Erbakan'ın ev hapsi başladı
Güncelleme Tarihi:
ESKİ başbakanlardan, kapatılan Refah Partisi'nin yasaklı lideri Necmettin Erbakan, ‘Kayıp trilyon’ davası nedeniyle çarptırıldığı 2 yıl 4 ay hapis cezasını çekmek üzere Balıkesir'in Edremit İlçesi'ne bağlı Altınoluk Beldesi'ndeki yazlığına kapandı. Erbakan, evde hapis yaşamının ilk günü hiç görünmedi.
Küçüksu Mahallesi Sahilboyu Caddesi'ndeki 22 numarada, 14 dönümlük arazi üzerine kurulu, denize sıfır, 2 katlı 2 villa ve müştemilatlarından oluşan yazlık konutunda cezasını çekecek olanr Erbakan'a oğlu Fatih Erbakan, 4 koruma polisi ve özel doktoru refakat ediyor. Erbakan bugün villanın bahçesinde bile görünmezken, koruma görevlileri ve doktoru sahildeki çimenlerin üzerinde namaz kıldı.
Ev hapsi cezasını doktorların önerisiyle yazlığında çekecek olan Erbakan'ın yıllardır yanında bulunan korumalarının, ev hapsi süresince rapor tutarak ‘Cezaevi infaz koruma görevi' yapacakları, yasaklı liderin savcılık tarafından da zaman zaman telefonla kontrol edileceği bildirildi.
Necmetin Erbakan'ın doktorların tavsiyesiyle yazlıkta sık yürüme egzersizi yapıp, denizin üzerindeki iskelesinde dinlenerek cezasını tamamlamayı planladığı ifade edildi.
Yazlığından çıkması yasak olan Erbakan'ın yasadaki ‘zorunlu haller’den yararlanıp cuma günleri dışarı çıkarak, geçen yıllarda olduğu gibi yazlığına 3 kilometre uzaklıktaki Ayvalıburun Camii'nde cuma namazlarına katılması bekleniyor.
Bu arada Erbakan'ın cezasıyla ilgili avukatlarından Bayram Ali Ayyıldız, “Sayın Erbakan 12 Eylül döneminde 12 ay tutuklu kaldı, beraat etti. Yeni TCK'nın 63'üncü maddesine göre, mahsuplar yapıldıktan sonra hocanın infazını gerektirecek cezası kalmıyor. 2 yıl 4 ayın infazı 11 aydır. Kendisi daha önce bu süre kadar tutuklu kalmış. Bize göre şimdi infazı gerektirecek bir ceza yok. Yine yeni TCK'nın 7'nci maddesine göre, lehe olan hüküm uygulanmalı. Şartla salıverme hükümleri bize de uygulanmalı. Ancak, Burhaniye Başsavcılığı, yeni değişiklikler sonrasında Erbakan Hoca'nın şartlı salıvermeden yararlanamayacağını savunuyor. Ancak, suç tarihi itibariyle bizim şartlı salıvermeden yararlanmamız gerekiyor” dedi.
Yeni Türk Ceza Kanunu'nun eski 40'ıncı maddesine göre de verilen cezanın hükümlülüğünden mahsup olunması gerektiğini savunan Ayyıldız, “9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi kararı verirken, bunu göz önüne almamış. Belki o dönem savunma da bunu istememiş olabilir. Biz 15 gün önce mahkemeden bu mahsupların yapılmasını istedik” diye konuştu.