Enerjisiz kalacağız

Güncelleme Tarihi:

Enerjisiz kalacağız
Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 2001 00:00


Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Doğan Altınbilek, şubat ve mart aylarında kar ve yağmur yağmazsa, Türkiye'nin ciddi bir enerji sorunu ile karşı karşıya kalacağını bildirdi.

Altınbilek, düzenlediği basın toplantısında, barajların su miktarları, yağış ve kar durumları hakkında bilgi verdi. 2001 yılı yağış ve kar miktarlarının, kurak geçen son iki yılın olumsuzlarının telafisi için yeterli olmadığını belirten Altınbilek, enerji amaçlı barajlarda da Şubat 2001 itibarıyla ancak barajların 8'de 1'i oranına karşılık gelen 6 milyar metreküp kullanılabilir su bulunduğunu söyledi.

Altınbilek, geçen yıl aynı tarihte enerji barajlarındaki su miktarının 10 milyar metreküp olduğunu hatırlatarak ''Bundan sonra çok kritik bir noktadayız. Şubat ve Mart ayında kar ve yağmur yağmasını diliyorum ama yağmazsa, ciddi bir enerji sorunu ile karşı karşıyayız'' dedi.

Doğan Altınbilek, enerji barajlarında bugün itibariyle geçen yıla göre yüzde 35 ında daha az kullanılabilir su bulunduğunu söyledi

Enerji amaçlı barajlara 1998 su yılında 103 milyar metreküp, 1999'da 83 milyar metreküp, 2000 yılında ise 78 milyar metreküp su geldiğini beliten Altınbilek, ''enerji amaçlı barajlarımızda toplam 51milyar metreküp depolama imkanı mevcut olmakla birlikte, Şubat 2001 itibariyle barajlarımızın ancak sekizde biri oranına karşılık gelen 6 milyar metreküp kullanılabilir su bulunmaktadır. Geçen yıl aynı tarihte enerji barajlarımızdaki su miktarı 10 milyar metreküptü'' dedi.

Her yıl hızla artan elektrik enerjisi tüketiminin, termik ve hidrolik santralların üretimleri ile karşılandığını ve bugüne kadar hidroelektrik potansiyelinin yaklaşık üçte birinin geliştirilebilmiş durumda olduğunu belirten Altınbilek son yıllarda elektrik enerjisi üretiminde termik santrallara ağırlık verilmesi nedeniyle hidroelektrik enerjinin elektrik üretimindeki payının yüzde 50 seviyelerinden giderek düştüğünü ve 1999 yılında yüzde 30'lara indiğini anlattı:

''1999 yılında enerji üretim sisteminde yaşanan darboğazlar nedeniyle enerji barajlarında hidrolojik koşulların öngördüğünden fazla su çekilmesinin yanısıra, 2000 yılındaki yetersiz yağışlar nedeniyle bu pay daha da azalmıştır.''

İçmesuyu barajları

İçmesuyu barajları hakkında bilgi verirken de, Ankara'ya içmesuyu sağlayan barajlardaki kullanılabilir su miktarının geçen yılkinden 14 milyon metreküp daha az, İstanbul'da 82 milyon metreküp daha az ve İzmir'de de 53 milyon metreküp daha az olduğunu anlatan Altınbilek, sulama amaçlı baraj ve göllerde ise geçen yıla göre yüzde 24 oranında daha az kullanılabilir su bulunduğunu açıkladı. Altınbilek, İç Anadolu bölgesindeki bazı barajlarda henüz sulama suyu ihtiyaçlarını sağlayacak yeterlikte su depolanmamış olduğuna da dikkati çekti.

Hidroelektrik santrallere ağırlık verilmeli

Hidroelektrik santralların en ucuz üretim maliyetli projeler olduğuna işaret eden Altınbilek, hidroelektrik projelerin öncelikle inşa edilerek işletmeye alınmalarının ülkenin ekonomik ve stratejik menfaati açısından zorunlu görüldüğünü kaydetti. Altınbilek, şunları söyledi:

''Ülkemiz hidroelektrik potansiyelinin bugüne kadar değerlendirilmemiş bulunan Çoruh, Dicle, Zapsuyu, Fırat nehrinin Muratkolu ile Doğu Karadeniz havzasında yapımı planlanan projelerle ilgili uygulamaların, yüzde 100 dış kredili olarak gerçekleştirilmesi doğrultusunda önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.

Bu model kapsamındaki 28 adet HES projesinin toplam kurulu gücü 7 bin 500 megavat, yıllık ortalama üretim potansiyeli 25 milyar kWh'dir.189 megavat kurulu gücünde 652 milyon kWh/yıl enerji üretim potansiyeline sahip olan Karkamış barajı ve HES'in inşaatı Aralık 1999'da tamamlanarak işletmeye açılmıştır. Deriner, Borçka ve Muratlı baraj ve HES projelerinin inşaatları halen devam etmektedir. Ayrıca, Yusufeli, Kargı, Gürsöğüt ve Ermenek baraj ve HES projelerinin inşaat sözleşmeleri Hazine Müsteşyarlığı'na gönderilmiştir.''

Suriye'ye su veremedik

Altınbilek, susuzluğa rağmen Suriye'ye su verilmesinin devam edip etmeyeceği ve aynı şekilde İsrail'e su verilip verilmeyeceğine ilişkinbir soruyu yanıtlarken de, İsrail'e verilmesi düşünülen suyun çok küçük bir miktar olduğunu ve bunun zaten denize döküldüğünü belirtirken, Suriye'ye de kuraklık nedeniyle yaz aylarında su verilemediğini bildirdi. Suriye'nin bu durumu anlayışla karşıladığını anlatan Altınbilek, kuraklığın aslında tüm bölge için geçerli olduğunu söyledi. (aa)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!