Güncelleme Tarihi:
Alman bilimadamları aile üyeleri arasındaki ilişkilerin yakınlığını rakamlarla ölçtüler. Aile içinde en yakın ilişki anne ve kızı arasında, birbirinden en uzak olanlar ise kayınvalide ve gelin olarak belirlendi.
Kassel Yüksekokulu Psikoloji Bölümü'nde profesör olarak görev yapan Harald Euler, antropolog Barbara Weitzel ve sosyolog Sabine Hoier, aile içindeki yakınlıkların derecelerini belirleyebilmek için çok sayıda kişinin katıldığı bir anket yaptılar.
Ankete katılanlar diğer aile üyeleriyle ilişkilerini 7 üzerinden notlandırdılar. Anne-kız ilişkisi 7 üzerinden 5.51 puan alırken, kayınvalide-gelin ilişkisi ancak 3.72 puan toplayabildi.
Taş Devri çok gerilerde kalmış olsa bile eski temel içgüdülerimizle hareket ediyoruz. Doğa, insanı mümkün olduğu kadar çok kendi genlerini taşıyan nesiller dünyaya getirecek şekilde programlıyor. Erkek, neslini devam ettirmek için çok sayıda kadınla birlikte olma ihtiyacı duyarken, kadın da çocuk doğurmak için kendine gelecek vaad edebilen güvenilir ve sadık bir eş arıyor.
Kayınvalide de kendi genlerinin yeni nesillere aktarılmasını, yani kendine benzeyen bir sürü torunun dünyaya gelmesini istiyor. İşte burada kayınvalide, neslini çoğaltmak için başka kadınlarla birlikte olma ihtiyacı duyan kocasına izin vermeyen gelinini bir engel olarak görüyor. Anket sonucunda araştırmacılar şu sonuca varmışlar:
Anne-babalar, ileride kendine iyi bir eş bulabilmesi için kızlarına kol kanat gerip daha fazla ilgi gösteriyor.
Anne doğal olarak çocuğun kendine ait olduğundan yüzde yüz emin. Baba ise hiçbir zaman tam emin olamıyor. İşte bu nedenle anne, babadan daha çok çocuklarını seviyor.
Erkek sürekli çocuğun babası olup olmadığı konusunda şüphe yaşadığından; bebeğin babası, büyükannesi veya büyükbabasına benzemesi ilişkinin derecesinde müthiş bir etki yapıyor.
Kadın, kocasını elinden kaçırmamaya baktığı için anne-babası da damatlarına iyi davranarak ilişkileri iyi tutmaya çalışıyorlar.