Epözdemir: “Garipoğlu’nun intihar ettiği çok net”

Güncelleme Tarihi:

Epözdemir: “Garipoğlu’nun intihar ettiği çok net”
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2014 13:43

Cem Garipoğlu’nun cezaevinde intiharına ilişkin oluşan şüpheler üzerine Karabulut ailesin avukatı Rezan Epözdemir Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na Garipoğlu’nun olay yeri inceleme görüntülerini talep etti.

Haberin Devamı

Epözdemir Başsavcılığın talebi değerlendireceklerini söyleyerek “6 saat süren olay yeri incelemesi kamera altın alınmış. Cem Garipoğlu’nun intihar ettiği çok net. Ancak biz medyada ve müvekkillerimde oluşan kaçtı şüphesi için başvuruda bulunduk” dedi.

“MÜVEKKİLLERİMİZDE ŞÜPHE OLUŞTU”

Karabulut Ailesinin talebi üzerine Silivri Başsavcısı Lütfi Dursun ile görüşen avukat Rezan Epözdemir adliye çıkışı gazetecilere açıklama yaptı. Bir hukukçu olarak intihar olayını tasvip etmediklerini belirten Epözdemir şunları söyledi: “Yargılamanın sefahati sırasında meydana gelen çok ciddi ihmal ve skandallar zinciri vardı. Bu ihmaller zincirinin üzerine bir de sosyal medyada, yazılı ve görsel basında bu olayın bir intihar olmayıp bir kaçırılma hadisesi olduğuna dair ciddi anlatımlar ve beyanlar var. Bütün bunlar bir araya geldiğin de ne yazık ki müvekkillerimiz acaba bu olayın bir intihar olmayacağı, hükümlünün kaçmış veya kaçırılmış olması ihtimaline binaen makul bir şüphe oluşmuştur. Kendilerinin talebi üzerine biz de konuya ilişkin müdahale talebimizi verdik.”

“KAMERALARIN HEPSİ ÇALIŞIYOR”

“Hem Silivri Cumhuriyet Başsavcısıyla hem de soruşturma savcısı Tuğba hanımla görüştük. Kapsamlı bir değerlendirme yapma fırsatımız oldu. Öncelikle konuyla ilgili savcılığın sitesinde bir resmi açıklama var. Olayın gelişimi şöyle oluyor. Birincisi kamera kayıtları çalışıyor. İkincisi başsavcı bizatihi olay yerine adli tıp uzmanı götürmüş. Kendisi de öğle saatlerine kadar nezaret etmiş bu sürece. Kalınca bir poşet, kitap poşeti diye tabir edilen bir poşetin üzerinde 3 defa çamaşır ipiyle dolamak suretiyle iki defa da düğümleyip sıkmak suretiyle bu intiharın vuku bulduğu, ilk izlenimlerin bu yönde olduğu açıkça beyan edildi. Adli ve idari sürecin devam ettiği belirtildi. Çamaşır ipi ne yazık ki cezaevi kantinlerinde satılan hükümlülerin mahkumların kıyafetlerini yıkadıktan sonra asmak ve kurulamak için kullandıkları, orada satılan, mevzuat gereği bir uygulama. Başka bir ip olsaydı kabul edilemezdi ama çamaşır ipi ne yazık ki cezaevlerinde sıkça kullanılan bir enstrümanmış. Başsavcı bunu bize özellikle beyan etti."

“İNTİHAR OLDUĞU NET”

“Olay yeri incelemesi 6 saat sürmüş. Tırnaklar ve DNA incelemesine kadar hepsi savcılık makamı tarafından yapılıyor ve tamamı görüntü ve kayıt altına alınmış. O kayıt ve görüntülerde bu olayın aslında bir intihar girişimi olduğu ve hükümlü Cem Garipoğlu’nun intihar ettiği çok net. Tartışmaya mahal vermeyecek kadar açık. Bütün bunlarla birlikte basın ve sosyal medyada sanki bir kaçırılma hadisesi varmış gibi kanaat ve intiba hasıl olduğu için ve bu algıda bizim müvekkillerimizde ‘acaba mı’ sorusunu gündeme getirdiği için onların talebi üzerine geldik. Resmi başvurumuzu yaptık. Görüntü ve kayıtların tarafımıza verilmesi, bu talep kabul görmezse en azından başsavcılık nezaretinde inceleme yapmamıza müsaade edilmesine dair talep sunduk. Ayrı bir dosyaya bu kaydedildi. Başsavcı bunu değerlendireceğini söyledi. Daha adli tahkikat dosyası savcı hanımın önüne gelmemiş. Fakat bu talebimizin kabul edilmesi çok olağan görünmüyor. Çünkü biz bu dosyanın tarafı değiliz. İntihar eden kişi bizim müvekkilimiz değil. Ama ailenin talebi, kamu vicdanının rahatlaması, adaletin tecellisi için böyle bir başvuru yaptık. Fakat an itibariyle ben daha önce de söylemiştim, ben bu ortaya atılan senaryonun vuku bulmasını hayatın olağan akışına, mantık fizik kurallarına uygun bulmuyorum. Olası bulmuyorum. Bunun mümkün olmadığını o günkü koşullarda da söylemiştim. Bugün bu bir defa daha teyit edilmiş oldu. Emin olmuş olduk. Böyle bir hadise meydana gelmiş. Keşke böylesine hunharca vahşice bir cinayet olmamış olsaydı, müvekkillerin kızı katledilmemiş olsaydı sonrasında da böyle bir intihar da olmasaydı. Bu olayın intihar olduğu kuvvetle muhtemel, net kesin bir şekilde kayıtlara girdi.

Bütün olay yeri incelemesi tamamen hükümlünün kendisinin de gösterilmesi suretiyle 6 saat süren inceleme kameralarla ve fotoğraflarla kayıt altına alınmış. Minnesota sözleşmesi uyarınca otopsi de tamamen kameraya alınmış. Biliyorsunuz otopsi raporuyla kesin ölümü belirlenecek. Ama cezaevi müdürü, cezaevi savcısı, infaz koruma memurları, başsavcı, soruşturma savcısı kamera kayıtları görüntüler, fotoğraflar, bütün bunların olduğu bir yerde böyle spekülatif bir şeyin hayat geçmesi çok hayatın olağan akışına uygun görülmüyor. Görüntü ve kayıtları içeren dosya gelince başsavcılık olumlu olumsuz değerlendirmesini yapacak."

CİNAYETE İLİŞKİN BİR ŞÜPHE VAR MI?

“Cinayete ilişkin bir şüphe yok. Çünkü giriş çıkış kayıtlarında kamera kayıtlarında hiç kimse girmemiş. Zaten üç kişilik hücrede tek başına kalıyor. Giriş çıkışlardaki bütün kameralar da çalışıyor. Otopsiyi Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı yapmış fakat olay yeri incelemeyi burası yapmış.”

Karabulut ailesinin psikolojilerinin sorulmasını üzerine avukat Epözdemir “Kolay değil. Ciddi bir travma. Onların tepkisi biraz da duygusal. Onlar gerekli görürse zaten açıklama yapar” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!