Güncelleme Tarihi:
Eskişehirliler dün bizden baskın çıktı; Hürriyet Hakkımızdır Treni’nin etkinlikleri ve gösterileri başlamadan, bizi kendi gösterileriyle karşıladı. İLKİ ilginç bir folklor ekibiydi; çünkü bu kez halkoyunlarını oynayanlar, şimdiye kadar görmeye alışık olduğumuz folklorcu gençlerden değil, onların annelerinden oluşuyordu. Tepebaşı Belediyesi Anneler Halkoyunları Ekibi’nin başı, harmandalından horona küçük bir Türkiye turu yaptıkları gösteri başlamadan önce yanımıza yanaştı ve “Biz hepimiz çoluk çocuk sahibi kişileriz. Annelerin de bu işi yapabileceğini göstermek için bu ekibi oluşturduk” dedi.
Eskişehir’de oldukça ünlü oldukları anlaşılan Levent-Pınar Bıdıl’ın Latin dansı gösterisi de Eskişehir Garı’ndaki etkinliklerimize daha bir renk kattı. Ancak asıl gösteri sona saklanmıştı: Hepimiz hayatımızda ilk kez zihinsel engelli gençlerin salsa yaptığını görerek çok etkilendik.
Eskişehir, örnek şehir
Dört zihinsel engelli genç, Mustafa Erdoğan, Raziye Sarı, Özcan Vatansever ve Tuba Ayvaz, “engelsiz”lerin bile kolayca ezberleyemeyeceği gidiş gelişli figürleri, öğretmenlerinin eşliğinde bir güzel kıvırdılar.
Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi’nin desteklediği bu proje için onları Beden Eğitimi hocası Sevin Göde çalıştırıyormuş. Daha önce de gösterilere çıkmışlar. Grubun adı, Zihinsel Engelliler Salsa Topluluğu, gösterilerine ise “Sessizliğin Dansı” adını vermişler. Bir destekçileri de Buğday Tanesi Zihinsel Yetersizliği Olanları Topluma Kazandırma Derneği.Eskişehir’in bu konuda örnek şehirlerimizden biri olduğunu biliyoruz zaten. Daha önce Türkiye Sakatlar Konfederasyonu tarafından engelliler için “yaşanabilir en iyi şehir” seçilmişti. Büyükşehir Belediyesi’nin ortopedik ya da konuşma- işitme engelli, diyaliz hastası otobüsleri var; evlerinden alıp tedaviye, terapiye götürülüyorlar. Kent Konseyi bu çocukları da aynı şekilde evlerinden alıp götürüyor derslere ya da gösterilere.
Dalış, tiyatro, dans
Konseyin Genel Sekreteri İsmail Kumru, AKUT’la işbirliği yaparak daha önce 30 bedensel engelliye dalış yaptırdıklarını, madde bağımlılarıyla tiyatro çalışmaları gerçekleştirdiklerini anlatıyor. Ama çok ilgi gören salsa grubunu genişletmeyi düşünüyorlarmış: “Biliyorsunuz zihinsel engelliler çabuk unutkan, saplantılı insanlar. Ama bizim ekip dans etmeyi çok sevdi. Mustafa hiçbir figürü unutmuyor mesela, arkadaşlarına da hep o hatırlatıyor” diyor.
Hepsinin de yüzünde gülücükler vardı dün, hakettikleri gibi toplum içinde olmak, önemsenmek, alkışlanmaktan çok mutlu oldukları belliydi. Hatta öyle ki asıl gösteri bittikten sonra, ekstra doğaçlamalara da giriştiler ve yine çok alkış aldılar.
Zihinsel ya da bedensel engelli kişilerin, hiçbir şey yapamaz düşüncesiyle dört duvar aralarına saklanmasının -ya da hapsedilmesinin- ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha gösteren bu çalışmaya ev sahipliği yapmaktan memnun ayrıldık Eskişehir’den.
Trenimiz hızlı trenle buluştu
Kemal ATLAN- Hakan TÜRKTAN - Saadet KEFAL / DHA
HÜRRİYET ve bugün 153’üncü yıldönümünü kutlayan TCDD’nin işbirliğiyle yola çıkan Hürriyet Hakkımızdır/Tren Özgürlüktür Treni dün Eskişehir’de Yüksek Hızlı Tren’le buluştu. Eskişehir’den Ankara’ya gidenlerle Ankara’dan Eskişehir’e gelen Yüksek Hızlı Tren yolcuları gardaki etkinlikleri izledi, açılan sergileri gezdi. Tren, Eskişehir Vali Vekili Mehmet Kalyoncu, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Kazım Kurt, Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Tepebaşı Belediye Başkan Vekili Fuat Gürcüoğlu, TCDD 2’nci Bölge Müdürü Erol Arıkan ile çok sayıda vatandaş tarafından karşılandı. Treni ve sergileri gezen Vali Vekili Mehmet Kalyoncu, “Gelişmişliğin simgesi olan Devlet Demiryolları ağı biraz gecikmiş durumda ama devletimiz bunu idrak etmiş. Hürriyet de Anadolu’yu bu şekilde dolaşıyor, her yerde haberin kaynağı olarak yerinde oluyor” diye konuştu. Belediye Başkan Vekili Kazım Kurt da “Hürriyet’e özgürlük anlamında, Cumhuriyet kentine hoş geldiniz” dedi.
TREN BLOG
Zeynep Bilgehan / HÜRRİYET Gerçekten de tek yol demiryoluymuş! Bir günlük tatilden faydalanıp Bandırma’da trenimizden ayrılıp feribotla İstanbul’a kaçtık. Ayrılmaz olaymışız, dönüş yolunda başımıza gelmeyen kalmadı. Emel Armutçu’yla beraber elimizde olmayan sebeplerden Bandırma’ya dönüş feribotumuzu kaçırdık. Son feribotmuş. Karayoluyla 5 ila 7 saat arası tutan yolu gitmeyi göze alamadık ve haliyle Bandırma’dan Kütahya’ya hareket edecek olan Hürriyet Hakkımızdır Treni’ni de kaçırdık! Bu durumdan bizi kim kurtardı? Tabii ki tren! Yenikapı’dan iki saatte Haydarpaşa’ya geçtik ve kendi trenimize yetişebilmek için başka bir trene atladık. Emel Armutçu’nun “Öndeki treni takip et!” komutuyla, trenimizi sabah Kütahya’da yakaladık. Daha da ayrılmayız trenimizden!
Bugün Ankara, cuma günü Kars’tayız