Enkazdan çıkan ikinci hayat

Güncelleme Tarihi:

Enkazdan çıkan ikinci hayat
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2007 12:21

Arif Yakıcı - Halil Şahin - Marmara'da 17 Ağustos 1999'da meydana gelen depremde evleri yıkılan, 2 kız çocukları enkaz altında kalarak ölen ve aylarca psikolojik tedavi gördükten sonra normal yaşama dönebilen Metin-Serpil Görek çifti, İzmir'de 6 yaşındaki oğulları ile yeniden hayata tutundu.

Haberin Devamı

Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı Gölcük Tersanesinde elektrik teknisyeni olarak çalışan Metin Görek (46) ile Telekom'da görevli Serpil Görek (46), Marmara depreminde hiçbir anne babanın yaşamak istemeyeceği bir drama şahit oldu.
Binlerce ocağı söndüren depremde, evleri yerle bir olan Görek çifti ile kızları 13 yaşındaki Pembegül ve 8 yaşındaki Huriye Mervegül, 72 saat boyunca enkaz altında kaldılar. 3 gün sonra kurtarma ekipleri, Görek ailesine ulaştı. Metin ve Serpil Görek sağ olarak çıkarıldı, ancak kızları yaşamıyordu.

Kızlarını kaybetmenin acısıyla yıkılan Görek çifti, Denizli Devlet Hastanesinde uzun süre psikolojik tedavi gördü. Aylar süren tedavinin ardından acılarını yüreklerine gömen Serpil-Metin Görek çifti, 2000 yılında İzmir'de yeni bir hayata başladı. Aynı yıl 41 yaşında olmasına ve bel fıtığına yakalanmasına rağmen hamile kalan Serpil Görek, 2001 yılında Gökhun adını verdiği erkek evladını dünyaya getirdi.
Gözlerinin önünde ölen kızlarının acısını unutmaya çalışan Görek çifti, “ikinci bir hayata başladık” dedikleri İzmir'de, şu anda 6 yaşına gelen oğulları ile birlikte yeni ve mutlu bir sayfa açtıklarını söylüyorlar.

“O ACI UNUTULMAZ, ANCAK YENİ BİR SAYFA AÇTIK”

Hayatlarında artık ikinci baharlarını yaşadıklarını belirten Serpil-Metin Görek çifti, evlerinde görüştükleri AA muhabirine, “Depremde 2 kızımız öldükten sonra yaşadığımız acıyı kimse bilemez. Depremden 2 yıl sonra Allah bize bu kez bir erkek evlat verdi. Yaşadığımız acıların verdiği olgunlukla hayatımızda yeni bir sayfa açarak, mutlu olmaya çalışıyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Yaşadıkları acıyı unutmanın mümkün olamayacağını söyleyen Metin Görek, şunları söyledi:
“Enkaz altında kızlarımızın feryatları ve yanı başımızda son nefeslerini vermelerini unutmamız mümkün değil. Ancak, yeni bir hayata başlamak zorundaydık. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Deprem acımız bir türlü dinmedi. Denizli Devlet Hastanesinde aylar süren psikolojik tedavinin ardından doktorumuz 'Burada üzülmekle bir yere varamazsınız, Gölcük'e gidip acınızla yüzleşmeniz gerekiyor. Yıkılan evinizi görmeniz, ölen kızlarınızın mezarlarını ziyaret etmeniz lazım. Gerçeği kabullenmeniz için bunu yapmanız şart' dedi. Gölcük'e gittiğimizde bizden çok daha kötü durumda olan aileleri gördük.”

“YENİ HAYATIMIZA İKİNCİ BAHAR DEDİK”

Daha sonra İzmir'e tayin olduklarını belirten Metin Görek, kendilerini biraz toparladıktan sonra eşinin hamile kaldığını söyledi.
Görek, “İzmir'de artık yeni bir hayata başladık ve biz bu hayata 'ikinci bahar' dedik. Oğlumuz Gökhun doğduktan sonra yaşama sımsıkı bağlandık. Gökhun ile sorumluluklarımız arttı, o bizi hayata daha fazla bağladı” dedi.

Haberin Devamı

Serpil Görek ise depremin çok kötü ve yıkıcı bir afet olduğunu, ancak ülkemizde bu afetin ne olduğunun henüz bilinmediğini, farkına varılmadığını söyledi.

1999 yılına kadar kendilerinin de depremi “küçük bir doğal olay” olarak bildiklerini ifade eden Serpil Görek, “Marmara depremi bizim felaketimiz oldu, güzel yaşamımız 45 saniyede yok olup gitti” diye konuştu.

Kızlarını gözlerinin önünde kaybetmenin acısını ölene kadar unutmayacağını dile getiren Görek, şunları söyledi:
“O derin acıyı unutmak mümkün değil tabii ki. Ara sıra gözlerim doluyor, ağlamaya başlıyorum. Hiçbir şeyin farkında olmayan, kendisi doğmadan önce ablalarının ölmüş olduğunu bilmeyen 6 yaşındaki oğlum 'Anne neden ağlıyorsun' deyince kendime geliyorum. Toparlanıyorum ve kucağıma alıp sarılarak ölen ablalarının yerine oğlumu koymaya çalışıyorum. Eşim ve ben hayata oğlumuzla bağlanıyoruz. Eşimle birlikte 'Artık bundan sonra hayatımız, her şeyimiz Gökhun için olacak' diyoruz.”

Haberin Devamı

Gölcük'te aç ve susuz toprak altında kaldıkları 3 günü, kızlarının ölümünü unutamadığını bildiren Serpil Görek, “Söyleyeceğim son şey, ne olur evlerimizi sağlam yapalım. Deprem her an gelebilir” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!