Erçakmak’a babalık testi yapmışlar
Güncelleme Tarihi:
ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2011 00:00
Sivas’ta Madımak Oteli’nin yakılması ve 2’si gösterici 37 kişinin ölümüne ilişkin ana davadan dosyaları ayrılan 7 firari sanığın yargılandığı davanın duruşmasında DNA krizi çıktı.
Şikâyetçi avukatları, öldüğü kamuoyuna yansıyan Cafer Erçakmak’ın DNA testinin eksik yapıldığını savunarak, yeniden DNA testi yapılmasını istediler. Mahkeme, önceki duruşmalarda yapılan zamanaşımına ilişkin istemiyse değerlendirmedi.
Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dünkü duruşmaya şikâyetçi avukatlarının yanı sıra çok sayıda izleyici ve bazı CHP milletvekilleri katıldı. Şikâyetçi avukatlarından Şenal Sarıhan, Erçakmak ile ilgili Adli Tıp Kurumu raporunun dosyaya ulaştığını belirtti. Rapora göre, defnedilen kişinin Erçakmak olup olmadığı konusunda, Erçakmak’ın oğlu Ergün Erçakmak ile eşi Nuran Erçakmak’tan alınan kan ve doku örneklerinin DNA testlerinin yapıldığını anlatan Sarıhan, “Bir kişinin eşiyle DNA bağı olmaz. Bu durumda karar verilirse, dosya üzerindeki kuşku devam edecektir. Bu sebeple Cafer Erçakmak’ın birinci derecede yakınlarıyla, annesi veya kardeşleriyle DNA’sı karşılaştırılsın” dedi. Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi raporunda, “Elde edilen sonuçlarla Cafer Erçakmak’ın yüzde 99.99 ihtimalle Ergün Erçakmak’ın biyolojik babası olabileceği tespit edildi” denildi. Avukat Sarıhan, bu sonucun adli tıp kurallarına göre geçerlilik taşımayacağını ve ölen kişinin Erçakmak olduğu konusundaki kuşkuyu gidermeyeceğini savundu. Mahkeme Başkanı Dündar Örsdemir’in, “Oğlundan alınan örnekle inceleme yapılmıştır” demesi üzerine Sarıhan, “Ama Adli Tıp Kurumu bunu yeterli görmedi. Anneden talep edildi. Ama Erçakmak’ın annesi yerine oğlunun annesinden alınan örnekle karşılaştırma yapılmış. Bu bir hukuk davası değil. Babalık testi yapmıyoruz” dedi. Sarıhan, sanıklardan Yılmaz Bağ ile ilgili de ölüm haberinin geldiğini, bu konunun da 22 Şubat 2011 tarihinde duruşma tutanağına girdiğini ifade etti. Mahkeme, dosyanın, Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel’in talebi doğrultusunda kendisine tevdi edilmesine karar vererek, duruşmayı 13 Mart 2012’ye erteledi.
Sivas davasında gerilim
DURUŞMANIN ardından adliye önünde Alevi örgütleri temsilcileri basın açıklaması yaptı. Bu sırada Vakit Gazetesi muhabiri Ertuğrul Cesur, avukat Sarıhan’a, “Ölenlerin arasında 2 kişi daha vardı. Bir de Hollandalı kadın ölmüştü, onları neden gündeme getirmiyorsunuz” sorusunu yöneltti. Gruptakilerin sert tepkisi üzerine olaya müdahale eden polisler, Cesur’u apar topar uzaklaştırdı.
Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dünkü duruşmaya şikâyetçi avukatlarının yanı sıra çok sayıda izleyici ve bazı CHP milletvekilleri katıldı. Şikâyetçi avukatlarından Şenal Sarıhan, Erçakmak ile ilgili Adli Tıp Kurumu raporunun dosyaya ulaştığını belirtti. Rapora göre, defnedilen kişinin Erçakmak olup olmadığı konusunda, Erçakmak’ın oğlu Ergün Erçakmak ile eşi Nuran Erçakmak’tan alınan kan ve doku örneklerinin DNA testlerinin yapıldığını anlatan Sarıhan, “Bir kişinin eşiyle DNA bağı olmaz. Bu durumda karar verilirse, dosya üzerindeki kuşku devam edecektir. Bu sebeple Cafer Erçakmak’ın birinci derecede yakınlarıyla, annesi veya kardeşleriyle DNA’sı karşılaştırılsın” dedi. Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi raporunda, “Elde edilen sonuçlarla Cafer Erçakmak’ın yüzde 99.99 ihtimalle Ergün Erçakmak’ın biyolojik babası olabileceği tespit edildi” denildi. Avukat Sarıhan, bu sonucun adli tıp kurallarına göre geçerlilik taşımayacağını ve ölen kişinin Erçakmak olduğu konusundaki kuşkuyu gidermeyeceğini savundu. Mahkeme Başkanı Dündar Örsdemir’in, “Oğlundan alınan örnekle inceleme yapılmıştır” demesi üzerine Sarıhan, “Ama Adli Tıp Kurumu bunu yeterli görmedi. Anneden talep edildi. Ama Erçakmak’ın annesi yerine oğlunun annesinden alınan örnekle karşılaştırma yapılmış. Bu bir hukuk davası değil. Babalık testi yapmıyoruz” dedi. Sarıhan, sanıklardan Yılmaz Bağ ile ilgili de ölüm haberinin geldiğini, bu konunun da 22 Şubat 2011 tarihinde duruşma tutanağına girdiğini ifade etti. Mahkeme, dosyanın, Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel’in talebi doğrultusunda kendisine tevdi edilmesine karar vererek, duruşmayı 13 Mart 2012’ye erteledi.
Sivas davasında gerilim
DURUŞMANIN ardından adliye önünde Alevi örgütleri temsilcileri basın açıklaması yaptı. Bu sırada Vakit Gazetesi muhabiri Ertuğrul Cesur, avukat Sarıhan’a, “Ölenlerin arasında 2 kişi daha vardı. Bir de Hollandalı kadın ölmüştü, onları neden gündeme getirmiyorsunuz” sorusunu yöneltti. Gruptakilerin sert tepkisi üzerine olaya müdahale eden polisler, Cesur’u apar topar uzaklaştırdı.