Engelli yurttaş, Adalet Bakanlığı’nı mahkûm ettirdi
Güncelleme Tarihi:
Asım GÜNEŞ/İSTİHBARAT
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2008 00:00
Omurilik felçlisi Süleyman Akbulut, Bakırköy Adliyesi’nin Zuhuratbaba’daki binasına ancak çevredekilerin yardımıyla çıkabilince Adalet Bakanlığı’nı mahkemeye verdi. Mahkeme, bakanlığı 500 YTL tazminat ödemeye mahkûm etti.
GEÇİRDİĞİ trafik kazası sonucu tekerlekli sandalyeye mahkûm olan, yaşadığı süreci ve engellilerin çektiği sıkıntıları "Sandalye" isimli kitabında anlatan eski Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Başkan Yardımcısı Süleyman Akbulut, 25 Mayıs 2004’te, tanık olarak dinleneceği davaya katılmak için Adliye’ye gitti. Asansör ve merdivenlerin mimari yapısı uygun olmadığı için Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin üçüncü kattaki salonuna çıkamayacağını bildiren Akbulut, ifadesinin zemin katta alınmasını istedi. Mahkeme ise Akbulut’u yukarı çağırdı. Çevredekilerin yardımıyla salona çıkarılmak istenen Akbulut, bir kaç kez düşme tehlikesi geçirdi, tekerlekli sandalyesi hasar gördü.
Akbulut, yaşadığı bu tecrübenin ardından hukuk mücadelesi başlattı. Adalet Bakanlığı’na, Anayasa’nın 125’inci maddesinde, "İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür" kararı olduğunu hatırlatan Akbulut, 2 bin YTL manevi tazminat ve binanın engellilere uygun hale getirilmesini talep etti. Adliye binalarında, engellilerin kullanımına uygun asansörler yapılacağını bildiren Bakanlık, mahkeme kararı olmadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebini geri çevirdi.
Akbulut, 2 bin YTL tazminat istemiyle İstanbul 3. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Adalet Bakanlığı mahkemeye gönderdiği Müsteşar Yardımcısı Mustafa Kökçam imzalı savunmada, "İstenilen manevi tazminat miktarı, zenginleşmeye yol açmamalı. İstenilen miktarın fahiş olduğunu düşünüyoruz" dedi ve davanın reddedilmesini istedi.
Davalı bakanlığın, temel hak, eşitlik, sosyal adalet ve sakatların korunmasına yönelik anayasal ve yasal zorunluluklara uymadığına hükmeden İstanbul 3. İdare Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nı bedensel engelli davacının manevi zarara uğramasına neden olmaktan suçlu buldu ve 500 YTL tazminat ödenmesine karar verdi. Adalet Bakanlığı’nın kararı, Danıştay’da temyiz ettiğini söyleyen Süleyman Akbulut, "Türk hukuk tarihine geçecek bir karar. Türkiye’deki milyonlarca engelli görmezden geliniyor. Bir çoğunun başına benzer şeyler geliyor ama bir şey olmayacağı için uğraşmıyor ve içine atıyorlar. Adalet Bakanlığı ve diğer kamu kurumları milyonlarca lira manevi tazminat ödemek zorunda kalabilir" diye konuştu.
Akbulut, yaşadığı bu tecrübenin ardından hukuk mücadelesi başlattı. Adalet Bakanlığı’na, Anayasa’nın 125’inci maddesinde, "İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür" kararı olduğunu hatırlatan Akbulut, 2 bin YTL manevi tazminat ve binanın engellilere uygun hale getirilmesini talep etti. Adliye binalarında, engellilerin kullanımına uygun asansörler yapılacağını bildiren Bakanlık, mahkeme kararı olmadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebini geri çevirdi.
Akbulut, 2 bin YTL tazminat istemiyle İstanbul 3. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Adalet Bakanlığı mahkemeye gönderdiği Müsteşar Yardımcısı Mustafa Kökçam imzalı savunmada, "İstenilen manevi tazminat miktarı, zenginleşmeye yol açmamalı. İstenilen miktarın fahiş olduğunu düşünüyoruz" dedi ve davanın reddedilmesini istedi.
Davalı bakanlığın, temel hak, eşitlik, sosyal adalet ve sakatların korunmasına yönelik anayasal ve yasal zorunluluklara uymadığına hükmeden İstanbul 3. İdare Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nı bedensel engelli davacının manevi zarara uğramasına neden olmaktan suçlu buldu ve 500 YTL tazminat ödenmesine karar verdi. Adalet Bakanlığı’nın kararı, Danıştay’da temyiz ettiğini söyleyen Süleyman Akbulut, "Türk hukuk tarihine geçecek bir karar. Türkiye’deki milyonlarca engelli görmezden geliniyor. Bir çoğunun başına benzer şeyler geliyor ama bir şey olmayacağı için uğraşmıyor ve içine atıyorlar. Adalet Bakanlığı ve diğer kamu kurumları milyonlarca lira manevi tazminat ödemek zorunda kalabilir" diye konuştu.