<b>Gaye GÜZELAY</b>
Oluşturulma Tarihi: Eylül 24, 2004 23:26
Öğrenme hızları ve kapasiteleri farklı özellikler gösteren üstün ve özel yetenekli öğrencilerin, farklılaştırılmış eğitim görmeleri gerekiyor. Türkiye’deki, üstün zekálı olduğu varsayılan 0-24 yaş arasındaki 682 bin kişinin, özel öğretim imkanına sahip olanlarının oranı binde 37’de kalıyor.
Son bin yılın en zeki insanı Leonardo Da Vinci, 67 yıllık hayatına, normal mematikçi, mühendis, tıp uzmanı ve sanatçının yüzlerce yılda bitiremeyeceği çalışmaları sığdırdı. Üç yaşındayken zar zor konuşabilen Einstein, bir patent dairesinde üçüncü sınıf bir memurken bilim dünyasını sarsan makalelerini yayınladı.
Sanat ve bilim alanında yaptıkları çalışmalarla dünyaya yön veren dahilerden Goethe 210, Voltaire 190, Newton 190, Galilei 185, Dickens 180 IQ’ya sahipti.
Sadece zeká kriteri ele alındığında, Türkiye’de 0-24 yaş arasındaki 34 milyon kişiden yaklaşık 682 bini üstün zekalı.
YALNIZCA ÜÇ KURUM
Öğrenme hızları ve kapasiteleri farklı özellikler gösteren, bazı alanlarda üstün yeteneklere sahip olan bu öğrencilerin, farklılaştırılmış özel bir eğitim almaları gerekiyor. Ancak Türkiye’de üstünlere özel eğitim veren yalnızca üç tür kurum bulunuyor.
Milli Eğitim Bakanlığı ile İstanbul Üniversitesi arasında imzalanan protokol kapsamında, İstanbul’daki Beyazıt İlköğretim Okulu’nda 84 üstün zekálı öğrenciye ‘kısmi karma’ eğitim veriliyor. Okulun bir, iki ve üçüncü sınıflarındaki öğrencilerin her şubesinde sınıf mevcudunun yarısını üstün zekálı, yarısını rastgele alınan öğrenciler oluşturuyor. Ancak bu okul, ders zilinin çalmasından bir hafta sonra, depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle boşaltıldı. Öğrencilerin, Cağaloğlu’ndaki Reşit Paşa İlköğretim Okulu’nda eğitim görmelerine karar verildi. Normal şartlarda tam gün eğitim gören öğrenciler, burada yarım gün ders alacak.
Özel ve üstün yetenekli öğrencilerin burslu kabul edildiği Gebze’deki Türk Eğitim Vakfı Özel İnanç Türkeş Özel Lisesi’nin (TEVİTÖL), 133 öğrencisi bulunuyor. Bu yıl, 11’inci kuruluş yılını kutlayan TEVİTÖL şimdiye kadar 165 mezun verdi.
Türkiye’nin 24 farklı illinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Bilim ve Sanat Merkezi’nde ise, toplam iki bin 307 üstün öğrenciye okul dışı zamanlarda eğitim imkánı sağlanıyor. Buna göre, Türkiye’de özel öğretim verilen öğretim kurumlarına devam eden üstün sayısı iki bin 524. Bu rakamlar, Türkiye’de özel öğretim imkanına sahip özel ve üstün yetenekli öğrencilerin oranının binde 32’de kaldığını gösteriyor.
İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı, Özel Eğitim Bölümü ve Üstün Zekalılar Eğitim Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ümit Davaslıgil, yüksek potansiyele sahip kişilerin toplumun ilerlemesindeki önemine rağmen, eğitim sistemi içerisinde en fazla göz ardı edilen kesim olduklarını söylüyor. Özellikle 1960’lı yıllardan sonra, dünyada zekáca üstün potansiyele sahip çocuklara gösterilen ilgide artış olduğunu belirten Prof. Davaslıgil şöyle devam ediyor: ‘Bu ilgideki artışı yaratan başlıca faktörler arasında bazı türlerin neslinin tükenmesi veya yok olma tehlikesi altında olması, besin ve enerji kaynaklarının azalması, kirliliğin artması, siyasi güç dengesinin korunmasındaki zorluklar gibi, dünyayı tehdit eden sorunların fark edilmesi yer alıyor. İnsanlar, bu tür ciddi sorunlara üstünlerin çözüm getireceğini düşünüyor.’
