanında ve yerin elektromanyetik alanlarında değişimler oluyor. Sanıyorum önümüzdeki 10 gün içinde birçok olay netleşecektir.”
“DEPREMİ ÖNCEDEN HABER VEREBİLİRİZ”
Depremin önceden bilinme ihtimalinin yüzde 60 olduğunu öne süren Prof. Dr. Ercan, “O konuda bilgisi olmayan insanların fikri var. Dolayısıyla bu konuda ben Reşadiye'de bulunduğum sürede 2 konferans verdim. Kuzey Anadolu kırığının burada davranışını belirledik. Bu çok önemli. Eğer ilçede bir deprem olacaksa önceden haber verebiliriz. Şu anda tam donanımlı bir jeofizik takımla çalışıyoruz. Türkiye bununla övünebilir. Çünkü bu kadar çok bileşenli ölçü ilk defa yapılıyor” dedi.
Halkın çadırda yaşaması için bir neden görmediklerini vurgulayan Prof. Dr. Ercan, “Çadırda kalmak için ortada bir neden yok. Eğer böyle bir durumla burada olduğumuz bu süre içinde karşılaşırsak, halkımız bize güvenmeli. Biz bunu hemen önceden haber vereceğiz” diye konuştu.
Astronomların güneş tutulmasını incelerken, kendilerinin de jeofizikçiler olarak bu tutulmanın yer içindeki fiziksel özelliklerini ve yerin davranışını nasıl etkilediğini belirlemek için ilçeye geldiklerini bildiren Prof. Dr. Ercan, “Çünkü halkın çadırlara çıkmasının nedeni güneşin tutulması değil, güneş tutulmasının deprem yaratacağı söylentisiydi. Bu nedenle bunun doğruluğunun, yanlışlığının bilimsel bir kanıtı gerekliydi” dedi.
Bu bilimsel yaklaşım eksikliğini gidermek üzere bilim adamı kimliği içinde bütün jeofizik aygıtlarını düzenek olarak ilçeye kurduklarını ifade eden Prof. Dr. Ercan, tutulmadan 5 gün önce İstanbul'dan gelen ekibin ölçüm almaya başladığını, çalışmaların halen devam ettiğini belirtti.
Ölçümlerin son derece başarılı geçtiğini vurgulayan Prof. Dr. Ercan, “Biz bilimsel çalışmalarımızı burada 5 gün daha sürdüreceğiz. Dolayısıyla 10 günlük bir gözlem süresi olacak. Bundan sonra da verileri değerlendireceğiz. Tutulmanın yere ne kadar etkisi olmuştur. Burada şu anda dört dörtlük uluslararası bir çalışma sürüyor” diye konuştu.
GÜNEŞ TUTULMASI DEPREMİ ETKİLİYOR MU?
Bütün olasılıkları değerlendirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Ercan, şunları kaydetti: “Bütün depremlerin nedeni yer içindeki çevrim akımıdır. Buradaki yer kabuğunun kalınlığı yaklaşık 42 kilometre. 42 kilometre derinde bir taş bulamacı var, artık taş yok ve burada sürekli olarak çevrim akımları akıyor. Bu çevrim akımları, üzerinde yaşamış olduğumuz bu kabuğu kaktırarak bir gerginlik oluşturuyor.
Bu gerginlik zayıf noktalardan boşaldığı zaman deprem oluyor. Şimdi buradaki yerçekim alanındaki, manyetik alandaki değişimler ve elektromanyetik alan değişimleri buradaki çevrim akımlarını hızlandırıyor mu, yavaşlatıyor mu? Gerginlik artışına etkisi var mı? bunu henüz söylemek zor.”
Amaçlarının sadece bilimsel gerçekleri araştırmak olduğu bildiren Prof. Dr. Ercan, şöyle devam etti:
“Dolayısıyla bunun sonucunda 'deprem olacaktır', 'olmayacaktır' diye bir söylemimiz söz konusu olamaz. Ama bizim burada belirlediğimiz veriler, bu bölgenin bir deprem hazırlığı içinde olmadığını gösteriyor. Güneş etkisi var mıdır? yok mudur? ne kadardır? sanıyorum bunun sonuçlarını gelecek haftalar içinde açıklamaya çalışacağız. Ama şu net ki güneş tutulmaları, ayın ilk ay ve dolunay zamanlarında, yerin manyetik alanında, yerin granitasyonel alanında ve yerin elektromanyetik alanlarında değişimler oluyor. Sanıyorum önümüzdeki 10 gün içinde birçok olay netleşecektir.”
“DEPREMİ ÖNCEDEN HABER VEREBİLİRİZ”
Depremin önceden bilinme ihtimalinin yüzde 60 olduğunu öne süren Prof. Dr. Ercan, “O konuda bilgisi olmayan insanların fikri var. Dolayısıyla bu konuda ben Reşadiye'de bulunduğum sürede 2 konferans verdim. Kuzey Anadolu kırığının burada davranışını belirledik. Bu çok önemli. Eğer ilçede bir deprem olacaksa önceden haber verebiliriz. Şu anda tam donanımlı bir jeofizik takımla çalışıyoruz. Türkiye bununla övünebilir. Çünkü bu kadar çok bileşenli ölçü ilk defa yapılıyor” dedi.
Halkın çadırda yaşaması için bir neden görmediklerini vurgulayan Prof. Dr. Ercan, “Çadırda kalmak için ortada bir neden yok. Eğer böyle bir durumla burada olduğumuz bu süre içinde karşılaşırsak, halkımız bize güvenmeli. Biz bunu hemen önceden haber vereceğiz” diye konuştu.