Güncelleme Tarihi:
Sebahattin Yılmaz ile Diyarbakır Bürosu muhabiri Cem Emir, gün boyu deprem bölgesinde bakanların temaslarını ve diğer gelişmeleri izleyip haberlerini geçti. Saat 20.30 sıralarında günün son haber ve görüntülerini DHA merkezine geçmek için diğer basın mensuplarının ve bölgeye yardıma gelen ekiplerin de kaldığı Bayram Oteli'ne geldiler. Yılmaz ve Emir, otelin lobisinde cihazlarını kurdu, haber ve görüntüleri merkeze ulaştırıp teyit aldı. Dışarıya yemeğe gitmeden önce cihazlarını üçüncü kattaki odalarına bırakıp, yukarı çıkmak için lobiden ayrılan Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir, o sırada depreme yakalandı.
Haberin DHA merkezine ulaşmasıyla birlikte müthiş bir organizasyon başladı. DHA'nın bir çok başarıya imza atan, ödüller kazanan gözü pek iki muhabiri enkaz altındaydı, Kurtarılması için ne gerekiyorsa yapılmalıydı. DHA Genel Müdürü Uğur Cebeci, bir yandan Van'daki arkadaşlarına gerekli talimatları verirken, bir yandan da ekiple ilk bulduğu uçakla Van'a uçtu. Depremden birkaç saat sonra Uğur Cebeci ve ekibi enkazın başındaydı.
ZAMANLA YARIŞ BAŞLADI
DHA'nın göz bebeği muhabirleri Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir'in de aralarında bulunduğu onlarca kişiyi kurtarmak için arama kurtarma ekipleri zamanla yarış başlattı. Ekipler, aralıksız sürdürdükleri çalışmalarda otel enkazı olduğu ve çok sayıda yatak bulunduğu için, hemen her adımda demir engellerle karşılaşıyor. Bunları testereler ve diğer teknolojik aletlerle kesip adım adım ilerlemeye çalışıyordu.
Ekipler, enkazda zamanla yarışırken, onlara her türlü bilgi ve destek de verildi. GSM operatörüyle temasa geçildi. Sebahattin Yılmaz'ın cep telefonunu en son 21.09'da, Cem Emir'in ise saat 20.35'de kullanıldığı saptandı. En son sinyal alındığı yer belirlendi, arama kurtarma ekiplerine iletildi. Bu bilgilerden habersiz kişiler, Cem Emir'in bazı arkadaşlarına mesaj gönderdiğini haberlerini yaydı.
ODAYA ULAŞILDI
Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birliği'nden bir ekipleri cuma günü öğle saatlerinde arkadaşlarımız Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir'in kaldığı odaya büyük bir umutla girdi. Toz toprak içindeki odada, Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir'in kameraları, fotoğraf makineleri, basın kartları ve çantalarıyla elbiseleri bulundu.
Ekipler izlerine rastlayamadıkları Yılmaz ve Emir'in, deprem anında odada olmadıkları, koridorda veya lobide bulanabilecekleri görüşüne vardı. Arama kurtarma çalışmaları bu değerlendirme üzerine o bölümlere kaydırıldı.
Umutlu bekleyiş hiç eksilmeden sürdü, hep bir mucize beklendi. Enkazdan yaralılar çıkarıldıkça umutlar daha da arttı. Otel enkazı olduğu ve çok sayıda yatak bulunduğu için ekipler demirleri kesip güçlükle ilerlerken, zaman giderek daralıyordu.
Cuma günü öğlen saatlerinde ise herkesi umutlandıran bir gelişme oldu. GSM şirketinin yaptığı araştırmada enkazdaki muhabirlerimizden Cem Emir'in deprem sonrası hiç sinyal alınamayan cep telefonuna 13.38'de bir SMS ulaştı. Cem Emir cep telefonunun saat 13.59'da 16 saniye ve saat 14.07'de ise 7 saniye açıldığı tespit edildi. Bu bilgi tüm arama kurtarma ekiplerine de iletildi. Kar yağışının da başlamasıyla dondurucu soğuk altında çalışmalar daha da hızlandırıldı.