SORUN OLABİLİYOR
Prof. Dr. Davaslıgil, yüksek zeká düzeyinin, beynin ‘bilişsel’, ‘duyuşsal’, ‘fiziksel’ ve ‘sezgisel’ olarak adlandırılan dört işlevinin ileri düzeyde ve hızlandırılmış gelişmesinin bir sonucu olduğunu belirtiyor. Üstünlerin özelliklerinin öğretmenleri tarafından anlaşılmadığı takdirde, sorunların ortaya çıkabileceğini vurguluyor.
Üstün çocukların eğitiminde, ailelere rehberlik edilmesinde yarar olduğunu belirten Prof. Ümit Davaslıgil, ailelere şu öneri ve uyarılarda bulunuyor:
Üstünlerin önemli özelliklerinden biri meraktır. Bu durumlarda, çocukların gereksinimlerini karşılayacak çözüm yolları bulunmalıdır.
Anne-babalar, iyi birer dinleyici olarak da, üstün çocuklarına yardımcı olabilirler. Çünkü üstünler düşünce ve değerlendirmelerini, yaşıtlarından daha fazla aktarma ihtiyacındadırlar.
Üstünlerdeki bütün gelişim hızlarının aynı anda gelişmediği gerçeğinin unutulmaması gerekir. Çoğu kez zihinsel gelişim sezgi ve duygusal gelişimden daha ileridir.
Üstünler ilgi alanları ve duygusal konularla ilgili mükemmeliyetçilik arayışındadırlar. Anne-babaların, çocuklarına olan sevgilerini, herhangi bir koşula bağlı olmadan daima var olduğunu tekrarlamalarında yarar vardır.
Bu tür çocukların her alanda üstünlük gösteremeyebilecekleri gerçeği akıllardan çıkarılmamalıdır.
Üstünlerin potansiyelleri oranında başarı gösterememelerinin birinci nedeni, çalışma alışkanlığına sahip olmamalarıdır.
Üstün zekálı ve yetenekli öğrenciler için, öğretimin farklılaştırılmasının bir zorunluluk olduğunu söyleyen Prof. Davaslıgil, bu tür eğitimle, öğrencilerin gelişim ve bireysel başarısının en üst düzeye çıkarılmasının hedeflendiğini belirtiyor. Bu eğitimin esaslarını ‘öğrenci gereksinmelerinin etkin ve sürekli değerlendirilmesi’, ‘esnek grupların oluşturulması’ ve ‘öğrencilerin de söz sahibi olması’ olarak sıralıyor.
Üstünlerin eğitimine yönelik yöntemlerin arasında birinci sınıfa erken başlatma, ders atlatma, dersi okumadan sınava sokmak ve üniversiteden bazı dersler aldırma, üç ders yılında kapsanan içeriği hızlandırarak iki yıla sıkıştırmak, üniversiteye erken kabul etme gibi uygulamaların olduğunu belirtiyor.
TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi (TEVİTÖL) kapasitesini ikiye katlayarak daha fazla sayıda özel çocuğu yetiştirmek için hayırsever kişi ve kurumları okullarına ve öğrencilerine sponsor olmaya davet ediyor. TEV Yönetim Kurulu Başkanı Rona Yırcalı, okulun yıllık maliyetinin üç trilyon olduğunu belirterek, her öğrencinin 22 milyar liralık eğitim masrafı olduğunu ve bu yıl okula alınan 58 öğrenciden 49’unun yüzde yüz TEV bursu ile okuduğunu belirtti. TEV olarak yeni bir kampanya başlattıklarını söyleyen Rona Yırcalı, hayırsever kişi ve kuruluşları, öğrencilere sponsor olmaya çağırıyor.
TEVİTÖL bu yıl farklı bir uygulamaya da başladı. Durumu iyi olan ailelerin özel yeteneğe sahip çocuklarına da bu yıldan itibaren eğitim verilecek. Üstün yetenekli çocuğu olan durumu iyi olan ailelerde TEVİTÖL’e başvurabilecek ve çocuklarının eğitim masraflarının bir kısmını karşılayabilecekler.