Güncelleme Tarihi:
Dirik'in 60 yaşındaki annesi Mürüvvet Dirik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'da yaşayan ve mesleği gereği uzun deniz yolculukları yapan oğlunun 1,5 yaşında bir kızı bulunduğunu, mayıs ayında da ikiz bebeklerinin dünyaya gelmesini beklediklerini anlattı.
Kaza olmadan bir gün önce kendisiyle üç kez telefonla konuştuğunu söyleyen Dirik, şöyle konuştu:
"İstanbul'da eşi Seher'le birlikte yaşadığı evden en son 9 ay önce ayrılmıştı. İkiz bebeklerinin doğumunda evine dönmeyi planlıyordu. Beni aradı, hal hatır sordu. Kardeşi ve yeğeniyle de konuştu. 'Yükü hazırladık. Allah nasip ederse yola çıkacağız' dedi. Bir gün sonra iki geminin çarpıştığını haberlerden duyunca gelinimi aradım. 'Anne Tayfun da bu gemilerin içindeymiş' dedi. Ne yapacağımızı bilemedik. Ben bir an önce oğlumun bulunmasını istiyorum.
Belki geminin bir tarafına gizlenmiştir. Makine dairesinin bir tarafına falan mı saklandı acaba? Soğuk bir ülke olduğu için suya atlamak istememiş olabilir. Bir yerde kurtarılmayı beklediğini düşünüyorum. Oğlumun yaşadığını hissediyorum. Annelik iç güdülerim böyle söylüyor. Ben sağ olduğunu düşünüyorum. İçime öyle doğuyor. İnşallah bulunur da bize hayırlı bir haber gelir."
"UMUTLA BEKLİYORUZ"
Tayfun Dirik'in ablası Mine Öztürk de Rus yetkililerin sürdürdüğü arama ve kurtarma çalışmalarına Türkiye'den uzman ekiplerin de katılmasını istediklerini dile getirdi.
Kardeşinin yaşadığı umuduyla bekleyişlerini sürdürdüklerini ifade eden Öztürk, "Öldüyse de cenazesinin bulunmasını istiyoruz. Kayıp olarak kalmasını istemiyoruz. Diğer kayıp olan 3 Türk'ün aileleriyle de irtibat halindeyiz. Bize bir açıklama yapılmıyor. 9 gün oldu, kurtarma çalışmasının hangi aşamada olduğunu bilmiyoruz ve hiçbir haber alamıyoruz ama hala umutla bekliyoruz. Öldüyse de gidip dua edebileceğimiz bir mezarı olsun. Babamı da 1,5 yıl önce kanser hastalığından kaybetmiştik. O üzülmesin diye babamın hastalığını dahi söyleyememiştik." şeklinde konuştu.
Kayıp denizcinin 33 yaşındaki kardeşi Soner Dirik de ağabeyinin kendilerine Rusya'dan Suriye'ye LPG yüklü gemiyle yola çıktıklarını bildirdiğini aktardı.
Kazada hayatını kaybeden yanan geminin ikinci çarkçısı Semih Solak'ın eniştesinin kendilerini arayarak "LPG aktarımı yaptıklarını, hortumda bir delik nedeniyle her tarafın bembeyaz olduğunu" söylediğini aktaran Dirik, "Bu görüşmenin bir saat sonrasında yangının meydana geldiğinin haberini almışlar. Ölü ya da diri ağabeyimin bulunmasını istiyorum. 'Aramalar devam ediyor' deniliyor ama ne aşamada bunlar konusunda bir bilgimiz yok.
Sadece Rus yetkililerin kurtarma çalışması yaptığını biliyoruz. Buradan uzman bir Türk ekibinin giderek arama çalışmasına katılmasını istiyoruz." dedi.
Kırım'ın Kerç Boğazı bölgesinden 21 Ocak'ta hareket eden Tanzanya bayraklı "Candy" ve "Maestro" isimli gemiler arasındaki yakıt transferi sırasında yangın çıkmış, olayda 14 kişi hayatını kaybetmiş, 12 kişi kurtarılmıştı. Rus yetkililer, gemilerdeki 4 kişinin ise kayıp olduğu bilgisini paylaşmıştı.