CEM EMİR VE SEBAHATTİN YILMAZ'I KAYBETTİK / WEB TV
VE KAHREDEN AN
Enkazdaki çalışmaları gözlerini kırpmadan izleyen Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir'in sağ çıkacağı umudunu hiç yitirmeyen ve 'sinyal' haberiyle daha da umutlanan DHA mensupları ve yakınları, hep onların kurtarıldığı mutlu anı bekledi. Ancak cumartesi gecesi kahreden an gelip çattı.
Arama kurtarma ekipleri sabaha karşı, gözü pek başarılı muhabirlerin bulunduğu bölüme ilerlerken Sebahattın ve Cem'in cansız bedeniyle karşılaştı. Umutla kurtulmasını beklenen iki başarılı gazetecinin cansız bedenleri enkazdan çıkarılırken, kahredici sessizliği hıçkırıklar bozdu.
Meslek yaşamlarında hafızalara kazınan haberlere imza atan, ödüller kazanan, arkadaşlarımız Sebahatin Yılmaz ve Cem Emir, artık DHA mensuplarının, meslektaşlarının ve sevenlerinin kalplerinde yaşayacak.
UĞUR CEBECİ OLAY YERİNDE / WEB TV
CEBECİ: İSYAN DUYGUMU KONTROL EDEMİYORUM
Uğur Cebeci, Ayşenur Arslan’a yayın için teşekkür ederek başladığı konuşmasına, "içimdeki isyan duygusunun bu kadar büyüdüğü başka bir yayın hatırlamıyorum" diyerek devam etti.
Cebeci, “Kendimi kontrol etmeye çalışıyorum. Çünkü; birlikte çalıştığım insanlara hiçbir zaman onlar muhabir, ben onların başında müdür gözüyle bakmadım.Onlar benim çalışma arkadaşlarım hatta onlar benim kahramanlarımdı. Şimdi iki arkadaşım enkazın altında, birisin Cem’i Elazığ’da, bir cenaze töreninde tanıdım. Bizden başka bir şirkette çalışıyordu.Çok düzgün bir insandı, abartısız haberler yapıyordu. Kendini ve yazdıklarını kontrol altında tutuyordu. Onu bizim aileye katılmaya davet ettim. Ve Diyarbakır büromuzda adliye muhabiri olarak başladı. Bugün ne hazindir ki, arkamdaki enkazın altında.
Diğeri Sebahattin, uzun yıllardır Van büromuzda çalışıyor.Çok iyi bir gözcü, iyi bir fotoğrafçı, olaylara hakim. Onu da Van uçak kazasındaki başarılı fotoğraflarından hatırlıyorum” dedi.
BUNLAR SADECE KUMDAN...
Uğur Cebeci, enkaz başında ekiplerin çalışmasını umutla beklediklerini belirterek, "O gece bu kötü haber aldıktan sonra, hep çıkacaklar ümidini besledim. Dün gece Akut ekibi binanın arka tarafında, yani bir bankaya bakan tarafta, bir idrar kokusunu köpeklerle tespit etti. O bölgede pudralama çalışması yaptılar ve gelen kokularla orada hayatın olduğuna dair işaretler alıyorlar. Tabi bu bölgedeki yapılaşmanın bu coğrafyanın yapılaşmasını sana anlatmaya imkan yok. Bunlar sadece kumdan. Sanki çocukların sahilde yaptıkları kumdan kaleler gibi... Basit dalgalarla yerle bir olup hayatları tüketiyor.
Biz Van’da ne öğreneceksek öğreneceğiz. Bundan başka şansımız yok. Bu iki arkadaşımın bu enkazın altından çıkarılması için sabırla beklerken, Akut ve diğer kurtarma ekiplerinin yaşadığımız depremlerden bize kalan en önemli miras ve güç olduğunu düşünüyorum. Tırnaklarıyla kazıyorlar. Çok büyük kitleler var ama onları kaldırmaya çalışırken dağılıyorlar. Her biri yeniden yeniden aşağı düşerken onun altında yaşayan bize ait hayatların ne kadar etkilendiğini ne kadar riske girdiğin düşünüyorum. O yüzden de bu isyan duygumu kontrol edemiyorum" diyerek duygulandı.
