Güncelleme Tarihi:
Erbakan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmeler de yaptı. 2010'u “beyhude tartışmalarla boşa harcanmış” bir yıl olarak değerlendiren Erbakan, 2011'de yapılacak genel seçimleri ise “kaybedilen yılların telafisi ve yeniden büyük Türkiye'nin kuruluşu için bir milat” olarak nitelendirdi.
Necmettin Erbakan, mesajında “Müslümanların yılbaşı 1 Muharrrem tarihidir; 1 Ocak takvim yılı başıdır. İslam alemi kendi yılbaşını 1 Muharrem tarihinde kutlamıştır. İslam coğrafyasının kan ve gözyaşına boğulduğu bir dönemde bu milletin inançlı evlatları olarak bize düşen inancımıza, tarihimize ve geleneklerimize aykırı eğlenceler yapmak değil, dünyanın bütün mazlumları ve mağdurları için dua etmek olmalıdır” ifadelerine yer verdi.
Erbakan, şunları kaydetti:“4 kişilik bir aile bir ay boyunca sadece çay-simit yese bu asgari ücret yetmiyor. Milletimiz artık elindeki simidi de kaybediyor. Oysa fakir fukaraya bir simit parasını çok görenler, faizciye her hafta 1 milyar dolar ödemeye devam ediyor. Sadece 2011'de bütçeden faize gidecek para 47,5 milyar lira. Eğer faize ödenen para millete ödenmiş olsa tek bir vatandaşImız aç ve açıkta kalmaz. İktidara gelmeden önce çay simit hesabı yapanlar, şimdi bu hesapları unutmuş görünüyor ama milletimiz unutmadı. Simit hesabı yaparak fakir fukaranın oyuyla iktidara gelenler yine simit hesabıyla iktidardan gidecekler.”
Erbakan, “iki dil” ve “özerklik” tartışmalarına ilişkin ise açıklamasında şu değerlendirmeleri yaptı: “Türkler ve Kürtler kardeştir, aralarında herhangi bir sorun yoktur; tarih boyunca bu böyle olmuştur. Çünkü bizim inancımızda ırk ayrımı olmaz. Biz bin yıldır Türkler ve Kürtler bu vatan için çalıştık, bu vatan için canımızı verdik. Et tırnaktan ayrılmaz, Türk-Kürtsüz, Kürt-Türksüz olmaz. Bunlar ülkemizi bölmek isteyen ırkçı emperyalizmin oyunlarıdır. Türkiye'yi harple yenemeyeceklerini anlayan dış güçlerin, milletimizi bölme ve birbiriyle çarpıştırma planının bir parçasıdır. Bu oyunlara karşı şuurlu olmak ve kardeşliğimizi korumak zorundayız. Aksi takdirde ırkçı emperyalistlerin ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Milletimiz bu karanlık oyunlara karşı tecrübelidir. Sahip olduğu sağduyu ile bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bu sinsi planları bozacaktır.”