HİÇBİR MUHABİRİMİN HAYATINI KAYBETTİĞİNİ BANA GÖSTERME DİYE DUA ETTİM
Cebeci konuşmasına şöyle devam etti:
BİNA YANAY KAYMIŞ
Binanın yapısal bozukluğu nedeniyle şekilde görüldüğü gibi yanay kayarak yerle bir olduğunu belirten Cebeci, “Ekipler girdiklerinde bir otel odasında tuvaleti salonu bir başka köşesinde ya da yatağı bir başka açıda görüyorlar. Bu da binanın şakülünde yıkılmadığını gösteriyor. Bu yanay yıkılma ile birlikte binanın bodrum katında olan otoparkta tümüyle dikey olarak çökmüş ve sonra yanay olarak kaymış. Bu da bina içerisindeki kolonlarla birlikte müthiş bir curcuna yaratmış.Standart enkazlar içinde açılabilecek, galerilerle yaşam alanlarına ve boşluklara ulaşmak eskisi kadar kolay değil.Ama yine de bizimkilerin Cem’in ve Sebahattin’in bir boşlukta olduğunu ve oradan bize sesleneceğini düşünüyorum. Bunun için hala zamanımız var. İnşallah biz Allah da yardımcı olur” şeklinde konuştu.
Sebahattin Yılmaz kimdir?
DOĞAN Haber Ajansı Van Muhabiri Sebahattin Yılmaz, 20 Mayıs 1959'da Erzurum'da doğdu. Erzurum Lisesi'ni bitirdikten sonra 1980 yılında yerel Aziziye Postası gazetesinde mesleğe başladı. 1991 yılında Hürriyet Haber Ajansı Erzurum Bürosu'nda görev alan Sebahattin Yılmaz, 1993'te Van Bürosu'nda geçti. Sebahattin Yılmaz, meslek yaşamında hem Hürriyet Haber Ajansı, hem de ardından Doğan Haber Ajansı muhabiri olarak bir çok başarıya imza attı. 29 Aralık 1994 tarihinde Van'da Edremit yakınlarında düşen ve 56 kişinin yaşamını yitirdiği uçak kazasına karda bata çıka kaza yerine ulaşan ilk gazeteci oldu. Bir yandan kazanın dehşetini görüntüleyen Sebahattin Yılmaz, bir yandan da yaralılara yardım etmesiyle büyük takdir topladı. Meslek yaşamında bir çok ödül alan Sebahattin Yılmaz, iyi bir gazeteci olmanın yanında iyi bir eş, iyi bir baba. Gönül Yılmaz ile 21 yıllık evli olan Sebahattin Yılmaz'ın oğlu 20 yaşındaki Alperen İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Bölümü'nde, kızı 17 yaşındaki Egem Van Anadolu Lisesi son sınıfta okuyor.
Cem Emir kimdir?
DOĞAN Haber Ajansı Diyarbakır Bürosu muhabiri Cem Emir, 1985 yılında Tunceli'de dünyaya geldi. Ailenin 5 çocuğundan en büyüğü. Mesleğe 17 yaşında Evrensel gazetesinde başladı, arından ANKA Ajansı'nda çalıştı. Meslektaşları arasında kısa sürede kendini sevdiren ve başarılarıyla dikkatleri çeken Cem Emir, yaklaşık 2 yıldır DHA Diyarbakır Bürosu'nda görev yapıyor. DHA bünyesinde Türkiye çapında ses getiren haberlere de imza atan Cem Emir'in bir çok başarılı haberinin yanı sıra, Siirt'te küçük yaştaki bir kıza yapılan cinsel istismar haberi birçok gazetenin manşetinde yer aldı ve Türkiye günlerce Siirt'teki bu olayı konuştu.